Hissedardan Alım...

Kaan Korkmaz

Katkı Sunan Üye
Üyelik
28 Ara 2006
Mesajlar
195
Merhaba

Şirket, kendi ortağı olan gerçek kişinin boş arazisini emsalin üstünde bir bedelle satın almıştır. Bu işlemin akabinde şirket incelemeye girmiş ve inceleme memuru tarafından emsal bedel ile satın alma bedeli arasındaki fark için şirkete Kurumlar Vergisi Matrah Farkı tesis edilmiştir.

Buna ek olarak da emsal bedelle satın alma bedeli arasındaki fark aynı zamanda ortağa dağıtılan kar payı olarak kabul edilmiş ve bu fark üzerinden ayrıca bir de kar payı stopajı tesis edilmiştir.

Şimdi burada transfer fiyatlandırması bacağını bir kenara bırakırsak aradaki fark için kurumlar vergisi matrah farkı tesis edilmesi sizce hatalı değil mi ? Sonuçta işletme aktifine giren taşınmazın elden çıkarılmadığı müddetçe kurumlar vergisi matrahına herhangi bir etkisi yok ?
 
Ynt: Hissedardan Alım...

Benim düşünceme göre
Düşünceniz doğru çünkü hem vergi kaybı demiş ki olmamalı hemde kar payı demiş
kar payı mantıklı fakat şirket için vergi tarh etmesi saçma geldi
zaten vergi kaybı diye düşünmediğinden vergi ziyaı cezasıda kesmemiş
 
Ynt: Hissedardan Alım...

Şirket aktifine giren arsanın amortismanı düşülmüşmü????
 
Ynt: Hissedardan Alım...

Şöyle düşünmüş olabilir...

Bugün 100 TL yerine 300 TL ödeyerek aldığınız arsanın tutarı, arsanın satışı gerçekleştiğinde maliyet unusuru olarak giderlere intikal edecektir veya bina yapılıp amortisman ayrılması sözkonusu olursa amortisman yöntemiyle giderleşecektir. Bu sırada fazladan ödediğiniz 200 TL de giderlere gidecektir.
 
Ynt: Hissedardan Alım...

Ben şirket aktifine aldığım bir taşınmazı satma garantisi vermiyorum ki ? Ayrıca bina yapmayı da düşünmüyor olabilirim... Sadece aktifte bulunarak şirketin şerefiye değerini yüksek tutmak amacıyla alınmış olabilir... Belki şirket tasfiye olana kadar aktifte tutacağım ? Yani ileride bunu satarsan maliyetin yüksek karın düşük olur diye bir vergileme yapılamaz bence... O zaman almış olduğum stoklara da depoma girer girmez direkt vergi tesis edilsin maliye tarafından...

Bunun normal olanı satış sonrası beyan edeceğim matrah üzerinden "gerekirse" inceleme yapılarak vergi tesis edilmesidir.

Arkadaşlar belki denk gelmişsinizdir... Bu hususta faydalanabileceğim bir makale veya görüş var mıdır? Yani ortaktan emsal bedel üzerinden alım yapılması hususunda ?
 
Ynt: Hissedardan Alım...

Bildiğiniz gibi Tacir olmanın şartlarında basiretli bir işadamı gibi davranma şartı vardır. Basiretli tüccar aldığı sattığı malın değerini bilmeli ve yaptıgı harcamaların sebebini açıklayabilmelidir.

Ben burayı satmicam, üstüne binada yapmicam ama değerinin üzerinde para verip bu arsayı alırım!!! Neden peki??? Neden değerinin üstünde fazla para vererek aldınız o arsayı????(Burdaki sorular hesap sorma anlamında değildir lütfen yanlış anlamayın, tecrübelerime göre maliyenin bakış açsını sizinle beraber tahmin etmeye çalışıyorum)

Gıda işiyle uğraşmayan bir firmanın ben buzdolabında bekleticem diye 1 ton sucuk alması mantıklımıdır!!!! Yaptığınız harcamanın /giderin faaliyete uygun olması gereklidir.

"Bunun normal olanı satış sonrası beyan edeceğim matrah üzerinden "gerekirse" inceleme yapılarak vergi tesis edilmesidir." yazmışsınız..

Arsayı emsal bedelin üstünde aldınız ama satana kadar herhangibir cezayı haklı görmemek yanlış olur..Dönem sonundaki özsermayenin, dönem başındakine göre FAZLA olan kısmı, o dönemin ticari kazancı sayılır ve siz burda emsal bedelin üzerinde ödeyerek işletmeye ait kaynağı dışarıya çıkarmış oldunuz...

Bahsettiğiniz inceleme memuruda 2 yönlü olarak transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtan ve dağıtılanı cezalandırmıştır... Böyle durumlarda ben fazladan o tutarı ödemeseydim bankamda kalacaktı gelir olmayacaktı kurumlar vergisi doğmaz deseniz bile maliyenin değerlendirmesi o yönde olmayacaktır.


Ayrıca burdaki "gerekirse" kısmını anlayamadım...Gerekmeyeceği bir durum varmıdır????

İyi forumlar
 
Ynt: Hissedardan Alım...

Bir defa sucuk almakla arsa almak arasında epey bir fark var... Sucuk bozulmaya tabi arsa değil, sucuk ancak emtia olabilir arsa ise bu pozisyonda sabit kıymet...O nedenle sucuk örneği yanlış oldu biraz :)

Gerekirse demekden kastım yani idare incelemeye gerek bir husus görürse anlamında...

Ben halen algılayamıyorum açıkçası bu uygulamayı... Transfer fiyatlandırması açısından bir itirazım yok... Ancak henüz satış kazancı elde edilmemiş bir sabit kıymet için kurumlar vergisi tahsis edilmiş durumda... Madem uygulama bu şekilde ben tüm sabit kıymetlerime veya tüm emtialarıma firma kayıtlarına alır almaz vergileme yapayım...

Yani burada en azından satış işleminin beklenmesi gerektiği kanaatindeyim halen...
 
Ynt: Hissedardan Alım...

Kaan Korkmaz ' Alıntı:
Bir defa sucuk almakla arsa almak arasında epey bir fark var... Sucuk bozulmaya tabi arsa değil, sucuk ancak emtia olabilir arsa ise bu pozisyonda sabit kıymet...O nedenle sucuk örneği yanlış oldu biraz :)

Gerekirse demekden kastım yani idare incelemeye gerek bir husus görürse anlamında...

Ben halen algılayamıyorum açıkçası bu uygulamayı... Transfer fiyatlandırması açısından bir itirazım yok... Ancak henüz satış kazancı elde edilmemiş bir sabit kıymet için kurumlar vergisi tahsis edilmiş durumda... Madem uygulama bu şekilde ben tüm sabit kıymetlerime veya tüm emtialarıma firma kayıtlarına alır almaz vergileme yapayım...

Yani burada en azından satış işleminin beklenmesi gerektiği kanaatindeyim halen...

Sayın Kaan Bey;

Sucuk yerine buzdolabı diyelim o zaman...ne değişir...o da eskir paslanırmı diyeceksiniz...
Zaten emtialarınız içinde benzer tipte birşey varsa onlarada işlem yapılır.... O zaman siz arsayı bugun alın, aktifinizde bekletin 5 yıl... zamanaşımı oldu:) sonra satın... 5 yıl görmezlerse ne ala...!!! O zaman rahatça gider yazabilirsiniz...emsal bedel ile arasındaki farkta gidere gitmiş oldu böylece...

Siz burda emsal bedelin üzerinde yaparak hatalı bir işlem yaptınız....Satışıda yapıp üstüne cila yapmanız beklenemez
 
Ynt: Hissedardan Alım...

Belirttiğiniz hususta haklısınız. Eğer arsa doğrudan veya dolaylı olarak amortismana tabi tutulmamış ise Kurumlar vergisi matrahını etkileyen bir durum yoktur. Ancak denetçi aşağıda belirttlen bir hususa takılmaktadır:
"Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir. "
Denetçi bu hğkme dayanarak aradaki farkı bir satış olarak değerlendirmektedir. Ama daha aşağıdaki bentde kurumlar vergisi matrahının hesabında dikkate alınmış ise düzeltilir der.
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında 1 nolu Genel Tebliğinde:

Madde 13 - (1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

2.1- Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden

Kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları durumunda, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacaktır.

Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından söz edebilmek için;
- Bir kurum tarafından bir mal veya hizmet alım ya da satımının (alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama, kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler de bu kapsamdadır.) yapılmış olması,
- Söz konusu kurumun bu mal veya hizmet alım ya da satımını ilişkili kişilerle yapmış olması,
- Bu mal veya hizmet alım ya da satımında "emsallere uygunluk ilkesi"ne aykırı olarak fiyat veya bedel tespiti yapılmış olması
gerekmektedir.

Bu bent uygulamasında, imalat ve inşaat, kiralama ve kiraya verme, ödünç para alınması veya verilmesi, ücret, ikramiye ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler, her hâl ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

İşletmeden çekilmiş sayılan farklar, ilişkili kişi tarafından beyan edilmiş gelir veya kurumlar vergisi matrahının hesabında dikkate alınmış ise ilişkili kişinin vergilendirme işlemleri buna göre düzeltilir. İlişkili kişiler ve bu kişilerle yapılan işlemler hakkında bu maddede yer almayan hususlar bakımından, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmü uygulanır.
Bu hususa itiraz ederseniz kazanırsınız.
Selam ve sevgiler
AHMET KIZIL karşılık verdi. [ 12/1/2009 2:46:28 PM]
 
Ynt: Hissedardan Alım...

