Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Üyelik
12 Eki 2009
Mesajlar
2
şahıs işletmelerin işe başlamadan sahip olduğu ve kendi üzerine kayıtlı taşıt, motorsiklet gibi vasıtalara ait:

giderleri yazabilir mi ?

amortisman ayırabilir mi ?

örnek olarak; bay a 2009 yılında satın aldığı aracı 2010 yılında açmış olduğu büfe işletmesinde kurye amacı ile kullanmaktadır. araca ait giderlerin durumu nasıl değerlendirilmelidir ?

cevablarınız için şimdiden teşekkürler...
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Slm
İşletme Kayıtlarında olmayan bir aracın masraflarını gider yazamazsınız Kolay gelsin
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Merhaba ;

Serbest meslek kazancı olsaydı durum farklıydı.
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

MÜKELLEFİYET TESİS ETTİRİLMEDEN ÖNCE YAPILAN MAL VE HİZMET ALIMLARI NEDENİYLE ÖDENEN KDV'NİN İNDİRİLEBİLECEĞİ





İLHAN KIRIKTAŞ *



I GENEL AÇIKLAMA

Teorik olarak katma değer vergisi, her safhada yaratılan katma değerin vergilendirilmesini amaçlamaktadır. Bunu da, bünyesinde yer alan indirim mekanizmasını kullanarak gerçekleştirmektedir. Mükellefler, indirim mekanizması ile satışları üzerinden hesapladıkları katma değer vergisinden, alışları sırasında ödedikleri katma değer vergisini indirerek, sadece kendi safhalarında yarattıkları katma değerin vergilendirilmesini sağlarlar.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 2971. maddesine göre, mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak;

- Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura veya benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisini,

- İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisini indirim konusu yapabilirler.

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun yukarıda belirtilen hükmü incelendiğinde, Kanun'da aksine hüküm bulunmadıkça faaliyete ilişkin olarak yüklenilen katma değer vergisinin indirilebileceği sonucuna varılacaktır. Kanun'un bu hükmünde, katma değer vergisi indirimi için, yapılacak faaliyete ilişkin mal ve hizmetlerin mükellefiyet tesisinden önce veya sonra satın alınması ile ilgili olarak herhangi bir sınırlama getirilmemiştir. Ancak, katma değer vergisi uygulamasında, mükellefiyet tesisinden önce faaliyete ilişkin olarak satın alınan mal ve hizmetler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin, mükellefiyet tesis ettirildikten sonra indirim konusu yapılıp yapılamayacağı konusunda tereddüte düşülmektedir.

Aşağıda, henüz mükellefiyet tesis et­tirilmeden önce, başlanılacak işle ilgili olarak yapılan mal ve hizmet alımları nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirilip indirilemeyeceği konusu, katma değer vergisinin genel indirim ilkeleri çerçevesinde incelen­meye çalışılacaktır.



II KATMA DEĞER VERGİSİ İN­DİRİMİNİN GENEL ŞARTLARI VE USUL ESASLARI

1 Genel Olarak İndirim

Yukarıda yapılan açıklamalardan da farkedileceği üzere, gerçek usulde vergiye tabi mükellefler, Kanun'da aksine hüküm bulunmadıkça faaliyet­lerine ilişkin olarak yüklendikleri katma değer vergisini, satışları üzerinden hesapladıkları katma değer vergisinden indirebilmektedirler. Ancak, aynı Kanun'un 34. maddesine göre, indirim hakkının kullanılabilmesi için;

- KDV'nin fatura veya benzeri belgeler üzerinde ayrıca gösterilmesi,

- Bu belgelerin kanuni defterlere kay­dedilmesi

şarttır. Bu şartlara uyulması halinde, vergi indirim hakkının ilgili dönemde kullanılması mümkün bulunmamak­tadır.



2 Kayıtlardaki Gecikme Halinde İndirim

KDV Kanunu'nun 29/3. maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili belgelerin yasal defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükme bağlanmıştır.

