İcraya Ödenen Kiralarda Stopaj

Üyelik
2 Nis 2014
Mesajlar
12
Konum
eskişehir
Arkadaşlar kolay gelsin bir sorum olacak;

İçinde bulunduğumuz dükkanın mal sahibi kefaletten dolayı borcundan icra dairesi tarafından işyerinin açık arttırma usulü satışı gerçekleşti.Dosya temyize gitti kararın çıkması bilindiği gibi uzun sürdü. Bizde avukatımızdan aldığımız bilgiyle kira ödemelerini yapmadık. Bugün icra dairesinden yazı geldi kira ödemelerinin ilgili icra müdürlüğünün hesabına yatması gerektiği şeklinde, benim sorum bu yapılan kira ödemelerinde stopaj uygulanacak mı uygulanmayacak mı?

şimdiden teşekkürler.
 
Sayın Serdar


Aşağıdaki Danıştay kararına göre stopaj yapılmaz deniyor.
Dairesi
İcra Yoluyla Ödenen Kiralardan Stopaj Yapılmayacağı
Karar No
2004/135
Esas No
2002/4580
Karar Tarihi
29-01-2004
Danıştay 4. Daire

GVK Md. 94/1-5 (a)

Kira sözleşmesinde belirlenen süreden önce, sözleşme hükümlerine aykırı olarak işyerini tahliye eden kiracının, erken tahliye süresine ilişkin kira borcunu kesinti yapılması gereken vergi dahil tamamını icra yoluyla ödeyen mükellefe; ödenen tutar üzerinden tevkifat yapılmadığı gerekçesiyle yapılan tarhiyatların, kaldırılmasının yasaya uyarlı olduğu.

İstemin Özeti: İhtirazi kayıtla verilen muhtasar beyanname esas alınarak 2001/Mart ayı için tahakkuk ettirilen gelir (stopaj) vergisi, hesaplanan fon payı ve pişmanlık zammına karşı dava açılmıştır. (..) Vergi Mahkemesi kararıyla; olayda davacının 15.09.1997 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile 2 yıl müddetle kiraladığı işyerini sözleşme hükümlerine aykırı olarak tahliye etmesi üzerine kiralayanın icra yoluyla tahsil ettiği 7,5 aya isabet eden kira bedelinin sözleşmeye göre ödenmesi gereken kira borcu olduğundan tevkifata tabi olduğu, bu nedenle yapılan tahakkukta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı yapılan tahakkukun yasal olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

Karar: Dava, icra yoluyla ödediği, sözleşmeden doğan kira borcu için gelir (stopaj) vergisi tevkifatı yapılmaması gerektiği ihtirazi kaydı ile verilen muhtasar beyanname üzerinde yapılan tahakkuka karşı açılmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin 1. fıkrasında, Kamu İdare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri iş ortaklıkları dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabının, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin madde metninde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları ifade edilmiş, aynı maddenin 5. bendinin (a) alt bendinde de, 70. maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının 15.09.1997 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile iki yıl müddetle işyeri olarak kiraladığı taşınmazı sözleşme ve eki özel şartlara aykırı olarak süresinde fesih bildiriminde bulunmaksızın 18.01.2000 tarihinde ihtarname çekip kira sözleşmesini feshettiğini kiralayana bildirerek tahliye ettiği, kiralayanın da sözleşmeden doğan 7,5 aya isabet eden kira alacağının tahsili için icra yoluyla takibe geçerek alacağını tahsil ettiği, davacının ödemiş olduğu 63.824.981.400 TL'nin kira borcu olmayıp, sözleşmeden doğan cezai tazminat olduğu ihtirazi kaydıyla verdiği 2001/Mart ayına ait muhtasar beyannamesinde beyan ettiği bu tutar üzerinden tahakkuk yapıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda metni yazılı maddelere göre bir kira sözleşmesine dayanan işyeri kira bedellerinden kiracının sorumlu sıfatıyla tevkifat yaparak vergi dairesine yatırma zorunluluğunun bulunduğu açıktır. Olayda ise davacı iki yıl için kiraladığı gayrimenkulu kira sözleşmesi ve eki şartname hükümlerine aykırı olarak tahliye ettiğinden, kiralayan, sözleşmeden doğan alacağını icra yoluyla tahsil etmiş olup, davacının icraya ödemiş olduğu söz konusu paranın, bir kira ödemesi niteliğinde olması nedeniyle tevkifata tabi tutulması gerektiğinden söz edilerek vergi tahakkuku yapılmış ise de, davacı kira sözleşmesinden doğan bu borcunu irade dışı ödeme yollarından biri olan cebri icra yoluyla ödediğinden, artık bu tutar üzerinde tasarruf yetkisine sahip değildir. Dolayısıyla kamu gücü kullanılarak, kesinti yapılması gereken vergiyi de kapsayacak şekilde kendisinden tahsil edilen bu tutardan vergi tevkifatı yapmasına ve bundan dolayı da sorumlu tutulmasına olanak bulunmamaktadır. Aksine bir uygulama sözü edilen verginin sorumlusu olan davacının, verginin mükellefi durumuna gelmesine neden olur ki bu da, yasanın amacına aykırıdır.

Bu nedenle davacının, sözleşmeden doğan borcunun, kesinti yapılması gereken vergi dahil tamamını icra yoluyla ödediği hususu dikkate alınmadan ödenen tutar üzerinden tevkifat yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddinde yasaya uyarlık bulunmamaktadır.


 

Benzer konular

Üst