Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

NE SENİNLE, NE SENSİZ

Bak gülüm, söylemiştim sana
Ne seninle, ne sensiz olmuyor işte
Duymadan gözlerimden anlasana
Sevginin ateşi sönmüyor işte

Yanımda olsan yakıyor tenin
Uzağa gitsem, dinmiyor hasretin
Her an kulağımda, gitmiyor sesin
Anlatmaya dilim varmıyor işte

Kimi zaman alevlenir küçük yüreğim
Bazen de tutup nehirleri serperim
Bu kararsızlık da, bu umut da benim
Gözlerim başkasını görmüyor işte

Sende başlayanlar, sende bitecek
Ruhum hep seninle, bedenim ölecek
Bu coşku sonsuzlukta sürüp gidecek
Senin sevgin olmadan ölünmüyor işte.

İrem ÖZYURT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Seni Severdim

Unutmak umutlarımı kaybetmekti
Yaşlanmak hatta ölmekti
Aslında zaman erkendi ve gençti
Aklınla yüreğin savaş içindeydi

Her zaman göz yaşı hakimdi
Sevgim savunucu bir avukattı
Yüreğin şahidimdi aşkıma
Suçlu bendim seni severdim

Mustafa Özçelik
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ramazanla Dirilmek

Merhamet ırmakları akmaya başladı bak
Geldi de mübarek ay nur yağdı evimize
Ötelerden uzanan bir el dokundu bize
Ve kalktık sahurlara rahmetler arayarak.

Hatırladık kur'an-ı özlemiştik doğrusu
Şenlendi sohbetimiz peygamberi anarak
Günahlardan sıyrılıp tevbelerle yanarak
Söz verdik iftarlarda, nefse biz kurduk pusu.

Oruçlar tutuyoruz uyup Rabbin emrine
Oruç bizi tutuyor her türlü cürme karşı.
Sevgi saygı doluyor bu ayda pazar çarşı
Hayır seli coşuyor bu ayın hürmetine

Camiler doldu taştı genç yaşlı çoluk çocuk
Teravihler kılınır saf saf olmuş mü'minler
Yeni iniyor gibi Kur'an ı Kerim dinler
Huşuyla eğilen baş kalpler Rahman'a açık.

Allah emretti diye oruç tutmak ne güzel
Yine onun emriyle iftarlar açılıyor
Sofralarda ummandan rahmetler saçılıyor
Makbul olur dualar, sen de dergaha yönel.

Yeniden canlanalım her okunan -Ezan la-
Ahidler yenilensin gölgesinde bu ayın
Kadir gecelerini bir ömürle yaşayın
Bir hayat başlatalım bu Şehr-i Ramazanla.

Tuncer Akbaba
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

CANIM İSTANBUL



Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

İçimde tüten birşey; hava, renk, edâ, iklim;

O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim.

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;

Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,

Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misâle.



İstanbul benim canım;

Vatanım da vatanım...

İstanbul,

İstanbul...



Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;

Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...

Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;

Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...

Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;

Her nakışta o mâna: Öleceğiz ne çare?..

Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;

Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...



O mânayı bul da bul!

İlle İstanbul'da bul!

İstanbul,

İstanbul...



Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;

Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.

Oynak sular yalının alt katına misafir;

Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,

Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?

Cumbalı odalarda inletir "Kâtibim"i...



Kadını keskin bıçak,

Taze kan gibi sıcak.

İstanbul,

İstanbul...



Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!

Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...

Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,

Adada rüzgâr, uçan eteklerden sorumlu.

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından

Hâlâ çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.

Ana gibi yâr olmaz, İstanbul gibi diyar;

Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...



Gecesi sünbül kokan

Türkçesi bülbül kokan,

İstanbul,

İstanbul...



