fonradar

Evlilikle İş Feshi

islm

Katkı Sunan Üye
Üyelik
4 Nis 2013
Mesajlar
544
Konum
Kocaeli
herkese günaydın,
evlilik yoluyla işten ayrılan personel direkt işten çıkabilir mi yoksa ihbar süresine uymak zorunda mıdır? fesih talebi ile ilgili sadece kıdem tazminatı talebinde mi bulunabilecektir.
 
Bayan çalışanın evlilik nedeniyle 1 yıl içinde sözleşmeyi feshetmesinde, ihbar süresine uyma zorunluluğu yasal olarak yoktur.
Ancak evlilik kararı / tarihi dünden bugüne hemen ortaya çıkan bir karar / alınan bir tarih olmadığından,
işverenin de bu fesih sonrası sıkıntı yaşamaması adına, bir süre önceden bilgilendirilmesinde yarar vardır.
 
Evlilik Sebebiyle Kıdem Tazminatı Almak Amacıyla Kadın İşçi İstifa Ederek Derhal (İhbar süresine uymadan) İşten Ayrılabilir mi? İhbar Borcunu Kıdem Alacağından Mahsup Ettirebilir mi? 1475 sayılı iş yasamızın halen yürürlükte olan tek maddesi kıdem tazminatını düzenleyen ünlü 14. maddesidir. Gerek işçi, gerekse işveren tarafı yönünden son derece önem arz eden bu madde, kadın işçinin evlenme tarihinden itibaren bir yıl içinde işten ayrılması koşulunda kıdem tazminatının ödenmesi hükmüne de yer vermektedir. Aslında söz konusu madde çıkartılış amacı bakımından günümüzde geçerliliğini yitirmiştir. Gerçekten de yasa koyucunun ailenin korunması amacından hareketle Medeni Yasamıza koyduğu kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan 159. maddesi Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. Evlilik 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 ve 25. maddelerinde yer alan derhal fesih hallerinden birini oluşturmamaktadır. Bir başka deyişle evliliği yasa koyucu bildirimsiz fesih hallerinden saymamaktadır. Yasada bu konuda açık bir düzenleme bulunmadığından konu içtihatlar çerçevesinde çözümlenmeye çalışılmaktadır. Yüksek yargımız ise verdiği çeşitli kararlarında işçinin bu konuda ihbar süresine uyma yükümlülüğü olmadığı görüşündedir. Ancak iş yaşamı ve işletme gerçeklerinden son derece uzak ve kanımızca isabetsiz olan bu kararların aslında İş Yasamızın 17. maddesi ile de çeliştiği son derece açıktır.Yargıtay, bir kararında, "Dairemizin kararlılık kazanan uygulamasına göre, kıdem tazminatını gerektirecek şekilde kadın işçinin evlenmesi... nedeni ile hizmet sözleşmesinin feshi halinde karşı tarafa önel verme zorunluluğu yoktur (Yargıtay 9. HD. E.1997/14623, K.1997/18913, T.12.11.1997)" denilmek suretiyle evlenme nedeniyle iş sözleşmesini bir yıl içinde fesheden kadın işçinin süre vermesine gerek bulunmadığı hükme bağlanmıştır.Gerek uygulamada, gerekse de yargı kararlarında kadın işçinin evlenme nedeniyle işten ayrılırken herhangi bir ihbar süresi vermesine gerek bulunmadığı kabul edilmektedir. Bu nedenle, işçinin herhangi bir bildirim süresi vermeden, evlendikten itibaren bir yıl içinde işverene müracaat ederek kıdem tazminatını talep etmesi halinde, önceden bildirim süresi verilmemesi gerekçe gösterilerek işçiden bildirim süresi istenilmemesi gerekmektedir. Evlenme nedeniyle hizmet akdinin feshinde, işçinin bildirim süresi vermesi gerekip gerekmediği konusunda Kanun’da bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak, öğretide bazı yazarlar kadın işçinin evlenme nedeniyle hizmet akdini feshederken kıdemine göre bildirim süresi vermesi gerektiğini belirtmekle beraber gerek iş müfettişlerinin uygulamalarında gerekse de Yargı Kararlarında kadın işçinin evlenme nedeniyle hizmet akdini feshederken herhangi bir bildirim süresi verilmesine gerek bulunmadığı