uyumsoft

Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BU YOL NEREYE GİDER

bir kuğunun boynuna dokunurken…

yol bir yere gitmez
içerde
düz saçlara uğrar
ayak üstü bir akşamüstü
her plansız ürperişin sonu
hüsran
ve hüsran
çok sanat müziği bir kelimedir

yol bir yere gitmez
o bir durma biçimidir
yol yoluyla gidebilir yare
yoldan çıkabilir apansız
ve ömür bitebilir yoldan önce
ama yol bir yere gitmez
o bir durma biçimidir
yaşamak
hızlı bir ölme biçimidir
düşünce ışıktan yavaşsa
erken gidilmelidir
gerdan sözcüğüne
bir kuyumcuda da rastlayabilirsin
bir kasapta da
kalbin sızlamaz
bir kuzu yüreğini vitrinde görünce
o bir beslenme biçimidir
ama korkarsın
kurdun sevdiği havadan
ayakkabı yaparsın yılandan

yol bir yere gitmez
o bir durma biçimidir
her garantiyi istersin hayattan
oysa ölümle yaşam arası
uzun malum ince bir yol
bir yere gitmez
o bir ölme biçimidir

iyi yolculuklar denmez bir gidene
yapılamaz çünkü
çok yolculuk bir seferde
yolcu denmez her gidene
herkes o yolun taraftarı olmayabilir
hiç bir sürgün
gittiği yolu sevmez mesela

yol bir yere gitmez
o bir susma biçimidir
soğuk bir taşıtın uğultusunda
Yazar : YILMAZ ERDOĞAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SANA BAKMAK

her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.

bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok

uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine

sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır

sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır

bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar

verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz

sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
Allah'a inanmaktır
Yazar : YILMAZ ERDOĞAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

AŞK OKUDUM - AŞK DOKUDUM

Ben bu gönül tezgahında
Aşk dokudum, aşk okudum
Erenlerin dergahında
Aşk okudum, aşk dokudum

Her güçlüğü bile bile
Göznuruyla, sabır ile
Yumak yumak, çile çile
Aşk dokudum, aşk okudum

Bir ömür yana yakıla
Yazdığım sığmaz akla
Acımadım kırkdört yıla
Aşk okudum, aşk dokudum
...
Ümit Yaşar Oğuzcan
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sana yüreğimi verdim; anlamadın
Yavuz kahramanları, şiirin burçlarını
Ayak ucuna koydum gecenin saçlarını
Sana hükümdarlığı getirdim; anlamadın..
Seni bir yıldız gibi koyacağım göklere
Her gece ışığını ruhumdan alacaksın
Aldanma gururunu okşayan çiçeklere
En güzel güllerini ruhumla alacaksın
Sen hala anlamadın sevginin en hasını
Sen hala çözemedin ırmağın dünyasını
O, coşkun bir denizin sularına yürürken
Sen hasta bir çeşmeden doldurmuşsun tasını
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yanlız seni, yanlız senin gözlerini

Sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Anlaşılamazca yavaşladı zaman tamda akıp gitmesini isterken
Gözlerimi kapadığımda hayalimdeki manzara hiç açmasam
Gözlerimi açtığımda doğru olmasaydı dediğin gerçekler
?Çok geç? demek için ?çok geç? olan nadir zamanlardan biri
Nedir sorguladığım kendimi mi hapsediyorum
Cezayı kendime mi kesiyorum
Zamanda yaptı yapacağını durdu duracak
Vicdanıma kendime yaptığım yamuğu yediremiyorum
Canımdan kıymetli değil miydin?
Sımsıkı kapadım gözlerimi
Yine senli benli hayallerdeyim
Bir hayalsin daha ötesi değil
Önce ?can? değil ?canan? demem gerektiğini düşündüm
Her şeyin önüne adını koydum
Yine seni düşünüyorum yapmak istemediğim halde
Zaman yine yavaşladı
Yok yok ben çok yavaşladım
Cıvıl cıvıl neşeli halimi nerede çöpe attığımı hatırlamıyorum
Şuan ki halimden memnun değilim
Ne çocuksu davranışlarım kaldı ne o kendime güvenim
Belki hiçbir şey için geç değil ama
Ne zaman yeni bir şey yapmak istesem
Yine diyorum umutlarımı kırarlar hevesimi harcarlar
Ne zaman gülmeye kalksam
Beni beş para etmez biri yerine koyuşun aklıma geliyor
Acaba diyorum yine yıpratırlar mı?
Gülemiyorum doya doya
Nerde ne zaman olursa olsun aklımdasın
İçimde ılık ılık kanayan bir yarasın
Hayatımda ne işin var kolundan tutup neden hayatıma çektim
Çıkarsızca insan olduğun için insan gibi sevdim seni
Sen hep dudak büktün
Senin için yapabileceğim her şeyi yaptım
Ama bi yerde mutlaka bi yanlış yaptım
Ya seni kendimden çok sevdim ya dürüst rolünü abarttım
Yada zaten bunları yapmak yanlıştı iki hataya birden düştüm
Artık ne oluruz ne yaparız diye düşünmüyorum
Artık kimseye eskisi gibi davranamıyorum
Zaten yapacağını yaptın beni senden soğuttun?
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Dertlim benim,
Demedin derdini bir kez,
Dermanı olurdum belki...
İlacın bulmazmıydım acep,
Merhemin sürerdim kesin,
Dertli olmam kör etti seni...
Derdin;
Bir kez bile kapısına uğramadığı,
Ömründe yüzünü dahi görmediği derdin,,
Kucak açıp koşarcasına,
Dert uğramayan dertsizlerine,
Arayıp durdun derde dermanı,
Dönüp bakmadan yüzüme...
Dertliyim ya...
Dertlim benim;
Hani dermanın?
Nerede ilacın?
Sürüldü mü merhemin,?
Dindi mi bir nebze acıların...?
'Kelin ilacı olsa keline' dercesine, gittin...
Uçar gibi arkana bakmadan,koşa, koşa,,
Çaldın dertsizlerin kapısını tek tek,
Bileydin;
Zehirin balla geldiğini,
Sevginin nefret içinde yeşerdiğini,
Ustanın 'Dertsiz tabibten derde derman olur mu? ' dediğini,
Ya da 'Dertsizler dert halinden ne bile' deme'sini,,,
Dertlim benim...
Ben bu derdi çeke çeke,,
Yıllarımca dert okuyup yazdım..
Kolay doldu sanma, bu derdin kazanı,,
Dertlerden kurduğum filolarım,
Dolup taşan depolarım,
Hangarlarım,Silolarım,
Öyle kolay mı kazandım, sanarsın.
Dertlim benim;
Aradın durdun dertsizlerden dermanı,
Oysa; dövünmekte dertlerimin harmanı,
İşte bak bende, derdin türlü türlüsü,
Birgün gelmek istersen, işte adresim;
'Derdini söylemeyen derman bulamaz yazıhanesi'
Dermanın olayım,
Dertlim benim.
Kapı kilitsiz ve ardınca açık...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Alışırım zannettim senin yokluğuna
Unuturum zannettim tüm yaşananları
Silerim zannettim seninle ilgili tüm hayalleri
Sen ve aşk kazandı ben kaybettim
Özlemem dedim kendi kendime
Düşünmem ki hiç dedim ben onu
Avuturum kendimi hatırlamam ki bile dedim
Sen ve hayallerin kazandı ben kaybettim
Geceler uzun olmaz ki dedim sensiz
Bekledim bekledim sabah olmadı
Yaşarım dedim ya ben sensiz
Sensiz tek bir saniyem bile olmadı
Demiştim sever bu gönül bir daha
Sensiz gönlüm herkese küstü
Ben senin neyinim diye sormuştun ya
Sen benim yaşama sebebim ne olur gel
Aşkım gururumdan önce gelir demiştim ya
Kalbim acımaktan gözlerim ağlamaktan usandı
Bende ne gurur nede sensizliğe artık tahammül kaldı
Yaşamak için sana muhtacım
Seviyorsan beni ne olur gel bana
Tükendi bu yürek sensiz yalvarıyorum işte
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

İmkansız Aşk

Kaderim benim çıktın karşıma,
Bir deli sevda yolunda
Çaldım kalbimi orada bir daha
Tutuldu hislerim durdu kalbim
Atmıyor artık bu bedende
Bir yanlızlık treni
Aldı götürdü beni
Umutlarımı yarınlarımı
Benden kopardılar seni
Dayanamıyorum hayata
Ne olur sende beni anla
Dön bak bir daha
Bu bir imkansız aşk mı
Sonu husran mı
Sevmiyorum seni ben boşuna
Ne olur bir fırsat ver
Paylaş gözyaşlarımı
Taşsın boşver aldırma
Yanlız yanımda ol yeter...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Bu Benim En Sevda Halim...

