uyumsoft

Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

[size=10pt][size=10pt]Bu engin ayrılık canıma yetti,
Başımdan aşıyor kederim Mernuş,
Bu yolda yazılmış ferman-ı kaza,
Bunu da gösterdi kaderim Mernuş.

Bağlanmıştım bütün kalbimle sana,
Şu fani cihanı okuttun bana.
Sen göçtükten sonra ben yana yana
Hicranla gözyaşı dökerim Mernuş.

Bu yolda cahilim, bildiğim kısa,
Sen girdin toprağa ben düştüm yasa.
Haklı haksız hatırını kırdımsa
Affet günâhımı beşerim Mernuş
[/size][/size]

NEYZEN TEVFIK
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sen, benim aşkım olduğun günden beri
Ben hayatımı sana endekslemişim
Sen, vazgeçilmez tutkum olduğun günden beri
Yaşam gâyesini sana bağlamışım
Kaptırdım kendimi fenâ bir şekilde
İçimdeki coşkuların, duyguların esiri olmuşum
Seni düşünmek mi diyorsun?
Güldürme!..
Acaba aklımdan çıkarıyor musum?
Dalıyorum öyle derinlere
Şaşkınlık denilen kelimeyle arkadaş olmuşum
Sükûnet, yaa işte o sükûnet
Varlığınla erişebilecegim bir hal olsa gerek...
Kalbe önlenemez çarpıntı veren, hasret ve özlem
Bir de yüzümdeki acı tebessüm
Mırıldanıyorum sessizce
İki dudağımdan dökülen iki kelime
Seni seviyorum...
Çoğu zaman haykırmak istiyorum bunu
Lâkin olmuyor...
Duyuramıyorum kimselere
Gülüm, nâzenin yârim...
Çün ki sen yoksun yanımda
Ama olsun
En azından içimde kopan fırtınalara
Fâsıla bulmayan şiddetli kasırgalara
Kucak açıp, yüklenen kâğıdım var önümde
Bir de sırdaşım, özümün tercümânı kalemim
Âh bir bilsen;
Sensiz geçen dakikalarda, saatlerde, günlerde
Neler yazıyoruz kalemimle...
Ne hayâller kuruyoruz kavuşmak uğruna
Tabi sen bunların hepsinden habersizsin
Yalnız şu var ki;
Bence kalemimi dâhi kıskanır dereceye getiriyor bu duygu yükü
Bazen de üzüyor kanaatimce
Ve her şeye rağmen, o şaşmaz gerçek çıkıyor ortaya
Gönlümün sultânı, biliyor musun?
Ben var ya ben,
Seni çok seviyorum be gülüm...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Hayatımın Parçası Değil,,Canıma Can Katansın Sen..
Gönlümün sultanı değil,, Sultanlar Sultanısın Sen
Sanki.. Damarlarımda Dolaşan Kanımsın sen
SENİ SEVMEMEK MÜMKÜNMÜ..

Kendimi Yalnız Hissettiğimde, hissetirmeyensin sen
Karanlık Gecelerime Yıdız Gibi Aydınlatansın sen
Hüzünlü anlarımda..hüznümü paylaşansın sen
SENİ SEVMEMEK MÜMKÜNMÜ...

Neşeli Anlarımda, bana ortak olansın sen
Acılı Günlerimde Teselli Edensin sen
Ah sen var ya sen,aklımı başımdan alansın sen
SENİ SEVMEMEK MÜMKÜNMÜ...


A Ermiş
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Gözlerle su serpilse, sönmez, aşkla yanana!
Ayrılık zarar veremez özlemle yıkanana!

Şikayetçi değilim, yanlış anlamasın ha!
Yanmaktayım, söndürsün, rica edin cânâna!

Güllerin efsunuyla bezedim sevdâsını
Niçindir medet etmez, yardımını umana?

Geceleri düşlerde, gündüz her yerde gezer
O yoksa, sevdâsı yoksa; hüzün çöker mânâma.

Kalbim sezer, gözlerim görür gerçek gerçeği
Hislerim isyan eder, gelmez âslâ îmana!
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Elimden Gelen Bu

Elimden gelen bu ben iki kişiyim
Çoğalmak neyse ne azalmak zor
Birisi seni her an bırakıp gittiğim
Öbürü kan gibi tutulmuş seviyor
Ağzındaki acı alnındaki çizgiyim
Gözlerine kirli bir bulut getirdim
Hiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor

Elimden gelen bu ben iki kişiyim
Birisi kapadığın kapılardan gitmiyor
Yağmur yağmaksa o güneş açmaksa o
Bir yerin üşüse onun sıcaklığı
Öbürü en içten çağrını işitmiyor
Alıp tutmaksa o basıp gitmekse o
Bakışları kıyısız deniz uzaklığı

