İşverenin Eğitim Vermesi ve Fazla Mesai

Üyelik
5 Eyl 2005
Mesajlar
30
Arkadaşlar Merhaba,

İşyerimizde mesai saatleri 08:18 şeklinde olup Cumartesi ve Pazar günleri çalışmıyoruz. Şirket içerisinde bir danışmanlık firması ile anlaşarak eğitim verdirmeyi planlamaktayız. Acaba eğitimi Cumartesi günü verdirsek eğitime çağırdığımız personele fazla mesai vermemiz gerekir mi? (Eğitim zorunlu olup mutlaka katılınması gerekmektedir.)
 
Ynt: İşverenin Eğitim vermesi ve Fazla Mesai

eğer ara dinlenmesi 1 saat ise haftalık 45 saat dolduğu için ve eğitimde geçen süre iş süresinden sayıldığı için fazla mesai olmalı.
 
Ynt: İşverenin Eğitim vermesi ve Fazla Mesai

nane teşekkürler.Aynı mantıkla düşünüyoruz. Eğer 45 saati geçen çalışmalar fazla mesaiden sayılıyorsa ve işveren mecbur koşuyorsa işçinin işyerine gelişi fazla mesai sayılmalıdır diye düşünüyorum. Ancak mevzuatta eğitimin çalışma sürelerinden sayıldığına dair herhangi bir veri yok. Sadece Çocuk İşçilerin Çalışma Usul ve Esaslarını belirleyen mevzuatta böyle bir tanım var.Eğer elinde yargıtay kararı yada başka bir içtihat var ise paylaşmanı rica ediyorum.
 
Ynt: İşverenin Eğitim Vermesi ve Fazla Mesai

Kanunen haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla mesai ücreti ödemesini gerektirir.
Şirket içi eğitimlerde esas olan eğitimin mesai saatleri içinde verilmesidir.Bunun mümkün olmadığı durumda ise mesai saati sonrasında yapılmasıdır.
Mesai saatleri sonrası yapılacak eğitimde geçen süreler fazla mesai olarak değerlendirilir ve ücretlendirilir.
Burada atlanmaması gereken bir başka noktanın ise fazla mesai için çalışanın rızasının gerektiği hususudur.
Mesai sonrası yapılan eğitimde fazla mesai sayıldığına göre işçinin rızası gerekmektedir.Eğer çalışanın önceden fazla mesaiyi kabul ettiğine dair onayı yok ise mutlaka bu amaçla fazla mesaiye kalmayı kabul ettiğine dair belge alınması gerekir.

Aşağıda görebileceğiniz iş kanunun 41 ve 77.maddelerini birlikte değerlendirirseniz sorunuza daha rahat cevap bulabilirsiniz.

İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri
MADDE 77. - İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler.



Fazla çalışma ücreti
MADDE 41. - Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.

Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.




saygılar
 
Ynt: İşverenin Eğitim Vermesi ve Fazla Mesai

http://www.tibbimumessil.com/forum/default.aspx?g=profile&u=40315 adresinden bir bölüm:

Av. Abbas Bilgili
Adana Barosu

?GİRİŞ

İşçilerin çalışmakta oldukları işverenlerine karşı, iş ilişkisi devam ediyor iken açmaktan kaçındıkları ve iş ilişkisi sona erdikten sonra açtıkları alacak davalarında en önemli yeri tutanlardan birisi de fazla mesai ücretidir. Fazla mesai ücreti ile ilgili alacak davasının iş sözleşmesi devam ederken de açılması konusunda kuşku olmamakla birlikte, işçilerin çalışma ilişkisi devam ederken böyle bir davayı açma konusunda oldukça çekingen davrandıkları bir gerçektir. İş güvencesinin 15.03.2003 tarihine kadar hiç olmadığı, daha sonrasında ise aksayan bir çok yönünün olduğu bir sistemde işçiden çalışırken, patronuna karşı dava açmasını beklemek de realite ile bağdaşmaz. Bu nedenle genellikle işten ayrıldıktan sonra talep edilen fazla mesai ücretini önce kısaca ve genel olarak, daha sonra ise tıbbi mümessillik mesleğini icra edenler açısından incelemeye çalışacağız.