Kayıtlara geç intikal ettirilen belgelerde gösterilen katma değer vergisinin in­dirilebilmesi için, bu belgelerin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı aşılmamak şartıyla kanuni def­terlere kaydedilmesi gerekmektedir. İndirim hakkı da, belgelerin defterlere kaydedildiği dönemde doğacağından, yüklenilen katma değer vergisinin, in­dirimin dayanağını oluşturan belgelerin yasal defterlere kaydedildiği dönemde indirilmesi gerekir. İndirim hakkının, belgelerin defterlere kaydedildiği ver­gilendirme döneminden önceki bir ta­rihte kullanılması mümkün olmayıp, aksi bir durum Kanundaki şartlar oluşmadığı için henüz indirim hakkı doğmadığı halde haksız olarak indirilen verginin ödenecek vergiyi etkileyip etkilememesi durumuna bağlı olarak bir takım cezai yaptırımları beraberinde getirebilecektir.



III MÜKELLEFİYET TESİS ET­TİRİLMEDEN ÖNCE İŞLE İLGİLİ OLARAK YAPILAN MAL VE HİZMET ALIMLARI NEDENİYLE YÜKLENİLEN KATMA DEĞER VERGİSİNİN İNDİRİLİP İNDİRİ­LEMEYECEĞİ

Mükellefiyet tesis ettirilmeden önce işle ilgili olarak satın alınan mal ve hizmetler nedeniyle ödenen katma değer vergisinin indiriminin mümkün olup olmadığı hususunda tereddütlerle karşılaşıl­maktadır. Bu tereddütlerin nedenini ise, mal ve hizmet satın alanların o tarihte nihai tüketici konumunda bulunması oluşturmaktadır.



Mükellefiyet tesisinden önce işle ilgili olarak yapılan mal ve hizmet alımları nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp ya­pılamayacağına ilişkin olarak sağlıklı bir karar verilebilmesi açısından, olayın Vergi Usul Kanunu boyutunun da aynca incelenmesi gerekmektedir.



l Olayın Vergi Usul Kanunu Boyu­tu

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nda, mükellefiyet tesis ettirilmesinden önce işle ilgili olarak yapılan mal ve hizmet alımlarının ne şekilde işleme tabi tu­tulacağı konusunda özel bir düzenleme yapılmamıştır. Ancak, söz konusu Kanun'un bazı hükümleri incelendi­ğinde, sorun giderilebilecektir.

Vergi Usul Kanunu'nun 154. madde­sinde, aşağıda sayılan hallerin herhangi birisinin varlığı halinde tüccarların işe başlamış sayılacakları hükme bağ­lanmıştır :

Bir işyeri açmak (işyerinden maksat, belli bir yerde bilfiil ticari veya sınai faaliyete geçmek demektir. Bir yerin ne maksatla olursa olsun sadece tutul­muş olması veya içinde tertibat ve tesisat yapılmakta bulunması iş yerinin açıl­dığını göstermez);

İşyeri açılmamış olsa bile ticaret siciline veya mesleki bir teşekküle kaydolunmak;

Kazançları götürü usulde tespit edilen tüccarlar için işle bilfiil uğraşmaya başlamak. .

Aynı Kanun'un 320. maddesinde ise, amortisman süresinin kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlayacağı belirtilirken,

282. maddesinde ilk tesis ve taazzuv giderlerinin isteğe bağlı olarak doğrudan gider yazılabileceği gibi aktifleştirilerek amortismana tabi tutulmak suretiyle itfa edilebileceği hükme bağlanmaktadır. Anılan Kanun'un 218. maddesinde ise mükelleflerce kay ıtlann l O günden fazla geciktirilemeyeceği, kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetfoli amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde mu­amelelerin bunlara işlenmesinin def­terlere işlenmiş hükmünde olduğu, ancak bu kayıtların, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermeyeceği belir­tilmiştir.

Bu hükümlerin birlikte değerlendiril­mesi sonucunda, mükellefiyet tesis et­tirilmeden önce satın alınan mal ve hizmetler ile diğer giderlere ait belge­lerin, yapılacak faaliyetle ya da baş­lanılacak işle ilgili olması şartıyla işe başlanılmasını takiben 10 gün içinde yasal defterlere kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

Henüz mükellefiyet tesis edilmeden önce satın alınan mal ve hizmetlere ait fatura veya benzeri belgelerin, o ta­rihlerde mükellef olunmadığından ve defter tutulmadığından, yasal defterlere kaydedilmesi mümkün olamamaktadır. Bu nedenle, söz konusu alımlara ait belgelerin işe başlanıldıktan sonra kayıtlara alınması gerekmektedir. Belgelerin kayıtlara alınma süresi 10 gündür. Bu belgeler işe başlanılmasını takiben 10 günden sonraki tarihlerde de defterlere kaydedilebilir. Ancak, belgelerin defterlere geç kaydedilmesi



1. derece usulsüzlük cezasını gerek­tirmektedir.



