iş kazasını bildirmeme durumu

Ynt: iş kazasını bildirmeme durumu

sn altuger;

İşveren, İş kazsını o yerdeki emniyet makamlarına derhal ve Bakanlığa da en geç kazadan sonraki iki iş günü içinde yazı ile bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirme, örneği Bakanlıkça hazırlanan haber verme kağıtları doldurup verilerek yapılır.
İşverenin kasden veya ağır ihmali neticesine iş kazasının bu madde gereğince Bakanlığa zamanında bildirilmemesinden veya haber verme kağıdında yazılı bilginin eksik veya yanlış olmasında doğan ve ileride doğacak olan bakanlık zararlarından işveren sorumludur.
20/1991 Bakanlıkça kabul edilir zorunlu nedenlere dayanmaksızın birinci paragrafta yazılı süre içinde Bakanlığa bildirilmeyen iş kazası dolayısıyle, bildirme tarihine kadat iş göremezlik ödenekleri ile diğer masrafları işveren tarafından karşılanır ve bu harcamalar bakanlıkça işverene ödenemez. ancak Bakanlıkça kabul edilir zorunlu nedenlere dayanmaksızın birinci paragrafta yazılı süre içinde Bakanlığa bildirilmeyen iş kazası dolayısıyle, bildirme tarihine kadat iş göremezlik ödenekleri ile diğer masrafları işveren tarafından karşılanması gerktiği halde karşılanmazsa, bu harcamalar, Bakanlıkça sigortalıya ödenir ve derhal sonra Bakanlık tarafından yapılan bu işkazsı masraflarının tümü için işverene rüca edilir
 
Ynt: iş kazasını bildirmeme durumu

İşverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadırlar.

Süre içinde Kuruma bildirilmeyen iş kazası dolayısiyle, bildirme tarihine kadar işveren tarafından yapılmış olan harcamalar Kurumca ödenmez.
 
Ynt: iş kazasını bildirmeme durumu

İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIKLARINDA İŞVERENİN SORUMLULUKLARI

Sait ERSOY
SSK Başkanlığı
Yönetim Kurulu Başkan Vekili



"İş kazası ve meslek hastalıkları sigortasında Kurumun rücu hakkı, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 10, 26, 27 ve 28?inci maddelerinden kaynaklanmaktadır. Bu maddelerde öngörülen şartların meydana gelmesi halinde iş kazası ve meslek hastalığı olaylarında Kurumun yaptığı her türlü gider ve ödemeler, işverene ve/veya üçüncü kişilere rücu edilebilmekte yani ödettirilebilmektedir."
"İş kazasının oluşunda veya meslek hastalığının meydana gelişinde, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareket mevcut ise, sigortalı için Kurumca yapılmış tüm sigorta giderlerinden işveren sorumlu tutulmaktadır."

Anayasamıza göre devlet, kişilerin can güvenliğini ve sağlığını korumakla yükümlü bulunmaktadır. Özellikle başkaları tarafından kişiye gelecek tehlikeleri, Devlet, hukuk alanında ceza ve tazminat gibi yaptırımlar öngörerek önlemek durumundadır.
Bir sosyal güvenlik kuruluşu olan Sosyal Sigortalar Kurumunca, bir hizmet akdi ile çalışan sigortalıların karşılaştıkları iş kazası veya meslek hastalığı risklerinin yol açtığı zararların giderilmesi amacıyla; sağlık yardımları, geçici iş göremezlik süresince günlük ödenek verilmesi, sürekli iş göremezlik hallerinde gelir verilmesi, protez araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi, cenaze masrafı karşılığı verilmesi ve sigortalının ölümünde hak sahiplerine gelir bağlanması gibi yardımlar yapılmaktadır.

İş kazası ve meslek hastalıkları sigortasında Kurumun rücu hakkı, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 10, 26, 27 ve 28?inci maddelerinden kaynaklanmaktadır. Bu maddelerde öngörülen şartların meydana gelmesi halinde iş kazası ve meslek hastalığı olaylarında Kurumun yaptığı her türlü gider ve ödemeler, işverene ve/veya üçüncü kişilere rücu edilebilmekte, yani ödettirilebilmektedir. Kurumun rücu hakkı iki durumda söz konusudur. Bunlardan birincisi, iş kazası veya meslek hastalığı olaylarında işveren açısından belirli sorumluluk ve kusur durumunun gerçekleşmesi, diğeri ise sigortalının zamanında işverence Kuruma bildirilmemesidir.

506 sayılı Kanunun 10?uncu maddesine göre, sigortalı çalıştırılmaya başlandığının anılan Kanunun 9?uncu maddesinde öngörülen süre içinde Kuruma bildirilmemesi halinde, iş kazası ve meslek hastalığı hallerinden biri meydana geldiği takdirde, gerekli sigorta yardımları sağlanmakla birlikte, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarı ile gelir bağlanırsa, bu gelirlerin peşin sermaye değerleri (ölüm ihtimali ve %5 faiz faktörüne göre gelecekte ödenecek gelirlerin hesaplanan bugünkü değeri) tutarı, 26?ncı maddede yazılı ve yukarıda açıklanan sorumluluk halleri aranmaksızın işverene ayrıca ödettirilmektedir.

506 sayılı Kanunun 26?ncı maddesine göre, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya ve hak sahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirler ve sosyal yardım zamlarının peşin sermaye değerler toplamı, Kurumca kusuru oranında işverene ödettirilmektedir. Ancak, Kurumun bu şekilde geri isteyebileceği tutar, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlıdır.

506 sayılı Kanunun 27 ve 28?inci maddeleri gereğince, işverenin kasten veya ağır ihmali neticesi iş kazasını o yer yetkili zabıtasına derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki iki gün içinde, meslek hastalığını da öğrendiği günden başlayarak iki gün içinde Kuruma bildirilmemesinden veya haber verme kağıdında yazılı bilginin eksik veya yanlış olmasından doğan ve ileride doğacak olan Kurum zararlarından işveren sorumlu tutulmuştur.

İşverenin sorumlu tutulmasındaki amaç; sigortalıları iş kazaları ve meslek hastalıklarından korumak, işverenleri önlem almaya sevketmek ve Kurumun mal varlığında meydana gelen azalmayı kısmen telafi etmek olarak nitelendirilebilir ise de; asıl amacın, sigortalıları iş kazaları ve meslek hastalıklarının doğurduğu tehlikelerden korumaya yönelik olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, 4857 sayılı İş Kanununun 77?nci maddesi de, işvereni, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri almak ve bu konudaki şartları, araçları eksiksiz bulundurmakla yükümlü kılmaktadır.

506 sayılı Kanunun 26?ncı maddesinin uygulamasıyla, diğer kanunlarda öngörülen hükümlere göre, işyerinde gereken tedbirleri alan işverenle, bu hususlara uymayan, dolayısıyla kusurlu durumda bulunan işveren arasında bir ayrım yapılması suretiyle bir denklik sağlanmış olmakta ve tüm işverenler kanuni yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlanmaktadırlar.

Bu itibarla, iş kazasının oluşunda veya meslek hastalığının meydana gelişinde, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareket mevcut ise, sigortalı için Kurumca yapılmış olan tüm sigorta giderlerinden işveren sorumlu tutulmakta ve kusur oranı nispetinde işverenden talep edilmekte, kanuni gereklerini yerine getiren işverenler için ise böyle bir durum söz konusu olmamaktadır.

Sonuç itibariyle, yukarıda açıklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverenler için Kurumumuzca açılan rücuan tazminat davaları sonucunda, işverenlerin ödemeleri gereken yüksek tazminat miktarlarının, küçük ve orta ölçekli kimi işyerlerini bazen zor durumda bıraktığı bilinmektedir.

Bu nedenle, 506 sayılı Kanunun 26?ncı maddesinde öngörülen yükümlülükler; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde oluşturulan ?Emekli Sigortaları Kanunu Tasarısı Hazırlama Komisyonu?nca hazırlanan ve TBMM?ye sevk edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun tasarısında, işverenlerin beklentileri göz önünde bulundurularak yeni düzenlemelere yer verilmiştir.
 
Ynt: iş kazasını bildirmeme durumu

Ayrıca iş kazası bildirimlerini kurumlara yapılmaması halinde yüklü miktarda ipc var. yaklaşık 1000 ytl
 
Üst