Fiilen Kapanmış İşletmeye Beyanname Vermemekten Dolayı Usulsüzlük Cezası Hakkında

Üyelik
4 Ocak 2014
Mesajlar
2
Konum
İstanbıul
Arkadaşlar yaklaşık 4 sene önce 6 ay kadar bir emlakçı dükkanını çalıştırmıştım. Daha sonra iş olmadığından dolayı dükkanı kapattım. Ancak o dönemki maddi şartlardan dolayı vergi borcunu ödeyip resmi olarak kapatamamıştım. Fiilen kapattım. 4 gün kadar önce 54 adet VUK 355 maddesi uyarınca usulsüzlük cezası ihbarnamesi geldi. Toplam 30 bin lira civarında ceza kesilmiş. Vergi borcumu bir sene kadar önce taksitlendirip ödemiştim. Ama bu ceza gerçekten şok etkisi yarattı. Bu cezaya nasıl itiraz edebilirim ya da dava açabilirim? Lütfen yardımcı olun.
 
yapılacak bir şey yok tahakkuk servisinden öğrendikten sonra dava edeceksiniz
vergi dairesinin uygulaması doğrudur kapanış bildirgesi verilmemiş içeriye yoklama memuru gelip tutanak tutmamış
işletmenin kepengini indirmek tek başına yeterli olmuyor kapatmak için idarenin de kapanışı uygun görmesi lazım
kapanan işletmenin kapandığı halde bir yıl vergi dairesi işlemleri devam ediyor
 
Yakınınızdaki bir meslek mensubundan hizmet almanızda yarar var.Eski tarihli kapattığınız dönem ile ilgili işi terk dilekçesi veriniz.Çalıştırdığınız işyeri elektrik su telefon aboneliğinden silinişleri alıp idareyi ikna için veriniz.Aynı yerde başka bir işyeri açılmışsa onun vergi nosunun öğrenerek tek adreste iki işyeri olamayacağından bahisle idareyi ikna etmeye çalışınız idare başka bir yerde faaliyetinizide belgeleyemiyorsa işleme alacaktır.İşi terkten sonra bir işyerinde işçi olarak çalışmaya başladı iseniz belgelendirerek ikna işlemini yapınız.İdare işyerinizde yoklama yapmış olabilir ev adresinizde vergi dairesinde varsa size beyana çağrı yazıları gelmesi gerekirdi çağrıların size ve eşinize aile adresine tebliğ edilmiş olması lazım eksik tebligat varsa , beyana çağrı yapmadı ise idare kusurludur belki sizden sonra açılan işyeri sahibi ile tutanak yapılmıştır olur ya hasta olabilirdiniz tutuklu olabilirdiniz cevap veremeyecek durumda olabilirdiniz bunlarıda göz önüne almak lazım.Ancak beyana çağrı geldi ise idare aradı cevap vermedi iseniz ilgisiz kalıp efelik yaptı iseniz biraz uğraşacaksınız demektir.İşe başlamada dilekçe verdiğiniz gibi terktede dielkçe vermeniz gerekirdi hiç olmazsa ptt den taahhütlü olarak ben işi bıraktım arz ederim demeniz yeterli idi işi terk para ile değil borcu olanında işi terk işlemi yapılıyor.Binlerce vergi mükellefi var idare hepsine çok zaman ayıramıyor mükellefinde görevlerini yapması lazım yapmamışsınız son çare olarak beyanname vermemekten ceza kesilmiş.İdare birazda ilgisiz mükellef uğraşsın diye emsallerinden yüksek bir tarhiyatı takdir komisyonu kisvesi ile tarhediyor.Eski yllara ait olduğu yeni tebliğ edildiği için 6111 sayılı kanunun indirimlerinden faydalanıp ucuza halledebilirsiniz.Ama işi terk isbat edilir ve kabul görürse düzeltme yolu ile tüm cezaları kaldırtabilirsiniz idare kendi hatasını düzeltebilir yapmazlarsa mahkemede kazanabilirsiniz veya indirimli olarak kabullenip ödeyebilirsiniz.Size bir meslek mensubu faydalı olacaktır.İşi bırakınca muhasebecenize ne yapacağız diye sormanız çözüm için yeterli idi.Geçmiş olsun.
 