2 Olayın KDV Boyutu: Mükellefiyet Tesisinden Önce Yapılan Alımlara Ait Olarak Ödenen Katma Değer Vergisinin İndirim Konusu Yapıla­bileceği

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29/ l a maddesine göre mükellefler, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura veya benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisini indirebilmekte­dirler. Madde hükmünden, işle ilgili olarak yüklenilen katma değer vergisinin indirilebileceği sonucuna ulaşılmak­tadır. İndirim hakkının kullanılabil­mesi için öncelikle, yüklenilen ver­gilerin mükellefiyetle, iş ve işletme ile ilgili olması şarttır. Örneğin, mükellef olunsa dahi, yapılan alımların mükel­lefiyetle ilgili olmaması halinde, yük­lenilen vergiler indirim konusu yapı­lamamaktadır.

İndirim hakkının kullanılabilmesi ba­kımından gerekli olan şartlar ise Kanun'un 34. maddesinde belirtilmiş olup, yüklenilen vergilerin indirim konusu yapılabilmesi için, bu şartlara uyulması gerekmektedir. Yüklenildiği halde in­dirim konusu yapılamayacak olan katma değer vergileri ise Kanun'un 30. mad­desinde sayılmıştır.

Öte yandan, Katma Değer Vergisi Kanunu'nda vergi indirim hakkından yararlanabilmek için, faaliyetle ilgili mal ve hizmet alımlarının mükelle­fiyet tesis ettirilmesinden sonra ya­pılması gibi bir zorunluluk bulun­mamaktadır. Aksi bir düşünce, mükelleflere işe başlanılmadan işle ilgili mal ve hizmet satın alamayacakları gibi bir zorunluluk getirir ki, bu da ticaret ve serbest rekabet kurallarına aykırı olur.

Yukarıda yapılan açıklamalardan da farkedileceği üzere, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre, başlanılacak iş veya faaliyet ile ilgili olarak mükellefiyet tesis ettirilmeden önce yapılan mal ve hizmet alımlarına ait belgelerin, işe başla­nılmasını takiben l O gün içerisinde yasal defterlere kaydedilmesi mümkün bu­lunduğundan, mükellefiyet tesisinden önce yapılan mal ve hizmet alımları nedeniyle ödenen katma değer vergisi genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılabilir.



A Mükellefîyet Tesisinden Önce Ya­pılan Mal ve Hizmet Alımlarına Ait Katma Değer Vergisinin İndirimi

Mükellefiyet tesis ettirilmeden önce yapılan mal ve hizmet alımlarına ait belgelerin, işe başlanılmasından iti­baren 10 gün içinde yasal defterlere kaydedilmesi halinde, bu belgelerde gösterilen katma değer vergisi o dö­nemde indirim konusu yapılabile­cektir. Bu konuda herhangi bir sorun bulunmamaktadır.

Ancak, söz konusu belgelerin işe başlanılmasını müteakip 10 gün içinde yasal defterlere kaydedilmemesi ha­linde, hangi tarihe kadar defterlere kaydedilebileceği sorunu ortaya çık­maktadır.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Ka­nunu'nun 29/3. maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın



meydana geldiği takvim yılı aşılmamak kaydıyla ilgili belgelerin yasal defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükme bağlanmış­tır.

Bu hüküm dikkate alındığında, mü­kellefiyet tesisinden önce işle ilgili olarak yapılan alımlara ait belgelerin. mükellefiyet tesis ettirilmesini müteakip 10 gün veya bu yapılamadığı takdirde mükellefiyetin tesis ettirildiği takvim yılının sonuna kadar yasal defterlere kaydedilebileceği sonucu ortaya çık­maktadır.

