fonradar

Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

tanufuk

Katkı Sunan Üye
Üyelik
23 Ocak 2009
Mesajlar
195
Konum
istanbul
Değerli Arkadaşlar Merhabalar,

Bir işyerinden emekli olan kişinin tekrar o işyerinde emekli olarak işe başlaması ile doğacak haklarını yasal madde dayanağı (varsa içtihatlar veya yargıtay kararları ile)ile bilgilerinizi rica ederim.

Ör:
1-Bundan sonraki Kıdem tazminatı başlangıcı hangi tarih başlangıcına göre,

2-Yıllık izin süresinin hesaplaması hangi kıdem tarihine göre yapılacaktır.

Saygılarımla,

İyi çalışmalar,
 
Ynt: Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

Sigortalıların yıllık ücretli izin süreleri, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanmaktadır. Bu nedenle emekli olduktan sonra aynı işyerinde, sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam eden işçilerin yıllık izin kıdemi devam eder. Yani sigortalı yıllık ücretli izin hakkını önceki süreler de dikkate alınarak kullanmaya devam eder.
Ancak sigortalının emekli olduktan sonra aynı işyerinde sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışması halinde, emekli olduktan sonraki döneme ait kıdem tazminatı, emekli olduktan sonraki çalışma süresi için kıdem tazminatı hesap edilerek bu süre için bulunan miktar ödenir.

9. Hukuk Dairesi 1990/11218 E., 1991/2414 K.
? İKİNCİ KEZ ALINACAK KIDEM TAZMİNATININ HESABI
? YAŞLILIK AYLIĞI
"İçtihat Metni"
T.C
Y A R G I T A Y
Dokuzuncu Hukuk Dairesi

E. 1990/11218
K. 1991/2414
T. 18.2.1991

ÖZET : İkinci kez alınacak kıdem tazminatının hesabında, ancak emekli olduktan
sonraki çalışma süresi için kıdem tazminatı istenebilir. Kıdem tazminatı
ödenen emeklilikten önceki çalışma süresi, kıdem tazminatı hesabına katılarak
yeniden hesap yapılamaz.

(1475 s. İş K. m. 14)

Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla çalışma parasının ödetilmesine
karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya
incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni
gerektirici sepelere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan
temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı, bağlı bulunduğu SSK.'dan yaşlılık aylığı almak amacı ile hizmet
akdini feshetmiş ve gerçekten o tarihte SSK.'nca kendisine yaşlılık aylığı
bağlanmış, işveren tarafından da emeklilik tarihine kadar gerçekleşen kıdem
tazminatı ödenmiştir. Emekli olduktan sonra aynı işyerinde, işçi olarak
çalışmasını sürdürmüş ve 1988 yılına kadar çalıştıktan sonra akdi
feshedilmiştir. Bu durumda davacı, ancak emekli olduktan sonraki çalışma
süresi için kıdem tazminatı isteyebilir. Kıdem tazminatı ödenen emeklilikten
önceki çalışma süresi kıdem tazminatı hesabına dahil edilerek yeniden hesap
yapılamaz. Mahkemenin bu hesap tarzını benimseyerek ve emekli olduğu tarihte
ödenmiş olan kıdem tazminatını mahsup ederek hüküm kurmuş olması doğru
değildir. Kıdem tazminatı ödenen sürenin birleştirilmek suretiyle hesap
yapılması ve ödenenin tenzili sadece işverenin daha az kıdem tazminatı ödemek
amacı ile hareket etmiş olması hali için söz konusudur. Olayda işverenin
böyle bir amaç ve davranışı yoktur. Bu itibarla davacının sadece emekli
olduktan sonraki çalışma süresi için kıdem tazminatı hesap edilerek bu süre
için bulunan miktara karar vermek gerekir.

S o n u ç : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple (BOZULMASINA),
peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.2.1991
gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
Ynt: Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

Sezer bey öncelikle cevap için teşekkürler.
Yıllık izin kıdem hesaplaması için:
ör: ilk giriş 01/01/1996
emeklilik çıkış tarihi:05/09/2008
sgdp giriş tarihi:10/10/2008 (arada makul bir boşluk olacak mıdır?)
izin hesaplama kıdemi:ilk giriş tarihinden itibaren:14 yıl 20 gün
ikinci girişten itibaren (tüm hakları ödenerek işten ayrılmıştı.) 2yıl (14 gün) hangisini baz alınacaktır. Ayrıca izinle ilgili yasalarımızda sorduğum soru ile ilgili özel bir düzenleme bulamamakla birlikte, içtihat ve yargıtay kararlarına da ulaşamadım.
Bilgilerinizi rica ederim.
Saygılarımla,
İyi çalışmalar
 
Ynt: Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

Lütfen forumda arama yapınız . Bu konu defalarca tartışıldı.