Son düzenleme:
evet iyi niyet karinası her zaman hakim olabilir bütün hukuksal işlemlerde
ama vergi dairesi bu tür işlerde beyannameni gönder sınra kapatayımda kararlı ki ceza tahakkuk ta etmiş özel usulsüzlük cezasından kurtuluş fazla mümkün değil örnek sayısı az, mahkeme kararları beyanname göndermeme cezasını sildiğine dair kararlar heryede dolaşıyor ama o da kesin izlenen bir işlem değil eğer bu cezalar silinebilseydi vergi dairelerinde ,mahkemelerde beyanname göndermeme için bir çok dava açılmazdı

tarafıma gelen özel usulsüzlük cezasını açık açık haklı olduğum halde 2 ayda itirazla silebildim kolay değil vergi dairesinini alacağından vazgeçmesi
 
Hasan ER, AKDENİZ36 kıymetli bilgileriniz ve önerileriniz için çok teşekkürler.

Ben de bugün bir vergi müfettişinden bilgi aldım. Kendisi; fiilen kapattığıma dair bilgi ve belgelerle (kontrat, yeni işletme sahibinin kontratı vs.) dilekçe yazarsam dairenin bunu dikkate alıp cezaları kaldırabileceğini söyledi. Zaten 2010 yılında re'sen terk yapılmış ancak 2008-2010 arasında cezalar kesilmiş. Eğer bu dönemde dükkanımın fiilen kapalı olduğuna ikna edebilirsem daire re'sen terki geriye çekebilirmiş. Bu yolu deneyeceğim. Tekrar teşekkürler.
 
Zamanınız bir ayla sınırlı vakit kaybetmeyin.İdare genelde kendi hatasını düzeltmek istemez mahkemede uğraşsın tavrındadır çünkü amirine zamanında yoklama tebligat görevi yapmadığı gerekçesini anlatamaz.İşi terk başlama beyana ve yoklama meurunun tesbitine işe başlama ve bırakma belirtilerine tabidir fiilen yapılmayan olmayan dükkana beyan olmaz.
En ucuz yöntem terk kabul edilince düzeltme talebi ile vuk 116-117-117-119-121-122 maddeleri göre idarenin düzeltme yolu ile kendi hatasından doğan cezaları kaldırmasıdır yazdığım gibi pek yapmak istemezler.Son bir müşterimde B
formunda sonucu değiştirmeyen belge sayısında artış yapan düzeltmelerde idare ceza yazılmaz diye 1.6.2012 de iç genelge çıkarmasına rağmen biz tesbit etse idik evet siz düzelttiğiniz için olmaz tezi ile düzeltme dilekçesini almamış tarhiyatı yapan muavin dilekçeyi getiren mükellefi 376 lı talebe ikna edip kendi yaptığı hatayı düzeltmekten kurtulmuştur.İç genelgede düzeltirsen ceza alırım demiyor idare aynı konuda farklı 2 uygulama yapmaz yapamaz m. muavini kısa düşünüp böyle yorumluyor müşteride itimat edip teslim oluyor. Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
Uygulama yasal olarak her yerde aynı olması gerekir ama zaman zaman idarede görev alanların olaylara bakış açıları ve değerlendirmeleri farklı olabilmektedir .Soru sahibi sonucu burada yazarsa bulunduğu ildeki idareyi temsil edenlerin bakış açılarınıda öğrenmiş oluruz.
 
Son düzenleme:
Dükkanı kapatıp gitmeniz resmi olarak kapattığınız anlamına gelmemektedir ancak idare 2004/13 uy iç gen ile ve 5226 s k 6 mad hükmüne istinaden resen terk işlemini gerçekleştirmektedir. Maddede belirtildiği üzere terk tarihi de ilk yoklamanın tarihi olarak esas alınacaktır.
Yukarıda açıklamalarda idarenin beyana çağrı mektubu göndermesi gerektiği aksi takdirde kusurlu olduğundan bahsetmiştir ki bu husus yanıltıcı durumdur. İdarenin eskiden olduğu gibi beyana çağrı mektubu gönderme yükümlülüğü bulunmamakta olup beyan esaslığı ilkesince bu uygulamadan vazgeçilmiştir. Dolayısıyla izahat yazıları beyana çağrı mektubu değildir. İdareninde böyle bir zorunluluğu yoktur . Danıştay kararlarında da belirtildiği üzere 5 yıl boyunca bu çalışmalarını yapabilir.
Aynı adreste iki işyeri olmayacağı belirtilmiş ancak kanunen böyle bir yasak ben göremedim kaldı ki uygulamada da mümkün olabilmektedir . İş nevi bu durumda önemlidir. Dolayısıyla bu iddiada sizi haklı çıkarmayabilir. Ayrıca başka bir yerde işe başlamış ancak adres değişikliğini de bildirmemiş olabilirsiniz idare bunu bilemez.