GENEL OLARAK FAZLA ÇALIŞMA

Fazla çalışmayı, günlük ya da haftalık olarak belirlenmiş olan normal çalışma süresini aşan çalışmalar olarak tanımlayabiliriz.

10.06.2003 gününe kadar yürürlükte kalmış olan eski 1475 sayılı İş Yasası'nda; "genel bakımdan iş süresi haftada en çok 45 saattir" (1475 sayılı Yasa, md. 61/1) denildikten sonra, "bu süre, haftada 6 işgünü çalışılan işlerde günde 7,5 saati geçmemek üzere ve cumartesi günleri kısmen veya tamamen tatil edilen işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünülerek uygulanır" (1475 sayılı Yasa, md. 61/2) denilmektedir. O dönemdeki Fazla Çalışma Tüzüğü'nün 1. maddesinde "günlük çalışma süresini aşan çalışma" olarak tanımlanmakta ve 1475 sayılı Yasa'nın 35. maddesinde de "günlük çalışma süresinin esas alınacağı" belirtilmekte idi.

10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren ve şu anda da yürürlükte olan 4857 sayılı yeni İş Yasasında; haftalık çalışma süresinin en fazla 45 saat olduğu, aksi kararlaştırılmadıkça bu sürenin çalışılan günlere eşit şekilde bölünerek uygulanacağı, tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresinin günde 11 saati aşmayacak şekilde haftanın çalışılan günlerine dağıtılabileceği (4857 sayılı İş Yasası, md. 63) hükümleri getirilmiştir.

Dikkat edilirse, her iki yasada da haftalık normal çalışma süresinin 45 saat olarak belirlenmiş olduğu, ancak haftalık çalışma süresinin haftanın çalışılan günlerine dağılımı konusunda farklı bir yöntem belirlendiği görülmektedir. Yeni yasanın getirdiği "esnek çalışma modelleri" içerisinde değerlendirilen bu çalışma şeklinde, günlük çalışma süresi her gün için sabit olmamakta, günde 11 saati aşmamak koşulu ile haftada 45 saat olarak belirlenmiş olmaktadır. Eski yasada böyle bir esneklik olmadığından, haftanın çalışılan günlerine eşit dağılım yapılmakta ve haftanın bir günü hafta tatili olduğundan, haftalık 45 saatin çalışılan 6 güne bölünmesi ile günde 7,5 saat çalışma esası belirlenmiş idi.

Eski ve yeni yasanın fazla çalışma ile ilgili bu hükümlerinin karşılaştırılması ve her iki yasa dönemindeki uygulamadan şu sonucu çıkartmak gerekir. Eski yasa döneminde, günde 7,5 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olarak değerlendirilmelidir ve nitekim uygulama da o dönemde öyle idi. Ancak, şu anda uygulanmakta olan yeni yasada günlük sabit bir çalışma süresi olmadığından, haftada 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olarak değerlendirilmelidir. 4857 sayılı Yasaya göre çıkartılan İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürede Çalışma Yönetmeliği'nin 3. maddesinde de fazla çalışma; "iş kanununda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar" olarak ifade edilmiştir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, haftalık 45 saati aşan bir çalışma varsa, bu aşan süre fazla çalışma olarak değerlendirilmelidir. Ancak Yargıtay, yeni yasadaki esnek çalışmanın bir sonucu olan denkleştirme yönteminde "günlük 11 saati aşmamak koşulu ile" (4857 sayılı Yasa, md. 63/2) ibaresinden hareket ederek, son zamanlarda günlük 11 saati ölçü alan kararlar vermeye başlamıştır . Yargıtay'ın günlük 11 saati ölçü alması işçiler aleyhine bir karar olduğu gibi, yasadaki haftalık ölçütünün de gözardı edildiği sonucunu doğurmaktadır. Yargıtay'ın bu kararlarını olumlu bulanlar olduğu kadar eleştiren hukukçular da vardır.