Özetle;


1-Kıdem tazminatı süresi ikinci girişten başlar.
2-İzin hakkı sıfırlanır. Yeni girmiş gibi işlem yapılır(En son yargıtay kararları bu yönde)
 
Ynt: Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

nguray bey,
açıklama için teşekkürler.
Son Güncel bir yargıtay kararını (izin ile ilgili) bizimle paylaşabilir misiniz?
Saygılarımla,
iyi çalışmalar
 
Ynt: Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

Forumda var arama yapınız. :)
 
Ynt: Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

nguroy bey, forumda dediğiniz şeklinde bir arama yaptım. 27 mayıs 2009 tarihli bir forum cevanızda yukarıdaki gibi cevaplandırmışsınız, ilgili forum konusuna istinaden yargıtay kararlarının(K.1991 tarihli) sezer bey'in belirttiği gibidir. Benim araştırmalarım doğrultusunda, aşağıdaki yargıtay kararı (2005 tarihli) gene yukarıdaki gibidir. Açıklamalarınızı destekleyecek olan, bir yargıtay kararı sizin tarafınızda var ise paylaşabilir misiniz?
Teşekküler. iyi çalışmalar.
----------

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/9479
K. 2005/37140
T. 24.11.2005
? KIDEM TAZMİNATI ( Emeklilikten Sonra da Tazminat Almadan Çalışma - Tüm Çalışma Süresinin Nazara Alınması ve Son Ücret Üzerinden Hesaplanması Gereği )
? EMEKLİLİKTEN SONRA TAZMİNAT ALMADAN ÇALIŞMAYA DEVAM ETME ( Kıdem Tazminatının Tüm Çalışma Süresi Nazara Alınarak Son Ücret Üzerinden Hesaplanması Gereği )
? İZİN ÜCRETİ ALACAĞI ( Emeklilikten Sonra Almadan Çalışmaya Devam Etme - Tüm Çalışma Süresinin Nazara Alınması ve Son Ücret Üzerinden Hesaplanması Gereği )
1475/m. 14
4857/m. 57
ÖZET : Davacının emekli olduğu 31.8.1996 tarihinde kendisine kıdem tazminatı ödenmediği ve emeklilikten sonra da davacının çalışmasını sürdürerek 31.8.1997 tarihinde hizmet akdinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiği anlaşıldığından 1475 sayılı yasanın 14/11. maddesi gereğince kıdem tazminatına esas süre belirlenirken tüm çalışma süresi nazara alınmalı ve son ücret üzerinden kıdem tazminatı alacağı hesaplanmalı ve talepte göz önünde bulundurularak hüküm kurulmalıdır. Keza davacının izin ücreti alacağı da aynı esaslara göre belirlenerek karar verilmelidir.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Hüküm altına alınan miktar 24.12.2004 olan hüküm tarihi itibarı ile 1.000.000.000 TL.nın altında olup kesinlik sınırı içinde kaldığından davalının temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davacının temyizine gelince;
a ) Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
b ) Davacının emekli olduğu 31.8.1996 tarihinde kendisine kıdem tazminatı ödenmediği ve emeklilikten sonra da davacının çalışmasını sürdürerek 31.8.1997 tarihinde hizmet akdinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiği anlaşıldığından 1475 sayılı yasanın 14/11. maddesi gereğince kıdem tazminatına esas süre belirlenirken tüm çalışma süresi nazara alınmalı ve son ücret üzerinden kıdem tazminatı alacağı hesaplanmalı ve talepte göz önünde bulundurularak hüküm kurulmalıdır. Keza davacının izin ücreti alacağı da aynı esaslara göre belirlenerek karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.11.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
 
Ynt: Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

Muhtelif konularda olduğu gibi Yargıtay bu konuda da çeşitli tarihlerde farklı kararlar vermiş olabilir. Çalışma hayatımızda yaygın ve yerleşik uygulama yukarıda verdiğim Yargıtay kararı doğrultusundadır. Yaygın uygulama, vicdani ve insani duygular, çalışanın firmaya sağladığı yarar, verdiği hizmetin kalitesi ve niteliği, bu konuda karar vermek için etkendir.
Benim de katıldığım, aşağıdaki görüşler gibi siz de düşünebilir ve uygulayabilirsiniz. Sizi kimse bu konuda yargılayamaz?
11 Temmuz 2006 Alomaliye

Hüseyin İrfan FIRAT
Personel ve İnsan kaynakları Yönetimi Danışmanı

?????????????Konuyla ilgili önemli çalışmalardan birini gerçekleştirmiş olan Prof. Ercan AKYİĞİT? in görüşlerini aktaralım.

