İhbar süresi, işverenin sözleşmeyi feshetmesi halinde çalışan için yeni bir iş bakmak için, çalışanın sözleşmeyi feshetmesi halinde ise ayrılan kişinin yapacağı yeni bir personel almak ve onun o iş için gereken bilgilerin aktarılacağı eğitimi içindir.
- İhbar sürenizin sonunda çıkış işlemleriniz yapıldığında, kullanılmamış olan izin sürelerine ait ücret ödenir.
- Dilerseniz, işten ayrılacağınızı bildireceğiniz yazılı istifa bildiriminizde ihbar süresi içindeki yeni iş arama izinlerinizi topluca kullanacağınızı belirterek , o şekilde kullanabilirsiniz.
- Süt iznini herhangi bir şekilde birleştirebilmeniz yada mahsuplaştırmanız yasal olarak mümkün değildir. SÜt izni anneye kullandırılan BEBEĞİN BeSLENME HAKKI için verilen bir izindir. 8 haftalık süt izni örneğin toplamda 48 saat yapıyorsa, 48 saat boyunca bebeğinizi emziremeyeceğiniz gibi, 48 saatlik süt iznini de yasal olarak bir seferde kullanabilmeniz mümkün değildir.
- İhbar süresi bir bütündür, sizin için de 8 hafta ise, 18 günü kullanılmamış izin, günlük 2 saatten (örneğin) 12 günü iş arama izni, eder 18+12= 30 günü ihbar süresinden düşme şansınız da yasal olarak yoktur.
Elbette işverenle anlaşmanız durumunda, işverenin ihbar süresince çalışmanızı isteme hakkından feragat ettiğinde bu süreleri mahsuplaşmanız veya hiç ihbar süresi kullanmadan ayrılmanızı kabul etme hakkı da vardır. Bu konuda sizin işverene karşı kullanabileceğiniz bir yaptırım hakkınız bulunmamaktadır.
- İhbar süresini çalışmazsanız, normalde ihbar sürenize karşılık gelen ihbar tazminatı ödemek durumunda kalırsınız. İşveren bu tazminatı mahkeme yoluyla talep ederse, ihbar tazminatı yanında kaybedeceğiniz kesin olan dava masrafları ve işverenin avukatına ödemeniz gerekecek yasal vekalet ücreti ile birlikte ödemeniz gereken rakam 2 aylık ücretiniz + masraflar şeklinde iyice uçacaktır.
Durumunuzun özeti ; bebeğiniz küçük olduğu için artık çalışmak istemiyorsunuz ve buna kesin kararlı gibisiniz, ihbar süresini çalışmazsanız ne kadar maddi zarar görürsünüz, bu zararı nasıl en aza indirebilirsinizi araştırmaktasınız.
Forumda yanıtlarıyla katkıda bulunan diğer katılımcıların bir kısmının kızacağını bilsem de önerim;
Herhangi bir bildirimde bulunmayın, gitmek istemediğiniz tarihten itibaren de artık işe gitmeyin, gelen çağrılara da kapatın kendinizi, 3 maymunu oynayın. Geleceğim de demeyin gelmeyeceğim de demeyin.
Sonucunda işveren devamsızlık nedeniyle size davet gönderecek ve devamsızlık için haklı sebebinizi bildirmenizi isteyecektir noter kanalıyla. Herhangi bir yanıt ta vermeyin o gelen savunma isteğine, 3 maymuna devam edin. Size gelen bildirimde savunmanızı sunmanız ve işinize dönmeniz için tanıdığı süre sonunda sözleşmenizi feshetme hakkı kazanır işveren ve sözleşmenizi haklı sebeple fesheder.
Şu ana kadar ki durumda siz devamsızlık etmiş olursunuz sadece sözleşmeyi feshetmiş olmazsınız, işveren de devamsızlık nedeniyle sözleşmeyi haklı sebeple derhal feshetmiş olur.
Can alıcı nokta , haklı sebeple dahi olsa sözleşmeyi fesheden tarafın ihbar tazminatı talep hakkı yoktur! Yani işvereniniz sizden devamsızlık yaptığınız için sözleşmenizi kendisi feshetti diye bir tazminat talebinde bulunamaz. Bu tazminat için dava açsa dahi, sizin sözleşmeyi feshettiğinize dair bir yazılı bildiriminiz olmadığından, o iş mahkemeden geri teper.
İhbar tazminatı için ola ki bir icra ödeme emri gönderirse de , süresi içinde yazılı olarak ilgili icra dairesine öyle bir borcunuz olmadığını , kabul etmediğinizi belirterek itirazda bulunun.
Bu yolu izlediğinizde kaybınız ne olur? İçeride kalan toplam 18 günlük izin sürenize ait ücretinizi almamış olursunuz, lakin hayır onu da alacağım derseniz ( bence o kadarına da girmeyin artık) işveren sözleşmenizi devamsızlığınız nedeniyle feshettikten sonra dilerseniz o 18 günlük izin sürenize ait ücretinizin ödenmesini talep edebilir, ödenmezse de iş mahkemesinde dava açarak talep edip onu da alabilirsiniz. Her ne sebeple / şekilde feshedilmiş olursa olsun, kazanılmış olan izin hakkına ait sürelere karşılık gelen ücretlerin ödenmesi de yasal zorunluluktr.