Yine belirtmek isterim ki idare şayet ilk yoklama tarihine göre sizi terk etmiş ve bilinen tüm adreslerde yoklama çıkarılmış ise yapmış olduğu işlem yasalara uygun olmaktadır dolayısıyla size red cevap vermesi yerindedir mahkemeler bu konuda idareyi haklı bulmaktadır.

Ancak idare ile görüşmeniz terk tarihinizi ispatlamaya çalışmanızda bir çözüm yoludur. İdare insiyatif alacaktır .. Bu da idarecinin bunu alıp almama isteğine bağlıdır. Kanuni bir yaptırımı yoktur kısaca..
 
Son düzenleme:
İdarede görev alanlar genelde icraatlarını ilgilendiren taslakları bakanlık yolu ile dikte ettiriyor konuya hakim olmayan milletvekillerde idare menfeatine yasalaştırıyor.Çıkan değişiklikleri objektiflikten uzak sadece idarenin hizmet kusurlarını personel yok yetişemiyoruz tezine destek amacı ile örten nitelikte.Halka hizmetten çok dikte ettiren buyuran tavırlar oluyor bu kolaycılıktır.Hele bu dönemde sadece tek karar mercii olma hevesinde olanların icraatından hizmet etmek için seçildikleri halka buyuran dikte ettiren tavırlar maalesef her gün artıyor.Kolay yönetilen bir halk yönlendirme hevesi var.Umalımki bir gün objektif tarafsız ve hakkaniyetli uygulamalar yapılmaya başlasın.İyi çalışmalar.
 
Merhaba Arkadaşlar;

Bir mükellef 2009 yılında firmayı devretmiş.Sonrasında 2007 ve 2008 yılı defterleri yeni ortaktan istenmiş.Tebligatı ortağın eşi teslim almış ve hiçbir işlem yapmamış.Defterler devreden firmada(bizde yani).Bilgisi olmadığı içinde beyan etmemiş.Vergi denetmeni bu 2 yıla Resen terk yapıp,3 katı vergi ziyai cezası tahakkuk ettirmiş.

Bu durumda Vergi mahkemesine gitmekten başka bir çıkış yolu yok değil mi ? Bu bilgiyi nasıl aldınız derseniz,vergi dairesinden vergi borcu aldırırken tespit ettik.2013 ocak vadeliymiş borçlar.

Yardımcı olursanız sevinirim.
 
Merhaba Arkadaşlar;

Bir mükellef 2009 yılında firmayı devretmiş.Sonrasında 2007 ve 2008 yılı defterleri yeni ortaktan istenmiş.Tebligatı ortağın eşi teslim almış ve hiçbir işlem yapmamış.Defterler devreden firmada(bizde yani).Bilgisi olmadığı içinde beyan etmemiş.Vergi denetmeni bu 2 yıla Resen terk yapıp,3 katı vergi ziyai cezası tahakkuk ettirmiş.

Bu durumda Vergi mahkemesine gitmekten başka bir çıkış yolu yok değil mi ? Bu bilgiyi nasıl aldınız derseniz,vergi dairesinden vergi borcu aldırırken tespit ettik.2013 ocak vadeliymiş borçlar.

Yardımcı olursanız sevinirim.

Sayın yeterlilik,

Sorunuzda anlatım tarzı bana biraz karışık geldi,cümle düşükleri pek fazla olmuş biraz sorunuz iç içe girmiş sorunuzu daha yalın ve anlaşır anlatım ifadesi ile tekrar soramanızı rica ederim.

İyi Günler,
 
X ltd.şti firması 2009 yılında firmayı başka birine devrediyor.Daha sonra 2012 yılında vergi denetmeni X firmasına ait 2007 ve 2008 yılı defterlerini Devralan firmadan istiyor(Tebliğ ediyor).