Bu durumda, mükellefiyet tesis etti­rilmeden önce işle ilgili olarak yapılan mal ve hizmet alımlarına ait belgelerin, mükellefiyet tesisini izleyen 10 gün içinde değil, mükellefiyet tesisinin yapıldığı takvim yılının sonuna kadar yasal defterlere kaydedilmesi halinde, bu belgelerde gösterilen katma değer vergisi, belgelerin yasal defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilecektir. An­cak, Vergi Usul Kanunu'nun kayıt ni­zamına ait hükümlerine uyulmaması nedeniyle aynı Kanunu'nun 352. mad­desine göre l. derece usulsüzlük cezası ile karşı karşıya kalınabilecektir.

bMükellefiyet Tesisinden Önce Satın Alınan Demirbaşlarda Katma Değer Vergisi İndirimi

Mükellefiyet tesisinden önce satın alınan demirbaşlara ait katma değer vergisi, Kanun'un 31. maddesine göre, bu kıymetlerin aktife alındığı veya kullanılmaya başlanıldığı vergilendirme döneminden itibaren 3 yıl içinde 3 eşit miktarda indirim konusu yapı­labilir.

Konu ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı'nca verilen bir özelgede,

"Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre, mü­kellefiyet tesis ettirilmeden önce satın alınan mal ve hizmetlere ait belgeler yapılacak fa­aliyetle ilgili olması şartıyla işe başlanılmasını müteakip yasal defterlere kaydedilebildiğinden, satın alınan demirbaşa ait faturanın işe başlanılmasını müteakip yasal defterlere kaydedilmesi şartıyla bu faturada gösterilen katma değer vergisinin Kanun'un 31. mad­desindeki esaslar dahilinde indirilmesinin mümkün olduğu"
belirtilmiş bulunmaktadır.



IV SONUÇ

Mükellefiyet tesisinden önce başlanı­lacak işle ilgili olarak yapılan mal ve hizmet alımlarına ait belgelerin işe başlanılmasından sonra yasal defterlere kaydedilmesi mümkün olduğundan, bu belgelerde gösterilen katma değer vergisinin de indirilmesi gerekir.

Aksi bir durum, mükelleflerin mükel­lefiyet tesisinden önce işle ilgili olsa bile satın aldıkları mal ve hizmetler nedeniyle ödedikleri katma değer ver­gisinin indirimine izin vermemek an­lamına gelir ki, bu da mükellefiyetten önce işle ilgili herhangi bir mal ve hizmet alınamaması sonucunu doğurur. Böyle bir durum, tam rekabet şartlarına ve aynı zamanda KDV'nin indirim mekanizmasının mantığına ters düş­mektedir.





(*) Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Merhaba ;

Makaledeki yazı ile sorulan soru arasında çok fark var diye düşünüyorum.
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Slm
Sayın emansur bey burda soru işe baslamadan önce yapılan hizmetlerin gider yapılıp yapılmadığı değil aktifte kayıtlı olmayan br araca yapılan masrafın gider yazılıp yazılmayacağı ben deSayın muhasebe gibi makale de yazanla sorulan soru arasında fark olduğu kanattindeyim. Kolay gelsin.
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

ben konu ile ilgili olduğunu düşündüğüm bir yazıyı sizinle paylaştım
herhangi bir görüş bildirmedim
yorumu siz kıymetli forumdaşlara bırakıyorum...
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

soruyu biraz açalım

1.soru :mükellefiyet tesis ettirilmeden önce alınan ve işle ilgili kullanılan bir demirbaş aktife alınıp demirbaş olarak kullanılabilirmi?

cevap hayır ise

2.soru : mükellefiyet tesis ettirilmeden önce alınan ve işle ilgili kullanılan bir demirbaş aktife alınıp demirbaş olarak nasıl kullanılır?

cevap şirket ise noterden satış sözleşmesi ile alınabilir

peki şahıs ise nasıl alınır?
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Merhaba ;

Sn emansur ,soru çok açık aslında.
örnek olarak; bay a 2009 yılında satın aldığı aracı 2010 yılında açmış olduğu büfe işletmesinde kurye amacı ile kullanmaktadır. araca ait giderlerin durumu nasıl değerlendirilmelidir ?

Sizin örneğinizde işe başlamadan önce alınan mal ve hizmetlerden söz ediliyor.( Masa,sandalye, ticari mal, demirbaş v.s. ) Bu tür işlemler için özelgelerde mevcut zaten.

Burada ise; aracı satın alan ve özel olarak kullanmakta olan şahıs bir sonraki yılda başladığı ticari faaliyet için yapılması gerekeni soruyor.
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

hakanmete35 ' Alıntı:
şahıs işletmelerin işe başlamadan sahip olduğu ve kendi üzerine kayıtlı taşıt, motorsiklet gibi vasıtalara ait:

giderleri yazabilir mi ?

amortisman ayırabilir mi ?

