KDV İadesinde Kod Listesi ve Devam Eden Yanlış Uygulamalar

  • Konbuyu başlatan nane
  • Başlangıç tarihi
N

nane

Ziyaretçi
Vedat ÖZDAN 24.10.2008 Dünya

KDV iadesinin usul ve esaslarını tayin eden en önemli mevzuat, 84 numaralı KDV tebliği. tebliğ, "genel esaslar" ve "özel esaslar" olmak üzere iki tür esas öngörüyor. Genel esaslar işin normal prosedürünü tanımlarken; özel esaslar, iade talep eden mükellef ve önceki safhalardaki tedarikçileri hakkında "olumsuz tespit" veya "olumsuz rapor" bulunmasına bağlı olarak zorlaşan bir prosedürü tanımlıyor. Her iki esasta da mükellef iade konusu işleme bağlı olarak değişen eklerden oluşan bir iade dosyası hazırlamak zorunda. "İndirilecek KDV Listesi" tüm iade başvurularında istenen en temel belge. Bu listeyi vergi dairesi üç nedenle istiyor: 1)Yüklenilen KDV hesabının kontrolü, 2)Müteselsil sorumluluk uygulaması ve 3)İade sürecinin tabi olacağı esası tayin etmek.

İşleme doğrudan taraf olanlarda müteselsil sorumluluk uygulaması

VUK'un 11. maddesine göre, kamu kurumları hariç, alışlarınızda tedarikçilerinize ödediğiniz KDV'nin bunlar tarafından vergi dairesine ödenmemesi halinde, Devlet sizden ödenmeyen vergiyi isteyebiliyor. Ben ödedim diyerek kurtulmak mümkün değil. Devlet, sen bir kez de bana ödeÖ Tedarikçine ödediğin KDV'yi de git kendisinden sen tahsil et diyor, kısaca. Bu sorumluluk sadece verginin aslı, gecikme faizi ve zammıyla sınırlı. Bu sorumluluğun doğması için ödediğiniz KDV'nin kesinleşmiş olması ve tedarikçinizden tahsilinin imkansız olması gerekiyor. Dava konusu bir ödeme için hakkınızda takibat yapılması mümkün değil. Takibatı kimin yapacağı meselesi tartışmalı. Ancak Danıştay, takibatı tedarikçinizin bağlı olduğu vergi dairesi yapmalı diyor. Takibat ödeme emriyle başlıyor. 84 numaralı KDV tebliği şayet ödeme emrini aldıktan sonra, tedarikçinize "ödemeyi banka veya çekle yaptıysanız müteselsil sorumluluktan kurtulabilirsiniz", diyor. Burada birkaç hatalı hususa dikkat çekmek istiyoruz:

İsme havale veya EFT ile sorumluluktan kurtulmak mümkün değil

Banka vasıtasıyla ödeme yaparak müteselsil sorumluluktan kurtulabilmek için ödemenin mutlaka bir hesaba yapılması gerekiyor. İsme değil.

Hamile yazılı çekle müteselsil sorumluluktan kurtulmak mümkün değil

Çekle ödemede, çekin "emre" veya "nama" yazılı olması gerekiyor. Elbette tedarikçinizle aranızda muvazaalı bir işlem veya menfaat sağlamaya yönelik bir ilişki olmamalı. Şayet böyle bir ilişki varsa ve bu durum bir vergi inceleme raporu ile tevsik edilmişse, mevzuata uygun bir ödeme belgesi ibraz ederek de müteselsil sorumluluktan kurtulmak mümkün değil. Bizden tavsiye: Tedarikçilerinize hamile yazılı çek vermeyin.

Ödeme belgesi ibrazı ile sorumluluktan kurtulmak şarta bağlı

Tedarikçinize ödemeyi banka veya çekle yaptıysanız ve ödeme belgenizde, 1) Tutar KDV dahil toplam işlem bedelini kapsıyor ve bu husus belge üzerinde açıkça yazıyorsa; 2) Tedarikçinizin ad - soyadı veya unvanıyla vergi kimlik numarası yazılıysa, belge ibraz ederek müteselsil sorumluluktan kurtulmanız mümkün. 84 numaralı KDV tebliği şunu söylüyor: İade talep eden hakkında SMİYB kullanma raporu veya olumsuz tespit olsa dahi, tedarikçilerinden olumsuz tespitin olduğu dönemlerdeki alışlarına ilişkin ödeme belgesi ibraz edilmesi halinde, müteselsil sorumluluk tatbikatı yapılmaz. Tebliğ açıkça, diğer dönemler için genel esaslara göre işlem yapılır demesine rağmen, uygulamada vergi daireleri tarafından tüm dönemlerdeki alışlar için ödeme belgesi ibrazı isteniyor. Bu keyfi uygulamaya son verilmesi gerekiyor.

