fonradar

Mahsup Edilmeyen Geçmiş Yıl Zararı Kaç Yıl İçinde Mahsup Edilebilir

Ynt: Mahsup Edilmeyen Geçmiş Yıl Zararı Kaç Yıl İçinde Mahsup Edilebilir

Kanun Ad KURUMLAR VERGİSİ KANUNU (YENİ)
Madde No 9
Kapsam
(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla aşağıda belirtilen zararlar indirim konusu yapılır:
a) Beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar.

Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde devralınan kurumların devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları ile 20 nci maddenin ikinci fıkrası kapsamında gerçekleştirilen tam bölünme işlemi sonucu bölünen kurumdaki öz sermayesinin devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararların indirilmesinde aşağıdaki şartlar ayrıca aranır:

1) Son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanunî süresinde verilmiş olması.

2) Devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az beş yıl süreyle devam edilmesi.

Bu şartların ihlâli halinde, zarar mahsupları nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı doğmuş sayılır.

b) Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili olanlar hariç olmak üzere, beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla yurt dışı faaliyetlerden doğan zararlar;

1) Faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının zarar dahil, her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması,

2) Bu raporun aslı ile tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye'deki ilgili vergi dairesine ibrazı,

halinde indirim konusu yapılır.

Denetim kuruluşlarınca hazırlanacak raporun ekinde yer alan vergi beyanlarının, bilânço ve gelir tablosunun, o ülkedeki yetkili malî makamlarca onaylanması zorunludur. Faaliyette bulunulan ülkede denetim kuruluşu olmaması halinde, her yıla ait vergi beyannamesinin, o ülke yetkili makamlarından alınan birer örneğinin mahallindeki Türk elçilik ve konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı mahiyetteki temsilcilerine onaylatılarak, aslının ve tercüme edilmiş bir örneğinin ilgili vergi dairesine ibrazı yeterlidir.

Türkiye'de indirim konusu yapılan yurt dışı zararın, ilgili ülkede de mahsup edilmesi veya gider yazılması halinde, Türkiye'deki beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç, mahsup veya gider yazılmadan önceki tutardır.
(2) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûlleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.




Madde yoruma açık o yüzden kafalar karışıyor
 
Ynt: Mahsup Edilmeyen Geçmiş Yıl Zararı Kaç Yıl İçinde Mahsup Edilebilir

[url]http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=156&HBR_KOD=138280' Alıntı:
[/url]
Bumin Doğrusöz
Kurumlarda zarar mahsubu
29.03.2010 | Bumin Doğrusöz | Yorum



