Kıdem Tazminatı ve Maaş Kesintisi

Üyelik
29 Eyl 2005
Mesajlar
6
Merhaba,
Sormak istediğim bir kaç soru var. Bir işcinin anlayacağı şekilde cevaplarsanız sevinirim. Şimdidek teşekkürler saygılar...

1. 08.10.2003 tarihinde sigortam başladı bu tarihte 400 Milyon maaş alıyordum 1 sene sonra bazı nedenlerden dolayı işten ayrılmaya karar verdim ve istifa dilekçemi sundum fakat iş yerim işten ayrılmamamı bunun üzerine maaşımın arttıtılacağını söyledi ve bende kaldım fakat istifa dilekçemi işletim çıkışım verildi. Ertesi gün tekrar işe girilmiş gibi gösterildim. Yani aynı yere girdim çıktım.

01.02.2006 da Askerlik nedeni ile işten ayrılacağım. Patronmum kıdem tazminatının en son istifa ettiğim zamandan ve asgari maaş üzerinden hesaplanacağını söyledi. Fakat ben 1000 YTL maaş alıyorum ve 08.10.2003 den bu yana çalışıyorum bu durumda 2 Senelik tazmina alabilirmiyim?

2. sorum ise maaş kesintimle alakalı. Patronum işe geliş ve işten çıkış saatlerimizi hesaplayıp kendi belirlediği bir yüzde ile günlük yevmiyemizden kesiyor buda ay sonuna tekabül ettiğinde toplam 200, 300, 400 YTL'yi buluyor ve bunu bizden kesiyor. Bu ay maaşımdan 381 YTL kesildi. Bu yasalmıdır? Eğer yasal değilse bununla ilgili hakkımı aramak için hangi resmi merciye başvurmam gerekir?

Biliyorum biraz uzun oldu ama umarım yanıtlarsınız :roll:
 
Merhaba,

Öncelikle ilk sorunuzun cevabını tartışmaya açmak istiyorum.
A-Siz işe girerken işverenle süresi belirli olmayan bir sözleşme yapmış olmalısınız.
1- Bu durumda aynı işverenle çalıştığınız müddetçe kısa bir süreliğine işe son verilip tekrar sigortalı gösterilmeniz, kıdem tazminatınızın kesintiye uğramasına sebep olmayacaktır. 2 senelik tazminat alabilirsiniz.
2- Tazminatın hesabına en son aldığınız ücret ve ücret sayılan diğer ödemelerin bürüt toplamı esas alınmaktadır. Elinize geçen net ücretten hesap edilmez.
3- Asgari maaştan kastınız asgari ücret ise; aldığınız ücretin brüt tutarının vergi ve sigorta primine tabi tutulması gerektiğini unutmayınız.

İkinci sorunuza gelince;
1- Haftalık çalışma süresi 45 saat olarak düzenlenmiştir. Ücretin hesabında işe geliş ve gidiş süreniz, haftada 6 gün çalışılan bir işte iseniz 7,5 saatin altında ise kesinti yapılabilir. Eksik çalıştığınız sürelerin aylık toplamda ücretinizden düşülmesi söz konusu olabilmektedir.
2- Kesinti miktarınıza bakılırsa ücretinizin asgari ücretten değil de elinize geçen ücretin brüt tutarından işlem yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda işçiden kesilen % 15 ssk primi ve % 15 - 20 oranında gelir vergisi kesintiniz yapılmış olabilir.
Siz en iyisi imzaladığınız ücret bordrosundaki kesintilerinizi kontrol ediniz.
 
Merhaba

1475 sayılı İş kanunun 14/3. maddesinde:

“İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır.”

denilmektedir. Bu nedenle kıdemin ilk işe girdiğin tarihten başlar. Yani işverenin hesabı yanlış.

Kıdem tazminatına esas ücretine gelince, sen her ne kadar 1.000 YTL ücret alsan da bordro kayıtlarında bu ücret asgari ücretten tahakkuk ettiriliyor. Piyasadaki uygulama böyle. Bu nedenle bir dava konusu olduğunda bunu şahitlerle ispatlaman gerekir. Mahkemede bordrodaki imzanın baskı altında atıldığını ileri sürebilirsin.

Ücretten kesinti yapma durumuna gelince; bu eğer ceza mahiyetinde yapılan bir kesinti ise, 4857 Sayılı Kanunun 38. maddesi gereğince işçi ücretlerinden yapılan bu kabil kesintiler ayda iki yevmiyeyi geçemez. Diğer taraftan yapılan bu kesintilerle ilgili olarak bahsi geçen maddede :

“Bu paralar işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılıp harcanmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde yatırılır.”