Elimden gelen bu ben iki kişiyim
İkisi birden çıkmaya uğraşıyor
Bilmem ki hangisinden nasıl vazgeçeyim
Birisi yeni baştan serüvene başlamış
Öbürü silahında son mermiyi sıkıyor
Çoğalmak neyse ne azalmak zor


Attila İlhan
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Anılar Irmağının Kıyısında


1/

kavaklar ışıldardı batıya karşı
küskün dağlar gülkurusu
yazılar kızıltılı
öyle çetin öyle hırçın bir çağdı ki öyle o
sevmek yangın uğultusu
sevilmemek yangındı

kavakların arkasında bir evdi
mor patiska perdeleri oyalı
gözalıcı kumrallığı akşamüstleri
eşsiz bir çağlayandı
ayrılmazdı pencereden bütün bir yaz
aradığı o şehzâde kimbilir kimdi

hem severdik o çiçeği delicesine
hem de sevmez görünürdük
çocukluk işte
kapışmamız sanki bir başka nedendendi
yoksulluk dağ başında yalınayak keloğlan
varsıllıksa subaşında bir devdi



2/


yuvasız bir atmacaydı sevmek belki de
döner ha dönerdi de taa yukarlarda
konamazdı biryerlere
amaçsız bir yolculuktu sevmek
bir sürekli kaçmaktı kendi kanatlarından
gidip gidip dönmekti hep aynı yere

topu bulutlara tepmekti sevmek
çıplak atı deliduman sürmekti yazılarda
ağaçların tepesine çıkıp inmekti sevmek
kovalarla şarap içip o dinginlikte
tabanca yumruk bıçak
düğünlerde kıyasıya halay çekmekti sevmek



3/

ben miydim topa vuran
vururcana yoksulluğun başına
top çıkardı yıldızlara
bütün gözler yıldızlara
kız bakardı yıldızlara
saçları sular gibi
akardı pencereden

ben miydim çıplak atı
koşturan deliduman
at giderdi çevrenlere
bütün gözler çevrenlere
kız bakardı çevrenlere
masallar çevrenlere
saçları sular gibi
akardı pencereden


4/


duruyor daha orda
gün batarken daha orda
kavaklar daha orda
duruyor daha orda
o sevmek daha orda
teptiğim top bulutlarda
sürdüğüm at bulutlarda
yüzdüğüm çay bulutlarda
kavgalarım özlemlerim
dönmedi
daha orda
bulutlar nerde?
bulutlar nerde?

o kız artık yok orda
o saçları çağlayanlı
o gözleri kuşlarlı
o kız artık yok orda
yok orda o çocuklar
yok orda o kavgalar
o kıskançlık yok orda
o gizlemek yok orda
varsam baksam o bahçe
varsam baksam o akşam
o bahçe de yok orda
o akşam da yok orda


ya ben nerelerdeyim
ya ordaki ben nerde?


Hasan Hüseyin Korkmazgil
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

bana bir şimşek çak
ortalık fena karanlık
yüreğim örtülüyor
ağır bir dalgınlığa genişliyorum
durmadan değişen o mevsimde
dağlarda kalın
omuz omuza bulutlar
çok fena kalabalık
ellerim çıplak
bana bir şimşek çak
kötü bir tuzaktayım
bilmem ne yapsak
aklımda fikrimde onlar
yaşlı ve genç
erkek ve kadın
korkularıma tutsak
bana bir şimşek çak
içim içime sığmıyor artık
vahim bir çağrışımdan
daha vahimine atlamaktayım
bana bir şimşek çak
belki fena halde
yanılmaktayım
...
ATTİLA İLHAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sevebilirim,
hem de nasıl,
dile benden ne dilersen,
canımı, gözlerimi
...
Kızabilirim,
ağzım köpürmez,
ama devenin öfkesi haltetmiş benimkinin yanında,
devenin öfkesi, kinciliği değil.

Anlayabilirim
çoğu kere burnumla,
yani en karanlığın, en uzaktakinin bile kokusunu alarak
ve döğüşebilirim,
doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum herşey için, herkes için,
yaşım başım buna engel değil,
ama gel gör ki çoktan unuttum şaşıp kalmayı.
Şaşkınlık, alabildiğine yuvarlak açık ve alabildiğine genç gözleriyle bırakıp gitti beni.
Yazık.