Mart ayı, Gelir Vergisi'nin yıllık beyan dönemini ifade ediyorsa, nisan ayı da kurumlar için yıllık beyan dönemini ifade etmektedir. Bu nedenle biz de hem yazılarımızda gelen okur soruları doğrultusunda hem de çarşamba günleri yayımlanan "vergi sayfasında" mukteza ve yargı kararları bölümünde Kurumlar Vergisi ile bağlantılı konulara yer vermeye çalışacağız.
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 9. maddesine göre, Kurumlar Vergisi beyannamesinde, her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar, kurum kazancından indirilebilecektir.
Mükelleflerce bir hesap dönemi içinde oluşan zararın, müteakip 5 hesap döneminde oluşacak kârlarla mahsup edilememesi halinde, mahsup imkânı ortadan kalkmaktadır. Zarar mahsubu bu süre içinde gerçekleştirilemediği takdirde, oluşan zarar işletme zararı olarak değerlendirilmemekte ve sermayede meydana gelen zarar olarak dikkate alınmaktadır.
Geçmişte birden fazla yılın zararlı olması halinde, zarar mahsubuna en eski yıldan başlanır. Aksi halde 5 yıllık sürenin kullanımı mümkün olmayabilir.
Buradaki beş yıllık sürenin hesabında, zararın oluştuğu yıl nazara alınmayacak, izleyen beş yıl hesaplamaya dahil edilecektir. Zarar mahsubu, bir seçimlik hak değildir. Yani mükellefler, kâr dağıtım politikaları veya başka sebeplerle, belli bir dönemde geçmiş zararlarını mahsup etmedikleri takdirde, bu haklarından vazgeçmiş kabul edilirler ve izleyen dönemde artık bu haklarını kullanamazlar.
Benzeri olarak, zarar mahsubunda yıl atlanmaması, en eski yılın zararından başlanarak sırasıyla düşülmesi gerekmektedir. Yıl atlanması halinde de atlanılan yıla ait zararın mahsup hakkından vazgeçildiği sonucu ortaya çıkacaktır.
Geçmiş yıl zararları yıllık beyannamede düşülebileceği gibi, aynı zamanda geçici vergi beyannamelerinde de mahsup konusu yapılabilir.
Geçmiş yıl zararları, kanunun 10/1c maddesinde belirtilen bağış ve yardımların indirilebilecek üst sınırının tespiti açısından da önem taşımaktadır. Zira üst sınırın hesabına esas kurum kazancı, giderlerin ve geçmiş yıl zararlarının düşülmesinden sonraki (iştirak kazançları hariç indirim ve istisnalar düşülmeden önceki) tutardır.
Geçmiş yıl zararının tespiti açısından önem taşıyan bir konu da yıllara yaygın inşaat ve onarım işleridir. Bu gibi işlerde kâr veya zarar Gelir Vergisi Kanunu'nun 42 - 44. maddeleri hükümlerine göre, işin bittiği yıl itibariyle saptanmakta ve işin bittiği yıl vergilendirilmektedir. Dolayısıyla işin zararla sonuçlandığı hallerde, işin süresinin beş yıldan uzun olup olmadığına bakılmaksızın, zararın tamamı işin bittiği yıl kazancından indirilmek durumundadır. Kazancın yetersizliği nedeniyle bu zararın indirilememesi halinde ise izleyen beş yıl içinde indirim konusu yapılması mümkündür. Bu süre içinde de indirim konusu yapılamayan zararlar, artık indirilemez.
Benzer bir yorum ve sonuç, tasfiye için de söz konusudur. Tasfiye döneminin beş yıldan uzun sürüp sürmediği önem taşımaksızın, tasfiye dönemi içerisindeki dönemlerde oluşan zararının tamamının tasfiye bitimi dolayısıyla verilecek beyannamede indirim konusu yapılması gerekir.
Uygulamada bazen şirketlerin bilançolarında geçmiş yıl zararları, onların sermayelerini yitirmelerine, Türk Ticaret Kanunu'nun 324. maddesi uyarınca bazı tedbirler almalarına yol açmaktadır. Şirketlerce alınan tedbirler genellikle şirket zararının ortaklarca "zarar karşılığı hesabı" yaratılarak kapatılması veya sermayenin yitirilen sermaye kadar azaltılması şeklinde olmaktadır. Şirketin yetkili organlarının kararı ile açılan ve ortaklarca şirkete zararı kapatmak üzere nakden konulan tutarı ifade eden bu hesabın veya sermayenin azaltılması sonucu, bilançolarda geçmiş yıl zararları kapatılmaktadır. Ancak bu işlemler şirketin ticari bilanço ve yaşamı ile ilgili bir husus olup, şirketin vergi kanunları karşısındaki durumunu etkilemez. Bu gibi hallerde de geçmiş yıl zararları, yıllık beyannamelerde gösterilmeye devam olunarak indirilebilir. Aynı durum ve sonuç, geçmiş yıl zararların, ticari bilançoda yer alan yedek akçelerle kapatılması halinde de söz konusudur.
Zarar mahsubunun kullanılması, defterlerin (ve belgelerin) saklama ve ibraz sürelerini uzatabilir. Vergi Usul Kanunumuzda saklama ve ibraz ödevi, her ne kadar 5 yıllık tarh zamanaşımı süresi ile sınırlandırılmışsa da zarar mahsubu bu süreyi uzatan hallerden biridir. Zira saklama ve ibraz ödevi, vergilendirmeyle ilgili işlemlerin vergi ile ilgisinin kurulduğu son tarihi izleyen yılbaşından itibaren başlamaktadır.
Örneğin 2002 yılı zararını, 2005 dönemi kazancından indiren bir mükellefin, 2002 yılı defter ve belgelerini saklama ve ibraz süresi, 2002 hesapları sonucunun (zararının) vergi ile ilişkisinin kurulduğu son dönem olan 2005'ten sonraki 5 yıl olacak ve 31.12.2010 tarihinde dolacaktır. Ancak buradaki saklama ve ibraz ödevi, sadece 2005 yılında indirilen 2002 zararının tevsiki kapsamında söz konusudur. Yoksa 2002 yılına ilişkin tarh zamanaşımı süresi 31.12.2007 tarihinde dolduğundan, 2002 yılı için bir tarhiyat yapılamaz. Dolayısıyla 31.12.2007 tarihinden sonra ibraz etmeme halinde, kaçakçılık suçu oluşmaz. Ancak bu 31.12.2007 tarihinden sonra, 2005 dönemi için yapılan bir vergi incelemesinde, 2002 yılı defterleri isteme rağmen ibraz edilmezse, mükellef 2002 yılı zararının ticari faaliyetleriyle ilgili olduğunu kanıtlayamamış durumuna düşeceğinden, bu zararın indirimi, bir inceleme sonucunda reddedilebilir.
 
