uyumsoft

Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

GAZEL

Gencinen olsam vîrân edersin
Âyînen olsam hayrân edersin

Tîr-i nigehden dâğ-ı derûna
Baksan ne işler seyrân edersin

Sâkî kerâmet sende ya bende
Bahri habâba mihmân edersin

Nezzâre-i germ etdikçe ey çeşm
Âteşle âbı yek-sân edersin

Ey huşk zâhid dem urma meyden
Dest-i duâyı mercân edersin

Zâhid o meh-veş bir nûrdur kim
Büttür demezsin îmân edersin

Mâdâm uçarsın gözlerde ammâ
Rûyun perî-veş pinhân edersin

Tabl-ı tehîden gümdür suhanler
Bî-hûde Gaalib efgaan edersin

Etvâr-ı çerhe uy mevlevî ol
Seyrân edersin devrân edersin

Şeyh Galip
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

HÜSN-İ AŞK

.......
.......
Hargehleri dûd-ı âh-ı hırmân
Sohbetleri ney gibi hep efgan
Her birisi bir nigâra urgun
Şemşir gibi dehanı pür hun
Ektikleri dâne-i şerâre
Biçtikleri kalb-i pâre pâre
Sattıkları hep metâ'-ı candır
Aldıkları sûziş-î nihandır
.......

Bedr ise muradı ben şeb olsam
Gerdûnı severse kevkeb olsam
.....

Envâr ile lainat doldu
İşte o gece sabah oldu
........

Tek Hüsn için Aşk âh kılsın
Dünya yıkılırsa hâ yıkılsın
........

Afveyleyelim ki belki bilmez
Bir sürçen atın başı kesilmez
...........

Firkat gibi mevt ömre sürmez
Allah ne verir de kul götürmez

..........

Kımransa hevâya kalbolurdu
Mırlansa sadâya kalbolurdu

.........

Irlardı cünun terânesinden
Leylî Mecnun hikayesinden

Şeyh Galip
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ŞARKI

Fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seni
Böyle yazmış alnıma kilk-i kazâ sevdim seni
Ben bu sözden dönmezem devr eyledikçe nüh felek
Şâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni

Bend-i peyvend-i dilim ebrû-yı gaddârındadır
Rişte-i cem?iyyetim zülf-i siyeh-kârındadır
Hastayım ümmîd-i sıhhat çeşm-i bîmârındadır
Bir devâsız derde oldum mübtelâ sevdim seni

Ey hilâl-ebrû dilin meyli sanadır doğrusu
Sûy-i mihrâba nigâhım kec-edâdır doğrusu
Râ kaşından inhirâf etsem riyâdır doğrusu
Yâ savâb olmuş veya olmuş hatâ sevdim seni

Bî-gubârım hasret-i hattınla hâk olsam yine
Sıhhatim rûh-i lebindendir helâk olsam yine
Tîğ-i gamzenden kesilmem çâk çâk olsam yine
Hâsılı beyhûde cevr etme bana sevdim seni

Gâlib-i dîvâneyim Ferhâd u Mecnûn?a salâ
Yüz çevirmem olsa dünya bir yana ben bir yana
Şem?ine pervâneyim pervâ ne lâzımdır bana
Anlasın bîgâne bilsin âşinâ sevdim seni

Şeyh Galip
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

AĞAÇLAR

Bilinmez biçimler çiziyor
Havada sesi.
Kimi çiçeğe durdu,
Güzellendi kimisi.

Çağları emziren toprak
Çöllenirken acıdan
kimi kurudu kaldı.
Ölümü yendi kimisi.


ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

AL BENİ SEVECENLİĞİNE

Ben sevdayım, al beni sevecenliğine
Ben gülüm, dallarına aşıla beni
Çocuğum ben, göğsünde büyüt,
Umudum ben, düşüncende geliştir.

Acıyım, gerçeği ararsan bende,
İnancım, coşkuyu yaşarsan bende..

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ARARSAN

Dağ yolları gibiyizdir, uzağa düşeriz
Ararsan şiirin gurbetinde ara bizi.
Belki rüzgârımız ses verir bir dizeden,
Belki bir imgeye vurur düşlerimiz.

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ARMAĞAN

Bunca yıl çok ışık birikti avuçlarımda
Senin olsun
Esinlen sevgi dokuyan ellerimden
Bunca yıl şiirin, kardeşliğin, kavganın
Has bahçelerinde yarattım bu gerçeği,
Sabrım senin olsun.
Aşkım senin olsun.