Ama bu yıla ait defterler devreden firmada.Gönderilen tebliği Devralan ortağın eşi teslim alıyor ve hiçbir şey beyan etmiyor,bizede bilgi vermiyor.(defterleri bizden istese verirdik zaten)

yeni ortak defterleri ibraz etmediği içinde bu 2 yıla resen işlem yapılıyor.Bu yıllar eski ortağın dönemine ait olduğundan dolayı şu an bu cezalarıda eski ortak ödemek zorunda.


Eski ortağa tebliğ edilmediği için dava açacağım.(Beni eski ortak olarak düşünün)


Umarım dilbilgisi kuralları olmuştur bu sefer :)
 
Nedense ben ne zaman bir soru sorsam hep cevapsız kalıyor :) çok mu basit bir şey sordum acaba ? sadece fikir alışverişi yapmam lazım üstadlarla.Ne olacağı açık zatende,belki daha güzel bir fikir çıkar diye sorayım dedim.
 
Ne olacağını söylemişiniz. Eski ortağa usule uygun tebligat yapılmamış görünüyor. Dava açmak zorunlu . Hem usul hem de reisen takdire karşı dava açmalısınız.
 
Ne olacağını söylemişiniz. Eski ortağa usule uygun tebligat yapılmamış görünüyor. Dava açmak zorunlu . Hem usul hem de reisen takdire karşı dava açmalısınız.



Şu konudaki fikirlerinizi alabilir miyim ?


Şimdi 2007 yılı için 2012 yılında vergi denetmeni raporu yazıyor ve ödeme emrini yeni ortaklara tebliğ ediyor.Eski ortağa hiçbir şekilde bilgi verilmiyor.

Şimdi yeni ortaktan bu borcu alamayacağı için,eski ortağa Ödeme emrini tebliğ edecek.Biz tabiki itirazımızı edeceğiz.

Sormak istediğim,2014 yılında,2007 yılına ait bir şeyi tebliğ edebilir mi ? Zamanaşımı geçmiş olmuyor mu ?

İtiraz ettik ve kazandık diyelim.Bizden defterlerin ibrazını isteyecek.Ama 2007 yılı zamanaşımında uğradığından isteme hakkı doğuyor mu ?
 
İdarenin eleman yok işlere yetemiyoruz tezi ile zaman aşımını kesmek için problemli dosyaları takdire sevk ediyor veya kısmı bir ödeme yapılarak işlem yaptığını duyuyoruz karşı incelemede bilgi almak için başkasınını kayıtlarına da bakılabiliyormuş .sgk benden 1998 primini istiyor geçti geç kaldın diyorum inşaat bitmemiş bir gün ilişiksiz yazısı için geleceksin ödeme olmadan alamazsın o zaman görüşürüz diyor.Yeni ortaklar hata etmiş onlarda geçmişten sorumlu idare eski ortakları nasıl takip etsin şirketin bilinen son adrese tebligat yapması normaldir.İsteme sebebi nedir kurumlar vergisi konusu ise defter ibraz edilmemesi resen takdir sebebidir asıl sıkıntı burada.Yeni ortaklarıda sıkıştırabilmek için müteselsil sorumluluğu hatırlatmak lazım şirket ayrı bir tüzel kişiliktir ortaklar geçicidir asıl sorumlu olan tüzel kişiliktir hali ile yöneticidir.Kayıt ibraz etmemekten kesilen cezaları mazaret bulmak lazım.Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
Vergi mahkemesine dava açacağım zaten.Şu an çıkan ödeme emrinin eski ortağa tebliğini bekliyorum.müteselsil sorumluluk burada işlemez,sonuçta yeni ortaktan alacak birşey yok dolayısıyla eski ortağa e-haciz işlem yapılması an meselesi.resen yapılan işlem eski ortağın dönemine ait.Benim takıldığım davayı kazandım diyelim,ödeme emrine itiraz edeceğimden daire benden nasıl 2007 defterini isteyecek ??? Tahakkuk bozulmuş olacak çünkü tebliğ yanlış,hatalı yapılmış.zamanaşımı taktire sevkte durmuş tamam ama 2012 yılında duran zamanaşımına istinaden resen tarh yapmış,neyse büyük bir mücadele verip hayırlısıyla çözeceğim bu işi inşallah,sonucuda bildiririm burada örnek teşkil eder hepimize 😃
 
Üst