Saüsem Kayıt Bölümünü Kapattı Ve İadeye Başlıyor!

gitarist34

Katkı Sunan Üye
Üyelik
9 Haz 2008
Mesajlar
211
Konum
istanbul
Saüsem kayıt bölümünü kapattı ve aşağıdaki açıklamayı yazdı,
bu durumda uzaktan eğitim saüsemle yapılmayacak galiba ...

İşte açıklama

Yatırılan ücretlerin iadesine ilişkin, başvuru yapan kişilerin banka bilgilerini güncellemesi gerekmektedir.
Lütfen hesap numaranızı güncellemek için buraya tıklayınız.
 
Son düzenleme:
Yine çok bilinmeyenli denklemlere döndük,

Kabus geri döndü :( Herşey olabilir.

Başka bir eğitim kurumunla çalışabilirler, eğitimden vazgeçmiş olabilirler,
Kendileri eğitim verebilir, ÖSYM ile anlaşmış olabilirler ......
 
türmob bu gün hafta içi grupların eğitim tarihlerini mail atmış ???? buyur burdan yak
acaba turmobun eğitimlerini mi referans gösterecekler
 
Son düzenleme:
Bence bağımsız denetim hikaye olacak. Baksanıza kıdem tazminatı fonu bile rafa kalktı. Şu an denetim kapsamında olanlar yollarına aynen devam edecekler, geri kalanını da bakanlık denetleyecek (ne kadar yapabilirse) geriye bağımsız denetim yapılacak şirket kalmayacak. Bu iş eczanelerin sağlık bakanlığınca her yıl 2 kere denetlenmesi işine dönüyor. (onlarda gelirler ise ilgili birkaç df varmı ve bir iki prosedür iş tamam şeklinde yürüyor.) Yeterli personel yokluğundan 2-3 yılda bir üstün körü bir denetim olacağa benziyor.
-/-
Bu arada saüsem bir bardak soğuk su için dememiş. :p
 
Bizim meslekdaşlara müstahak herkes imtiyaz peşinde koşarsa imtiyazı alanlar başkalarının kafasını eze eze geçip yükselmeye çalışırsa olacağı buydu, biz gittik YMM lere kızdık kendi meslekdaşlarımız onlardan bin beter çıktı ve sonuç şuan herkes birbirine bakar oldu. Devlet baba sizden bir halt oalcağı yok ben sizinlemi uğraşıcam ticaret bakanlığı memurum olmasa bile kendim denetlerim dedi işin içinden çıktı, şimdi hadi bakalım kim kime ne maili atacak, kim kimden ne yardımı isteyecek yada kimler odaları arayıp yardım isteyecek, bundan sonra herkes kendi başının çaresine bakar, artık bundan sonra millet keriz değilki başkası tepesine bassın yürüsün gitsin diye kendini ortaya atsın hadi bakalım bundan sonra imtiyaz isteyenler arkasında kimleri bulacaklar
 
Bizim meslekdaşlara müstahak herkes imtiyaz peşinde koşarsa imtiyazı alanlar başkalarının kafasını eze eze geçip yükselmeye çalışırsa olacağı buydu, biz gittik YMM lere kızdık kendi meslekdaşlarımız onlardan bin beter çıktı ve sonuç şuan herkes birbirine bakar oldu. Devlet baba sizden bir halt oalcağı yok ben sizinlemi uğraşıcam ticaret bakanlığı memurum olmasa bile kendim denetlerim dedi işin içinden çıktı, şimdi hadi bakalım kim kime ne maili atacak, kim kimden ne yardımı isteyecek yada kimler odaları arayıp yardım isteyecek, bundan sonra herkes kendi başının çaresine bakar, artık bundan sonra millet keriz değilki başkası tepesine bassın yürüsün gitsin diye kendini ortaya atsın hadi bakalım bundan sonra imtiyaz isteyenler arkasında kimleri bulacaklar

Sayın Stonhand, yazdığınız gerçekleri ve genel görüntüyü görünce, (gelişen süreçte, Oda'nın "10 yıllıklara bari bu hakkı verin, bizim verdiğimiz eğitimi vereceğiniz eğitimden sayın" yaklaşımları vb.) devlet babanın "sizinle mi uğraşacağım, ben kendim belirlerim" tarzını çok da haksız bulamıyorum. Haksız mı sizce ? Bence değil. Bütün handikap, meslek birliğinin ve standardının olmaması aslında. Avukatların, baroların böyle bir sorun yaşadığını duymadım şimdiye kadar. Ama en azından standartları belli. Hukuk Fakültesi'ni bitiren stajını da yaptıysa üyedir, mesleğe mensuptur. Özel sınavı, genel sınavı, taşıma suyla değirmen döndürme durumları yoktur. Kalabalık olmak adına "üye, nefer toplamak" başka birşey, mesleğe dahil olmak başka birşey.
Kalabalık olmak, güçlü olmak değildir (derdiniz fiziki olarak kavga etmekse, kavgaya adam toplamaksa başka tabi) Nitelikli ve standart bir kalabalığınız varsa o zaman güçlü olursunuz.