?Hizmetlerin birleştirilmesiyle ilgili olarak söylenecek bir diğer husus, anılan hizmetlerin işverenin hep aynı yahut farklı işyerlerinde geçmesinin mümkün bulunduğu ve bu hizmetlerin tümünün birleştirileceğidir. Nihayette, emeklilik vs. nedeniyle yahut işverenin ihbar/kıdem tazminatını ödemesiyle son bulan önceki sürenin sıfırlandığından ve böylece de hizmet hükümlüğü içinde yer almayacağından söz etmenin isabetli gözükmediğini tekrarlayalım?

Sonuç itibarı ile zaman, zaman Yargıtay?ımızın verdiği farklı kararlar olsa da bizimde katıldığımız yaygın görüş Yıllık ücretli izin hakkında işçinin aynı işverene bağlı olarak çalıştığı tüm sürelerin birleştirilerek göz önüne alınması şeklindedir. Hizmet akdi çeşitli nedenlerle kesintiye uğrasa dahi bu sonuca etki etmeyecek yani bu süreler birleştirilecek ve yıllık ücretli izin hesabı toplam süre üzerinden yapılacaktır.
14.05.2007 Alomaliye

Şerif AKCAN
TÜRKİYE GAZETESİ

Emeklilerin yıllık izin hakkı


????????????.Bir işverenin yanında çalışan kişi, emekli olduktan sonra da 506 sayılı Kanuna göre, sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edebilir. Bu durumda olanların hizmet akitleri sona ermediği için yıllık ücretli izin kullanırken, emeklilik öncesi sürelerde dikkate alınacaktır. Yani bu kişi 4857 sayılı Kanuna göre yıllık ücretli izin kullanırken emeklilik statüsünden dolayı herhangi bir hak kaybına uğramayacaktır. Bu noktada emekli olan ile normal çalışan arasında herhangi bir farklılık söz konusu değildir.

Yıllık ücretli izin kullanmaya hak kazanmak için gerekli sürelerin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır.
Muhasebe Türk
ALİ KARAKUŞ
10.08.2009


????????????. En son çalıştığı işyerinden emekli olan ve emekli olduktan sonra da Sosyal Güvenlik Destek Primi Ödeyerek aynı işyerinde çalışmaya devam eden kişinin Yıllık ücretli izin süresinin hesabında emekli olmadan çalıştığı sürelerde hesaba katılır. Örneğin; 16 Yıl aynı işyerinde çalıştıktan sonra emekli olan ve en son 26 gün ve 4 Hafta tatili olmak üzere 30 günlük izine hak kazanmış çalışan, emekli olduktan sonra aynı işverene bağlı olarak Sosyal Güvenlik Destek primi ödeyerek çalışmaya devam ederse Yıllık ücretli izin hakkı yine 30 Gün olacaktır. Emeklilik nedeniyle yapılan çıkış ve emeklilik işlemlerinin tamamlanması için geçen 3-4 ay gibi bir süre sonrasında, emekli olarak girişinin yapılması nedeniyle yıllık ücretli izin hakkı yeni işe girmiş biri gibi değil, eski kıdemi üzerinden devam ettirilecektir.
 
Ynt: Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

http://www.alomaliye.com/emekli_izin.htm




İlk çalışmanın sonunda bütün hakların ödenmiş olması halinde (kıdem tazminatı, kullanılmamış yıllık izinlerin ücreti vb.) arada makul bir süre de varsa (çıktı-girdi yapıp hukuk dolanmaya çalışılmamışsa) yeni çalışmayı yepyeni şartlarla yeni bir sözleşme olarak kabul etmekte ve sürelerin birleştirilmemesi gerektiğini kabul etmektedir. Özellikle askerlik sonrası ve emeklilik sonrası aynı işyerinde çalışmalarda bu konuda birden çok Yargıtay kararı bulunmaktadır
 
Ynt: Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

Yargıtay 9.H.D. E.2006/12556 K.2007/1252 T.30.01.2007


''DAVA: Taraflar arasındaki, 1986-1990 yılları arasındaki hizmetinin yıllık izin süresinin hesabında dikkate alınması gerektiğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonucunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü;



KARAR: Davacı işçi, işyerinde halen çalışmakta olduğunu ve yıllık izin sürelerinin hesabında aynı işverenin başka bir işyerinde 1986-1990 yılları arasında geçen hizmetlerinin de dikkate alınması gerektiğinin tespiti isteği ile bu davayı açmıştır. Davalı vekili, tespit davası açmakta hukuki menfaatin olmadığını ve 1990 yılında ihbar ve kıdem tazminatları ödenmek suretiyle önceki çalışmaların tasfiye edildiğini ve davacının işverini ibra ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.



