D - KANUNİ SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA VERİLEN BEYANNAME-LERLE İLGİLİ İŞLEMLER
Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanununun 30. maddesinin 4008 sayılı Kanunla değişik dördüncü fıkrasında, "Vergi beyannamesini kanuni süre geçtikten sonra vermiş olanlara, bu beyannamede gösterdikleri matrah üzerinden re'sen gerekli tarhiyat yapılır ve bu beyannameler re'sen takdir için takdir komisyonuna sevk edilmez. Ancak vergi incelemesine başlanmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler için bu hüküm uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun 350. maddesine 4008 sayılı Kanunla eklenen ikinci fıkrada da, vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevkedildikten sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra kendiliğinden verilen beyannameler için ziyaa uğratılan verginin % 50'si tutarında kusur cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen hükümlerle ilgili uygulama esasları aşağıda açıklanmıştır.
1 - Kanuni süresi içinde verilmeyen beyannamelerin bu süre geçtikten sonra kendiliğinden verilmesi
– Verilen beyannameye istinaden hesaplanan ödenecek vergi için kusur cezası ve birinci derece iki kat usulsüzlük cezası kesilecek ve bu cezalar birbirleriyle mukayese edilerek ağır olanı aranılacaktır.
– Verilen beyannamede zarar beyanı veya mahsuplar gibi nedenlerle ödenecek verginin bulunmaması halinde, yalnızca birinci derece iki kat usulsüzlük cezası kesilecektir.
- Verilen beyannamede matraha ilişkin bilgilerin gösterilmemesi gibi matrahın re'sen takdirini gerektiren diğer sebeplerden birinin de mevcut olması halinde, ilgili dönem matrahı incelemeye yetkililerce veya takdir komisyonunca belirlenecek ve belirlenen matrah üzerinden gerekli işlemler yapılacaktır.
Diğer bir anlatımla, kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannamelerde Vergi Usul Kanununun 30. maddesinin 1 numaralı bendi dışındaki re'sen takdir nedenlerinden birinin de bulunması halinde 4008 sayılı Kanunla değiştirilen 30. maddenin dördüncü fıkrası ve 350. maddesine eklenen ikinci fıkra uyarınca işlem yapılmayacaktır.
2- Kanuni süresi içinde verilmeyen beyannamenin daha sonra pişmanlık hükümlerinin uygulanması talebiyle verilmesi
- Kanuni süre içersinde verilmeyen beyannamenin daha sonra Vergi Usul Kanununun 371. maddesi uyarınca pişmanlık talebiyle verilmesi ve pişmanlık şartlarının yerine getirilmesi halinde pişmanlık talepleri geçerli sayılarak gerekli işlemler yapılacaktır.
- Pişmanlık talebiyle verilen beyannamede zarar beyanı veya mahsuplar gibi nedenlerle ödenecek verginin bulunmaması halinde, pişmanlık talebi kabul edilmeyecek ve bu beyannameler için de yalnızca birinci derece iki kat usulsüzlük cezası kesilecektir. Ancak, gerek görülmesi halinde, bu mükellefler nezdinde inceleme yaptırılabilecektir.
- Beyannamenin pişmanlık talebiyle verilerek, bu talebin kabul edilmesinden sonra pişmanlık şartlarının ihlal edilmesi halinde ise, bu beyannameye istinaden hesaplanan ödenecek vergi için kesilecek kusur cezası, birinci derece iki kat usulsüzlük cezası ile mukayese edilecek ve miktar itibariyle ağır olanı aranılacaktır.
3- Kanuni süresinde verilen beyannameye ek olarak kanuni süreden sonra düzeltme beyannamesi verilmesi
Kanuni süre içinde beyannamenin verilmesinden sonra gerek kendiliğinden gerekse pişmanlık talebiyle verilip pişmanlık hükümlerinin ihlal edildiği ek beyannameler için usulsüzlük cezası kesilmeyecek, beyan dışı bırakılan matrah kısmı veya vergi farkı için kusur cezası kesilecektir.
Ancak, kanuni süre içinde veya kanuni süresi geçtikten sonra kendiliğinden verilen ve matrah azaltıcı nitelikte olan ek beyannameler için hiçbir işlem yapılmaksızın incelemeye sevkedilecek ve inceleme sonucuna göre işlem yapılacaktır.
Kanuni süre geçtikten sonra verilen beyannamelere istinaden hesaplanan vergiler için tahakkuk fişi, cezalar için ihbarname düzenlenecek; tahakkuk eden vergi için de ayrıca Vergi Usul Kanununun 112. maddesine göre gecikme faizi hesaplanacaktır.