Uygulamada sorunla karşılaşılmamış olsa dahi yanlış bilginin doğrusu budur şeklinde paylaşımında ileriye dönük benzer sorunlarla karşılaşabileceklerin , yanlış bilgi nedeniyle bir sıkıntıya düşmemeleri adına , İİK 355 -356. ve 357.maddelerini okumalarını öneririm.
( hatim etmelerine de gerek yok, tek bir kez okumaları dahi yeterli olacaktır)
...
''
Madde 355 – Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar.
Memurun maaş, ücret veya memuriyetinde yahut başka bir şubeden maaş almağı mucip olacak surette vukubulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildiği takdirde bu keyfiyeti de malmemuru veya daire amiri yahut hususi müesseselerin kanuni muhatapları derhal icra dairesine bildirmeğe ve ikinci halde haciz muamelesinden o şube veya amirini haberdar etmeğe mecburdur.
Yukarıdaki maddeye riayet etmeyenler hakkında hükümler:
Madde 356 – Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır.
Bunların borçluya kanun hükümleri dairesinde rücu hakkı vardır.
Yukarki madde hükümlerine riayet etmiyen her hangi bir memur veya amir hakkında istenecek malümatın icra dairesine hemen verilmesi bunların mensup olduğu dairenin vazifesidir.
Cumhuriyet savcılığınca takip:
Madde 357 – İcra dairesince kanuna göre yapılan tebliğ ve emirleri derhal yapmağa ve neticesini geciktirmeksizin icra dairesine bildirmeğe alakadarlar mecburdur. Makbul sebep haricinde tebliğ ve emirleri yapmıyanlar hakkında ait olduğu dairece tahkikatı evveliyeye hacet kalmaksızın Cumhuriyet Savcılığınca doğrudan doğruya takibat yapılır
''
Maaş haczi bildirimi işveren tüzel kişiliğine yapılır, yani alakadar olarak tanımlanan İŞVERENDİR. Ne şekilde davranması gerektiği ilgili yasanın ilgili maddelerinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye uygun işlem yapmayan ilgilinin de ne ile karşılaşabileceği 357.madde de çok net açıklanmış.
Alacağın bir birikmiş nafaka borcundan kaynaklandığını ve işi kendi takip eden bir hukuk bilgisi sahibi kişinin bu takibe başladığını düşünün.
Ben kısıtlı hukuk bilgimle, o yanıtı vermeyen işvereni de , o biz işlem yapmıyoruz hemen diyen icra memurunu veya müdürünü de yerinden ZIPLATABİLİRİM.
12. Hukuk Dairesi 2019/4736 E. , 2020/3518 K.
"Maaş haczi kesintisinden işveren durumundaki gerçek ya da tüzel kişinin sorumlu olacağında kuşku yoktur''
Haklısınız sn.aşkınbulduk, bazen tavırlar sertleşebiliyor, çogu zaman bana da ters geliyor bu durum.
Bir örnek( sadece bir örnek) ,
bir tarla düşünün, yemyeşil , ürünler güzel, hasat iyi olacak.
Tarlada ürünlerin arasında zararlı otlar da var, o verimli hasılat beklentisini sekteye uğratacak gibi görünen. Ne yaparsınız?
O zararlı otları ayıklarsınız değil mi?
Sonunda belki daha az yeşil bir bahçede yetişmiş tertemiz , sağlıklı ürün alırsınız.
Dediğim gibi sadece bir örnek, örnekteki ota çöpe takılmadan sadece anlatmak istediğimi görebilen , ne demek istediğimi de anlayabilecektir diye umut ediyorum.
Bilgilendirici olmuş teşekkürler.