N.F.K 1963
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Bursa'ma

Bir Bursa türküsüdür şimdi yüzümü güldüren..
Belki orada doğmadım belki de oralı değildim..
Hani derler ya nerde büyürsen oralısındır..
Canım Bursa'mın önce rengine vuruldum..
Yeşili yaktı önce yüreğimi..
Sadece yeşilin her tonu yoktu..
Canım Bursa'mda..
Bir de mavinin gizemi saklıydı..
Tarih kokan huzur dolu toprakları
Lezzetli sofrası güler yüzü insanı vardı..
İskender kebabı İnegöl köftesi kestane şekeri..
Anlatmakla bitmez derim hep
Yaşamak lazım seni..
Yaşatmak lazım seni..
Ermek lazım sırrına..
Evliyaların tarihin başlı başına bir dünya..
Mübarek şehirdir Bursa'm..
Uludağ eteklerinde ki şirin evleri yokuşları
Soluk soluğa bırakır insanı..
Nefes kesen sade yokuşları mıdır ki?
Güzelliği adım başı tarih kokan sokakları..
Heykel'i mahfel'i ile..
Bir fincan kahvenin verdiği
40 yıllık hatırı saklar kendinde..
Yolun ortasında yürürmüş İnegöllüsü..
Bizde varız der 45 dakikalık mesafesiyle..
Kestel küçük ama şirindir..
Yenişehire yolunuz düşerse anlarsınız
Ne denli huzur dolu olduğunu
Bir tarih yatar her karışında.
Yeşilinde şehit kanları saklıdır
Güzel Bursa'mda..
Sularının şifası azametli dağıyla
Heybetlidir canım Bursa'm..
Çekirge Acemler Yıldırım Mesken..
Osmangazi Orhangazi Gemlik Mudanya..
Bir de canım Kemalpaşa'm..
Bir de çıtı pıtı bir hanım Nilüfer'imle süslüdür
Güzel Bursa'm..
Havasında suyunda davet saklıdır..
Dedim ya yaşamak lazım..
Dünyaya bedel Bursa'mın sırrına ermek lazım..
Evet Adana'da doğdum.. evet Malatya'lıyım..
Ama damarımda akan kanda ve ruhumda
Yeşil Bursa'mı saklarım...

Gül Doğan
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Görmeli Denizli'yi

Horozuyla ünlüdür,
Kaplıcaları şifalıdır,
Denizli Ege'nin gülüdür,
Görmelisin Denizli'yi.

Bütün insanları konukseverdir,
Pamukkale'si bembeyazdır,
Turisti Karahayıt'ta dinlenir,
Görmelisin Denizli'yi.

Eğlenceli ve şifa doludur otelleri,
Sağlık dağıtır kaplıcaları,
Mutluluğu,huzuru arıyorsan,
Görmelisin Denizli'yi..

İsmail Onur
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ak Güvercin Yemin Etmiş Barış İçin Yaşamaya

Açı vermiş kanatları uçmak için gök yüzüne
Sevdalanmış sevdasına inadına yaşamaya
Sonsuzluğun sonsuzluğu yaşama aşkı özünde
Ak güvercin yemin etmiş barış için yaşamaya

Sınırsızlık ilkesiymiş sınırları tanımıyor
İlkesi özgürlük olmuş ilkesizlik tanımıyor
Aydınlığa kanat açmış karanlıktan utanıyor
Ak güvercin yemin etmiş barış için yaşamaya

Yaşamanın onuruyla kanat açmış bulutlara
Bilim bilgi birleşince yolum düştü kutuplara
Canlıların yaşamında gerek varmı hudutlara
Ak güvercin yemin etmiş barış için yaşamaya

Ortak buluş ortak yarış toplumsal paylaşım için
Bencillikten uzaklaş gel bizlere kavuşmak için
Sevgi imanımız bizim sevenleri sarmak için
DOST ŞEREF im yemin etmiş barış için yaşamaya

Şerafettin Muş
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ey Gönül! Gidenden Ümidini Kes
Kaçan Bir Hayale Benziyor Herkes
Sanki Kulağıma Gaipten Bir Ses
Buluşmalar Kaldı Mahşere Diyor...

