Kendini muhasebe mesleğine adamış üstadlar veya henüz bu mesleğin başında olan genç meslektaş dostlarım; öncelikle herkese merhaba;
2005 yılından bu yana bu mesleğin içerisinde yer alan biriyim. Mesleğe ilk adımımı bir SMMM ofisinde attım. Yaklaşık 3 yıl bu ofiste mesleği icra ettikten sonra bu işlerin şirketler nezdinde nasıl yapıldığını deneyimlemek adına bir şirkete geçiş yaptım ve 3 yılın sonunda tekrar ofis hayatına dönüş yaptım. O gün bugündür çeşitli mali müşavirlik ofislerinde kariyerime devam ediyorum.
Bu geçen 15 yıl sonunda yüksek lisans eğitimini de tamamlayarak (4 yıl önce) SMMM ruhsatını almaya hak kazandım. Ofis elemanı olarak başladığım bu serüvende şuan itibariyle bir ymm ofisinde denetim müdürü olarak çalışıyorum. Bu mesleğe girdiğim günden beri ve bu hayatı tanıdığımdan beri, bir gün kendi ofisimi işletiyor olma hayali beni hep heyecanlandırdı. Bugün hala aynı heyecanı yaşayan biriyim. Bu mesleği severek ve hakkıyla yapmaya çalışıyorum. Bugün itibariyle edindiğim yetkinliklerle bir ofiste yürütülmesi gereken tüm iş ve işlemleri eksiksiz yürütebileceğime inanıyorum.
Tüm bu bilgiler ve deneyimler sonunda kendi ofisimi açmalı mıyım? yoksa bağımlı olarak çalışmaya devam mı etmeliyim? çok kararsız kalıyorum.
Bir yerde okumuştum: " Kendi hayallerini gerçekleştirmek için harekete geçmeyenler, başkalarının hayallerini gerçekleştirmek için bordrolu çalışırlar."
Geldiğim noktada gerçekten inandığım bir cümle oldu bu.
Piyasada tutunmak kolay değil. Çok yıpranmak gerek. Ama öyle de örnekler var ki bu işe girmediğim için her gün zamanı kaçırıyormuşum gibi hissettiriyor. 2008 yılında ofisteki arkadaşım ruhsatını alır almaz gözü kara bir şekilde hiç müşteri yokken ofis açtı şuan 75 civarı defteri olan bir mali müşavirlik ofisi. İki tane eleman çalıştırıyor. Yine yeterlilik kursundan arkadaşım gözü kara bir şekilde hiç çekinmeden ofisini açtı şuan 35 civarı müşterisi olan bir ofis. Kendi yağında kavruluyor. Tabi bunlar pozitif örnekler. Başarısız olan kim bilir ne kadar meslektaş vardır. He birde her meslekte olduğu gibi malesef bizim mesleğimizde de hakkıyla iş yapmayan, yetkinlikleri olmayan veya bunu kötüye kullanan çok meslektaşımız var. Bir yerde piyasaya çıkmak için güzel bir avantaj olduğunu düşündüğüm bir durum. Bu kadar kötü iş yaparken bile bu piyasada ayakta durabiliyorsa demek ki iş var diyor insan.
Tüm bu anlattıklarımdan sonra konunun başlığından da anlaşılacağı üzere;
Ofis açarak kendi yolumda mı gitmeliyim? yoksa aynı şekilde bağımlı çalışarak hayatıma devam mı etmeliyim?
Bu konuyu özellikle ofis deneyimi olan arkadaşların tecrübelerini paylaşmaları, ileride ofis işine girecek olanlara tecrübelerini aktarmaları ve karar verirlerken herkese ışık olması adına açmak istedim.
Paylaşımlarınız için şimdiden teşekkürler,
2005 yılından bu yana bu mesleğin içerisinde yer alan biriyim. Mesleğe ilk adımımı bir SMMM ofisinde attım. Yaklaşık 3 yıl bu ofiste mesleği icra ettikten sonra bu işlerin şirketler nezdinde nasıl yapıldığını deneyimlemek adına bir şirkete geçiş yaptım ve 3 yılın sonunda tekrar ofis hayatına dönüş yaptım. O gün bugündür çeşitli mali müşavirlik ofislerinde kariyerime devam ediyorum.
Bu geçen 15 yıl sonunda yüksek lisans eğitimini de tamamlayarak (4 yıl önce) SMMM ruhsatını almaya hak kazandım. Ofis elemanı olarak başladığım bu serüvende şuan itibariyle bir ymm ofisinde denetim müdürü olarak çalışıyorum. Bu mesleğe girdiğim günden beri ve bu hayatı tanıdığımdan beri, bir gün kendi ofisimi işletiyor olma hayali beni hep heyecanlandırdı. Bugün hala aynı heyecanı yaşayan biriyim. Bu mesleği severek ve hakkıyla yapmaya çalışıyorum. Bugün itibariyle edindiğim yetkinliklerle bir ofiste yürütülmesi gereken tüm iş ve işlemleri eksiksiz yürütebileceğime inanıyorum.
Tüm bu bilgiler ve deneyimler sonunda kendi ofisimi açmalı mıyım? yoksa bağımlı olarak çalışmaya devam mı etmeliyim? çok kararsız kalıyorum.
Bir yerde okumuştum: " Kendi hayallerini gerçekleştirmek için harekete geçmeyenler, başkalarının hayallerini gerçekleştirmek için bordrolu çalışırlar."
Geldiğim noktada gerçekten inandığım bir cümle oldu bu.
Piyasada tutunmak kolay değil. Çok yıpranmak gerek. Ama öyle de örnekler var ki bu işe girmediğim için her gün zamanı kaçırıyormuşum gibi hissettiriyor. 2008 yılında ofisteki arkadaşım ruhsatını alır almaz gözü kara bir şekilde hiç müşteri yokken ofis açtı şuan 75 civarı defteri olan bir mali müşavirlik ofisi. İki tane eleman çalıştırıyor. Yine yeterlilik kursundan arkadaşım gözü kara bir şekilde hiç çekinmeden ofisini açtı şuan 35 civarı müşterisi olan bir ofis. Kendi yağında kavruluyor. Tabi bunlar pozitif örnekler. Başarısız olan kim bilir ne kadar meslektaş vardır. He birde her meslekte olduğu gibi malesef bizim mesleğimizde de hakkıyla iş yapmayan, yetkinlikleri olmayan veya bunu kötüye kullanan çok meslektaşımız var. Bir yerde piyasaya çıkmak için güzel bir avantaj olduğunu düşündüğüm bir durum. Bu kadar kötü iş yaparken bile bu piyasada ayakta durabiliyorsa demek ki iş var diyor insan.
Tüm bu anlattıklarımdan sonra konunun başlığından da anlaşılacağı üzere;
Ofis açarak kendi yolumda mı gitmeliyim? yoksa aynı şekilde bağımlı çalışarak hayatıma devam mı etmeliyim?
Bu konuyu özellikle ofis deneyimi olan arkadaşların tecrübelerini paylaşmaları, ileride ofis işine girecek olanlara tecrübelerini aktarmaları ve karar verirlerken herkese ışık olması adına açmak istedim.
Paylaşımlarınız için şimdiden teşekkürler,