Kimsenin Cevap Veremediği c2c Sorusu

Üyelik
26 Ocak 2014
Mesajlar
4
Konum
istanbul
Merhaba,

E-ticaret ve c2c hakkinda bilgili arkadaslar lutfen yardimci olsun.

Bir eticaret projem icin alovergi calisanlari, muhasebecimiz ve bilimum diger muhasebeciler dahil kimsenin bir turlu net cevap veremedigi, alovergi nin ancak `orasi mechul`kivaminda cevap verdigi bir sorum var.

bir e-ticaret projem var, hayata gecirmeyi hedefliyorum cok kisa zaman icinde; bu projede son kullanicilar, son kullanicilara bazi hizmetler satiyor olacak. Bu kisilerin buyuk bir cogunlugu vergi mukellefi degil.
Sistemde alicilar odemeleri direk olarak firmama yapiyor olacak, ve bu tutardan %10 komisyon kesilerek geri kalan tutar saticilara aktariliyor olacak.
Daha once benzer bir isimde alicilarin yaptigi tum odemeleri faturalandirarak, gerektigi yerde saticidan fatura, gerektigi yerde gider pusulasiyla islerimizi goruyorduk.

Ancak suan ki konseptimizde aldigimiz komisyon sadece %10 olacagindan, alicilara fatura kesmeye kalkarsak zaten %18 kdv den batmis oluyoruz. Kanuna gore iki tarafta vergi mukellefi degilse fatura kesme gerekliligi olusmuyor. Ancak izahati ne kadar net olsa da kanunda bu tahsilat islemini yapiyor olmamizdan dolayi kaynaklanabilecek yukumluluklerden bizi koruyan bir madde yok.

Yani alicilarin gonderdigi her miktar icin fatura kesmemiz gerekiyor standart sistemde. Fakat bu %10 komisyonla mumkun degil. Kestigimiz komisyon tutarlarini fatura etmemiz tabii ki mumkun ve zaten bunu istiyoruz.

Peki simdi biz diyelim ki bize odenen 100 lirayi aldik, 90 lirasini saticiya gonderdik (gerekliyse %10 stopajini keserek gonderdik) ve bizdeki 10 lira icin de komisyon faturamizi kestik ? Oluyor mu ? olmuyorsa %10 komisyonla c2c calistirilamaz demek midir (kdv %18 oldugundan).



Bir de bu soruya ek olarak, site olarak hizmetimiz satici diye nitelendirdigimiz kisilerin bir kac ay boyunca hesaplarinda biriken paralari cekmek istediginde bitiyor olacak. Yani kasamiza giren para ile cikan para, donem bazli bakildiginda orantili degil. Satici hesabinda 5 ay boyunca 20ser lira biriktirip, 5 ay sonunda bu parayi bizden isteyebilir. bu sure boyunca toplanan 100 lira hesabimizda duracak ve dokunulmayacak ( yani buradan bir gelir elde edilmeyecek). Ama burada bir donem kaymasi oluyor haliyle, yani bu ay giren 20 lira 5 ay sonra saticiya komisyon kesilerek gonderiliyor durumu olusabilir. Bunun sakincasi var midir, varsa cozumu nedir ?


Konseptimiz bu sekilde islemek durumunda, kilifina uyduramiyorsak bu isi yapamiyor olacagiz, o yuzden lutfen istenilen kriterlerde bir cozum uretebiliyorsaniz onu tavsiye ediniz. Cok tesekkur ederim.

Saygilarimla
 
Çok fazla teferruatta boğulmaya ve olmadık sorunları varmış gibi görmeye gerek yok. Çok karmaşık sorular karmaşık cevapları da beraberinde getirir. Sanırım sektörünüz yeni bu nedenle böyle net bir sonuca ulaşamadınız. Ancak Hal komisyoncularının fatura ve muhasebe düzeni size tam uyacaktır. Mali müşaviriniz ile bu konuyu inceleyiniz
 
Olmadik sorunlar dediginiz sorunlar icin aylardir surunuyoruz, bana pek olmadik gibi gelmedi. En azindan bilgiye ulasmak bu kadar zorsa (burayi bu mesaji umudu kesmis bir sekilde attim artik), ortada ciddi bir sorun var demektir. Suanda resmen tam olarak dogrusunu bilmeden hareket etmek zorunda kalmak uzereyiz.