Oda'nın katıldığım eğitimlerinde, meslek mensubu ! bir sorusunda; "denetim yaparken evrakları firmadan nasıl isteyeceğiz, vermez ki" tarzında bir soru yöneltmişti. Bunu; yermek, küçük görmek, küçümsemek olarak yorumlamayın. Bu amaçla yazmadım. Bir durum tespitidir sadece. Durum bu aşamadayken, hangi standartları sağlayabileceğiz ? Bu şekilde yapılacak denetimler ne kadar amacına uygun olacak ? Kendi içimizde bir standart sağlayamıyoruz, Uluslararası Standartları nasıl sağlayabileceğiz, nasıl yorumlayacağız ?
Soru işaretleri devam ediyor. Bu kapsamda, KGK'nın çok da haksız olduğunu düşünmüyorum. Suç bizde.
Umarım hepimiz için hayırlısı olur...
 
Sayın Stonhand,

Ben KGK'nın yönetmelikte belirttiği esaslara göre 15 yıllık, SPK mevzuatına göre lisanslandırılmış, geçmişte fiilen bağımsız denetim kadrolarında yer almış bir meslek mensubuyum. Bu tarih itibariyle KGK herkes için bir sınav şartı koyarsa bu sınava girmekte kendim açısından bir beis görmüyorum. Eğer bu sınavı kazanırsam da sınav kazanmış olmanın verdiği imtiyazlardan faydalanmak isterim. Aynen SPK tarafından herkese açık olarak yapılmış sınavı kazanmış olmamın verdiği imtiyazları kullanmak istemem gibi...

Şimdi olaya bir de şu açıdan bakalım. Şu anda 4 asgari ücretli eleman çalıştıran ve 100 mükellefi olan bir meslek mensubu olsaydım ne yukarıda bahsettiğim sınavalara girerdim, nede mevcut sistemin değişmesini isterdim. Muhtemelen bir biçimde yetkilendirilmeyi bekler mevcut mükelleflerimle işimin devamlılığını sağlamaya çalışırdım. Bunu kinaye olsun diye söylemediğim konusunda emin olabilirsiniz. Eğer şartlarım yukarıda saydığım gibi olsaydı inanın böyle düşünürdüm. Ne çare ki 100 mükellefim yok, ama sınav kazanılarak alınmış bir SPK lisansım var. Bunun doğal sonucu olarak ta lisansımın bana bir imtiyaz sağlamasını bekliyorum bunun için çaba sarfediyorum.

Gelin bir de mükemmeli konuşalım. Bizim meslekte yıllardır söylenir "şahsi mesai esastır!.." Buradan hareketle bir meslek mensubunun hakkıyla idare edebileceği defter sayısı iyimser bir yaklaşımla 10 ila 15 arasındadır. Bana sorarsanız bir meslek mensubu hem sigortacılık hem de müşavirlik yapamaz. Bir meslek mensubu 100 deftere tek başına bakamaz. Bizim mesleğin yapılma şekli ve tanımına göre 100 mükellef alabilme hakkı bir imtiyazdır. Gelin önce bu imtiyazı ortadan kaldıralım sonrasında daha adil bir piyasada ilave yetkilendirmelere ihtiyaç duymadan ama mesleğimizin de hakkını vererek para kazanmayı piyasa ekonomisine bırakalım.

Düşünceme göre ne sizin benden ne de benim sizden bir farkımız yok. Ya elimizde var olan imtiyazları bırakmak istemiyoruz, ya gerekçesi ne olursa olsun bir şeyler yaparak imtiyaz sahibi olmak istiyoruz yada hiç bir imtiyaz elde edemediysek sıfır noktasından hep birlikte yeniden başlayalım istiyoruz.

Ben şapkamı önüme koyup düşündüğümde bir meslek sahibi olabilmek için ömür boyu sınav kovalamanın doğru bir şey olmadığını meslek mensuplarının doğal denetçiler olarak atanması gerektiğini görüyor ve buna inanıyorum. Ama mesleğimizin durumu bu değil ki YMM'ler bir tarafta, babadan oğula geçen ama işlerin elemanlar tarafından yapıldığı muhasebe imparatorlukları bir tarafta (ki bu imparatorluklarla yeni mesleğe adım atanların rekabet şansı hiç yoktur!..) Gelin bir de siz şapkanızı önünüze koyun yeni mesleğe başlayan bir insanın bu yapının içinden çıkıp para kazanmasının yöntemi nedir karar verin?..


