fonradar

Sahte Fatura Kullanan Mükellefler

ferhat

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
7,569
Konum
İSTANBUL
Vergi incelemelerinde çok yaygın bir şekilde mükelleflerin bilerek veya bilmeyerek sahte fatura kullandıkları tespitlerine rastlanıyor. Bu durumda genellikle vergi müfettişleri, sahte faturayı düzenleyen firmaya ulaşamadıkları için, bu faturayı kullanan firmaların kapısını çalıyor; daha önce satıcı firmaya ödedikleri KDV’yi bir kez daha -hem de cezası ve faizi ile birlikte- alıcı firmalardan talep ediyorlar.
​Ciddi nakit sıkıntısı yaşayan pek çok firmayı, mali sıkıntı içerisine sokan bu yaklaşım, sadece yarattığı mali yük açısından değil, adalet açısından da doğru olmayan sonuçlar doğuruyor.


Zira, ticari hayatta malı alan mükellefin, malı satanın vergiyle ilgili mükellefiyetlerini yerine getirip getirmediği hususunda bilgi sahibi olması, bir başka ifadeyle, bir mükellefin KDV beyannamelerini verip vermediği, hasılatının ne kadar olduğu, kullandığı belgelerin (şekil şartlarının doğru olması kaydıyla) vergi dairesinde nasıl bir beyan ve işleme tabi tutulduğu konularından haberdar olması, yürürlükteki Vergi Usul Kanunu'ndaki vergi mahremiyeti düzenlemeleri de dikkate alındığında mümkün değildir.

Kaldı ki, sahte belge düzenlediği iddia edilen firmaların vergi ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmemesinden kaynaklanan mali sonuçlardan; iyi niyetli ve olayla irtibatı olmayan, firmaların sorumlu tutulması hukukun temel ilkeleriyle de bağdaşmaz.

Uygulamada, sahte fatura düzenleyen mükellefler arasında; alış ve satışlarını sahte faturayla belgelendirerek tamamen sahte fatura komisyonculuğu yapan mükellefler bulunabileceği gibi, maliyetlerini yükseltmek ve daha az vergi ödemek amacıyla, sadece sahte mal alış faturası kullanan mükelleflerin de bulunduğu bilinen bir gerçektir. Ancak, yapılan vergi incelemelerinde alışlarını sahte faturalarla belgelendiren mükelleflerin, sadece bu tespite dayanarak satış faturalarının da sahte olduğunun iddia edilmesi, ticari hayatın gerçekleriyle ve hakkaniyetle de örtüşmez.

Özü itibarıyla Maliye Bakanlığı da; ödemeler banka yoluyla veya çekle yapılmışsa ve ödeme belgelerinde adına ödeme yapılan firmanın adı- soyadı (tüzel kişilerde unvanı) ile banka veya özel finans kurumundaki hesap numarasını ve vergi kimlik numarasını doğru olarak yazdırmaları, durumunda alıcı firmaların sorumlu tutulamayacaklarını kabul eder.

Danıştay pek çok kararını iyi niyetli alıcılar lehine almakta ve sadece faturayı düzenleyen şirketler hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarına dayalı olarak, faturaların tamamının sahte olduğu görüşüne varılamayacağına ve alış faturalarının büyük bir bölümünün müşteri çekleriyle veya banka havalesiyle yapılmış olmasının, KDV indiriminde kullanılan faturaların gerçek mal alışlarına ilişkin olduğuna hükmetmektedir.

Bu aşamada yersiz ihtilafların önüne geçilebilmesi ve iyi niyetli mükelleflerin korunması için öncelikle Maliye Bakanlığınca vergi müfettişlerine dönük net belirlemeler yapılması gerekir. Son çıkan KDV Uygulama Genel Tebliği ile, bankalardan veya çekle yapılacak ödemeler yanında, taşıma, yükleme, boşaltma, depolama, ambalajlama, ve benzeri işlemlerin yapıldığına yönelik belgeler, sigorta belgesi, vergi, resim, harç, pay, fon gibi ödemeler yapılmışsa bu ödemelere ait belgeler işlemin gerçekliğinin tevsikinde delil olarak kullanılabileceği belirtilmiş olmakla birlikte, incelemelerde vergi müfettişlerinin bu açıklamaları daha katı yorumladıklarına rastlıyoruz. Bu kapsamda özellikle vergi müfettişlerine dönük net kıstaslar belirlenmesinde ve bu kıstaslar belirlenirken de mevcut yasa hükümleri yanında, Danıştay’ın istikrar kazanan görüşlerinin de dikkate alınmasında fayda olacağını düşünüyoruz.


Kaynak:İ. Halil Bağdınlı
 
Son düzenleme:

Benzer konular

Üst