Ynt: Mahsup Edilmeyen Geçmiş Yıl Zararı Kaç Yıl İçinde Mahsup Edilebilir

Arkadaşlar şöyle bi yol izlesek ne olur acaba... vergi dairesi bu örnekte beyannameyi düzeltme istemiş. bizde düzeltelim ama 2007 yılından başlayarak yani 2007 yılı beyannamesinde düşmediğimiz zararı düşelim böylece düzeltmeden önce ödediğimiz vergi kadar alacağımız olacak 2008 yılındaki düzeltmedede çıkacak vergiyi içerde bulunan paradan mahsup ederiz. böylece bizi açığımızı bulup uğraştırmaya çalışan değerli memurumuzu biraz daha uğraştırabiliriz diye düşünüyorum ;)
 
Ynt: Mahsup Edilmeyen Geçmiş Yıl Zararı Kaç Yıl İçinde Mahsup Edilebilir

mantıklı ama onlar da inceleme isteyip sizi uğraştırabilirler :)
 
Ynt: Mahsup Edilmeyen Geçmiş Yıl Zararı Kaç Yıl İçinde Mahsup Edilebilir

Aslında şöyle bir uygulama yapsalar daha doğru olur.Şu anda kdv beyanı verirken biliyorsunuz ki sistem önceki dönemden devreden kdv yi kontrol edip hatalı devir yapmışsanız beyanı onaylamıyor sistem uyarı veriyor.
Şöyle bir şey yapabilirler.Geçmiş dönemde zarar edipte sonraki dönem beyanı kar çıkanlar bdp yaparken bu zararı mahsup yapmazlarsa onay anında sistemin bunu da görüp (geçmiş dönem zararı indirilmemiştir) diye bir uyarı getirebilir.Devlet istese bu uyarı sistemini programına ekleyebilir.Yapmak işlerine gelmeyebilir,bu da ayrı bir konu.Herşey kontrol altında olursa hatayı kim yapacak değil mi? :) Ama istenirse böyle bir düzenleme de yapılabilir.Devreden Kdv de yaptıkları gibi.
 
Ynt: Mahsup Edilmeyen Geçmiş Yıl Zararı Kaç Yıl İçinde Mahsup Edilebilir

geçmiş yıllar zararını 1-3/2010 geçivergiden mahsuğ ettmedim.2010 kgv vergimde mahsup edebilirmiyim hakkım bitmiştir.
 
Üst