Öyle bir yerdeyim ki...
Neye hasret kaldığımı unutuyorum bazen...
Neye canım sıkılmıştı? ..
Neye kızmıştım? ..
Uyuyor muydum? ..
Uyanmış mıydım? ..
Bu pantolonu dün de giymemiş miydim? ..
Bilmem...
Belki...
Garip bir duyguya tutsak olmuş durumdayım...
Bu benim en sevda halim...
Bu benim sensiz halim...
Bu benim adam halim...
Olur böyle... Olur...
Defalarca ?kalem?demek gibi...
Ya da başka bir kelimeyi ardı ardına sıralamak gibi...
Anlamını yitirir ya bir süre sonra...
Ağzında gevelediğinin ne olduğunu unutur, şuursuz hissedersin ya kendini...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
***
Gülerken yakaladığımda kendimi...
Kaçıyorum hemen...
Ayıp sayıyorum...
İhanet belliyorum...
Susuyorum...
Artık türküleri hissetmiyorum...
Söylemiyorum...
Cılız bir ıslık sadece ki, onu ben bile duymuyorum...
Kimsenin de duyması gerekmiyor zahir...
Biri beni anlasın istemiyorum...
Biri halimi hissetse tedirgin oluyorum...
Hep kaçıyorum...
Öfkeleniyorum... Aptallaşıyorum... Susuyorum...
Öfkemle, aptallığımla, susarak kaçıyorum...
Bir şey anlatmıyorum...
Hiç kimse, kimsenin acısıyla ilgilenmiyor aslında...
İlgilenirmiş gibi yapıyor, bunu anladım...
Karşıdakinin anlatacakları bir an evvel bitsin de sıra gelsin diye ?hee hee? diyor, sıkça başını sallıyor...
Dinlemiyoruz, duyuyoruz...
Otobüs sesi, yağmur sesi, çamaşır makinesi sesi gibi...
Kulağımızı dolduruyoruz... Hissetmiyoruz...
Bitiyor...
Biz anlatıyoruz, sahtekarlık devam ediyor...
?He hee? diyen, başını sallayan yer değiştiriyor...
Kime ne anlatmalı? ..
Susmalı...
Acıyı örtmeli...
Kimsenin üstüne salmıyorum acımı...
Kim benden daha çok acır ki? ..
Sana anlatamadıktan sonra...
Sana diyemedikten sonra sevdamı...
Neye yarar? ..
Neye yarar şuna, buna anlatmak? ..
Heeee? ..
***
Bitecek diyorum bitecek...
Bu sessiz çığlıklar dinecek..
Örtülü perdeler açılacak bir bir...
Hepsi bitecek...
Sokaklara çıkacağım yine...
Uzaklara gideceğim biraz...
Ama terk etmeyeceğim bu kenti...
?Köprüden önce son çıkış? tabelasına yine gülümseyerek bakacağım...
Sana gidiyor diye... Sana gelemiyorum diye...
Kır kahvelerinde oturup tavla oynayacağım...
Çayımı yarım bırakmayacağım...
Mavi çocukları göreceğim...
?Bir kadınlık? sağ yanımı doldurmayacağım hissizlikle...
Dostlarıma koşacağım...
Randevularıma yine geç kalacağım...
Bugün yaşıyorum...
Yarın da yaşarsam daha güzel olacak...
Kendime kızmayacağım artık...
Vazgeçtim...
Sen gül diye ben soytarılık yapmayacağım...
İçinden ?git? dediğini duymazlıktan gelmeyeceğim...
Bana aldığın kitaplara her dokunduğumda donmayacağım...
Ki bu kış o kitapları yakacağım...
Yasak olduğundan değil, beni üşüttüğünden...
Hiçbir kitabımı yakmadım ben, yasak da olsa...
Kitaplar yasaklanır, ama fikirler asla...
Ben seni yasaklayacağım kendime, sen bilmeyeceksin...
Susacaksın yine...
Eminim hiç aklına düşmeyeceğim bir an bile...
Olsun...
Yıllar geçecek...
Ben senden geçeceğim... Bu ateş geçecek...
Ben nerde olacağım o zaman? ..
Sen hangi güzel dünya ülkesinde yaşayacaksın kim bilir...
Biliyorum, durmayacaksın burada...
Gideceksin...
Git tabii...
Git...
Ütopya ol benim için...
Git...
***
Yorgunum...
Bitiğim...
Şimdi uyumalıyım...
Garip bir duyguya tutsak olmuş durumdayım...
Bu benim en sevda halim...
Bu benim sensiz halim...
Bu benim adam halim...
Olur böyle... Olur...
Defalarca ?kalem? demek gibi...
Ya da başka bir kelimeyi ardı ardına sıralamak gibi...
Anlamını yitirir ya bir süre sonra...
Ağzında gevelediğinin ne olduğunu unutur, şuursuz hissedersin ya kendini...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Kalem...
Bu benim en sevda halim...
Bu benim sensiz halim...
Bu benim adam halim...
Bu benim uykudan önceki halim...
Uyudum...
Uyanacağım...
Şiiişşşştttttttttttt...