Ayrıca, İş Yasası'nın 41/8. maddesinde, fazla çalışma süresinin yılda 270 saatten fazla olamayacağı hükmü de işçiyi korumaya yönelik önemli bir sınırlama olmakla birlikte, uygulamada bu sınırlamaya uyulmadığı da bir gerçektir. Yıllık 270 saatlik sınırlamayı yanlış yorumlayan bazı uygulamacılar, 270 saatten fazlasının ücretinin de ödenmeyeceği sonucunu çıkartmakta iseler de; böyle bir uygulama Anayasa'nın da yasakladığı angaryanın yasal hale geldiği anlamına gelir ki hukuk bu tür bir uygulamayı korumaz. Nitekim, Yargıtay'ın da bir çok kararında isabetle belirttiği üzere; yılda 270 saatten fazla olan "fazla çalışmalar" kanıtlandığı taktirde ücreti de ödenmelidir, ancak çok uzun süre fazla çalışma yapmak hayatın olağan akışına uygun düşmediğinden, yargıcın fazla çalışma ücretinden bir miktar hakkaniyet indirimi yapması gerekir.

Ancak, işçi ile imzalanmış olan iş sözleşmelerine, fazla mesai ücretinin belirlenmiş olan ücretin içerisinde olduğu şeklindeki hükümlerin de geçerli olduğu unutulmamalıdır. Doğal olarak bu hüküm, asgari ücretli bir işçiyi bağlamaz. Zira asgari ücretle çalışan bir işçinin aylık ücretinin içinde fazla çalışma ücretinin olmayacağı açıktır.?

------------------------------------------------------------------------------------

http://www.**************/ozelbolum/026/ adresinden bir bölüm:

Sadret ÇAĞLAR
İş Müfettişi

FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMA

Tarih: 22/09/2006
I- GİRİŞ

4857 sayılı İş Kanunu?nda, fazla çalışmalardan farklı olarak fazla sürelerle çalışma kavramına da yer verilmiştir. Fazla sürelerle çalışma, İş Kanunu?nun 41. maddesi ve Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği?nde (Fazla Çalışma Yönetmeliği) düzenlenerek İş Hukukumuza girmiş yeni bir kavramdır. Fazla Çalışma Yönetmeliği?nde ?Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlendiği durumlarda bu çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmalar? fazla sürelerle çalışma olarak tanımlanmıştır.

II- FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMANIN KOŞULLARI

İş Kanunu?nun 41. maddesinin 3. fıkrası da ?Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.? hükmünü taşımaktadır.

Fazla sürelerle çalışmanın söz konusu olabilmesi için haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlenmiş olması gerekmektedir. Örneğin, bir işyerinde günde 7 saat ve haftanın 5 günü çalışıldığını varsayarsak, bir haftalık çalışma süresi 35 saat olacaktır. İşyerinde çalışan bir işçinin, normal çalışma süresi olan 35 saatin üzerinde yapacağı çalışmanın 45 saate kadar (45 saat dahil) olan kısmı için fazla sürelerle çalışma, 45 saati geçen kısmı için fazla çalışma ücreti ödenmesi gerekir. Bu işyerinde, geçici bir süre için işçilerin haftanın 5 günü günde 10 saat çalıştırılması durumunda, bir haftalık çalışma süreleri 50 saat olacaktır. Dolayısıyla işçilere her hafta için 10 saat fazla sürelerle çalışma ücreti, 5 saat de fazla çalışma ücreti ödenmesi gerekecektir.