Acıların sütüyle büyüttüğüm umutlar
Mahpushane avlularında boy verdi,
Dolunay menekşelendi kirli kara camlarda.
Her görüşte yeniden vurulduğumuz ana evren
Özgürlüğe boyadı saksımdaki çiçeği
Senin olsun.

Biz ki acılar döneminden
ellerimizi kirletmeden geçtik.
Direncim senin olsun,
sevgim senin olsun.


ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BENDEN SOR

Bunca acının çiçeği içimde büyüdü
Mahpushane saksılarındaki baharı benden sor...

Kulak ver gecenin sessizliğinde ağan sese,
Ölümcünün böldüğü uykuları benden sor.

Silahlar doğanın yüreğini arıyor durmadan,
Bu kan kokusunun ürettiği soruları benden sor...

Gördük ki, türkülerin sonu yok dilimizde,
Kopup geldikleri dağları benden sor.

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BENDİM

Dalgalanmış deniz bendim kendi içimde
Sonra yorgun düşmüş denizlere dönüşen
Ormandım,
Ağaçlarım düş ağaçlarından sıktı.
Tan yeriydim
Göğsüm bağrım payını aldı güneşten
Yanım yörem aydınlığa çıktı.
Gece de bendim
Uzak uzak yıldızları getiren
Su da bendim tarlanızda
Elinizin altında kitaptım
Penceredeydim odanızda
Kurşun geçmez dizeler çiçeği
Özgürlüğüm benim
Canımın saksılarında büyüdü
Ayıplara gömülen çağınızda

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BURDA KALAN

Anımsama yeter mi
Bilirsin sen..
Kalan kaldı arkamızda
Bir defa geçilen yollar gibi
Unuttuğumuz günler
Nerde şimdi,
Nerdesin sen.

Beklemekse bekledindi
Eksile azala...
Yürümekse yürüdün,
İyi kötü zamanlar gördün
Saatler durmadı,
Trenler bastı gitti
Burdasın sen.

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DALGIÇ

Kendi denizlerimin dalgıcıyım ben
Bir alışkanlığı sürdürür gibiyim belki
Soluğum son aşamalarına geldi
Geçtim durdum bilincin dehlizlerinden.

Bahçeler mi yoktu, eski ve yeni
Şarkılar mı, anılara benzer
Gemiler mi yoktu, küsmüş yelkenleri
Gözümün önünde eriyip gittiler.

Bilirdim çizgen neresiydi, yol neresi
Dalardım mavilerin güneşle buluştuğu yerden
Hevesleri, coşkuları, sevinçleri
Ben yaratmışım gibi dökerdim içimden.

Ne varsa doğayla aradığım uyumda
Çiçeğe durmuş ağaçlar gibi iyimser...
Ve sesinin masalında sevdalı,
Bize özgü sözcükler getirdim koynumda.

Kendi denizlerimin dalgıcıyım beni
Bir alışkanlığı sürdürür gibiyim belki
Soluğum son aşamalarına geldi,
Gidiyorum içimdeki sesin peşinden.

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ELİNDE SENİN

Gecenin karanlığında bir yol bul
Sokağımı ara, yokuşumdan in
Gölgemi görürsen penceremi vur
Anıların feneri elinde senin.

Bezginlik mi saran kentimi,
Burama kadar dayandı işte...
Mağaralara kapanmış gördüm kendimi
Haramiler arasında bütün gece.

Neyi bildik acılarla gelen,
Kapattı kapımı, penceremi...
Işığını söndürdü, tuttu elimden,
Sayrılıksa bu, n'apacağı belli mi?

Gecenin karanlığında bir yol bul
Sokağımı ara, yokuşumdan in.
Gölgemi görürsen penceremi vur,
Umarların feneri elinde senin.

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

EMEĞİN ÖYKÜSÜ

Kitaplar ellerimde öykülendi
Düşlerim vurdu şiirler denizine
Eski ezgilerle coşkulanan
Sesimdir, çağları delip geldi.

En güzelle en yaşayan
Gözlerimden aldı rengini
Meriç köprülerinde
Alın terim karıştı suya
Santim santim ellerimde büyüdü
Süleymaniye ve Aya Sofiya.

Kaç iklimin toprağı bağrına bastı beni
Ustalığıma kefil olur tarihler,
Kaç dönem içimde savaş verdi.
Utkularım çağımın türküsünü söyler,
O türküler tezgahında dönüyor şimdi.

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

HEYBE

Doğumu Antalya'dan getirdim,
Yenikapı'nın bilmediğim bir evinden..
Binbaşım yeni gelmişim cepheden,
Anam en güzel yaşında.