örnek olarak; bay a 2009 yılında satın aldığı aracı 2010 yılında açmış olduğu büfe işletmesinde kurye amacı ile kullanmaktadır. araca ait giderlerin durumu nasıl değerlendirilmelidir ?

cevablarınız için şimdiden teşekkürler...
Vergi dairesine dilekçe ile adına kayıtlı olan aracı işletmesinde kullanmak istediğini belirten dilekçe ile başvurur. gider pusulasıyla aracın aktife girişini yapar. Böylece aktife kayıtlı aracın giderlerini ve amortismanlarını indirim konusu yapabilir. Artık araç aktife kayıtlı olduğu için satış yapılırsa fatura düzenlemek Kar/zarar ve kdv beyan etmek zorundadır.
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Sn. Revizyonun belirttiği gibidir durum. Noter sözleşmesi yeterli değildir. Araç işe başlama tarihinden önce alınmış olsa dahi VUK ta noter satış sözleşmesi sayılmamıştır, kayıtlara gider pusulası ile alınıp araç aktife giriş yapılmalıdır. Durum SMK için de farklı değildir. Mükellefiyet öncesinde alınmış araç yine gider pusulası ile aktife alınmalıdır. Tabi vergi dairesine araç ile ilgili bilgi verilmesi yerinde olur.
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Merhaba ;

Her ne kadar son iki yazıya katılsamda destekleyecek bilgi,belge arıyorum. Çünkü ,Serbest meslek erbabı için kanun koyucu 221 nolu tebliğle konuya 4 /35
35. Öteden beri faaliyette bulunan serbest meslek erbabı, işlerinde kullandıkları halde envanterlerine dahil etmedikleri binek otomobillerini maliyet bedeli ile envanterlerine dahil edebileceklerdir. Maliyet bedelinin tespit edilememesi veya bilinmemesi halinde binek otomobilleri, mükellefler tarafından alış tarihindeki rayice göre tahmin olunacak bedeli ile envantere dahil edilecektir.(7)
açıklık getirmiş ama ticari kazanç için getirmemiş ( ya da ben bulamadım ).
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Bir süre aradım net kaynak bulamadım. Ancak;

yasanın şu an ki hali;

Mesleki Giderler


Kanun Ad GELİR VERGİSİ KANUNU
Madde No 68
Kapsam
(5035 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle değişen madde; Geçerlilik:01.01.2004; Yürürlük:02.01.2004) Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:
.....
5. Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri.

....

Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez.

Maddenin değişmeden önceki hali;
(*)(5035 Sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli)(202 sayılı Kanunun 33'üncü maddesiyle değişen madde)
Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:
.......

10. (4369 sayılı Kanunun 37'nci maddesiyle değişen bent Yürürlük; 1.1.1999) İşle ilgili olarak şehir içi ulaşım, posta, telgraf ve odabaşı ücretleri gibi müteferrik giderler ile envantere dahil olan binek otomobillerinin giderleri ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanları.(x)
(2361 sayılı Kanunun 47'nci maddesiyle değişen fıkra) Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez.
10.maddenin de değişmeden önceki hali;
(Değişmeden önceki şekli) 10. (2361 sayılı Kanunun 47'nci maddesiyle değişen bent) Yukarıdaki bentler dışında kalan, işle ilgili şehir dahili nakil vasıtaları ücretleri ile posta, telgraf ve odabaşı ücreti gibi müteferrik giderler (Bu bentte yazılı giderlere karşılık olmak üzere mükellefler diledikleri takdirde (3946 sayılı Kanunun 26'ncı maddesiyle belirlenen miktar Yürürlük : 30.12.1993 Geçerlilik; 31.12.1993) 300.000 liradan (95/7593 sayılı B.K.K. ile 2.000.000 Yürürlük : 30.12.1995) fazla olmamak kaydıyla gayri safi hasılatlarının % 10'unu götürü olarak gider yazabilirler.)

221 Nolu tebliğin yürürlük tarihi;
221 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ


Resmi Gazete Sayısı 23616
Resmi Gazete Tarihi 19/02/1999
Kapsam

Toparlarsak;

SMK ya ait indirilecek giderler maddesinde meslek erbabının envanterine kayıtlı taşıt giderinin indirim hakkı yokmuş, 01/01/1999 tarihinden buna ilişkin bir hak getirilmiş, 19/02/1999 tarihinde de bu hakkın nasıl kullanılacağı tebliğ ile ayrıntılı açıklanmış. Daha sonra madde 2004 de komple değişmiş ve taşıtlar ayrı bir başlıkta sayılmış. Benzer bir değişim Ticari kazanç hükümlerinde var mı bakmak lazım. Ancak SMK ya özel açıklamanın nedeni buradan kaynaklı.
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Merhaba ;

SMK da sorun yok zaten.