Bu konuda size katılıyorum Kaan Bey,
Transfer fiyatlandırmasını biraz özetleyecek olursak;

İki şekilde transfer fiyatlandırması yoluyla kazanç dağıtılabilir.

1) Emsale göre yüksek bedelle alırsınız. Sizin örneğinizde olduğu gibi
2) Emsale göre düşük bedelle satarsınız. Emsal bedelle düşük bedel arası kazanç dağıtımı kabul edilir.

KVK 13 tamamen kazanç dağıtımına ilişkindir. Nitekim başlığı da transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımıdır.

Peki kurumlar vergisi matrahı nereden çıkıyor?

1) Emsale göre düşük bedelle satılırsa kurumlar vergisi matrah farkı nasıl çıkar?
Burada bir sorun yok. Kayıtdışı hasılatta matrah farkı nasıl çıkıyorsa burada da öyle çıkar. Düşük bedelle satış bir nevi kayıtdışı hasılattır.

2)Emsale göre yüksek bedelle alırsa matrah farkı nereden çıkıyor.

Burada ise matrah farkı KVK 11'den çıkıyor.
Transfer fiyatlandırması yoluyla dağıtılan örtülü kazancın gider olarak indiriminin kabul edilmemesi. Bunun KKEG kabul edilmesi.

Peki bir işlemin KKEG olması için ne gerekir?

Tabiiki gider olarak indirilmesi.

Burada öyle bir şey var mı? Yok

Özetle burada dikkat edilmesi gereken nokta şu:

1)Yüksek bedelle mal alındığında KV matrah farkı KVK 11 dolayısıyla ortaya çıkmaktadır.

2)KVK 11 dolayısıyla eleştiri konusu yapılabilmesi için ilgili ödemenin gider olarak dikkate alınmış olması gerekmektedir.

3)Eğer giderleştirilmemiş bir transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazançtan bahsediyorsak. Burada KVK 11'in konusuna giren bir işlem yoktur.

O halde arsa alımı durumunda sadece kazanç dağıtımı yönünden eleştiri yapılması gerekir.

Ancak bu konu da tartışmalıdır. İki tarafında gerekçeleri okunduğunda yukarıda özetlediklerim bana daha mantıklı gelmektedir.

Bu konuda son 3-4 aydır gerek vergi sorunları gerekse vergi dünyası dergilerinde makaleler var. Bu sayıları temin edebilirseniz sizin için faydalı olur.
 
Ynt: Hissedardan Alım...

İleri sürdüğünüz şeylere hatalı veya yanlış diyemem...Çünkü mantıklı şeyler ama aşağıda bununla ilgili bir yazı buldum....

Aramızdaki farklara yorum farkı diyelim....

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan transfer fiyatlandırması uygulamasına 1.1.2007 tarihinden itibaren başlanmıştır.

Bilindiği üzere KVK?na göre kurumların, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım satımında bulunması halinde, tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı yapılmış sayılmaktadır.

Örtülü olarak dağıtılan kazanç alım satımın yapıldığı hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılır. Buna göre daha önce her iki şirkette yapılan kayıtlar ve vergilendirmeler buna göre düzeltilir.

Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımının ya düşük bedel ile satış yapan ilişkili kişinin diğer şirkete kazanç aktarımı yapması ya da yüksek bedelle satış yapan ilişkili kişiden alımı yapan şirketin diğerine kazanç aktarması şeklinde yapıldığı kabul edilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11/1-c bendinde transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların Kanunen Kabul Edilmeyen Gider kapsamında oldukları belirtilmiş olup, bu hükmün uygulaması ile ilgili mükelleflerdeki algılama, emsal bedel ile fiilen ödenen bedel arasındaki farkın ancak gider yazılmış olması halinde yani kazançtan indirilmiş olması halinde matrah farkının oluşacağı yönündedir. Bu şekildeki algılama, matrah farkının, mallarda ve diğer iktisadi kıymetlerde ancak satış veya amortisman yoluyla gider yazılan dönemlerde ortaya çıkacağı anlamına gelmektedir. Ancak mevcut düzenlemeye göre bu mümkün değildir. Çünkü KVK?nun 13?ncü maddesine göre örtülü kazanç dağıtımı şartların (ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak yapılan alım satımın) gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibariyle yapılmış sayılır ve o dönem hesaplarının düzeltilmesi gerekir.