Zeki Kayahan Coşkun
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Seninle doyumsuz bir aşkımız vardı
Doyamadan sana yarım kaldı
Hiç özlemedin mi beni onca sene
Haykırdım içimde sana karşı olan ne varsa
Her gece duvarlara resmini çizdim gözlerimle
Acı çektim senin ardından sen ne çektin
Bak o büyük sevgi bitti bu defa
Geriye bir şey kalmadı
Keşke demenin vakti geldide geçti
Sen aşkı hak etmedin hiç hak etmiyosun
Değmezmişsin... >:(
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Razıydım sözlerinle beni döv
Sonra ne sitem et, ne de söv
Arkamdan konuş dur
Yüzüme konuşmaya cesaretin yok ki!
Çünkü sen benden korkaksın
Beni görme, bir daha adımı anma
Hani sen benim en değerlimdin ya
Artık yerde bulduğum pul kadar değerin yok
Aşk yürekdi benim gözümde
Ama ismini söyleyemediğim
Sen artık topraksın gözümde...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Gel barışalım dargın durmayalım
Kötü söz söyleyen dilimize kilit vuralım
İkimizde yıprandık belkide uslandık
Hatalarımızdan ders aldık

Hadi gel barışalım
Seven kalbimizi kırmayalım
Yüzümüzdeki hüzünleri
Çiçekler gibi açtıralım

Ne olur gel barışalım
Yağmuru ağlatmayalım
Gök kuşağını çıkartalım
Sevdamızı ışıl ışıl aydınlatalım

Küsmeyelim gel barışalım
Şu kısa ömrümüzde dargın kalmayalım
Bugünü bayram farzadelim
Unutalım kırgınlığı gel barışalım. :o
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Beyaz giyme toz olur
Sarı giyme söz olur
Yeşil giy, yeşil kuşan
Muradın tez olur

Dağlarda kor kalmadı
Yürekte fer kalmadı
Daha yazacaktım ama
Bu sayfada yer kalmadı
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BAZI
Bazı gecelerin sabahı yoktur
yalnızca karanlık olarak kalırlar.
Bazı ayrılıkların dönüşü olmaz
giden gider borçlarıyla yaşar kalanlar.
Geleceği yoktur bazı kalplerin
aşk uğramaz onlara bir daha
tek bir hatırayla yaşlanırlar.
Bazı pişmanlıklar uzun sürer
zamana yayılırlar.
Kendinden kaçanlara saklanacak yer kalmaz dünyada
gün gelir kendileriyle tanışırlar
asıl yalnızlık o zaman başlar
hayata geç kalmıştır kendine geç kalan
şairin dediği gibi
bir daha yaşamak zorunda kalır geçmişi anlamayan.
Bazı geceler
bazı insanlar
bazı yerlerde sahiden karşılaşırlar.
Bazı insanlar
bazı aşklar
bazı şarkılar bu yüzden unutulmazlar.
Bazı hayatlar hayal tutmazlar
bu yüzden
bazı bazı bazı
çabuk yaşayıp ansızın kaybolmalar?.