Mahkemece davanın kabulüne dair karar verilmiş, hükmü davalı taraf temyiz etmiştir.



Davacı işçinin işyerinde çalışması devam ettiğine göre, yıllık izne hak kazanma ve izin sürelerinin belirlenmesi yönünden tespit niteliğinde bu davayı açmada hukuki menfaati bulunmaktadır. Bu itibarla, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi yerindedir.



Öte yandan, davanın dayanağını, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 54. maddesinin ilk fıkrasında yer alan "Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır" şeklindeki kural oluşturur. Gerçekten işçinin aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin yıllık izin hesabı yönünden birleştirilmesi anılan Yasa'nın amir hükmüdür.



Benzer bir düzenleme de, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi hükmüne göre halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasa'nın 14. maddesinin 2. fıkrasında yer almaktadır. Anılan hükümde, "İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları sürelek göz önüne alınarak hesaplanır" şeklinde kurala yer verilmiştir. Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre, işçinin aralıklı çalışmalarında iş sözleşmesinin feshinin ardından, bir dönem için kıdem tazminatı ödenmiş olması halinde bahsi geçen çalışmaların tasfiye edilmiş olduğu sonucuna varılmaktadır. Kıdem tazminatı ödenmek suretiyle tasfiye edilen sürelerin işçinin aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde daha sonra gerçekleşen hizmet süresine eklenmesi, mümkün görülmemektedir. Buna karşın, iş sözleşmesi feshedildiği halde tazminatları ödenerek tasfiye edilmeyen hizmetlerin sonraki çalışma süresine ekleneceği, Dairemizce kabul edilmektedir. Yine işverenin ilerde daha az kıdem tazminatı ödeneme şeklinde bir uygulama içine girmesi halinde, işçi aleyhine sonuçlar doğuran bu tutumu yasalar karşısında korunmamakta ve yapılan ödeme avans niteliğinde kabul edilmektedir.


Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönülecek olunursa, davacı işçi 1986-1990 yılları arasında aynı işverenin değişik bir işyerinde çalışmış ve iş sözleşmesinin işverence feshi üzerine ihbar ve kıdem tazminatları ödenmiş, işçinin imzasını taşıyan ibranamede, yıllık izinlerin de ödendiği belirtilmiştir. Anılan ibraname ile işveren ibra edilmiş, bir başka anlatımla 1986-1990 yılları arasında kalan çalışmalar, işçilik hakları ödenmek suretiyle tamamen tasfiye edilmiştir. İşçinin 1992 yılında yeniden aynı işverene ait işyerinde çalışmaya başlaması yeni bir hizmet akdi niteliğindedir. İşçilik hakları hesabında tasfiye edilen çalışmaların, bu yeni hizmet akdi çerçevesinde yeniden değerlendirmeye alınması doğru olmaz. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 54. maddesi hükmünün, işçinin önceki dönem çalışmalarının tasfiye edilmediği hizmet süreleri bakımından bir anlamı bulunmaktadır. Bu nedenle, mahkemece davanın reddi yerine yazılı şekilde tespit isteğinin kabulü hatalı olup bozmayı gerektir
Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken hizmet süresi yönünden varılan bu sonucun, yıllık izne hak kazanma noktasında da dikkate alınması yerinde olur. Gerçekten 1475 sayılı İş Kanunu'nun bahsi geçen hükümleri, birbirine oldukça yakından düzenlemeler içermektedir.
 
Ynt: Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

Cevaplar için teşekkürler.
iyi çalışmalar

Bu konu ile ilgili kanuni kişisel yorumlarımızı paylaşacağımız kısım var mıdır? Sn.Nguroy bey.
 
Ynt: Emekli olarak aynı işyerinde işe başlanması ile doğacak haklar hk.

Burda herşeyi paylaşabiliriz.


Ben ayrıca bu Yargıtay kararına kişisel olarak katılmadığımı. Emekli olunsa dahi aynı işyerinde çalışılan sürelerin birleştirilmesi gerektiği görşündeyim.
 
Üst