- Üyelik
- 3 May 2006
- Mesajlar
- 1
Bilindiği üzere 4857 sayılı İş Kanunu işçi ve işveren arasında yapılması zorunlu iş sözleşmelerinin şekil şartlarını ve özelliklerini açıkça belirtmiştir. Son dönemlerde ülkemizde özellikle bankalar, telekominikasyon şirketleri ve büyük ölçekli şirketler müşterilerine gerekli teknik desteği verebilmek adına çağrı merkezleri kurdular. Son 10 yılda da ülke ekonomisine ciddi istihdam sağladılar.
Ancak burada çalışan işçiler, ayda yaklaşık olarak 20-25 iş günü çalıştırılmalarına rağmen çoğunun iş sözleşmeleri Kısmi süreli (çağrı üzerine çalışma) iş sözleşmeleri şeklinde düzenleniyor. Bunun sebebi de elbette işverenin yasadaki boşluklardan istifade ederek menfaat sağlaması. Nasıl mı?
Şu anda bu tip iş yerlerinin birçoğunda kısmi süreli iş sözleşmesine tabi gebe kadın işçilere ne doğum öncesi, ne de doğum sonrası 8'er haftalık izinleri verilmemekte ayrıca süt izinleri de verilmemektedir. İşçi hak talep ettiğinde aldığı cevap şu olmuştur. "Ancak ücretsiz izin kullanabilirsin." (Söz konusu işçi 3 yıldır kısmi süreli iş sözleşmesine tabidir.) Yani gebe işçiye "kanunun 74.maddesinde belirtilen 'analık halinde çalışma' haklarından faydalanmazsın çünkü sen part-time çalışan bir işçisin!! denilmiştir." Sizce bu uygulama doğru mudur?
Oysa kanunun 5. Maddesi diyor ki :Eşit davranma ilkesi ; İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmî süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz...
Ayrıca Madde 14. - Çağrı üzerine çalıştırılmada işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın sözleşmesi devam ettiği müddetçe haftalık 20 saatlik ücrete hak kazanır, demektedir. Dolayısıyla, kannatimce çağrı üzrine çalışma yapan gebe işçilere doğum öncesi ve doğum sonrası bu ücretin ödenmesi ve hak ettikleri süt izinlerinin verilmesi gerekir.
Bu konuda sizlerin değerli görüşlerinizle beni aydınlatmanızı bekliyorum. İlgilenip vakit ayıranlara şimdiden teşekkür ederim.
Emre Şencanbaz
S.M.M.M.
Ancak burada çalışan işçiler, ayda yaklaşık olarak 20-25 iş günü çalıştırılmalarına rağmen çoğunun iş sözleşmeleri Kısmi süreli (çağrı üzerine çalışma) iş sözleşmeleri şeklinde düzenleniyor. Bunun sebebi de elbette işverenin yasadaki boşluklardan istifade ederek menfaat sağlaması. Nasıl mı?
Şu anda bu tip iş yerlerinin birçoğunda kısmi süreli iş sözleşmesine tabi gebe kadın işçilere ne doğum öncesi, ne de doğum sonrası 8'er haftalık izinleri verilmemekte ayrıca süt izinleri de verilmemektedir. İşçi hak talep ettiğinde aldığı cevap şu olmuştur. "Ancak ücretsiz izin kullanabilirsin." (Söz konusu işçi 3 yıldır kısmi süreli iş sözleşmesine tabidir.) Yani gebe işçiye "kanunun 74.maddesinde belirtilen 'analık halinde çalışma' haklarından faydalanmazsın çünkü sen part-time çalışan bir işçisin!! denilmiştir." Sizce bu uygulama doğru mudur?
Oysa kanunun 5. Maddesi diyor ki :Eşit davranma ilkesi ; İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmî süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz...
Ayrıca Madde 14. - Çağrı üzerine çalıştırılmada işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın sözleşmesi devam ettiği müddetçe haftalık 20 saatlik ücrete hak kazanır, demektedir. Dolayısıyla, kannatimce çağrı üzrine çalışma yapan gebe işçilere doğum öncesi ve doğum sonrası bu ücretin ödenmesi ve hak ettikleri süt izinlerinin verilmesi gerekir.
Bu konuda sizlerin değerli görüşlerinizle beni aydınlatmanızı bekliyorum. İlgilenip vakit ayıranlara şimdiden teşekkür ederim.
Emre Şencanbaz
S.M.M.M.