N.H.Ran
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır

oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar

ATTİLA İLHAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

YÜREĞİM



Yüreğim

Islaktır benim

Kuytularda ağlamaktan

Ve hafif uçuktur rengi

Kurusun

Diye kaç kez

Güneşe asılmaktan


Sunay Akın
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Akşamın acı su karanlığı içinden
Soğuk kadife teması yalnızlığın
Şuh bir kahkaha balkonun birinden
Gizli işareti midir bir başlangıcın

Sevmek için geç ölmek için erken

Başbaşa çay elele yürümek derken
Boğaz vapurları mı iskele sancak
Telefonda kaybolmak sesini beklerken
İnsan insanı yeniler doğrudur ancak

Sevmek için geç ölmek için erken

İçimdeki gökkuşağı besbelli neden
Bulutların içinden kuşlar yağıyor
Bir şiire başlarsın birini bitirmeden
Hiç kimse gözlerine inanamıyor

Sevmek için geç ölmek için erken

Sevmek sevildiğini bile farketmeden
Yaklaştıkça ölüm soğuk bir yağmur gibi
Sevmek zehir zemberek ve yürekten
Gecikerek de olsa vuruşur gibi

Sevmek için geç ölmek için erken
ATTİLA İLHAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

HAZAN BAHÇELERİ

Kalbim yine üzgün, seni andım da derinden
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden
Yorgun ve kırılmış gibi en ince yerinden
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden

Senden boşalan bağrıma gözyaşları dolmuş
Gördüm ki yazın bastığımız otları solmuş
Son demde bu mevsim gibi benzimde kül olmuş
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden
_________________________________________________
ÖZLEYEN

Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar ağarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin ağaran dağları nerde!

Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
Hulya gibi yalnız gezinenler köye indi
Ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi,
Gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde.

YAHYA KEMAL BEYATLI
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım

Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin?
ATTİLA İLHAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

İsterdim:
sana
bakmadan görmeyi
seni duymadan dinlemeyi

İsterdim:
bir ceylan pınarı gözlerinde eriyip gitmeyi
ve bir daha geri dönmemeyi

isterdim:
aşkın ateşinden yanan gönlümü
nazlı gözyaşlarınla söndürmeyi

isterdim:
bir yaz günü toprağın suya hasreti gibi,
ben, ben seni isterdim

isterdim:
gözlerinde kaybolmayı
çıkmaz bir sokakda kalmış gibi

AMA OLMADI:
ne sana kavuştum, nede ceylan gözlerine
sadece, sadece gözlerini düşledim gecelerimde......

S AYDOĞDU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SEN YOKSUN

Sen yoksun
Deniz yok
Yıldızlar arkadaşım
Ya bu gece harika bir şeyler olsun
Yahut bir bomba gibi
İnfilak edecek başım

Ağzımda eski mısralar uzanıp kalmışım
İstanbul minareler odamda gibi
Gökyüzü temiz ve parlak
İşte kolkola girmiş en mesut günlerimiz
Muhalif bir rüzgar karşı sahilden

Fosforlu ışıklarıyla gökyüzü bir deniz
Havada kanat sesleri
Ve çılgın kokular

Deniz yok
Yıldızlar uzaklaşıyor
Ben yine yalnız kalıyorum
İstanbul minareler kaybolmuş
Sen yoksun

ATTİLA İLHAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

NASIL BİR SEVDAYSA

Ay çok mu gecikti neredeyse çıkar
Sen yanlızlığıma varır varmaz
Az sonra yağmuru durduracaklar
Rüzgarı değiştirdim
Ustura ağzı poyraz

Yok canım yıldızları unutmadık
Mutlaka yerlerinde bulunacaklar
Kenarı yaldızlı mavi bir karanlık
Sütlü çıplaklığını örtecek kadar

Senin için olduğu asla bilinmeyecek
Yapraklarını birden dökecek dutlar
Şafak sökerken sekiz on kadar şimşek
Balkonda işlemeli müstesna bulutlar

Ayak bastığın an şehir de değişebilir
Yoksa Moskova mı
Belki berlin belki dakar
Belki 30'lardan mehtap yorgunu izmir
Körfez'de şerefine donatılmış vapurlar

Nerede ne zaman kaç kere yaşadık
Nasıl bir sevdaysa eskitememiş yıllar
Bitirdiğimiz herşeye yeniden başladık
Dudaklarımızda birbirimizden mısralar

ATTİLA İLHAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sultan Yalısı

Cosar avizeler artık köpürür kandiller
Bu ışık çağlıyanından bütün afak inler
Yalının cephesi baştan başa nur
Nim açık pencereler reng ü ziyadan mahmur

Al, yeşil mavi fenerlerle donanmış kıyılar
Serv-i siminler atılmış suya titrer par par
Dalgalardan seken üç çifte kayıklar sökerek
Süzülür sahile şahin gibi; yüzlerce kürek

Bir taraftan bu akın yükseledursun
Bir taraftan, dökülür öndeki saflar saraya
Rıhtımın taşları, zümrüt gibi İran halısı
Suda bitmiş çimen, üstünde de Sultan yalısı

Mehmet Akif Ersoy
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Geceleyin bir ses böler uykumu
İçim ürpermeyle dolar : -Nerdesin?
Arıyorum yıllar varki ben onu
Aşıkıyım beni çağıran o sesin.
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Yalnızlık Paylaşılmaz

Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan..
Dışından anlaşılmaz.

Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan..
Paylaşılmaz.

Bir düşün'de beni sana ayıran
Yalnızlık paylaşılmaz
Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
 
Üst