S
SMMM Kenan GÜMÜŞ
Ziyaretçi
Merhaba,
Vergi Usul Kanunu'nda defterlerin hangi amaçla tutulacağı ile ilgili,
"MAKSAT" başlıklı,
171. maddesindeki "Mükellefler bu kanuna göre tutacakları defterleri vergi uygulaması bakımından aşağıdaki maksatları sağlayacak şekilde tutarlar:
1. Mükellefin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumunu tespit etmek;
2. Vergi ile ilgili faaliyet ve hesap neticelerini tespit etmek;
3. Vergi ile ilgili muameleleri belli etmek;
4. Mükellefin vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden kontrol etmek ve incelemek;
5. (2365 sayılı Kanunun 23. maddesiyle değişen bent) Mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını (Emanet mahiyetindeki değerler dahil) kontrol etmek ve incelemek.",
194. maddesindeki "İşletme hesabının sol tarafını gider, sağ tarafını hasılat kısmı teşkil eder.
1. Gider kısmına: Satın alınan mallar veya yaptırılan hizmetler karşılığında ödenen veya borçlanılan paralar ve işletme ile ilgili diğer bütün giderler;",
Gelir Vergisi Kanunu'nun,
"İŞLETME HESABI ESASINDA TİCARİ KAZANCIN TESPİTİ" başlıklı,
3. maddesindeki "İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır. (*)
(Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.)
Emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41. maddeleri hükümlerine uyulur.",
hükümleri birlikte değerlendirdiğimizde, işletme defterlerinin de, VUK'ndaki defter tutmadaki amaçlara tabi olduğu, işletme defterini tutan kimsenin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumlarının tespit edilebilmesi için, vergi ile ilgili olduğu tartışılmaz olan KKEG de defterlere yazılması gerektiği, yine GVK'ndaki "tediye olunan ve borçlanılan meblağları"n ifadesine göre, KK Edilmeyen gider veya KK Edilen Gider ayrımı yapılmaksızın bütün işlemlerin eksiksiz olarak kaydedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Yani işletme defterine Kanunen Kabul Edilmeyen Gider de olsa, bütün giderlerin işlenmesi gerekmektedir.
Vergi Usul Kanunu'nda defterlerin hangi amaçla tutulacağı ile ilgili,
"MAKSAT" başlıklı,
171. maddesindeki "Mükellefler bu kanuna göre tutacakları defterleri vergi uygulaması bakımından aşağıdaki maksatları sağlayacak şekilde tutarlar:
1. Mükellefin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumunu tespit etmek;
2. Vergi ile ilgili faaliyet ve hesap neticelerini tespit etmek;
3. Vergi ile ilgili muameleleri belli etmek;
4. Mükellefin vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden kontrol etmek ve incelemek;
5. (2365 sayılı Kanunun 23. maddesiyle değişen bent) Mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını (Emanet mahiyetindeki değerler dahil) kontrol etmek ve incelemek.",
194. maddesindeki "İşletme hesabının sol tarafını gider, sağ tarafını hasılat kısmı teşkil eder.
1. Gider kısmına: Satın alınan mallar veya yaptırılan hizmetler karşılığında ödenen veya borçlanılan paralar ve işletme ile ilgili diğer bütün giderler;",
Gelir Vergisi Kanunu'nun,
"İŞLETME HESABI ESASINDA TİCARİ KAZANCIN TESPİTİ" başlıklı,
3. maddesindeki "İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır. (*)
(Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.)
Emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41. maddeleri hükümlerine uyulur.",
hükümleri birlikte değerlendirdiğimizde, işletme defterlerinin de, VUK'ndaki defter tutmadaki amaçlara tabi olduğu, işletme defterini tutan kimsenin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumlarının tespit edilebilmesi için, vergi ile ilgili olduğu tartışılmaz olan KKEG de defterlere yazılması gerektiği, yine GVK'ndaki "tediye olunan ve borçlanılan meblağları"n ifadesine göre, KK Edilmeyen gider veya KK Edilen Gider ayrımı yapılmaksızın bütün işlemlerin eksiksiz olarak kaydedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Yani işletme defterine Kanunen Kabul Edilmeyen Gider de olsa, bütün giderlerin işlenmesi gerekmektedir.