Özel Dersanelerde Çalışan Öğretmenlerde Kıdem Tazminatı

OSMAN2003

Katkı Sunan Üye
Üyelik
30 May 2005
Mesajlar
160
Merhaba

625 sayılı özel öğretim kurumları kanununa tabi olarak özel dersanede çalışan bir öğretmene dersane yetkilileri emekli olurken ve işveren tarafından iş sözleşmesinin feshi esnasında kıdem tazminatını hak edemeyeceğini söylüyolar. İş kanununu araştırmama rağmen böyle bir açıklamaya rastlamadım. Bu konu da değerli arkadaşlardan ve üstadlardan fikir bekliyorum.

Saygılarımla;
 
Kıdem Tazminatı

Merhaba,
1475 sayılı iş Kanununun iptal edilmeyen ve Kıdem tazminatlarını düzenleyen 14.maddesinde "işçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözününe alınır" ve işçilerin her geçen tam yıl için 30 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı ödenir" hükmü açıktır.

Bu kişilerin çalışma süresi bir yıl ve fazlasını ise, sürekli çalışanlar gibi kıdem tazminatı hak etmektedir.
Kıdem tazminat süresini de, toplam çalıştığı günleri toplayarak bulabilirsiniz.
 
Re: Kıdem Tazminatı

Kemal' Alıntı:
Merhaba,
1475 sayılı iş Kanununun iptal edilmeyen ve Kıdem tazminatlarını düzenleyen 14.maddesinde "işçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözününe alınır" ve işçilerin her geçen tam yıl için 30 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı ödenir" hükmü açıktır.

Bu kişilerin çalışma süresi bir yıl ve fazlasını ise, sürekli çalışanlar gibi kıdem tazminatı hak etmektedir.
Kıdem tazminat süresini de, toplam çalıştığı günleri toplayarak bulabilirsiniz.

Merhaba,

625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu özel nitelikte bir kanun olup bu kanuna tabi olanların çalışma usul ve esaslarını belirlemektedir. Dolayısıyla tamamen 4857 sayılı iş kanununun tüm hükümlerinin uygulanması söz konusu değildir.

Örnek-1 Grev hakkı ve sendikalı olma işçilere bir hak olarak verilmiş olmasına rağmen 625 sayılı kanun kapsamında çalışanlar için bu haklar yasaklanmıştır.

625 Sayılı Yasa'nın aşağıda aldığım birkaç maddesi maddesi incelendiğinde;

Madde 0032:

(1. Fıkranın: 16.06.1983 tarih ve 2843 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle değişen şekli.) Özel öğretim kurumlarında grev yapılamaz, bu kurumlarda çalışan öğretmenler, sendika kuramazlar ve sendikalara üye olamazlar. Özel öğretim kurumlarında çalışan müdür, diğer yönetici ve öğretmenler ile kurumların kurucuları veya kurucular temsilcisi arasında hizmet akdi en az bir yıl süreli olmak kaydıyla yazılı olarak yapılır. Yazılı sözleşmede görevin türü, süresi, ders sayısı, aylık ücret veya ders saati başına verilecek ücret miktarı, terfi süreleri, zam oranları, sözleşmenin uzatılması, feshi şartları belirtilir. Milli Eğitim Bakanlığınca uygun görülecek geçici mazeretleri nedeniyle okuldan ayrılmak zorunda bulunan öğretmenlerin yerine alınacak olan öğretmenlerle, bir yıldan daha az bir süre için de sözleşme yapılabilir.

Bu şartlarda değişiklik ancak, yeni bir sözleşme ile olur. Asıl görevi özel öğretim kurumlarında olan yönetici ve öğretmenlerle yapılacak sözleşmeler aylık ücret esasına göre düzenlenir.

Bu sözleşmelerde ilgililerin ihtiyari veya mecburi sosyal sigorta bağlantı yardımlarından faydalanma imkanlarını kısıtlayıcı, tehlikeye düşürücü önleyici şartlar hükümsüzdür.

Süresi öğretim yılı içinde sona, eren sözleşmeler öğretim yılı sonuna kadar kendiliğinden yenilenmiş sayılır.


