O
Ogün Güneş
Ziyaretçi
Kanaat verici vesika
Vergi Usul Kanununun 322 ve 323. maddeleri aşağıdaki gibidir;
İKİNCİ BÖLÜM : ALACAKLARDA VE SERMAYEDE AMORTİSMAN
DEĞERSİZ ALACAKLAR:
Madde 322 - Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmıyan alacaklar, değersiz alacaktır.
Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler.
İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu Madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.
ŞÜPHELİ ALACAKLAR:
Madde 323 - (Değişik madde: 30/12/1980 - 2365/55 md.)
Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
1. (Değişik bent: 01/05/1981 - 2455/3 md.) Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;
Şüpheli alacak sayılır.
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.
--------------------------------
Bu bağlamda; 322.maddeye giren kanaat verici vesikalar;
# Borçlunun gaipliğine ilişkin mahkeme kararı ve buna bağlı olarak herhangi bir mal varlığının bulunmadığına dair resmi makam belgesi,
# - Borçlunun herhangi bir mal varlığı bırakmadan ölümü ve mirasçıların da mirası reddettiklerine dair resmi belgeler,
# - Borçlunun, alacaklı tarafından açılan davayı kazandığına dair, mahkeme kararı,
# - Mahkeme huzurunda alacaktan vazgeçildiğine ilişkin olarak düzenlenmiş belgeler,
# - Alacaktan vazgeçildiğine dair konkordato anlaşması, (Sadece alacaklının borçluyu ibra ettiği tutar değersiz alacak olarak kabul edilebilir.)
# - Borçlunun, ülkeyi dönmemek üzere terk ettiğini belirleyen gazeteler ve bunu doğrulayan resmi makam belgeleri. Örnek olarak, yabancı bir ülkeye kaçma veya sığınma talebine ilişkin belgeler verilebilir.
# - Borçlunun dolandırıcılıktan mahkum olması ve herhangi bir mal varlığı bulunmadığını belgeleyen resmi evrak ve diğerleri,
# - Medeni Kanunu'nun 31. ve izleyen maddelerine göre mahkemelerce borçlu hakkında verilen gaiplik kararı,
# - Borçlunun adresinin saptanamaması nedeniyle icra takibat dosyasının kaldırıldığını gösteren icra memurluğu yazısı,
# - Borçlunun ölümünü ve mirasçılarının bulunmadığım kanıtlayan resmi soruşturma belgesi,
# - Borçlunun ölümü ve mirasçılar adına Sulh Mahkemelerince verilmiş bulunan mirası ret kararı,
# - Gerek doğuşu gerekse vazgeçilmesi bakımından belli ve inandırıcı sebepleri olmak şartıyla alacaktan vazgeçildiğini gösteren anlaşmalar, (Alacaklının tek taraflı irade beyanı ile alınmasından vazgeçilen alacakların, değeriz alacak olarak zarar kaydı mümkün değildir.)
# - Ticaret mahkemesince borçlu hakkında verilmiş ve ilgili masa tarafından tasfiyeye tutulmuş bulunan iflas kararına ilişkin belgeler kanaat verici nitelikte belge veya belgelere örnek olarak gösterilebilir.
---------------------------------
Problemim şu;
Bir medikal şirketi hastalara tıbbi malzeme satmaktadır, hastalardan bu malzemelere ilişkin ücreti , hasta adına sosyal güvenlik kuruluşundan ödeneğin çıkmasından sonra vekaletname ile kendi alacağına mahsuben hasta adına tahsil etmektedir. Ancak bazı durumlarda , tıbbi malzemeyi alan hasta sosyal güvenlik kurumundan malzemenin bedelini alamadan vefat etmektedir, sosyal güvenlik kurumu da TC kimlik numarasının pasif şekilde (vefat nedenli) görünmesinden ötürü ödemeyi yapmamaktadır. Bu durumda medikal firması, bedelini tahsil edemediği/edemeceği satışın vergisini ödemektedir. Yukarıda alıntı yaptığım 322. maddedeki kanaat verici vesika kapsamına girdiğini düşünüyorum. Bu duruma örnek teşkil edebilecek uygulama yapan ve yorum yapabilecek forumdaş olursa sevinirim.