Murathan MUNGAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Çocuk...

bu gün çocuk olmak istiyor canım
uçurtmam yırtılırsa ağlayacağım
aşıklarım ufalanmış, kırılmışsa enekem
bu gün çayı gözlerimden akıtacağım

bu gün çocuk olmak istiyor canım
kırlarda oğlaklara inat koşacağım
papatyanın tacına konmuşsa bir arı
bu kış arıya inat bal yemeyeceğim

bu gün çocuk olmak istiyor canım
bağa su koşmayacak, çapa yapmayacağım
salacağım dosta bir uğur böceği, uçmaz ise
bu akşam ruhumu yıldızlara asacağım

bu gün çocuk olmak istiyor canım
fırlatıp tüm kitapları nehrin göbeğine
kalemimi en ala ağaçtan ben yapacağım
sonra bir ok, bir yay ve bir kement
bu gün çocuk olmak istiyor canım
uslanmayan tüm yürekleri ben boğacağım

Dr.Hamza Yasar OCAK
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KALBİM UNUT BU ŞİİRİ

Uğuldayan ve hep uğuldayan
bir orman kadar üşüyorum şimdi
yanlış rüzgarlar esiyor dallarımda
yanlış ve zehirli çiçekler açıyor
Kanımda kocaman gözleriyle bir çığlık

Su ve ses kadar beklediğim
ne kaldı geride,bilmiyorum
uzanıp uyumak istiyorum gölgeme
ve sarınmak o kocaman gözlerin
uğuldayan rüzgarlarına

Bir acıyı yaşarım ben zehirden
çiçekler üretirim kömür karası
uçurum kadar bir yalnızlık
yaratırım kendime,atlarım
Anısı yoktur küçük rüzgarların

Yapraklarım yok artık kuşlarım yok
büsbütün viran oldu dağlarım
ezberimdeki türküler de savrulup gitti
ömrümün karşılığı kalmadı sesimde
sesimde yalnız ormanların gümbürtüsü

Yanlış.. daha baştan yanlış
bir şiirdi bu, biliyorum
ve belki ömrümüzün yakın geçmişi
bu kadar doğruydu ancak, kimbilir
Kalbim unut bu şiiri
AHMET TELLİ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BENDEDİR

Ne azap,ne sitem bu yalnızlıktan,
Kime ne, aşılmaz duvar bendedir,
Süslenmiş gemiler geçse açıktan,
Sanırım gittiği diyar bendedir.

Yaram var,havanlar dövemez merhem;
Yüküm var,bulamaz pazarlar dirhem.
Ne çıkar,bir yola düşmemiş gölgem;
Yollar ki,Allah'a çıkar,bendedir.

Necip Fazıl..


UTANSIN

Tohum saç,bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey gidi küheylan,koşmana bak sen!
Çatlarsan,doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!
Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!
Ey binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

Necip Fazıl..
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

00175003.jpg


VE KADINLAR

Ve kadınlar,
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve karasabana koşulan
ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız.. (Nazım HİKMET )
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Belki bir bekleyişti benimkisi
Umutsuzca bir bekleyiş
Haince, alçakça bir bekleyiş
Seni nasıl sevdiğimi anlayamadın bunca zaman
Senin için nelere katlandığımı göremedin
Görmek istemedin
Kalbim bir kuş gibi çırpınırken avuçlarında
Sen o kuşu öldürmeyi tercih ettin
Kalbim kırıldı, belki şarkım yarım kaldı
Beni hiç anlayamadın
Fırsat vermedin sevgimi sana göstermeme
Her gece bir yıldız kaydığında gökyüzünden
Gönlümün hınca hınç derinliğine
Seni bir o kadar daha sevdim
Boş ver işte benim hakkım yoktu seni sevmeye
Belki sen haklıydın
Kalbinde bana ve benim umutlarıma yer yoktu!
 
Üst