Ynt: İndirilecek giderler
Merhaba,
Bu yazıyı okumakta da fayda var.
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13, 14 ve 15. maddelerinde ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 40 ve 41. maddelerinde, hangi harcamaların gider kabul edileceği ve hangi harcamaların gider kabul edilmeyeceği belirtilmiştir.
Burada ve vergi incelemelerinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, Gelir Vergisi Kanunu'nun 40/2. maddesi'nde belirtilen; "Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye?de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla), 27. maddede yazılı giyim giderleri;" hükmüdür. Bu hükme göre bir harcamanın gider olabilmesi için, işçi veya hizmetli için yapılan bir harcama olması gerekir.
Yapılan vergi incelemelerinde bu harcamaların ciro içindeki payına dikkat edilmekte ve bu harcamaların göze batacak şekilde fazla olması halinde, bu harcamaların artık işçi veya hizmetli için yapılan harcamalar veya temsil ve ağırlama harcamaları olduğu hüviyetinden çıkmaktadır.
Nitekim, yukarıdaki yazılanları destekler mahiyetteki, VUK'nun "3/B) İspat" başlıklı maddesinde; "... İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir." hükmü yer almaktadır. Yani harcama tutarları belli bir büyüklüğü aştığı zaman, bunu ispat külfeti mükellefe düşmektedir. Yani yapılacak küçük bir analitik inceleme/analiz ile yapılan harcamaların, GVK 40/2.maddesine girip girmediği ortaya çıkacak ve bu durum, bir denetim kanıtı olarak, inceleme elemanı tarafından tespit edilebilecektir. İleride sıkıntıya düşmemek amacıyla, işletme, yapılan harcamaların işletme büyüklüğü ile orantı kurularak yapılması daha sağlıklı olacaktır. Aşağıda örnek verdiğim Danıştay kararlarının da siz değerli meslektaşlarıma faydalı olacağı kanısındayım.
Çalışmalarınızda başarılar...
Danıştay Dördüncü Daire
Tarih : 24.01.1996
Esas No : 1995/1907
Karar No : 1996/198
şirket ortaklarının kendilerine ait ve işle ilgili olmayan yeme içme ve içki eğlence ile turistik yerde konaklama bedelinin gider yazılması şirketin yüksek cirosu içinde giderin çok cüz'i kalması nedeniyle, kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan zaruri gider olarak kabulü gerekir. İşletmenin aktifine kayıtlı otoların aynı zamanda ortakların ailevi ve zati ihtiyaçlarında da kullanılması halinde giderlerinin yansı yazılmalıdır.
Danıştay Onüçüncü Daire
Tarih : 28.09.1978
Esas No. : 1978/2191
Karar No. : 1978/2267
Anonim şirketin maliki olduğu gazino ve plaj büfesinde fabrika personeli ile aileleri ve bu personelin misafirlerine verilen içkili yemek bedelleri gider olarak kabul edilemez.
Göztepe, bağlık plaj ve gazinolarıyla, plaj, plaj büfesi ve sinema işletmesinden doğan zararların gider yazılması kabul edilmeyerek müvekkili bulunduğu şirket adına 1974 takvim yılı için ikmalen salınan (Stopaj) gelir vergisi ile kesilen kusur cezasın) aynen onayan itiraz Komisyonu, kararım, 193 sayılı GVK'nun 40. maddesinin 1 numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesi için yapılan genel giderlerin gider yazılabileceği, aynı maddenin 2 numaralı bendinde ise, net kazancın saptanması sırasında iaşe ve ibate giderlerinin kazançtan indirilebileceğinin kabul edildiği, yükümlü şirketin maliki bulunduğu Göztepe, bağlık plaj ve gazinolarıyla plaj büfesinde fabrika personeli ile aileleri ve bu personelin misafirlerine verilen içkili yemek bedellerinin sözkonusu madde hükümleri karşısında ticari kazancın saptanmasına ve sürdürülmesine ilişkin bir gider olarak kabul edilemeyeceği, zira Gelir Vergisi Yasası'nın 40. maddesinin 2 numaralı bendinde hizmetlilerin işyerinde veya işyeri müştemilatındaki iaşe giderlerinin net kazancın saptanmasında gider olarak indirileceğinin kabul edildiği, yasanın burada kastettiği iaşeden amacın sadece hizmetin ve işçilere işyerinde veya işyeri müştemilatında işletme faaliyetlerinin aksamadan yürümesini sağlamak amacıyla belirli saatlerde yemek yedirmek olduğu tabildot usulü verilen sosyal amaçlı yemekte içki bulundurulması ve içirilmesinin sözkonusu olmayacağı, yemekte içki verilmesi veya içilmesi halinde alkolün etkisiyle işçinin verim gücünün azalacağı, işletme faaliyetinin aksayacağı, bu bakımdan şirket personeli ve ailelerine, misafirlerine ve misafir kartını taşıyan kimselere servis saatleri içinde ve dışında verilen içkili yemek bedellerinin gider olarak kabulüne olanak bulunmadığı, ayrıca şirketin sinemasından fabrika personeli ile aileleri ve misafirleri ile misafir kartım taşıyanların bilet ücreti ödeyerek yararlandıkları, sinemanın fabrikanın ticari ve sınai faaliyeti ile bir ilgisi bulunmadığı ve bu bakımdan, Gelir Vergisi Yasası'nın 40/1. maddesi uyarınca sinema işletmesinden doğan zararın gider olarak yazılamayacağı gerekçesiyle onayan Temyiz Komisyonu İkinci Dairesi'nin 10.4.1978 gün ve 273 sayılı kararının, Modern anayasaların sosyal adalet ve sosyal güvenlik ilkelerinden hareket ederek sosyal refah devletim' benimsediği, bu temel felsefeye uygun olarak çıkan yasalarda da bu doğrultuda hükümler bulunduğu, işçilerin moral ve fizik güçlerinin arttırılması amacıyla kurulan sosyal tesislerin işte verimliliği arttırdığında kuşku bulunmadığı, olayda sözü geçen kantinler ile sinemanın, işçilerin ve ailelerinin iaşe, sağlık, sosyal ve kültürel gereksinmelerini karşılamak üzere kurulmuş sosyal tesislerden olduğu, anılan sosyal tesislerin zararlarına şirketin ticari kazanç elde edilmesi ve bu kazancın idame ettirilebilmesi için katlanıldığı
Alıntıdır (*)