Ortaklara Borçlar Hesabının Silinmesi Mümkün müdür ?

MUSTAFA KAYADUMAN

Katkı Sunan Üye
Üyelik
20 May 2020
Mesajlar
230
Konum
istanbul
Ltd ortakları 30 milyon civarı şirketten alacaklılar daha önce her seferinde sermayeye eklediler bu sefer sermayeye eklemeden yasal olarak biz bu alacakalrımızdan vazgecmek ıstıyoruz diyorlar bu mümkün müdür nasıl bir yol izlenmesi mümkünse muhasebe kaydı nasıl olacak tesekkurler
 
Ltd ortakları 30 milyon civarı şirketten alacaklılar daha önce her seferinde sermayeye eklediler bu sefer sermayeye eklemeden yasal olarak biz bu alacakalrımızdan vazgecmek ıstıyoruz diyorlar bu mümkün müdür nasıl bir yol izlenmesi mümkünse muhasebe kaydı nasıl olacak tesekkurler
soru inanilmasi gucde olsa cok guzel bir soru. Aslinda hicbir sirket ortagi 30 milyon civarinda bir alacagi sirkette birakmaz bu verdigi parayi geriye yasal olarak almanin bircok yolu var. Mesela bunlardan birkaci;

1- Sirket is yapip satis yaptikca bu parayi ortaklara odeyebilir.

2- Kar dagitimi yapar

3- Sermaye azaltimi yapar.

Diyeceksiniz ki iyide Hocam bunlarin hepsinde vergi var.:) .Bende o zaman derim ki iyide bagislanan para 30 milyon bunndan vazgecen adam yukaridakilerin sonucunda cikacak vergi leblebi gibi kalir.;)

Neyse ben soruya saygimdan oturu cevapliyayim. Aslinda Sayin Mustafa Kayaduman'a ders niteliginde olan bu soru icin tesekkur etmek lazim. Cogu Mali Musavir arkadaslarimiza da faydali olmasi dilegi ile;

VUK'un "Vazgeçilen Alacaklar" başlıklı 324. maddesine göre;

"Konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlıyarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kâr hesabına naklolunur."
VUK'un alacaklarla ilgili diğer amortisman (karşılık) düzenlemelerinde de (değersiz alacak ve şüpheli alacak) geçerli olduğu üzere, alacaklı yönünden, bir alacağın vazgeçilen alacak olarak değerlendirilebilmesinin koşulları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  1. Alacağın ticari (veya zirai) işletmeyle ilgili olması,
  2. Alacaktan konkordato veya sulh yoluyla vazgeçilmiş olunması,
  3. Borçlunun ödeme güçlüğü içerisinde bulunması
  4. Borçlunun bilanço esasına göre defter tutması.
Sevgili formdaslarim burasi cok onemli;

  1. Alacağın ticari (veya zirai) işletmeyle ilgili olması,
  2. Alacaktan konkordato veya sulh yoluyla vazgeçilmiş olunması,
  3. Borçlunun ödeme güçlüğü içerisinde bulunması
  4. Borçlunun bilanço esasına göre defter tutması.

"Konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlıyarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kâr hesabına naklolunur."

***Ortaklar bu alacaklarindan mahkeme onunde sulh yoluyla vazgeçecek,
***Borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınacak.

***Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlıyarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kâr hesabına naklolunur."

Bu vazgecilen 30 milyonunda 3 yilin sonunda vergisi var.;) Burada 3 yil vergi otelemesi gibi birsey. Ancak yukarida da yazdigim gibi 30 milyondan vazgecen ortak icin vergisi de leblebi, cekirdek gibi gelir.


Vazgeçilen Alacak Hangi Zararlardan Nasil Mahsup Edilecektir.​

Bu ayri ozel bir konu;

Kurum kazancı esas olarak kurumun özsermayesinde dönem içerisinde meydana gelen artışa karşılık gelmektedir. Vazgeçilen alacak ile borçlunun pasifinde azalma oluştuğundan özsermayesi alacak tutarında artmaktadır. Yani vazgeçilen alacak borçlu açısından kârın bir unsurudur. Ancak zor durumda olan borçluya zaman tanımak için vazgeçilen alacaklar düzenlemesi ile söz konusu kâr borçlunun defterinde özel bir karşılık hesabına alınarak vergilendirilmesi üçüncü yılın sonuna kadar tecil edilmektedir. Bu süre zarfında borçlu işletmenin vazgeçilen alacak tutarı kadar zarar etmemesi halinde vazgeçilen alacak tutarı üçüncü yıl kurum kazancına eklenerek vergilendirilmektedir.

Aman buraya dikkat !!! Vazgeçilen alacağın borçlu tarafından geçmiş yıl zararlarından mashup edilme imkânı bulunmamaktadır. Alacağın mashup edileceği zararlar, oluşacak zararlardır
.

Üç Yıl Sorunu​

Karşılık hesabına alınan alacağın dönem kârına ilave edileceği üçüncü yıldan ne anlaşılması gerektiği hususu vergi yazınında tartışma konusu olmuştur. Ancak anlaşılması gereken dönem konusunda Vergi İdaresinin görüşü bellidir. Nitekim İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 07.04.2014 tarih ve 84098128-125[6-2012/928]-175 sayılı muktezasında söz konusu dönem şu şekilde ifade edilmiştir:

"Bu hüküm ve açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, kredili olarak satılan mal veya hizmetin bedeli hasılat kaydedilmek suretiyle alacaklı tarafından vergi matrahına dahil edilirken, bu alacağın, çeşitli nedenlerle tahsilinin imkansız hale gelmesi durumunda Vergi Usul Kanununda sayılan şartlarla değersiz alacak olarak kaydedilmesi mümkün bulunmakta, borçlu ise ödemeyeceği tutar için karşılık hesabı açmakta ve üç yıllık sürede zararla mahsup edilemeyen tutar kâr hesabına aktarılmaktadır. Örneğin, 2011 yılında karşılık hesabına alınan tutarların 2011-2012-2013 hesap dönemine ait zararlara mahsup edilmesi, zararla itfa edilemeyen özel karşılık tutarlarının ise üçüncü yılın sonunda (2013) kâr hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 324 nci maddesinin gerekçesinde; alacaklıların, iflas halinde veya mali müzayaka durumunda bulunan ve borçlarını ödemeyecek hale gelen mükelleflerden olan alacaklarından konkordato veya sulh yoluyla kısmen veya tamamen vazgeçmeleri halinde, vazgeçilen alacağın borçlu kurum tarafından üç yıl içinde zararla itfa edilmesi kaydıyla kâr sayılmayacağı belirtilmiştir.

Dolayısıyla, borcun ticari işlemlerden kaynaklanan bir borç niteliği taşıması ve şirketinizin iflas veya mali zorluk nedeniyle borçlarını ödemeyecek duruma gelmiş olması halinde vazgeçilen alacak için karşılık ayrılması mümkün olup şirketiniz tarafından özel karşılık hesabına alınan tutarların 2011-2012-2013 hesap dönemine ait zararlara mahsup edilmesi, zararla itfa edilemeyen özel karşılık tutarlarının ise üçüncü yılın sonunda (2013) kâr hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir."

Vazgecilen Alacaklarin Ticari Zarardan mı Mali Zarardan mi Mahsup Edilecek​

Tartışmaya açık olan bir başka husus, vazgeçilen alacakların üç yıl içerisinde ticari zarardan mı yoksa mali zarardan mı mashup edileceği hususudur.

Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığının aşağıda özeti yer alan 24.04.2017 tarih ve B.07.1 .GİB.4.38.15.01-125[9-2016/20-297]-15708 sayılı muktezası bu soruna ışık tutmaktadır. Muktezaya göre;

"Bu bağlamda, alacaktan vazgeçme halinde borçlu tarafından yapılması gereken işlem; vazgeçilen alacak tutarının, alacaktan vazgeçildiği yıl ve sonraki iki yılda (toplam üç yıl) doğacak zararla itfasının sağlanması, tamamen veya kısmen itfa edilemeyen kısmının ise, üçüncü yılın sonunda kâra aktarılarak vergilendirilmesidir.

Bunun yanı sıra, Vergi Usul Kanununun 324 üncü maddesinde, "alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla" denilmek suretiyle, vazgeçilen alacağın gelecek yıl (yıllar) zararlarından mahsup edilebileceği kabul edilmiş olup, geçmiş yıl zararlarının kaynağı ne olursa olsun, vazgeçilen alacaktan mahsup edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bu çerçevede, üç yıl içinde olmak koşuluyla, vazgeçilen alacak tutarının ticari bilanço zararına ilaveler ile zarar olsa dahi indirilecek indirim ve istisnaların da dikkate alınması suretiyle hesaplanması gereken zarar tutarından mahsup edilmesi gerekmektedir."

Muktezada vazgeçilen alacakların mali zarardan mahsup edilmesi öngörüldüğünden ticari bilanço zararı veri iken beyannamede kanunen kabul edilmeyen giderlerin varlığı alacağın zararla mashup imkanını daraltırken, indirim ve istisnaların bulunması alacağın zararla mashup imkanını artıracaktır.

Faydali olmasi dilegi ile;
 
Üst