Hal komisyoncularini inceledim ama kendilerine ozel bir sistemleri var bu bize nasil entegre olacak anlayamadim, mali musavirime yarin iletecegim.

-Yeni olan sektorumuzde- tecrubeli ya da bilgili arkadaslar varsa lutfen yardimci olsun.
 
İşi bu kadar büyütmeyin canım. 100 tl alıyorsanız 100 tl fatura keseceksiniz. Aksi halde sadece komisyon için fatura keserseniz bakiye parayı açıklayamazsınız. maliye bunu didikler.
Aldığınız ürünler için de fatura alacaksınız, yok alamıyorsanız gider pusulası düzenleyeceksiniz. Aldığınız ürüne göre gelir vergisi ve kdv 2 stopajı yapacaksınız.
Bunun dışındaki yol ise alıcıyla satıcıyı buluşturmak para transferine karışmamak ve kimden komisyon alıyorsanız ona fatura kesmektir.
 
b2c veya c2c çok farketmez aracılık hizmeti bu
sektörde yeni değil :) en azından vergi hukuku açısından ama biraz daha araştırırsanız kendinizde nette bulursunuz, yada vergi danışmanlığı hizmeti alırsanız iyi bir firmadan onlarda size süreci yazar

Cevap:
A-) KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde; kurumlar vergisinin konusunun bu maddede sayılan kurumlarca elde edilen kurum kazancı olduğu, kurum kazancının da gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluştuğu hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup, ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmıştır.

Kanunda yer alan düzenlemelere göre, kurum kazancı, ticari kazanç niteliği taşıdığı ve ticari kazanç gibi tespit edildiğinden elde etme yönünden tahakkuk esası geçerlidir. Gelir ve giderler tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilerek hasılat, gelir ve karlar aynı döneme ait maliyet, gider ve zararla karşılaştırılır.

Tahakkuk; gelirin ve giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmesini ifade eder. Tahakkuk esasında, geliri doğuran muamelelerin eksiksiz olarak tekemmül etmiş olması, gelirin elde edilmiş sayılması için yeterlidir. Diğer bir ifade ile tahakkuk esasında vergilendirme yapılabilmesi için, alacak hakkının doğmuş olması gerekir.

Bu çerçevede, bir şirketin sahibi bulunduğu internet sitesi üzerinden üye işletmelere ait hizmetlerin belirli indirimlerle belirli sayıda müşteriye satışını gerçekleştirmesi karşılığında, üye işletme sahiplerinden komisyon gelirleri adı altında alınan tutarın kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir.

B-) VUK ve KDV YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde; faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında ise; faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

1 inci maddesinin birinci fıkrasında; Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin vergiye tabi olduğu,

2 nci maddesinde; teslimin bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu, bir malın alıcıya veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdiinin de teslim hükmünde olduğu,

4 üncü maddesinin birinci fıkrasında; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

10 uncu maddesinde, vergiyi doğuran olay, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması; malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi; komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda, malların alıcıya teslimi anında meydana geleceği,

20 nci maddesinin birinci fıkrasında;teslim ve hizmet işlemlerinde, matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

24 üncü maddesinin (b) bendinde; ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi ödemelerin; aynı maddenin (c) bendinde ise; vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzeri adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil edilmesi gerektiği,

hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 28 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile KDV oranları, Karara ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir.

Bu nedenle internet üzerinden satışa aracılık hizmetleri karşılığında hizmetin gerçekleştiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde hizmet/ürün satışına aracılık edilen kişiler adına fatura düzenleme zorunluluğu bulunmakta olup, sunulan bu hizmetler karşılığında alınan komisyon bedelleri için % 18 oranında katma değer vergisinin hesaplanması gerekmektedir.
 
Cevaplariniz icin tesekkur ederim, yalniz sonuca ulasamadim. Soylemeden edemeyecegim; lutfen problemi kucumsemeyiniz, cunku bu sekilde asil sorunun gorulemedigini dusunuyorum. Yanlis anlamayin iki universite bitirmis, yillardir ticaretle ugrasan biriyim, kisacasi basit birseyi anlamayan bilgisiz biri olarak yazmiyorum, burada bir sorun -var-.