Ama ticari kazanç için de ilgili vergi dairesine yapılacak bir bildirimle özel araçların işletme aktifine alınması pek doğru olmasa gerek.

Burada akla gelen kiralama ile çözülebilir diye geliyor ama bu seferde her iki tarafında aynı şahıs olması aşağıdaki muktezaya göre olumsuzluk yaratıyor.

İşletme Sahibi Kendi Aracını Kiralayabilir mi?

Konusu : Mükellefin şahsına ait binek otomobilini, yine kendisi ile sözleşme yaparak ticari işletmesine kiralaması durumunda, söz konusu araca ilişkin giderlerin, safi ticari kazancın tespitinde dikkate alınıp alınamayacağı hakkında.

MALİYE BAKANLIĞI MUKTEZASI

Gelir İdaresi Başkanlığı

Tarih : 13.04.2007

Sayı : B.07.1.GİB.0.40/4015-33893
Muktezanın Özeti: İlgide kayıtlı yazınız ekinde alınan, iliniz mükelleflerinden ........?a hitaben verilen 07.10.2006 tarih ve B.07.4.DEF.0.15.10/2699 sayılı Özelgede, mükellefin şahsına ait binek otomobilini yine kendisi ile sözleşme yaparak ticari işletmesine kiralaması durumunda, söz konusu araca ilişkin giderlerin safi ticari kazancın tespitinde dikkate alınabileceği yönünde görüş verildiği anlaşılmış olup, aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40?ıncı maddesinde, safi kazancın tespitinde indirilecek giderler sayılmış olup; 5 numaralı bendinde kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderlerinin indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, binek otomobile ait giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak gösterilebilmesi için otomobilin işletme tarafından kiralama yoluyla edinilmesi veya işletmenin aktifinde kayıtlı olması ve işte kullanılması gerekmektedir.

Ancak, Borçlar Kanununun 1?inci maddesinde ?İki taraf karşılıklı ve birbirine uygun rızalarını beyan ettikleri takdirde akit tamam olur.? hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, sözleşmenin sözlük anlamı ?Hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha çok kişinin, kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla gerçekleşen işlem, bağıt, akit, mukavele, kontrat? kira sözleşmesinin sözlük anlamı ise ?Kiralama işinde karşılıklı yükümlülükleri belirten resmi belge, kira kontratı? şeklindedir.

Yukarıda verilen kanun hükmü ve sözlük anlamlarından da anlaşılacağı gibi, kira akdi, borçlar hukukunu ilgilendiren ve dolayısıyla eşitler arasında meydana gelen ve borç ilişkisi adı verilen hukuksal sonuç doğuran bir işlemdir. Diğer bir ifade ile borç ilişkisi kavramı özel hukuk açısından tanımlandığında, alacaklı ve borçlu adı verilen iki taraf arasında meydana gelen ve borçlu olan tarafın alacaklıya karşı belli bir davranış biçiminde (edimde) bulunmakla yükümlü olduğu, alacaklının da borçludan bu davranış biçiminin yerine getirilmesini isteyebileceği (ifayı talep edebileceği) hukuksal bir bağdır.

Yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, kişinin kendisiyle karşılıklı iki taraf olması ve kendisi ile hukuki sonuç doğuracak sözleşme yapması mümkün olmadığından, bu şekilde yapılan bir sözleşmeye dayanarak mükellefin şahsına ait aracın giderlerinin safi kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmamakla birlikte, aracın işletmenin aktifine alındığı tarihten itibaren şahsi işlerde kullanılmamak ve sadece ticari işletme işlerinde kullanılmak şartı ile gider ve amortismanlarının ticari kazançtan indirilebileceği tabiidir.
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Arama yaparken o müktezaya ben de rastladım. Ticari kazanç için, şahıs işletmesi sahibinin öteden beri üzerine kayıtlı olan aracını bundan böyle ticari kazancın sağlanması ve devamı için kullanımı halinde eğer aracın giderlerini kazancından düşecek ise ve aracın yıpranma payını hesaplayacak ise envanterine dahil etmeli. Buradaki belge düzeni VUK a göre gider pusulası ile olmalı ve VD ye bu konu hakkında bilgilendirme dilekçesi verilmesi yerinde olur ancak bu konuyu tam anlamı ile açıklayan bir madde veya SMK daki gibi tebliğ yok. Ancak SMK da ki durumun tebliğ ile açıklanma nedeni yukarıda ki mesajda belirttiğim yasal değişiklikler nedenli bir zorunluluk. Ticari kazanç için yaptığımız yorumlar aynı yasal değişikliklerin olmaması nedeniyle genel mevzuat yorumu. Konu hakkında örnek teşkil edecek özelge de şu an için bulamadım. Ancak belgele düzeni VUK çerçevesinde gider pusulası ile olmalı. Araştırmaya devam.
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Merhaba ;

