Ynt: Mesafe Uzaklığı ve Süt İzni!
konuyla fazla ilgilisi olmayan ama süt izninin toplu olarak hesaplanması gerektiğnden bahsediyor. bu kararı ve madde 74 ü geniş olarak yorumlarasak toplu kullanılabileceğini düşünüyorum. ama yinede işvrenle anlaşmak en güzeli
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Esas No : 1991/9-148
Karar No : 1991/245
Tarihi : 08.05.1991
?lgili Kanun : 1475 s.K. 13. md.
ÖZÜ : Hizmet sözlesmesinin derhal feshi durumunda bildirim önellerinin hizmet süresine eklenmesi ve sözkonusu sürede gerçeklesecek hakların, ihbar ve kıdem tazminatına yansımasından söz edilemez. Toplu is sözlesmesiyle bunun aksini öngören hükümlerin getirilmesi, hukuken geçersizdir.
DAVA : Taraflar arasındaki "kıdem, ihbar tazminatı, T?S'den doğan diğer alacaklar" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 4. is
Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 8.11.1990 gün ve 1989/402-1990/3324 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi
üzerine; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.1.1991 gün ve 1990/12877, 1991/402 sayılı ilamı ile, (...her nekadar tefhim tarihine göre davalıda 8 günlük
temyiz süresini geçirmisse de tefhim olunan kısa karar HUMK.nun 381 ve 388. maddesindeki unsurları tasımadığından ve tebliğinden itibaren süresi içinde
temyiz edildiğinden temyizinin süresinde olduğunun kabulüyle yapılan inceleme sonunda: Davacı doğumdan sonra 6 haftalık doğum iznini kullandıktan
sonra 2.11.1989 tarihine kadar hekim raporları almak suretiyle istirahatli kalmıstır. Rapor bitiminde, 2.11.1989 tarihinde isyerine gelmistir. ?sveren aynı
gün tazminatını vermek suretiyle is akdini feshetmek istemis, fakat davacı fesih yazısını tebellüğ etmekten imtina etmistir. Aynı gün emzirme izni
istemis, emzirme izni verilmeyince vizite kağıdı talep etmis, vizite kağıdı da alamayınca özel bir doktora giderek toplam 17 günlük iki defa rapor almıstır.
Bu arada isveren fesih yazısını 2.11.1989 günü noterlik aracılığıyla tebliğe çıkarmıs, bu tebligat davacıya 15.11.1989 tarihinde yapılmıstır. Görülmektedir
ki isveren fesih iradesini 2.11.1989 tarihinde açıklamıs, davacı fesihten haberdar olmus, fakat fesih yazısını tebellüğden imtina etmistir.Böylece fesih
beyanı 2.11.1989 tarihinde davacıya ulasmıs ve feshin hukuki sonuçları aynı gün hasıl olmustur. Davacının içeriğini bildiği halde fesih yazısını tebellüğden
imtina etmesi iyiniyet kurallarıyla bağdasmaz.
Doğumdan sonra 6 aylık süre ile günde 2 saat olmak üzere verilmesi gereken emzirme izninin de doğumdan sonraki 6 haftalık doğum izninin bitiminden itibaren 2'ser saatin toplamını olusturan gün süresi olarak hesaplanması gerekir. Ne var ki davacı bu süreyi de asacak sekilde rapor almıstır. Bu durumda artık emzirme süresinin raporunun bitiminden itibaren baslaması gerekeceğinin kabulü isabetli olamaz. Kaldıki, emzirme izninin raporun bitiminden isverenin iradesi dısında hemen ve kendiliğinden baslayacağı da düsünülemez. Buna göre feshin raporun bitiminde ve emzirme izninin gerçeklesmesinden önce yapıldığının kabulü gerekir.Öte yandan raporların içeriğinden bunların doğum izni süresinin artırılması niteliğinde olmadığı da görülmektedir. Hastalığın baska bir sebebe iliskin olduğu anlasılmaktadır. Açıklanan bütün bu sebeplerden dolayı davacının is akdinin 2.11.1989 tarihinde sona erdiğinin kabulü gerekir ve bu tarih esas alınmak suretiyle doğan haklara karar verilmeli, doğmayan haklar ise reddedilmelidir. Bu hususlar gözetilmeksizin yazılı sekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmistir.