uyumsoft

Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

twolf ' Alıntı:
Üşüyorum

Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum

Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum

Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum

Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın

Beton çok soğuk, üşüyorum?

Muhsin YAZICIOĞLU

-1 (şiire değil, şiiri kaleme alan sahibi için)
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Tahsin bey, oraya hiç girmeyelim isterseniz..

bu arada yanlış anlaşılmasın, -1 size değil ;)
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Yok benim için olmadığını anladım zaten :) Sadece kişisel görüşünüzün sizde kalmasını tercih ederdim. Konuya yansıtmanızı pek doğru bulmadım. Güzel şiir deyip geçebilirdiniz örneğin.Böyle bir açıklama yapmaya neden ihtiyaç duydunuz.Biz burda şiirleri paylaşıyoruz,yazanlar hakkında düşüncelerimizi belirtmiyoruz.En azından şu ana kadar yapılan öyleydi. :)
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

twolf ' Alıntı:
Yok benim için olmadığını anladım zaten :) Sadece kişisel görüşünüzün sizde kalmasını tercih ederdim. Konuya yansıtmanızı pek doğru bulmadım. Güzel şiir deyip geçebilirdiniz örneğin.Böyle bir açıklama yapmaya neden ihtiyaç duydunuz.Biz burda şiirleri paylaşıyoruz,yazanlar hakkında düşüncelerimizi belirtmiyoruz.En azından şu ana kadar yapılan öyleydi. :)

+100

önce oraya giriyorsunuz sonra oraya hiç girmeyelim diyorsunuz bence de hiç girmeyin...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

[size=13pt]Gelin Barışalım

Gelin el ele verip barışalım,
Bütün beraber zorlukları aşalım
Güzellikler içinde yaklaşalım,
Yeni dostlarımızla tanışalım.
İçimizde kin düşmanlık olmasın,
Kimsenin kimseye hakkı kalmasın,
Boş yere kırmayalım hiç kalpleri,
Dostça kardeşçe beraber kalalım,
Gelin sevgili dostlar barışalım.
Bu Dünya fanidir hep gideceğiz,
Sevgiyi dostluğu biz bileceğiz,
Bazan üzgün bazan güleceğiz,
Gönül dostlarını hep seveceğiz.
Saygıyı ve sevgiyi bilmek lazım,
Bunlar olmayınca susacak sazım,
Fazla bir şey istemem budur arzum.
O zaman size hep gülecek yüzüm

H Atiş
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

emansur ' Alıntı:
twolf ' Alıntı:
Yok benim için olmadığını anladım zaten :) Sadece kişisel görüşünüzün sizde kalmasını tercih ederdim. Konuya yansıtmanızı pek doğru bulmadım. Güzel şiir deyip geçebilirdiniz örneğin.Böyle bir açıklama yapmaya neden ihtiyaç duydunuz.Biz burda şiirleri paylaşıyoruz,yazanlar hakkında düşüncelerimizi belirtmiyoruz.En azından şu ana kadar yapılan öyleydi. :)

+100

önce oraya giriyorsunuz sonra oraya hiç girmeyelim diyorsunuz bence de hiç girmeyin...

ben bir girersem çıkamayız ama...
sadece -1, öylede kalacak..
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

[size=13pt]Koridor

Yağmur yağıyordu, sonra eve döndüm
kendimi dışarıya bırakmakla perişan
zamanın harf harf düşmesine baktım
göğün morarmış yüzüyle bel vermesine

Kızılordu Korosu, Mahzuni Şerif, Kitaro
dönemiyorum yüksek volümden kendime
bir duvar ördüm sesin içindeki büyüden
bir fanus, dokunmak için kendi elime

yatıp uyudum, uyumak böyle bir şey
açılmak gövdeden kayıkla rüyadan sulara
ama uyanmak yok mu? aydınlığa bulanmak
çarpa çarpa o etten duvara

gidip su içtim bakarak bardağın dibine
bir suret çizdim sonra yapıştırdım tenime
biçe biçe hafızadaki kumaştan
bir yazgı kuruyor her insan kendine

Galiba yüzümü yıkıyordum, elim suda
eve dönmüş olmakla perişan
pencereden kendime baktım: nefes!
göğsümde cereyan yapan bir fırtına

Yücel Kayıran
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sevda Yüzsüzü

Ya hep aut veya gol olmalıydı aslında
Koskoca boşluk direklerin dışı, arası
Sevda yüzsüzü oldu şutlarım
Hep direkten döndü aşklarım

Yüksekten atılmış bir pas gibi süzülüyordu
İçimden geldiğince çaktım aşka bir vole
Ramak kalmıştı aslında gole
Yine direkten döndü mutluluk
Üzülüyordum.

Metin Soydeveli
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

rosesbar9ey9nivr0gc1.gif

[size=11pt]
Beni Delirttin

Beni deli ettin
Susmak nereye kadar
Ne istediğin söyle
Bende bileyim
Yoksa beni deli ettin
Ne yapmak istiyorsun
Bir varsın bir yoksun
Buldum derken
Kayboluyorsun
Deli oldum
Allah aşkına
Oynuyormusun
Maksadın ne ne
Söyle beni deli ettin
Yığdın önüme biryığın pazıl
Artık yıldırdın
Ne olacaksa olsun
Beni deli ettin
rosesbar9ey9nivr0gc1.gif
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BENCE SEN DE ŞİMDİ HERKES GİBİSİN

Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin

Nazım Hikmet ran
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

YİNE MEMLEKETİM ÜSTÜNE SÖYLENMİŞTİR

Memleketim, memleketim, memleketim,
ne kasketim kaldı senin ora işi
ne yollarını taşımış ayakkabım,
son mintanın da sırtımda paralandı çoktan,
Şile bezindendi.
Sen şimdi yalnız saçımın akında,
enfarktında yüreğimin,
alnımın çizgilerindesin memleketim,
memleketim,
memleketim...

Nazım Hikmet Ran
*****

TAHİRLE ZÜHRE MESELESİ

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Nazım Hikmet Ran
**********

HOŞGELDİN KADINIM


Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.

Nazım Hikmet Ran
***********
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ÇEKİLMEZ BİR ADAM


Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum
Sonra birde bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Yine her seferki gibi haksızım
Sebep yok olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet
Fakat elimde değil
Seni kıskanıyorum.

Nazım Hikmet Ran
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ANLATAMIYORUM


Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum

Orhan Veli
****

SERESERPE


Uzanıp yatıvermiş, sereserpe;
Entarisi sıyrılmış hafiften;
Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor;
Bir eliyle de göğsünü tutmuş.
İçinde kötülüğü yok, biliyorum;
Yok, benim de yok ama...
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki!

Orhan Veli
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ankara'ya Öyle Yakışırdı Ki Kar..

Ankara'ya öyle yakışırdı ki kar..
asfaltlar ışıldar, buz tutardı resmi yalanlar...
kimse keman çalmaz belki ama
çok keman çalınsın balolarında
diye yapılmış gri sisli binalar...
alnının ortasında
ciddi bir devlet asabiyeti.
çok kötü günlermiş gibi en genç zamanlar,
bu zulüm bu sevda bitmezmiş sevmek
bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş!
(biz bir şeyi delicesine severiz
ama tanrım neyi?)
kahve önü çatlak mozaik
bel kemiğine tehdit
kürsüler üstünde
çok sigara içen
öğrenciler
bir daha asla yaşayamayacağı
aşkları teğet geçerken
hep onu sevmeyenleri severek
hep onu sevenin gözlerinden
kalabalıklara kaçarak
karışarak toplumcu gerçekçi yalnızlıklara,
yüksek rakımlarda çatlamış dudaklarını
bir izmirli güzele dayatmak varken
(hep kardeş olacak değiliz ya,
yaşasın halkların sevgililîğî!)
soyut bir sevdaya
beşik kertilmiş olan
dağda çoban,
şehirde şark çıbanı sayılan,
fırat'ın büyük elleri
ararat'ın kız yelleri
cilo'nun derin nefesleri
hülasa kente hukuk mukuk okun
mümkünse o arada da memleketi kurtarmaya gelmiş
anadolu çocukları, ankara' ya öyle yakışırdı ki kar
asfaltlar ışıldar,
buz tutardı resmi yalanlar
(belki balkona kar seyretmeye çıkar diye
sevdiğimiz kızlar
çok dibimiz donmuştur ve çoğu zaman
bu kar mevzuu
kızlara yeterince ilginç gelmemiştir
hiçbir şey kapalı bir dükkan kadar
hüzünlü gelmez insana
ankara'da,
yoksa bugün bir hayat
yaşanmayacakmı duygusu çöker bütün bozkıra.
Kimse keman çalmaz belki
Belki bu fiim hiçbir zaman
o kadar fiyakalı olmayacak ama
Hiçbir lahmacunda
o okul yolundaki üçüncü sınıf lokantadakinin
tadını vermeyecek bir daha
Çok daha iyilerini yedim sonra
bizzat Urfa'da hatta
Ama hiçbirinde
o kadar aç oturrnadım sofraya
ankara'ya
öyle yakışırdı ki kar
çok yabancı bir soluk duyulur bazı
bilinmez bir dilin ıslığından
anla ki sıkıldı bizim konsolosluktaki konuklar
öyle deme ankara'yı sevmeyene bir zulümdür
bu kadar insanın neden ankara'yı sevdiğini anlamadan
ankara'da yaşamak
yollarına hep sevdiğimiz insanların
adlarını vermediler ama biz her duvara
bilvesile onların adını yazarak yaşadık
kül ve betondan mürekkep
yaşadıkça yaşanılası gelen
o tuhaf bozkır kokusunda.
ankara'ya öyle yakışırdı ki kar.
asfaltlar ışıldar...
bir günden bir sürü gün yapan
mesai saatlerinde hiçbir şey yapan
hiçbir şey alıp hiçbir şey sunan
rakıyı bol sulu içen
dokunmasın için deği!
çabuk bitmesin dîye devletimin tekel rakısı,
hep kağıtlara bakarak,
hep kağıtlardan bakarak
hem neşet ertaş' ı hem bülent ersoy' u
aynı anda sevmeyi başararak,
karısının bayat ekmeklerden yaptığı tatlıyı
çok beğenmeyerek ama
yine de bu tasarrufunu takdir ederek
boynu hep kıdemli bir atkının içinde saklıyken
hep bir şeylere birilerine küsmüş gibi
yürüyen...
memurlar.......
ankara'ya öyle yakışırdı ki kar..
asfaltlar ışıldar,
buz tutardı resmi yalanlar...
biz, şimdi kapalı birr kuruyemişçi
dükkanının -ki bütün plan kar altında
tuzsuz ay çekirdeği çitileyip
yanı sıra bafra içmektir-
kötü ışıklandırılmış vitrininden
umutsuzca içeri bakan,
kimliği gereğinden fazla sorgulanmış,
merhabadan çok çıkar ulan kimliğini denmiş,
-yani sistem kendi verdiği kimliği
zırt pırt geri istemektedir-
doğduğu yer yüzünden
doğuştan kavgacı zannedilen ama
pek çoğu kavgadan nefret eden
kavgacı esmer cesur korkak
çoğu kürt çoğu türk çocuklardık...
ankara'ya öyle yakışırdı ki kar....
ha sonra belki ahmed arifin aklına
hiçbir şairin aklına gelmeyecek
-çünkü hiçkimse bir daha ankara' yı
O'nun kadar sevemeyecek -bir şiir islenir:
kar altındadır varoşlar
hasretim,nazlıdır ankara.....
ustam yine sen bilirsin ama
hangi aralıkta bir şair ölmüşse
işte o,en netameli aydır bence.
ankara'ya öyle yakışırdı ki kar...
asfaltlar ışıldar...
yalanlar...
şimdi ve sonra ne zaman ankara'ya kar yağsa
elim gönlüm, çocukluğum buz tutar.