Vergi Usul Kanununun 322 ve 323. maddeleri aşağıdaki gibidir;
İKİNCİ BÖLÜM : ALACAKLARDA VE SERMAYEDE AMORTİSMAN
DEĞERSİZ ALACAKLAR:
Madde 322 - Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmıyan alacaklar, değersiz alacaktır.
Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler.
İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu Madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.
ŞÜPHELİ ALACAKLAR:
Madde 323 - (Değişik madde: 30/12/1980 - 2365/55 md.)
Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
1. (Değişik bent: 01/05/1981 - 2455/3 md.) Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;
Şüpheli alacak sayılır.
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.
--------------------------------
Bu bağlamda; 322.maddeye giren kanaat verici vesikalar;
# Borçlunun gaipliğine ilişkin mahkeme kararı ve buna bağlı olarak herhangi bir mal varlığının bulunmadığına dair resmi makam belgesi,
# - Borçlunun herhangi bir mal varlığı bırakmadan ölümü ve mirasçıların da mirası reddettiklerine dair resmi belgeler,
# - Borçlunun, alacaklı tarafından açılan davayı kazandığına dair, mahkeme kararı,
# - Mahkeme huzurunda alacaktan vazgeçildiğine ilişkin olarak düzenlenmiş belgeler,
# - Alacaktan vazgeçildiğine dair konkordato anlaşması, (Sadece alacaklının borçluyu ibra ettiği tutar değersiz alacak olarak kabul edilebilir.)
# - Borçlunun, ülkeyi dönmemek üzere terk ettiğini belirleyen gazeteler ve bunu doğrulayan resmi makam belgeleri. Örnek olarak, yabancı bir ülkeye kaçma veya sığınma talebine ilişkin belgeler verilebilir.
# - Borçlunun dolandırıcılıktan mahkum olması ve herhangi bir mal varlığı bulunmadığını belgeleyen resmi evrak ve diğerleri,
# - Medeni Kanunu'nun 31. ve izleyen maddelerine göre mahkemelerce borçlu hakkında verilen gaiplik kararı,
# - Borçlunun adresinin saptanamaması nedeniyle icra takibat dosyasının kaldırıldığını gösteren icra memurluğu yazısı,
# - Borçlunun ölümünü ve mirasçılarının bulunmadığım kanıtlayan resmi soruşturma belgesi,
# - Borçlunun ölümü ve mirasçılar adına Sulh Mahkemelerince verilmiş bulunan mirası ret kararı,
# - Gerek doğuşu gerekse vazgeçilmesi bakımından belli ve inandırıcı sebepleri olmak şartıyla alacaktan vazgeçildiğini gösteren anlaşmalar, (Alacaklının tek taraflı irade beyanı ile alınmasından vazgeçilen alacakların, değeriz alacak olarak zarar kaydı mümkün değildir.)
# - Ticaret mahkemesince borçlu hakkında verilmiş ve ilgili masa tarafından tasfiyeye tutulmuş bulunan iflas kararına ilişkin belgeler kanaat verici nitelikte belge veya belgelere örnek olarak gösterilebilir.
---------------------------------
Problemim şu;
Bir medikal şirketi hastalara tıbbi malzeme satmaktadır, hastalardan bu malzemelere ilişkin ücreti , hasta adına sosyal güvenlik kuruluşundan ödeneğin çıkmasından sonra vekaletname ile kendi alacağına mahsuben hasta adına tahsil etmektedir. Ancak bazı durumlarda , tıbbi malzemeyi alan hasta sosyal güvenlik kurumundan malzemenin bedelini alamadan vefat etmektedir, sosyal güvenlik kurumu da TC kimlik numarasının pasif şekilde (vefat nedenli) görünmesinden ötürü ödemeyi yapmamaktadır. Bu durumda medikal firması, bedelini tahsil edemediği/edemeceği satışın vergisini ödemektedir. Yukarıda alıntı yaptığım 322. maddedeki kanaat verici vesika kapsamına girdiğini düşünüyorum. Bu duruma örnek teşkil edebilecek uygulama yapan ve yorum yapabilecek forumdaş olursa sevinirim.