İşleme doğrudan taraf olmayanlarda müteselsil sorumluluk için rapor şartı var

Bir mükellefin, mal veya hizmet temin ettiği safhadan önceki safhalarda, bu mal veya hizmetle ilgili KDV'nin vergi dairesine ödenmemiş olması nedeniyle müteselsil sorumlu tutulabilmesi için, iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekiyor:

1) Mükellef ile tedarikçisinin altı arasında, menfaat sağlayan doğrudan bir ilişkinin veya hısımlık, sermayesine katılma, organizasyon veya yönetimi içinde yer alma şeklinde dolaylı bir ilişki olmalı ve bu durum, 2) vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenmiş raporlarda açıkça belirtilmiş olmalı. İade talep eden ve tedarikçisi hakkında olumsuz tespit veya rapor yokken; tedarikçilerin altı hakkında olumsuz rapor varsa, 84 numaralı KDV tebliği, "vergi inceleme raporuna bak ve iade esasını ona göre tayin et", diyor. Tebliğe göre bu raporda iade talep eden hakkında bir sorumluluk öngörülmemişse, iadeyi başka bir belge aramaksızın genel esaslara göre sonuçlandırmak gerekiyor. Ancak uygulamada vergi daireleri rapora bakmaksızın tenzil talep ediyor. Eksiklik yazısında tedarikçilerinin ve onların altı şirketlerin koda giriş tarihleri iade talep edene bildirilmiyor. Diyelim ki bir müşterinizin 2006 yılıyla ilgili iade raporunu 2008 yılında ibraz ettiniz. Vergi dairesi raporunuz üzerine sizden 2007 yılında hakkında vergi inceleme raporu bulunan bir "altın - altı" şirket nedeniyle tenzil talep edebiliyor. Haklarını bilmeyenler bu uygulama nedeniyle, iade sürecini daha fazla aksatmamak için tenzili kabul ediyor ve olması gerekenden daha az iade alıyor. Bu keyfi uygulamaya derhal son verilmesi lazım.

Tevkifat varsa müteselsil sorumluluk olmaz

70 ve 87 numaralı KDV tebliğlerine göre, KDV Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca, KDV'yi sorumlu sıfatıyla vergi dairesine nakden veya mahsuben ödeyenlerin, bu işlemlerle ilgili olarak önceki safhalarda ortaya çıkan verginin ödenmemiş olması nedeniyle müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulmamaları gerekiyor. Vergi daireleri bu kuralı da zaman zaman ihlal ederek, genel esaslara göre işlem yapmak için tenzil veya ödeme belgesi ibrazı talep edebiliyorlar.

Rapor yoksa ihraç kayıtlı mal alınmışsa tedarikçiler nedeniyle özel esaslara göre işlem yapılamaz

84 numaralı KDV tebliği açıkça: "Haklarında olumsuz tespit bulunanlardan ihraç kaydıyla mal alan ancak diğer alışlarına ilişkin olumsuz tespit veya rapor bulunmayan mükelleflerin iade talepleri genel esaslara göre yerine getirilir" diyor. Ama uygulamada vergi daireleri bu kuralı da görmezden gelerek, İndirilecek KDV Listesi'nde olumsuz tespit nedeniyle koda girmiş imalatçı tedarikçi nedeniyle ihracatçıların KDV iadelerini özel esaslara göre sonuçlandırma yolunu seçebiliyor.

Mahsuben iadede kod taraması yapılamaz

Bu bariz hata nasıl bu kadar tekrar ediyor anlamakta zorluk çekiyoruz: 87 numaralı KDV tebliğiyle, 84 numaralı KDV tebliğinin Tebliğin (II. ÖZEL ESASLAR) bölümünün giriş cümlesinden sonra ve (1.kapsam ve tanımlar) başlığından önce gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmesi uygun bulunmuştu: "Şu kadar ki, bu kapsama giren iade hakkı sahibi mükelleflerin kendilerine ait vergi ve SSK prim borçları için yapacakları mahsup talepleri genel esaslara göre yerine getirilir..." Ancak bu değişiklik sanki hiç yapılmamış gibi iade dosyasını ve bilahare YMM raporunu alan vergi dairesi, kod taraması yapmakta ve tedarikçilerin kodda olması halinde iade sürecini özel esaslara göre sonuçlandırmaktadır. Oysa 87 numaralı KDV tebliği çok açık bir şekilde, "iade işlemini herhangi bir şart aramaksızın genel esaslara göre sonuçlandır, diyor. Vergi daireleri tebliğin bu açık hükmünü de görmezlikten geliyor ve iade işlemini özel esaslara göre sonuçlandırmak istiyor. Bu keyfi uygulamaya da derhal son verilmeli.
 

Benzer konular

Üst