YILMAZ ERDOĞAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Gözlerim Yollarda Yolun Gözlerim...

Gözlerim yollarda yolun gözlerim,
Mecnun gibi sevdim seni özlerim,
Kurşun yarası gibi şimdi sözlerin,
Gözlerim yollarda yolun gözlerim.

Gözlerim yollarda selamı gelmez,
Onu nasıl sevdim nâzlı yâr bilmez,
Umudum tükendi bahtımız gülmez,
Gözlerim yollarda yolun gözlerim...

Y Ö Bahçeci

 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

[size=11pt]Öyle Dost.. Öylesi Dost

dost
uzakta, gurbet ellerinde
dost
mızrabı gönül tellerinde

dost
sevgide, paylaşımda
dost
ekmeğimde, zehir de olsa aşımda

dost
yaşanılan anların hazzı
dost
katlanılan çilenin avazı

dost
en uzun soluk yaşam nefesi
dost
en uzun çığlık mutluluk sesi

dost
rafine rafine imbik imbik
dost
sevda da yumak sevgi de ilmik

dost
yokluğunda sızlar yare
dost
yoksunluğunda yürek pare pare

dost
Veysel de kara toprak
dost
Pir Sultan'ın gülünde yaprak

dost
Mevlâ?na da gönül aynası dost
dost
Yunus da açan vuslat sayfası

dost
idealim yıldız yıldız
dost
eksikliği kaygılarımız

dost
eksiği acım
dost
varlığı ilacım

öyle dost
öylesine dost

M Özel
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

TUT ELLERİMDEN

Sırat?tan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden.
Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden

Gönüldeki birlik kalkandır dışa
Aldırma ayaza, yele, yağışa
Giden ilkbahara, gelecek kışa
Beraber göçelim tut ellerimden.

Birleşmek üzredir şafakla gurûp
Korku beklenilmez kapıda durup
İster zehir olsun, isterse şurup
Beraber içelim tut ellerimden.

Çağır hayallerin en ötesini
Yakından duyarsın aşkın sesini
Sonsuz mutluluğun penceresini
Beraber açalım tut ellerimden.

Hatırla kaybolan hatıraları
Elmastan ışıklı, altundan sarı
Zaman tortusundan işte onları
Beraber seçelim tut ellerimden.

Şüphe ?başlangıç?tır, karar ?nihayet?
Zamanı zamana etme şikayet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden.
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

[size=11pt]Dargınlık Bize Yakışmıyor

Ne oldu bize böyle
Neden biz bu hale geldik

Bilmezdik biz dargınlığı
Bırak artık inadı

Kendim öldüm seni yormadım
Sözünü taşa vurmadım

Bunca olan yeter
Geri dönmez aylar

İnsan olan küsmemeli
Birbirini üzmemeli

Gel kanlı kinliler barışıyor
Dargınlık bize yakışmıyor
 
Üst