İhracatçının KDV İadesi Geciktirilmemeli ve Sınırlandırılmamalı

  • Konbuyu başlatan nane
  • Başlangıç tarihi
N

nane

Ziyaretçi
19.12.2008 Vedat ÖZDAN

Son altı aydır ekonomimizde her geçen gün daha fazla hissedilen bir yavaşlama var. Sanayi üretimi 3. çeyrekte %3 azaldı. 4. çeyrek için beklentiler hiç iç açıcı değil. Ülkemizin maalesef hızlı büyümesi lazım. Yapılan çalışmalar büyüme oranının %4.5'in altına düşmesi halinde işsizlik oranının yüklediğini gösteriyor. Öncü göstergeler (tüketici güven endeksi, sanayi üretim endeksi ve kapasite kullanım oranı) iyiye işaret etmiyor. AB bölgesindeki durgunluk henüz ihracat rakamlarımıza tam olarak yansımadı ama zor bir döneme girdiğimiz muhakkak. Böyle dönemlerde işletmelerin en çok ihtiyaç duyduğu şey nakittir. KDV iadesi ihracatçı için her zamankinden daha önemli. Amacımız, uygulamadaki birkaç aksaklığa dikkat çekmek.

KDV iadelerini yavaşlatın talimatı uygun mu?

Vergi dairelerinin bir süredir KDV iade dosyalarına bakma işini ağırdan aldıklarını gözlüyorduk. Kimi vergi dairelerinde yapılan teftişler nedeniyle işin iade dosyalarına ancak geldiğini öğreniyor; kimi vergi dairelerinde zaman aşımlı işlerin çok biriktiğini o nedenle iade dosyalarına ve raporlarına bakılamadığını duyuyorduk. Sonradan öğrendik ki bu gecikme esasen bir talimatın sonucuymuş. Ne derece doğru bilmiyoruz ama, şayet böyle bir talimat varsa bunun için hiç de uygun bir konjonktürde değiliz.

Yüklenilen KDV tutarı belli bir oranla sınırlandırılabilir mi?

Mevzuatta karşılığı olmasa da ihracatta KDV iadesinde karşılaştığımız yaygın bir yanlış uygulama var. İhracatta iade edilecek KDV tutarı, yurtdışı hasılatın %18'ini geçemez. İndirimli orana tabi işlerle ilgili iade edilecek KDV tutarı ise indirimli orana tabi işlem hasılatının %10'unu geçemez. Peki bu uygulamanın yasal dayanağı var mı? Hayır. Aşağıdaki açıklama bir muktezadan:

"Öte yandan 24 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin (E) bölümünde, amortismana tabi iktisadi kıymetlerle ilgili yüklenilen verginin, iade hakkı doğuran işlem bedelinin genel oranla çarpılması sonucu bulunan tutardan fazlasının iade edilecek vergi hesabına dahil edilemeyeceği açıklanmıştır. Bu açıklama sadece amortismana tabi iktisadi kıymetler için yüklenilen vergi ile sınırlı olup, diğer mal ve hizmet alımlarında uygulanmayacaktır. Dolayısıyla, amortismana tabi iktisadi kıymetler dışındaki iade hakkı doğuran işlemlere ait yüklenilen vergilerden iade edilecek tutarın herhangi bir oranla sınırlandırılması mümkün değildir."

Kod Listesi yasal mı ?

KDV iadesinde yaygınlaşmaya başlayan ve yasal dayanağının tartışmalı olduğunu bir başka yazımızda değindiğimiz Kod Listesi'yle ilgili ilginç bir yargı kararı bulduk. Sonuç kısmını karardaki haliyle aktarıyoruz:

" ? gerek davalı idarenin, gerek bağlı bulunduğu hiyerarşik üst makamların mükellefleri bu şekilde kategorize edebilmelerine olanak sağlayan hiçbir yasal düzenleme bulunmadığı gibi, Anayasa'da da buna izin veren bir hüküm yer almamaktadır. Bu şekilde yasal dayanağı olmadan yapılacak bir sınıflandırma vergi barışını bozucu etki yaratacağı gibi, Anayasa'da güvence altına alınan temel kişi hak ve hürriyetlerine aykırılık teşkil edeceğinden davacı şirketin olumsuz mükellefler (Kod5/1) listesinden çıkarılmasına ilişkin talebin reddine dair işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir."

Yasal dayanağı olmayan Kod Listesi uygulamasıyla ihracatçının KDV iadesi geciktiriliyor. Bizce bu uygulamaya da ya son verilmeli ya da uygulama yaygınlaştırılarak yasal dayanağa kavuşturulmalı.

Mahsuben iadede halen kod taraması yapılıyor

Bundan önceki bir yazımızda değinmiştik. 87 numaralı KDV Tebliği'yle, 84 numaralı KDV Tebliği'nde değişiklik yapıldı. Buna göre, özel esaslar kapsamına giren iade hakkı sahibi mükelleflerin kendilerine ait vergi ve SSK prim borçları için yapacakları mahsup talepleri genel esaslara göre yerine getirilmesi gerekiyor. Bu cümlenin anlamı şudur: Mahsuben iade talepli bir KDV iade dosyası alındığında kod taraması yapma; çünkü iadenin özel esaslara göre değil genel esaslara göre sonuçlandırılması gerekiyor. Öyle sanıyoruz ki uygulayıcılar 84 numaralı tebliğ eski haliyle okumaya devam ediyor. Bu yanlış uygulamadan da en kısa sürede vazgeçileceğini umuyoruz.
 

Benzer konular

Üst