(N.F.K)
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Aklın gelsin basına
Acımam göz yasına
Herkes kendi yoluna
Canımı çok acıttın çok

Simdi çıkma karsıma
Tekme vurdum askına
Düstün mü kuyuna
Umrumdaydı çok

Sakın gelme bana
Otur kendi basına
Doydum ben askına
Gönlüm tok
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Akşam Pidesi

Akşam pidesi
Unlu mu unlu,
Sıcak mı sıcak,
Talep var mı var,

Bir aylık saltanatını
Sür bakalım
Bundan sonrası
Ekmek kardeşlerinin...

Alev Ateşoğlu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Üşüdüm dedim !..
Bir dakika, üstüme birşeyler alıp geliyorum dedi..
Nasıl ya, üşüyen benim ama dedim ?..
Tamam işte, sen içimdesin ya dedi ;
Isındım...*
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

gamze_ ' Alıntı:
Üşüdüm dedim !..
Bir dakika, üstüme birşeyler alıp geliyorum dedi..
Nasıl ya, üşüyen benim ama dedim ?..
Tamam işte, sen içimdesin ya dedi ;
Isındım...*

çok güzelll :)
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

NEFSİNİN ESİRİ OLUP ÇIKIYOR

Gardaş ne diyeyim ben bu insana
Nefsinin esiri olup çıkıyor
Mal girer araya gelmez yan yana
Nefsinin esiri olup çıkıyor

Hep şeytana uyar ona kul olur
Hakkın emrettiği yol uzak kalır
Eğer inanç yoksa elden ne gelir
Nefsinin esiri olup çıkıyor

Rüşvetleri hak sayarak alıyor
Nerde zina görse ora dalıyor
Sabah doğru akşam eğri geliyor
Nefsinin esiri olup çıkıyor

Üçe aldığını satıyor ona
Dünyanın malına taparcasına
Bazende kapılır ben havasına
Nefsinin esiri olup çıkıyor

En büyük düşmandır nefisle şeytan
Peygamber sözüdür anlasın insan
Sanıyor hep boştur benimdir meydan
Nefsinin esiri olup çıkıyor

Hüseyin nefsinin uyma sözüne
Taşlayıpta çıkar şeytan gözüne
Kapı aralandı gidiyor yine
Nefsinin esiri olup çıkıyor

