ve bir fenerbahçe maçından bir anı;
bir fener beşiktaş maçında yaşanılan hadisede şöyledir...
şeref stadının çamurlu ortamında oynanan maçta beşiktaş 2 farklı skorla önde gitmektedir...maçın ortasında ataklar ard arda devam ederken orta sahada fenerbahce kaptanının yakasına yapışan baba hakkı der ki;
-arkadaşlarına söyle biraz maça asılsınlar bu maçın zevki böyle çıkmaz..o kadar insan güzel bir maç izlemeye gelmişler sizler dökülüyorsunuz...bir an evvel kendinize çeki düzen verin...
diyerek futbolun asıl amacının ne oldugunu vurgulamış gelmiş geçmiş en buyuk turk futbolcusudur..beşiktaşlıyım diye söylemıyorum..ondan sonra gelen butun efsanelerde metin oktaylar lefterler baba hakkıyı örnek aldıklarını milyon kez beyan etmişlerdir.
- onun maçlarında kırmızı kart gören futbolcular baba hakkı'dan izin alıpta çıkarlardı sahadan.
- lefter'in ve metin oktay'ın örnek aldıkları insandır baba hakkı.
- galatasay'a 29 gol, fenerbahçe'ye de 32 gol atarak, derbilerde en çok gol atan futbolcudur.
- beşiktaş'a transfer olduğunda bir çift kundurayı ve bir takım elbiseyi transfer parası olarak almıştır. 17 yılını verdiği beşiktaş'ta başka her hangi bir ücret almamıştır.
- kendisi aynı zamanda hukuk fakültesi mezunudur.
beşiktaş'ın unutulmaz efsanevi oyuncusu. müthiş otorite sahibidir. o kadar ki yanlış kararlar veren hakemi bile sahadan dışarıya atmış yerine tribünden başka bir adamı hakem olarak tayin etmiştir. (bkz: yuh) hatta o zamanların genç futbolcusu can bartu attığı şık golden sonra baba hakkı tarafından "hey evlat" diyerek çağrılmış ve "güzel goldü" diye onure edilmiş akabinde o genç çocuk gidip sahanın ortasında baba hakkının elini öpmüştür. (bkz: oha)
- anakara'da harp okulu ile oynanan bir maçta ilk yarı 3-0 beşiktaş'ın aleyhine bitmişti. soyunma odasında baba hakkı haykırıyordu: "bu şekilde devam ederseniz dönüş biletlerinizi yırtarım, istanbul'a yürüyerek dönersiniz." ikinci yarıda şaha kalkan beşiktaş maçı 6-3 kazandı.
hakem yanlış bir karar verir beşiktaş lehine baba hakkı gelir ve hakeme bağırır nasıl görüyorsun onu nereden gördün şeklinde? sonra beşiktaş'lı oyuncular tekrar topu rakip takıma verir kaldığı yerden maç devam eder.
her insan gibi onun da sinirlendiği olurdu elbette. fener, beşiktaş'a 4 gol atmıştı, hem de karakartallar'ın kendi mahallesinde, şeref stadı'nda. maçtan sonra baba hakkı, bütün beşiktaş takımını sahada tek tek yakalayıp dövdü. bir tek şükrü gülesin'i yakalayamamıştı. çünkü sol açık şükrü, tazı gibi koşuyordu.
faul ile gol atan ve kaleciyi kıvrandıran arkadaşına "böyle gol olmaz olsun be!" diye bağırmış, cihat'ın "yeter artık hakkı abi!" şeklindeki feryadı üzerine 5. golü atmayan, hakeme "kemal bey top elime değdi, attığım gol şaibelidir. iptal etmeniz doğru olur" diyebilmişti.
müjdat gezen'in hakem olan babası necdet gezen, sezonun son maçı olan fb-bjk maçını yönetiyormuş. önemli bir maçmış bu. fenerbahçe kazanırsa şampiyon olacakmış. beşiktaş'a ise şampiyon olmak için beraberlik bile yetiyormuş. sarı-lacivertliler 1-0 öne geçmiş. kara kartallar canlarını dişlerine takıp saldırmaya başlamışlar. bir ara baba hakkı ceza sahası üstünden topa vurmuş. top köşeden kaleye girmiş; ama ağda bir delik varmış, çıkıp neredeyse tribünlere kadar gitmiş. necdet bey de gol olduğunu görememiş, aut kararı vermiş. başta baba hakkı, beşiktaşlılar çevresini sarmışlar. kararında direnmiş necdet bey; oyun aut atışıyla yeniden başlamış. başlamış ama necdet bey de kararının yanlış olduğunu fark etmiş. yapacağı bir şey yokmuş. içi içini yiyormuş. kartalların şampiyonluğuna haksız yere engel oluyor diye. derken yine baba hakkı bir hışımla topa vurmuş. top kaleciyi geçip ağlara takılmış. necdet bey kendini tutamamış artık. düdüğü fırlatıp atmış. santraya koşmaya başlamış. koşarken de bir yandan "gooool!" diye bağırıyormuş!
yıl 1946... fenerbahçe-beşiktaş maçında hakemin dışarı attığı beşiktaşlı genç oyuncu, baba hakkı'ya gidip; "hakem beni attı çıkayım mı kaptan?" diye sormuş ve baba hakkı'nın da "çık" diye işaret etmesinden sonra sahadan ayrılmış.