SMK ya ait indirilecek giderler maddesinde meslek erbabının envanterine kayıtlı taşıt giderinin indirim hakkı yokmuş, 01/01/1999 tarihinden buna ilişkin bir hak getirilmiş, 19/02/1999 tarihinde de bu hakkın nasıl kullanılacağı tebliğ ile ayrıntılı açıklanmış. Daha sonra madde 2004 de komple değişmiş ve taşıtlar ayrı bir başlıkta sayılmış

Sizin de belirttiğiniz gibi önceden ticari kazanç sahipleri aktiflerin aldıkları özel binek otomobil masraflarını gider olarak dikkate alırken biz serbest meslek erbablarının ne ilginçtir ki böyle bir hakkımız yoktu.

Zamanla düzeltildi ve de tabi ki iyi oldu.

(Bu arada meslek yaşı da ortaya çıkıyor :) )


Evet bence de araştırmaya devam.
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

muhasebe ' Alıntı:
İşletme Sahibi Kendi Aracını Kiralayabilir mi?

Konusu : Mükellefin şahsına ait binek otomobilini, yine kendisi ile sözleşme yaparak ticari işletmesine kiralaması durumunda, söz konusu araca ilişkin giderlerin, safi ticari kazancın tespitinde dikkate alınıp alınamayacağı hakkında.

MALİYE BAKANLIĞI MUKTEZASI

Gelir İdaresi Başkanlığı

Tarih : 13.04.2007

Sayı : B.07.1.GİB.0.40/4015-33893
Muktezanın Özeti: ................................................
Yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, kişinin kendisiyle karşılıklı iki taraf olması ve kendisi ile hukuki sonuç doğuracak sözleşme yapması mümkün olmadığından, bu şekilde yapılan bir sözleşmeye dayanarak mükellefin şahsına ait aracın giderlerinin safi kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmamakla birlikte, aracın işletmenin aktifine alındığı tarihten itibaren şahsi işlerde kullanılmamak ve sadece ticari işletme işlerinde kullanılmak şartı ile gider ve amortismanlarının ticari kazançtan indirilebileceği tabiidir.
Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderleri ve amortismanları indirim konusu yapmasının tek şartı aracın aktife kaydedilmesi ve ticari işletmede kullanılmasıdır. Bu şartı ise şahıs aracı gider pusulasıyla aktife kaydederek ve işletmede kullanmaya başlayarak sağlamış oluyor. Bu şekilde daha önce uygulama yaptım.
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Merhaba ;

Sn Revizyon ,mutlaka yapmışsınızdır ama SMK daki gibi sırtımızı sağlama dayamak daha doğru olmaz mı ?

Her zaman söylediğim bir iki söz vardır .

" İnceleme tabi afet gibidir ,kime ne zaman vuracağı belli olmaz "

" Kırmızı ışıkta geçmek suçtur ,bir iki geçersin birşey olmaz belki ama neticede suç suçtur."
 
Ynt: Şahıs İşletmesinin işe başlamadan önce sahip olduğu taşıtlara ait giderler

Sn. Muhasebe
Muktezada şahsın kendine ait aracı kendi işletmesine kiralayamayacağı, ancak kendisine ait aracı işletmenin aktifine kaydetmesi ve ticari işletme işlerinde kullanılması durumunda gider ve amortismanlarının ticari kazançtan indirilebileceği belirtilmiştir.

Şahsa ait aracın işletmeye kaydedilmesi ise gider pusulası düzenlenmesi ile mümkündür. Burada kanuna aykırı bir durum görmüyorum. Konu gayet açık.
 
Üst