Denilmektedir. Yani işveren kestiği bu paraları cebine atamaz.

Diğer taraftan aynı kanunun 102. maddesi gereği, ücret kesme cezasında usulsüzlük yapan işverene her işçi için 200 YTL. Para cezası verilir.

Eğer bu kesintiler ceza mahiyetinde değil de işverenin kendine göre yaptığı bir değerlendirme mahiyetinde ise, bu defa aynı kanunun 62. maddesi buna engeldir. Bu maddede:

“ Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz.”

denilmektedir.

Evet delikanlı görüldüğü gibi, kanun işçiyi koruma altına almıştır. Hakkını ararsan onu geri alabilirsin.
------------------
 
OSMAN EROL ve SEMİZOGLU Cevaplarınız için çok teşekkürederim. Gerçekten çok yardımcı oldunuz moralim düzeldi gerçekten.

Çalıştığım iş Haftaiçi hergün + Cumartesi yarım gün aylık olaraktır. Arada sırada 1-2 saat geç kalıyorum işimiz gereğicede arada sırada 2-3 saat geç çıkabiliyorum . Patronum mesailerimi gözardı ederek geç kaldığım saatleri kendi belirlediği kriterlere göre maaşımdan kesiyor bu kesinti herhangi bir ceza değil sadece işe geç geldiğim için kesilen tutar. Her ay 200 YTL ila 400 YTL arası kesinti yapıyorlar. Bu kesintileri belirten belgeler'de şirket muhasebesinde kayıtlı bana her ay bu kadar kestik bu kadar alcan diye kağıt imzalatıyorlar.

Bu kesintileri herhangi bir fon'a yatırdıklarını sanmıyorum tabiri caizse direk cebe atıyorlar :?

Şu an için ssk dökümüme baktığımda 6 aylık primlerim tam 30 gün çalıştığım halde 21,20,14 v.b. şeklinde yatırılmış sanırım hafta sonu izinlerini yatırmamışlar.

3 sene emek verdiğim şirketim bana bu haksızlıkları yaptığı için gerçekten çok üzgünüm ve moralim bozuk. Hakkımı aramak için hangi resmi merciye başvurmam gereklidir? neler yapmalıyım yönlendirirseniz sevinirim.

Saygılar...
 
Sevgili c1982

Öncelikle birinci sorunu cevaplayalım.. 4857 Sayılı İş Kanunu yürürlükten kaldırmadığı eski 1475 sayılı İş kanunun 14/3. maddesinde Sayın Semizoğlu'nun da bahsettiği üzere:
“İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır.” denmektedir. Dolayısıyla askerlik nedeniyle iş akdini sona erdirdiğin takdirde ilk giriş tarihinden itibaren varsa aradaki boşluklar düşülerek ikinci hizmetinin sonuna kadar olan süre senin kıdem sürendir. İşverenin bu süreyi dikkate alarak kıdem tazminatını bordrodaki son ücretin üzerinden ve varsa ek kazançlarını ve sosyal yardımlarını da dahil ederek hesaplaması gerekmektedir.

İkinci soruna gelince işveren, senin muvafakatin olmaksızın (avans, borç, icra vs. hariç) ücretinden kesinti yapamaz. İkinci yazdığın yazıya göre bu işveren senin sigortanı da eksik yatırıyor. Yani seni ayda şu kadar gün ücretsiz izinli ya da puantaj kayıtları ve tutanaklarına istinaden işe gelmedi göstermektedir. o nedenle ücreti eksik ödemekte ve sigorta eksik yatırmaktadır. Muhtemelen ücretini gerçek ücretin üzerinden değil asgari ücret üzerinden göstermektedir ve kıdem tazminatını da asgari ücret üzerinden ödemeye kalkacaktır.


Peki yapılması gereken ne? Geç gelmeni ücretinden kesme hakkını elinden alabilmen için geç çıktığın vakitlerin bi çetelesini tut ve arkadaşlarınla imza altına al bunu. Aysonunda bunların fazla mesai ücretini istiyorum diye bi dilekçe yaz; fazla mesai ücreti verilmeyecekse bu süreyi serbest zaman izni olarak kullanmak istiyorum ve hergün şu kadar saat geç geleceğini dilekçende belirt. Böylece geç geldiğin için puantaj kayıtlarıyla oynayarak ücretini kesemez.
Şubatta askere gideceksen Ocak ayı bordronu gerçek ücretinden yapılması şart koş, böylece kıdem tazminatın son ücretinden üzerinden hesaplanacaktır.
Sonra askere giderken SSK müfettişine işyerini şikayet et. Birkaç eski çalışan arkadaşlarından şahit ayarla. Böylece geçmişe dönük olarak eksik ücretlerini, eksik sigorta günlerini geri alırsın büyük olasılıkla. İşveren de yüklü miktarda cezalar öder. İyi bir ders vermiş olursun bir daha yapamaz. Hem SSK'ya şikayetin mahkeme gibi maliyeti de yok..

