İşverenin Hakları

Üyelik
17 Ağu 2012
Mesajlar
98
Konum
düzce
Merhabalar.. Bir mükellefimizin 15 yıllık işçisi işverene 10.01.2015 tarihinde işten ayrılacağını bildiren bir dilekçeyi işverene vermeden işe gelmiyor. Aynı işçi .bent gereği kıdem tazminatı almayı hak ettiğine dair yazıyı işverene veriyor.O yazıyı verdikten sonra işçi işe gelmiyor.Daha sonra işçi işvereni kıdem tazminatı yönünden icraya veriyor.
İşi aniden - ihbarsız bir şekilde işten ayrılan işçi için işverenin hiç bir yaptırımı yok mu? Bizim bildiğimiz 8 haftalık işçinin işverene ödemesi gereken tazminat hakkı olduğu yönündedir.Ancak böyle bir olaya hiç muhatap olmadığımız için izlenecek yolu bilmiyoruz. Saygılarımızla
 
İşçi , kurumdan 3600 gün 15 yıl şartını tamamladığına dair yazıyı ileterek tazminatını talep edip ayrıldı ise,
herhangi bir bildirim süresine uyma zorunluluğu yok bu durumda.
İşverenin tazminatı ödemesi gerek yasal düzenlemelere göre. Bahsettiğiniz bendi ve öncesindeki madde açıklamasını inceleyecek olursanız, böyle bir hakkı var işçinin.
 
Katılıyorum
.
Böylesi bir durumda;
öteden beridir çalışmakta olan işcinin kendisi yönünden (çeşitli sebeblerle zorda kalma,çaresizlik,zamanlama olarak mecburen bu yola başvurma vs.gibi haller yok ise)olağan sürecte/normalde en azından ahde vefa ilkesi ve etik açıdan(özellikle kritik konumda bulunan işcinin) önceden işverene bilgi vermesi beklenir(insani münasebetler açısından da böyledir)ama sn.Keremcem in ifade ettiği gibi bu durumda işcinin bildirim süresine uyma zorunluluğu bulunmamaktadır.
 
Bu konuda ben de Şeref bey gibi düşünüyorum. Bu 15 yıl şartı aniden ortaya çıkan bir durum değil. Yani çalışan bunu uzun bir süredir bekliyor, planlıyor.
Ben işveren değilim ama yöneticiyim. Böyle bir durumun makul bir süre önce işverenle paylaşılması iş hayatının olağan akışına uygun olur.
 
Katılıyorum
.
Böylesi bir durumda;
öteden beridir çalışmakta olan işcinin kendisi yönünden (çeşitli sebeblerle zorda kalma,çaresizlik,zamanlama olarak mecburen bu yola başvurma vs.gibi haller yok ise)olağan sürecte/normalde en azından ahde vefa ilkesi ve etik açıdan(özellikle kritik konumda bulunan işcinin) önceden işverene bilgi vermesi beklenir(insani münasebetler açısından da böyledir)ama sn.Keremcem in ifade ettiği gibi bu durumda işcinin bildirim süresine uyma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Bilgi verme konusunda size sonuna kadar katılmakla birlikte,
15 yıl 3600 gün şartından yararlanarak ayrılma yolunu tercih edenlerin, genelde işvereniyle sorunlar yaşadığı için , en azından kıdem tazminatımı yakmadan ayrılayım düşüncesiyle bu yola başvurmak zorunda kaldıklarını düşünüyorum. Yoksa sorunsuz çalışan biri neden bu yola başvurup, mutlu mesut çalışmakta olduğu işi bırakır ki??
 
Doğru söylüyorsunuz,
bende (........yok ise) derken bu noktayı öne aldım,
sizde daha geniş açıklama yaparak,bu noktayı "elbette bırakmak istemez"cevabının sorusu ile perçinlemiş oldunuz:)katılıyorum.
 
Üst