Degerli Nguroy; Day-Dream;
Bu bilgilerin bir kismina vakifim ama bunlar sorunu cozmuyor. Komisyonum %10, %90 ini vergi mukellefi olmayan kisilere aktariyorum. %18 kdv lik bir faturayi alicilardan alinan tum tutara, %10 komisyonumla kesersem -%8 zararda oluyorum. Bunun alternatif bir yolu olmali, bunu ariyorum. Buna benzer calismlari yapan siteler var, bunlari da inceliyorum ama bunlarin da ne yaptigi belirsiz, bir sonuca varamadik. ( Ayrica bu alternatif nakit akisi degismeden olmali, sistemimiz bu, alicidan parayi biz almali ve saticiya iletmeliyiz, bunu degistirmemiz mumkun degil)

Day-Dream, paylastiginiz bilgileri daha once okuma firsatim oldu yalniz celisen bazi seyler var. Alicidan parayi almamiz, satici hizmeti tamamlamasi ve bundan 3 ay sonra bizden para cekmek istediginde ve bizim para transferini yaptigimizda hizmetimizin bittiginden bahsetmistim. Bu durumda 7 gunluk periyot parayi saticiya transfer ettigimizde mi baslar, alicidan parayi aldigimizda mi ? alicidan parayi alma durumumuz hos yukaridaki sebepten dolayi zaten problemli hala...
 
Sanırım yazdıklarımı tam olarak anlatamadım. Muhasebe formasyonunuz olmadığı için biraz zorlanıyorsunuz
Birşey farketmez. Vergi mükellefi olmayan kişiye yaptığınız ödemler için usul bellidir. GİDER PUSULASI . Bunla gider yazacaksınız.
KDV içinde yazımda belirttim KDV2 denen bir kavram var. Yani ödediğiniz tutarlar için ürünün tabi olduğu oran üzerinden kdv tahakkuk ettirecek bunu kdv 2 beyanı ile beyan edecek ve ödeyeceksiniz. Daha sonra bu ödediğiniz tutarı normal kdv beyanınızdan mahsup ederek düşeceksiniz. Sonuçta siz sadece kendi komisyonunuza isabet eden oran üzerinden kdv vermiş olacaksınız.


İsterseniz örnak de verelim 100 liraya bir mal sattınız. Sizin faturanız 100+18=118 tl olacak.
Bu malı da 90 liraya temin ettiniz alış gider pusulanız 90+16,2=106,20 olacak
Aradaki fark = 118-106,2=11,80 TL dir.
Ödeyeceğiniz Kdv de 18-16,2= 1,8 TL dir.

Sonuçta %10 kar marjınız değişmedi.
 
Guroy bey tesekkurler, aylardir ilk defa elle tutulur bir cozum onerisini suanda sizden aldim gercekten.
Yalniz mali musavirim gider pusulasinin surekli olarak boyle cok sayida kisilere kesilmesinin sorun olusturabilecegini ve daha sonradan bu giderlerin kabul edilmeme durum ve tum sorumlulugun uzerimize kalma ihtimali oldugundan bahsetti.
Bu konuda da fikrinizi alabilir miyim ?
 
Guroy bey tesekkurler, aylardir ilk defa elle tutulur bir cozum onerisini suanda sizden aldim gercekten.
Yalniz mali musavirim gider pusulasinin surekli olarak boyle cok sayida kisilere kesilmesinin sorun olusturabilecegini ve daha sonradan bu giderlerin kabul edilmeme durum ve tum sorumlulugun uzerimize kalma ihtimali oldugundan bahsetti.
Bu konuda da fikrinizi alabilir miyim ?


Mali müşavirinizin eleştirsinde haklılık payı var elbette.
Ancak şöyle açıklama yapayım:

Sizin tedarikçileriniz anladığım kadarı ile aslında vergi mükellefi olan ticaret yapan firmalar değil. Zaten böyle olsalardı fatura verirlerdi ve böyle bir sorununuz hiç olmazdı.
Size mal veya hizmet sağlayanlar vergi mükellefi olmayan, bu işi esas ticari veya mesleki kazanç olarak yapmayan muhtelif satıcılar. Dolayısyla bunlardan yaptığınız alımların parasal tutarı çok yüksek olmayacaktır. Ayrıca aynı şahıstan değil muhtelif dağınık kişilerden alım yapacaksınız.
Bu nedenlerle zaten gider pusulası düzenleniyor. Ancak aynı şahıstan alımlarınız yüksek tutarlara ulaşırsa (örneğin yılda 20-30 bin tl ) o zaman işler riskli olmaya başlar.
 
Üst