ek,
genelde katılıyorum ancak siz ve sn.sedat2241 de bilir ki,"1.şık"yönünden evet ücretin zamanında ödenmeyip sürekli olarak geç ve düzensiz ödenmesi karşısında (işverenle çekişme içine girmek istemeyen) işciye bu durum fesih imkanı/hakkı verir,verir de hiç bir işveren ben hata ettim,haksızım bu nedenle malum bu işciye yasal haklarını ödeyeyim demez,nitekim demiyor(diyen % 001 olabilir!)olması gereken/uygun olan sn.sedat beyin dediği gibi bu işciler için 3 cü şık da belirtilen süreçleri usulünce işletmek ve bu süreçler sonucunda gerekiyorsa(iş mahkeme safhasına gelmeden)gerekli ödemeleri yapmak olmalıdır(ama bu da maalisef yapılmayıp,illaki mahkeme kararı bekleniyor,bununda sebebi eğer işci tarafından dava konusu edilmeden ödeme yaparsak,bu durum diğer işcilere "kötü örnek" olur,bu defa onlarda aynı yola başvurur,hatta bazı işciler de dava konusu etmeyebilir düşüncesidir,oysa işin bu noktaya gelmesinin esaslı nedeni belli,işveren bu durumlara düşmemek için önce o hatayı yapmamalı.
(sadece bu olay için söylemiyorum,işci kardeşler kısıtlı gelirlerine rağmen iş bu noktaya gelene kadar,ücretler noktasında yeteri kadar işverene yardımcı olur/oluyor,yani aylarca işvereni idare ediyor,maaş ödeme günü geldiğinde hemen kapıya dayanmazlar,buna rağmen iş görme borcunu yerine getirir,getirmeye çalışırlar,işveren aylarca(2-3 ay bazen 4-5 ay)şu veya bu sebeble üzerine düşeni yerine getirmemişse, işverenin bu hatasının bedeleni sadece işciler ödememeli,yanlış anlaşılmasın burada işveren karşıtlığı yapmıyorum,zira iş varsa işveren var,işveren varsa işci de olur,gönül ister ki işverenlerimiz artsın,daha zengin olsunlar,hatta arz talep dengesi ters dönsün,çalıştırmak için işci arasınlar,tabiki isterim böyle olmasını vs. konumuz bu değil.)