kabul edilmektedir.Her şeyden önce Evlilik insan yaşamında aniden ortaya çıkan plansız, hesapsız özetle ön görülmeyen bir olgu değildir. İnsanlar ülkemizde evlilik kararını aldıktan sonra bir de sözlenme, nişanlılık gibi kimi zaman son derece uzun olan ön evreler yaşamaktadırlar. Ayrıca evliliğin yasal prosedürleri bu konuyu düzenleyen yasalarımız gereği belirli bir zaman sürecine yayılmaktadır. Hal böyle iken evliliği işten derhal ayrılmak konusunda geçerli bir neden olarak kabul eden bu görüşlerin yaşamın doğal akışından uzak görüşler olduğu son derece açıktır. Ayrıca konunun içinde olanların yakından bildiği gibi evlilik nedeniyle iş sözleşmesini sona erdiren ve kıdem tazminatını alan pek çok kadın işçimiz ertesi gün, ya da bir süre sonra başka işyerlerinde hatta çoğu kez aynı işyerlerinde çalışma yaşamlarını sürdürmektedirler. Yani aslında evlilik sebebiyle işten ayrılmalar pratikte artık tamamıyla yasanın konuluş amacının dışına çıkmış durumdadır. Özellikle de son dönemde kıdem tazminatının fona dönüşme çalışmalarının hız kazanması kadın çalışanlarımızın bu haklarını yitirme kaygıları ile bu tür istifaları arttırmıştır. (Burada hemen belirtmeliyiz ki yasal bir haklarını kullanan kadın çalışanlarımızın bu haklarını kullanmalarına bizim herhangi bir karşı görüşümüz söz konusu değildir.Konunun ihbar süresi ile ilgili yönüne dönecek olursak; İstifa ederek işten ayrılan bir işçinin bildirim süresine uymaması koşulunda işverenin uğrayacağı zararı düşünerek yaptırım getiren, hatta bu ayrılmaya yeni işverenin bilerek sebep olması durumunda yeni işverene de yaptırım ön gören İş Yasamızın konuya verdiği önem son derece açıktır. Evlilik sebebi ile işten ayrılacak olan işçinin işverenin son derece stratejik (kilit) bir personeli olması sıkça karşılaşılan bir durumken bu işçinin evlenip nikah gününün ertesinde işi bırakması işin devamlılığına ve dolayısı ile de işverene zarar vereceği son derece açıktır. Bu zararı bir yana bırakın bu tür bir davranışın yıllarca o işyerinde çalışan ve bu emeğinin karşılığını da alarak işyerinden ayrılan işçinin temel borçları arasında yer alan sadakat borcuna da aykırı olacağını söylemek sanırız yerindedir.Yasaların bir tarafı korurken diğer tarafa zarar veremeyeceği düşüncesinden hareketle evlilik sebebi ile de olsa işten ayrılacak kadın işçinin evlilik akdinin gerçekleşmesinden sonra en azından makul bir süre yerine yeni bir personelin alınması ve görevlerini bu personel devir etmesi bakımından işyerinde çalışmaya devam etmesi gereklidir. Evlendikten sonra veya evlilik nedeniyle evlenmeden önce, iş sözleşmesini fesih edeceğini işverene gerekli yasal süre önce bildirecek olan kadın işçi, bu ihbar önelini yerine getirmez ise bu süre kadar tazminat ödemek zorunda kalabilir.
 
Yukarıdaki açıklamaya göre ihbar süresini kullanmak istemeyen bir işçiden, yasal süresi içerisinde (1 yılı aşmadan) istifasını bugün verdi. ihbar süresini kullanmak istemiyor, ihbar süresini muvafakatname alarak kesebilir miyiz?
teşekkürler
 
Sn prisoner;

Akıl karıştıracak yorumlar yapmak yerine pratik olarak sonuç hakkında bilgi vermek daha mantıklı olacaktır.
Şu andaki mevzuata göre evlilik nedeniyle işten ayrılma durumunda İHBAR ÖNELİ yoktur.
Yani olmayan birşeye zorlama ile varmış izlenimi vermek doğru olmasa gerek.

Bunun mantıklı bir gerekçesi de var elbet. Çünkü evlilik önceden bilinen bir olaydır. Yani süpriz değildir.
Ayrnı erkek adayların askerlik olayı gibi. Etik olarak bilgi vermek doğrudur tabi.
 
Üst