Yardımcı olabildimse ne mutlu..
 
Sevgili c1982

Öncelikle birinci sorunu cevaplayalım.. 4857 Sayılı İş Kanunu yürürlükten kaldırmadığı eski 1475 sayılı İş kanunun 14/3. maddesinde Sayın Semizoğlu'nun da bahsettiği üzere:
“İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır.” denmektedir. Dolayısıyla askerlik nedeniyle iş akdini sona erdirdiğin takdirde ilk giriş tarihinden itibaren varsa aradaki boşluklar düşülerek ikinci hizmetinin sonuna kadar olan süre senin kıdem sürendir. İşverenin bu süreyi dikkate alarak kıdem tazminatını bordrodaki son ücretin üzerinden ve varsa ek kazançlarını ve sosyal yardımlarını da dahil ederek hesaplaması gerekmektedir.

İkinci soruna gelince işveren, senin muvafakatin olmaksızın (avans, borç, icra vs. hariç) ücretinden kesinti yapamaz. İkinci yazdığın yazıya göre bu işveren senin sigortanı da eksik yatırıyor. Yani seni ayda şu kadar gün ücretsiz izinli ya da puantaj kayıtları ve tutanaklarına istinaden işe gelmedi göstermektedir. o nedenle ücreti eksik ödemekte ve sigorta eksik yatırmaktadır. Muhtemelen ücretini gerçek ücretin üzerinden değil asgari ücret üzerinden göstermektedir ve kıdem tazminatını da asgari ücret üzerinden ödemeye kalkacaktır.


Peki yapılması gereken ne? Geç gelmeni ücretinden kesme hakkını elinden alabilmen için geç çıktığın vakitlerin bi çetelesini tut ve arkadaşlarınla imza altına al bunu. Aysonunda bunların fazla mesai ücretini istiyorum diye bi dilekçe yaz; fazla mesai ücreti verilmeyecekse bu süreyi serbest zaman izni olarak kullanmak istiyorum ve hergün şu kadar saat geç geleceğini dilekçende belirt. Böylece geç geldiğin için puantaj kayıtlarıyla oynayarak ücretini kesemez.
Şubatta askere gideceksen Ocak ayı bordronu gerçek ücretinden yapılması şart koş, böylece kıdem tazminatın son ücretinden üzerinden hesaplanacaktır.
Sonra askere giderken SSK müfettişine işyerini şikayet et. Birkaç eski çalışan arkadaşlarından şahit ayarla. Böylece geçmişe dönük olarak eksik ücretlerini, eksik sigorta günlerini geri alırsın büyük olasılıkla. İşveren de yüklü miktarda cezalar öder. İyi bir ders vermiş olursun bir daha yapamaz. Hem SSK'ya şikayetin mahkeme gibi maliyeti de yok..

Yardımcı olabildimse ne mutlu..
 
Sevgili Mustafa Tosun,
Önerilerin ve yol gösterdiğin için çok teşekkür ederim. Önerilerini fiili olarak yerine getirmeye başladım bile. Son olarak SSK'ya şikayetimi SSK'nın hangi birimine yapmam doğru olur?
 
Sevgili c1982
SSK'ya şikayet edeceğin birim teftiş kuruludur.
Nerede olduğunu belirtmemişsin. Ankarada Tettiş Kurulu Başkanlığı vardır. 15 büyükşehirde de SSK Teftiş Kurulu Grup Başkanlıkları vardır. Diğer illerde de SSK Müdürlüklerinde de dönemsel olarak müfettişler bulunur. Bizzat şikayetini Grup Başkanlıklarına/Müfettişlere iletebilirsin. Postayla da şikayet edebilirsin. Onlar gereğini yapacaktır.

Selamlar...
 
Kıdem tazminatı ve diğer haklarını alamayan çalışanın bu haklarını alabilmek amacıyla çalışma bakanlığı bölge müdürlüğüne bağlı iş müfettişliğine başvurması gerekir diye biliyorum.

SSK müfettişliğince fiili durumun ilgili kuruma doğru biçimde yansıtılmadığının tespitine yönelik inceleme yapılacağını düşünüyorum.
 
Üst