Saygılarımla,
 
kendi meslek örgütümüzün arkasında durduğumuz müddetçe haklarımızı koruyabiliriz.Bağımsız denetim işini kapitalizm şart koşuyor.global ekonomiye geçiş yapan bir ülkeyiz.bu mecburiyeti yerine getirmeden yabancı sermayeyi tutamayız.bürokratik olarak meslek örgütümüzün zayıf kaldığı kısmen doğru.ama burada suçlanacak olan sadece yönetimler olmamalı.biz meslek mensupları da kendimiz ne yapabiliriz? diye sormalıyız.umarım Türmobun talepleri doğrultusunda yeni bir yönetmelik düzenlenir.
 
Sn.özcanaydınoğlu
Benim yukarıda izah etmek istediğim aslında bu işi fiilen yapan bağımsız denetimin içinde bulunmuş bu işin tozunu yutmuş insanlarla kimsenin bir derdi yok olamazda geçiş dönemlerinde tabiki bu işi fiilen yapan meslekdaşların imtiyaz alması normal karşılanacaktır ancak durum şudur ki hayatında bağımsız denetimin hiçbir yerinde işi olmamış gitmiş işletme defteri dışında defter tutmamış ancak ilerde işime yarar diye öss, kpss vb. sınavlara çalışır gibi çalışarak SPK nın sınavından geçmiş sonrasında bağımsız denetim benim hakkımdır zaten muafiyet hakkımızdı diyenlerin riyakarlığıyla sorunumuz var.
SPK bağımsız denetim lisansını alıp duvara asan vatandaş bugün bakıyorsunuz karşınıza kırk yıllık bağımsız denetçi gibi çıkıyor ahkam kesmeye çalışıyor aynı kişilerin YMM ler TBMM de imtiyaz aldığında yazılarına bakın vergi denetimiyle bağımsız denetim farklıdır demişler ancak bugün ibre kendilerine döndüğünde zaten bu bizim hakkımızdıya dönmüşler vatandaşa soruyoruz arkadaş yazdığın bir tane bağımsız denetim raporunu koy ortaya sonra deki bak ben bu işi zaten yapıyorum al buda kanıtı bizde eyvallah diyelim bu senin zaten hakkındır bu lisans sana helal olsun diyelim ama nerde, bağımsız denetim hakkımdır diyene soruyoruz koy raporu rapor nerde, cevap olarak arkadaşımın yazdığı rapor var mail atayımmı diyor :):) başkasının raporuyla bağımsız denetime girersen o rapor ne olur , çok eski bir deyim aklımıza gelirse gerdek ve çocuk diyeyim gerisini siz anlayın yani o raporun ne olacağını çok iyi biliyoruz adam hayatında bağımsız denetimin kenarında köşesinde bile olmamış 100 TL lik sınavla lisans almış kullanmamış şimdi olay ben bu işi zaten yapıyorduma gelmiş bunun neresi mantıklı.
Ben her ortamda bunu izah ediyorum bizim mali müşavirlik ve büroculuk sistemi zaten güçlünün zayıfı ezmesi üzerine kurulmuş bir sistem, bizde orta direkt müşavir diye birşey de yok ya güçlüsün yada bitiksin ya piyasada var olacaksın yada gidip üçe beşe bir yerde bağımlı çalışacaksın.
Haksız rekabet diyoruz daha geçen ay meslekdaş demeye utanıyorum ama biri geldi 2 tane mükellefimi aldı gitti ha nasıl aldı vatandaş gelmiş benim mükellefime %50 düşük fiyat vermiş mükellef sen bu fiyata tutarmısın dedi dik durdum defteri direkt iade ettim sonrada etrafıma sordum bu durumda oda ne yapar dedim şikayet etsen oda ne yapacak başkan aldığı aidata huzur hakkına bakar, gerisi umrunda olmaz biz bir çok kez şikayet ettik hiçbir sonuç çıkmadı dediler.
Sonuç piyasaya yeni girmiş defter toplama derdinde bir müşavir olarak eskilerden defter derdi olmayan kodaman bir müşavire %50 daha az fiyat çekti diye 2 defter kaptırdım bağımsız denetimmiş oymuş buymuş piyasada güçlü zaten güçlü adamın bağımsız denetim umrunamı yeterki defter gelsin utanmasalar çorba parasına defter tutacaklar ama işte vaşi kapitalizm bizim piyasada tam anlamıyla hakim durumda bunun diğer adı ise resmen rezillik bunun çözümü varmı bürolara defter kotası getirirsin belli bir ciro üzerindeki firmalara mali müşavir çalıştırma gerekliliği getirirsin bak bir anda meslek ne hale geliyor peki getirirlermi getirmezler çünkü bu sistemdeki en güçlüler zaten tepemizdekiler.
 