Vergicilerin bir kısmı yapılan ödemenin muhasebede gider olarak kaydedilmese dahi ilgili yıl kazancına eklenerek üzerinden vergi alınması gerektiğini düşünmektedirler. Örneğin 500.000 TL emsal bedelli arsayı ilişkili kişiden 1.000.000 TL na satın alan şirket arsanın bedelini muhasebede ne direkt olarak ne de amortisman yoluyla masraf yazmasa dahi ilişkili kişiye dağıttığı kabul edilen 500.000 TL kazancı alım satımın yapıldığı dönem kazancına ekleyerek üzerinden vergi hesaplayacaktır.

Bilindiği üzere KVK?nun 13?ncü maddesine 2008 yılından itibaren uygulanmak üzere kazancın örtülü olarak dağıtılması için hazine zararının doğması şartı konulmuştur. Hazine zararının tanımı ise, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesi şeklinde yapılmıştır.

Bu görüşü savunanlar, yapılan işleme ilişkin emsal bedel ile uygulanan bedel arasındaki farkın her halükarda, yani gider olarak yazılıp yazılmadığına bakılmaksızın taraflardan birinin kazancına eklenirken diğerinin kazancından düşülmesi şeklinde uygulama yapılması gerektiğini belirtmektedirler. Bu düşünce tarzı uygulamada peşin vergileme anlamına gelmekte ve kağıt üzerinde Hazine zararının çıkmasına yol açmaktadır.

Bülent ÇAKAR
YMM
 
Ynt: Hissedardan Alım...

ttoraman ' Alıntı:
Bu şekildeki algılama, matrah farkının, mallarda ve diğer iktisadi kıymetlerde ancak satış veya amortisman yoluyla gider yazılan dönemlerde ortaya çıkacağı anlamına gelmektedir. Ancak mevcut düzenlemeye göre bu mümkün değildir. Çünkü KVK?nun 13?ncü maddesine göre örtülü kazanç dağıtımı şartların (ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak yapılan alım satımın) gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibariyle yapılmış sayılır ve o dönem hesaplarının düzeltilmesi gerekir.

Gönderdiğiniz yazının en önemli noktası burası. Çünkü bahsettiğim şeyin neden mümkün olmadığını buradaki açıklamasına bağlamış. Bunun dışında da konuyla ilgili doğrudan bir açıklama yok. Farklı görüşleri belirtmiş.

Bu açıklama ise yetersiz. Çünkü örtülü kazanç dağıtılması ile kurumlar vergisi matrah farkı birbirinden farklı şeyler.

Oradaki düzeltme de matrah farkına ilişkin düzeltme değil, dağıtılmış sayılan kazanca ilişkin düzeltme. Yani bir tarafın dağıttığı kazanç diğer taraf için ya kar payıdır ya da (eğer kurumsa) iştirak kazanç istisnasından faydalanacak bir tutardır. Buna göre düzeltme yapılır.

Tartışma devam edebilir. Ancak kanun gerek lafzına gerekse kendi içerisindeki genel mantığına baktığımızda yukarıda ilk mesajda özetlenenlere kanunen bir şey denemeyeceği kanaatindeyim.
 
Ynt: Hissedardan Alım...

Transfer Fiyatlandırması ile ilgili düzenlemelerin amacı vergi matrahının aşındırılmasına engel olmaktır. Kazancın daha sonra veya şimdi giderlere gitmesi maliye açısından birşey değiştitmeyebilir... Son söze gelirsek matrah farkının yazılması için arsanın satışının veya zaman aşımının beklenmemesinin hatalı olmadığını düşünmekteyim...

Neyse kaldıki bu konu yoruma açık bir konudur.. benden aksi yönde düşünen arkadaşlarımında fikirlerini hatalı bulduğumu söyleyemem...

Herkese iyi forumlar
 
Ynt: Hissedardan Alım...

selamlar konuyu henüz şimdi inceledim de yeni oldugum için sizin de fikirlerinizi almak istedim...burda denetmen olayı dönem içindeki faaliyetlerden kaynaklanan bir gelirin bu yöntemle vergisiz olarak aktarıldığını düşünmüş olamaz mı..yani olaya burdan bakıldığında kurumlar vergisi matrahı cıkartılması cok da anlamsız gelmiyor bana, sonuçta dönem içinde vargilendirilmemiş ve aynı dönemdeki faaliyetlerden kaynaklanan bir aktif, emsal bedel üstü satışla hissedara aktarılıyor...peki bu dediğim mantık doğruysa emsal bedelin üstünü aşan fark için hesaplanan amortisman da kkeg olarak değerlendirilmeli değil mi..henuz staja yeni başlayan biri olarak farkında olmadan sacmalamıs olabilirim kusura bakmayın sadece fikirlerinizi almak istedim :)
 

Benzer konular

Üst