Madde 0033:

(11.07.1984 tarih ve 3035 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle değişen şekli.) Özel okullarda yöneticilik ve eğitim - öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre (emekiller hariç) dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemez.

Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemeler Bütçe kanunlarıyla resmi okul öğretmen ve personeline sağlanan haklara denk olarak özel okul öğretmenlerine ve personeline de ödenir. Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemelerden vergi kesilmez.

Özel öğretim kurumlarındaki birim ek ders ücreti miktarı, resmi okullar için tespit edilen miktardan az olamaz
.

Sonuç:

1- Sözleşme zorunluluğunun belirli sürelerle kısıtlı olduğu yani belirli süreli bir iş ilişkisi kurulduğu görülmektedir. 1457 Sayılı iş kanununun kıdem tazminatı ile ilgili hükümlerinde ise belirli süreli iş ilişkilerinde kıdem tazminatının söz konusu olamayacağı açıktır.

 
sayın semizoğlu ilginiz için teşekürler

1475 sayılı iş kanununa göre söylediklerinde haklısınız

4857 ye göre belirli süreli sözleşmenin tekrarlandığı halde belirsiz süreli sözleşme hükümlerinin uygulanacağı yazıyo
buradan kıdem tazminatına hak kazanmazmı çalışan öğretmenler ve yöneticiler.
 
Merhaba,
Aşağıda linkini verdiğim başlıkta, 625 sayılı yasaya göre belirli süreli hizmet akdi ile çalışanların kıdem tazminatı ile ilgili yargıtay kararına atıfta bulunmuştum. İlgili kararı okuyabilirsiniz. Hatta Yargıtay'a ait internet sitesinde bu konu ile ilgili bir çok karar mevcut. "Emsal Arama" bölümünden okuyabilirsiniz.

Belirli Süreli İş Sözleşmesi (Acil)
 
Merhabalar

Bu gibi durumlarda kanunun kapsam maddesine bakmak gerekir.

1475 sayılı Kanunun 2. maddesinde:

"MADDE 2 - Bu kanun, beşinci maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerinde, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır."

4857 sayılı kanunun 1. maddesinde:

"MADDE 1. - Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.

Bu Kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerinde, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır."


Denilmektedir.

Gerek 1475 sayılı Kanunun 5. maddesinde, gerekse 4857 sayılı Kanunun 4. maddesinde bahsi geçen iş kapsam dışı olarak sayılmamıştır.

Bu durumda soruda bahsi geçen kişi diğer şartları yerine getirdiği taktirde tereddütsüz olarak kıdem tazmınatına hak kazanır.
.................
 
Sayın semizoğlu'nun açıklamalarına ek olarak şunlar söylenebilir,

625 sayılı kanuna tabii olarak çalışan öğretmeler bu kanunun 32. maddesi gereği en az bir yıllık sözleşmelerle çalışmaktadır. Kanunun bu emredici hükmü gereği her yıl yenilenmek zorunda olan bu sözleşmeler zincirleme hizmet akdi de oluşturmaz. Bu nedenle kural olarak kaç yıl çalışırsa çalışsın, son sözleşme eğer süre bitiminde yenilenmemişse kıdem tazminatı hakkı doğmayacaktır.

Uygulamada bunun bazı istisnaları olduğu görülmektedir. Şayet işveren, öğretmenin işine akit devam ederken haksız bir biçimde son verirse YANİ AKDİ FESHEDERSE öğretmenin o işyerindeki kıdemi kadar kıdem tazminatı ödeyecektir. Keza sözleşmede eğer - süre sonunda akdin yenilenmeyeceği işveren tarafından .... süre önce bildirilirse - gibi bir hüküm mevcut ve işveren de buna uygun olarak akdi yenilemeyeceğini öğretmene bildirirse kimi yargıtay kararlarına göre bunun bir akdi fesih bildirimi olduğu, böylece akdin işveren tarafından feshedildiğinden kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği yolunda kararlar vardır.

Keza öğretmen, çalışırken emekliliği haketmesi ve işten ayrılmak istediği takdirde yine son çalıştığı kurumdaki kıdem süresine göre kıdem tazminatına hak kazanacaktır.
 
Üst