İşverenin, fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayını alması gerekir (İK md. 41/7). Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz. Fazla sürelerle çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay her yılbaşında işçilerden yazılı olarak alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. Fazla çalışmada yıllık en fazla 270 saat sınırı olmasına rağmen, fazla sürelerle çalışma için herhangi bir üst sınır belirtilmemiştir.

Bu nedenle, diğer şartları taşımak koşuluyla bir yılda istenildiği kadar fazla sürelerle çalışma yaptırılabilecektir.
 
Merhaba, bir sorum olacak konu ile alakalı. Özel güvenlik görevlisi olarak beş yıldır bir iş yerinde çalışıyorum. Bağlı olduğumuz güvenlik şirketi bizlere (90 kişi) şüpheli şahıs, bomba riski taşıyan şüpheli cisimler vs. başlıklar halinde bir dizi eğitimi her yıl verip fazla mesai ücreti olarak bir saatin yüzde ellisi kadar artış yaparak ücret veriyor. Bu açıklamayı yaptıktan sonraki sorum şudur

Fazla mesai uygulaması (eğitim) istirahat saatini bölmek ve o süre içinde (00:00-08:00 saatleri arasında çalışmış olan kişiler için) 1 veya 2 saat uygulanarak yapılabilir mi? Ya da işçinin haftalık tatil gününde bu uygulama yapılabilir mi? İşçi bu bu durumlarda mesai uygulamasına katılmazsa raporlama akabinde kınama, ihtar gibi cezalar alabilir mi? Teşekkür ederim.
 
İşvereniniz olan firma 90 çalışanını aynı anda aynı yerde , çalışma saatleri içinde bir araya getiremeyeceğine göre, bu eğitimlerin çalışma saatleri dışında veriliyor olmasından daha doğal bir şey yok. Meseleğiniz gereği almanız gerkeen eğitimler ekatılmazsanız, elbette kınama ihtar veya sözleşmenize son verme gibi yolları seçme hakkı doğar işverenin.
 
İşvereniniz olan firma 90 çalışanını aynı anda aynı yerde , çalışma saatleri içinde bir araya getiremeyeceğine göre, bu eğitimlerin çalışma saatleri dışında veriliyor olmasından daha doğal bir şey yok. Meseleğiniz gereği almanız gerkeen eğitimler ekatılmazsanız, elbette kınama ihtar veya sözleşmenize son verme gibi yolları seçme hakkı doğar işverenin.

Teşekkür derim ama benim merak ettiğim konu şu. Bu eğitimleri fazla mesai adı altında veriyor. Ve bildiğim kadarıyla fazla mesai normal mesai saatine başlamadan hemen önce veya normal mesai saatine ek olarak hemen sonra uygulanmalı. İstirahat saatini bölerek yapılamaz. Yanılıyor muyum. Ve ayrıca bu uygulama yapılırken sene başında işçiden yazılı onay almalı iş veren.
 
İşveren fazla mesai adı altında vermiyor, eğitimde geçen süre krşılığında fazla çalışma ücreti ödüyor.
Fazla çalışma için onay alması gerekiyor haklısınız, eğitim için onay alması gerekiyor mu?
Yapmakta olduğunuz işte , o eğitimleri alma zorunluluğunuz var mı yok mu?
 
Ek;
Elbette eğitimlerin ara dinlenme süresi içinde veya tatil günü değil,normal iş günü mesai saati bitimi olabilir,esasen ve de mümkün ise iş günü mesai saati içinde verilmesi daha uygun,tabi her işyeri için bu durum mümkün ol(a)mayabilir,bu sebeble benzer durumlar gündeme gelmektedir.
Eğitim için çalışandan onay almaya gerek yok.
Böylesi durumda,olması gereken(yani uygun olan) seçeneğin dışında başka yol yok ise(ki bu olayda yok gibi)bu durumda çözüm adına orta yol,anlayış göstermek olsa gerek.
 
Üst