Çocukluğu Topkapı'dan getirdim,
Tarhana çorbası kokar.
Bir gecesini görsem yetimliğin aynasında
Anıları durdurmak gelir içimden.

İlk gençliği İzmir'den getirdim,
Özgürlük sözcüğü yetmez anlatmaya...
Nasıl sığmış avuçlarıma koca dünya,
Kitabın biri insan, biri ben.

Denizli'den getirdiğim
Maphushane işi bir fotoğraf..
Kayar gider belleğimden,
Ne kadar yattım, ne zaman çıktım, ne zaman girdim?

Balıkesir'den yüz köyün adamını getirdim
Gözleri hüzün çiçekleridir
Kimi kuşkuyla bakar yüzüme,
Kimi kardeş bilir beni.

Kadıköy'den kimi getirdim bilirsiniz,
Yılların eskimeyen şiiri..
Yeni çağlara birlikte yürüdüğüm,
Bilmediğim çağlardan gelen.

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KIRIK DEĞİRMEN

Bir içimin alacakaranlığına dayanmak meselesi,
Bir bu fena İstanbul akşamını yaşamak
Nice odaların kapanmış penceresi
Gene bana iniyor yalnızlığıma sığınmak.

Gene benim, şimdi tek başına, sonra beraber.
Bir yanım mağrur sağlam, bir yanım gücüme gider.
Bir yanımda karşı koyma, bir yanımda ezilmeler.
İkili tutkular gibi canıma okuyacak.

Her şeyler devam eder bu bildiğim gidişte.
Evli evine giderken yolcu yoluna.
Ne rüzgarlar yapacağını yapmış ki bana
Kırık değirmenler gibiyim, dönemiyorum işte.

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

NEDEN SONRA

Yaşam gölgesidir sabrımdaki gerçeğin
Yorgun damarlarımı sevindiren.
Düğümlerin gizini çözmeye geldim,
Cinnet orduları geçti bahçemden.

Yaşasam, bende kalan doğanın görkemini
Çiçeklerle koklaşsam, kuşlarla söyleşsem.
Esinlerin dalgasına bıraksam kendimi,
Sarhoşluğun bordasına vurdukça evren.


ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

NİCEDİR

Nicedir soluğum rüzgarlanıyor
Delinmiş yelkenleri.
Siz bana bakıyorsunuz,
Bırakıp ölenleri.

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SEVGİ ORMANI

Bu sevgi ormanında
Ağaçlar gözlerimin içine güldüler
Soluğumda yeşiller çiçeklendi.

Bunca yıl özümsediğim güzel şeyler
Kirlenmiş suları arıttı denizlerimde
Garipliğimin gökyüzüne yeni maviler geldi.

Ve acıdan çatlayan damarlarıma inat
Yeni soluk yatakları yarattı yüreğimde
Sevecenliğin yarattığı hayat.

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SORULUNCA

Denizler sorarsa
En mavi kaygılarını açarak önümüzde
'Nerde benim esinlerim,
Nerde sen? '
Güzelle bakalım kendini.

Coşkusu sularında rüzgarlanan
Irmaklar sorarsa
'Nerde benim yarışlarım,
Nerde sen? '
Sürükle bakalım kendini.

Çocuklar sorarsa
Yaşamları yüreğimizde dokunan
'Nerde benim sorularım,
Nerde sen? '
Bütünle bakalım kendini.

Ölüler sorarsa
Silahların kazdığı çukurlarda
Gözleri açık giden,
Ölüler sorarsa bir gün;
'Nerde benim yaşamım,
Nerde sen? '
Yanıtla bakalım kendini.

Ve her biri yüzyıllar süren
Karanlık birtakım geceleri
Dirençlerinde sürükleyen
Mahpuslar sorarsa,
'Nerde benim suçluluğum
Nerde sen? '
Temizle bakalım kendini.

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

YAĞMURDA

Yağmurda parkta oturulmuyor,
İstasyon çok hüzünlü;
Acaba nasıl geçirmeliyim,
Bu koskoca günü?

Kitaplar koltuğumda ıslandı,
Sigaram söndü sudan,
Belki methiyeler yazdığım için,
Çok iyilik gördük bulutlardan.

Dudaklarımda dostlardan şiirler,
Şimdi haykırarak da okusam kimse duymaz;
Şehir acınacak halde,
Boşalmış bütün caddeler.

Hayatımı sürükleyen ayaklarım,
Suları kabul ederek neredeyse;
ağaçlar benimle alay etmeye başladı,
Sokakta kalmadı kimse...

ŞÜKRAN KURDAKUL
 
Üst