Hüseyin Parlakdemir
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

RÜVEYDA



fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına

bir güvercin uçurup kıtalar arasından

çağırdın beni

geçerek birer birer sürgün kanyonlarını

derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına

yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı

yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı

yetim çığlıklarımı duyurmak üzere sana

koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına



adını söylemek istemiyorum

her hecesi amansız bir kor dudaklarımda

her harfine yıllardır şimşeklerle yarıştım

zindanlara karıştım, ölümlerle tanıştım

adını söylemek istemiyorum

Rüveyda dediğim zaman

anla ki, senin için yürüyor kelimeler

çığlığımın atardamarlarından



hangi yıldızdır bilmem, gözlerin

kayar da üzerime Rüveyda

önce tuhaf bir deprem yayılır bedenime

sonra açılır önümde ıstırab vadileri

silik renkleriyle adımlarıma

çözülmeye yüz tutan bir mazi mühürlenir

hayalin bittiği menfeze doğru

alaca bir at koşar içimde

zamansız, mekansız nefese doğru



uslanmaz bir yürek taşıdığıma dair

yaygın bir kanaat dolaşır aynalarda

oysa Rüveyda

baştan başa ben

kevser akan, gül kokan bir kalbin filiziyim



kitaplara sürdüğüm kapkara lekelerden

bir anlatsam nasıl utandığımı

bir doğrulsam eğrildiğim yerden

ağarır tanyeri nilüferlerin

alaca bir at koşar içimde

ezer toynaklarıyla anılarımı



sular köpürmemeliydi Rüveyda

kırılmamalıydı ıslak dalları hasret selvilerinin

ben zehire alışkınım, şerbete değil

rüyalar nefret eder avare duruşumdan

kabuslar çekerek ancak derdimi yeryüzünde

sen gün boyu simsiyah bir ufukla beraber

ben her gece bir mehdi türküsüyle çilekeş

yargılamak için zeval kayıtlarını

inkilap bekliyorum



hangi umut çiçeğidir bilmem, ellerin

uzanır da gönlüme Rüveyda

derinden bir ok saplanır bağrıma

beynimi çağıran bir sese doğru

alaca bir at koşar içimde

zamansız, mekansız nefese doğru



varlığın cinayettir memleketimde işlenen

akıtır kanını asil pehlivanların

yokluğun sükunettir kuşatır evrenimi

varlığın ve yokluğun ölümüdür baharın



artık eskisi gibi bakamıyorsun

göklerinde bir belkıs otururdu Rüveyda

binlerce gökkuşağı olurdu kirpiklerin

güneş bir ane gibi dururdu başucunda

artık dokunamıyor kakülün bulutlara

karalara bürünmüş saçlarında dolunay


Nurullah Genç
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ramazan'ın Gölgesi

Ramazanın gölgesi düştü üzerimize
İbadet, zikir, dua sinsin sözlerimize.

Bin aydan hayırlıdır; Sultanı on bir ayın
Ümmeti Muhammed?e(s.a.v.) hediyesidir hay?ın.

İlk on da rahmet coşar, ikinci on da bağış,
Kurtuluş bulmak için son on günde çok yarış.

Nafileler farz gibi sevap alır bu ayda
Farzlar yetmiş misliyle yazılır girer kayda.

Hele bir oruç var ki faydası say say bitmez
Hürmet ve tazim eden asla cahîm?e gitmez.

Sahur iftar apayrı feyiz bereket dolu
Teravihi kılanın nura gark olur yolu.

Seyyiat hasenata tebdil olur ne âlâ
Rızıkları artırır cömertçe hak Teâlâ.

İçinde bir gece var has otuz bin geceden
Arayıp ta bulana mükâfat çok yüceden.

Sabır, sebat, cömertlik bu ayın nişanesi
Fakir ve fukaranın aydınlanır hanesi.

Sadaka-i fıtırla bayrama kavuşulur
Yetim öksüz sevinir günahtan savuşulur.

Rabbim bize nasip et hayırlı çok! Ramazan
İbadet, İhlâsı bol günahı yok! Ramazan?

Salih Yıldız
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sonbahar Düşünceleri

Bütün sokakları dardı şehrin
Enine yürümeye kalksam
Duvarlara çarpardı düşüncelerim
Bedeli arttıkça değersizleşen
Çetrefilli bir alış verişti rağmen var olmak
Kendime rağmen, kimliğime yenildi düşlerim

Var olduğum iddiasında değilim

Kimin vaadiydi gül bahçeleri
Neye delalet şimdi
Kurumuş gül renginde gözlerimin
Kederinden süzülen sonbahar düşünceleri

Git durmam yoluna
Sen, yıldızlardan sürgün
Işığı göz yanılgısı
Ölü zaman
Yaralarımdan çakıl taşları
Gözyaşlarımdan denizler yarat
Okyanuslarda belki
Ama mutlak
Yeniden başlasın hayat

Renklerimden feragat ettim

Bütün yolları karanlıktı evrenin
Boyuna yürümeye kalksam
Sönmüş güneşlere çarpardı
Çelişkileri büyüdükçe susan bilgilerim

Hayır vazgeçtim
Keder değil gözlerimden süzülen
Sonbahardüşüncelerimden
Eşiğime döktüğüm sudur, dönüşünü müjdeleyen

N Aydur
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

AŞK MENÜSÜ


Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
sen ülkemin yaz geceleri gibisin
saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
beni unutma
ah! saklı gülüm
sen hem zor hem güzelsin
şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
sen memleketim kadar güzelsin
ve güzel kal

Nazım Hikmet
 
Üst