aynen katılıyorum arkadaşa ÖSS ye çalışır gibi gitmiş almış denetim lisansını ben denetçiyim diyor iyi bir denetim firmasında kıdemli denetçi olan arkadaşımla konuşuyorum dediği şu her rapordan sonra bir fukara sevindiriyorum anla sıkıntıyı diyor.bu tarz düşünenlerin belge ellerinden alininca bakalım ne olacak. Bey artık mesele belge lisans meselesi değil,isler ciddiye biniyor,biz gercekten kendimizi geliştirmeli ve önce kendimize karsı dürüst olmalıyız.
 
Stonhand demiş ki;

"Haksız rekabet diyoruz daha geçen ay meslekdaş demeye utanıyorum ama biri geldi 2 tane mükellefimi aldı gitti ha nasıl aldı vatandaş gelmiş benim mükellefime %50 düşük fiyat vermiş mükellef sen bu fiyata tutarmısın dedi dik durdum defteri direkt iade ettim sonrada etrafıma sordum bu durumda oda ne yapar dedim şikayet etsen oda ne yapacak başkan aldığı aidata huzur hakkına bakar, gerisi umrunda olmaz biz bir çok kez şikayet ettik hiçbir sonuç çıkmadı dediler."

Yüzbinlerce kez ifade etsek de bu sıkıntıların kökü kazınamayacağı gibi artan oranda da büyüyecektir.
Tahsilatı devlet yapacaktır.Ötesi boş.
Fiyatları da devlet belirleyecektir.
Mükellef sayısında da tahdit olacaktır.
Örneğin bir meslek mensubu 50 defter ile tahditlendirildiği takdirde 51.nci defter için başka bir meslek mensubu aranılacaktır.
Tekelleşmeyi,mükellefle içli dışlı olmayı,rekabetten dolayı kimlik kaybetmeyi ortadan kaldıracakdır.
Sosyal güvenlik müşavirliği bürolarının kurulması,Uzlaşma müşavirliği bürolarının kurulması ile de mesleğin jokerlikten çıkarılması şarttır.

Ayakcı-iş takipcisi-evrakcı-kırtasiyeci-sgk danışmanlığı-muhasebeci-mali müşavir bir de denetçi ekleyin ve bir insana ekleyin.
Bu arada kanunları-tebliğleri-kararnameleri-içtihatları ..........
Bankaları-karşı inceleme tutanaklarını-ba-bs mutabakatlarını
Ticaret-sanayi odaları yazışmalarını
Nereden çıktı ise İstatistik kurumu formlarını
Yapacaksın Ve bu meslek mensubuna kendinizi geliştirin diyeceksiniz.
Yahu adam bir otobüs bileti kesiyor 1,5 lira işlem ücreti alıyor yaww
Arabanı 4 m2 yere park ediyorsun günlük 15 tl ödüyorsun.
30 m2 alan etmiyoruz yahu
Bu nasıl iş?





 
aynen katılıyorum arkadaşa ÖSS ye çalışır gibi gitmiş almış denetim lisansını ben denetçiyim diyor iyi bir denetim firmasında kıdemli denetçi olan arkadaşımla konuşuyorum dediği şu her rapordan sonra bir fukara sevindiriyorum anla sıkıntıyı diyor.bu tarz düşünenlerin belge ellerinden alininca bakalım ne olacak. Bey artık mesele belge lisans meselesi değil,isler ciddiye biniyor,biz gercekten kendimizi geliştirmeli ve önce kendimize karsı dürüst olmalıyız.

adım en sonunda polemikçiye çıkacak ama sevgili meslektaşım sınava başka nasıl hazırlanılır. ÖSS ye çalışır gibi hazırlanmışsa ciddiye almış demektir. sınava böyle hazırlanacak, fırsat bulursa denetim eğitimlerine gidecek, şansı yaver giderse bir denetime fiilen iştirak edecek... başka öğrenme metodu var mı?..
ikinci husus... kimsenin belgesi elinden alınmayacak başka yeterlilikler istenebilir ama o belge mevzuatın öngördüğü sınavlara girilerek ve sınavlarda başarılı olunarak alınmış bir belgedir. o belgenin arkasında takipçilik, farkındalık ve çaba vardır bu önemlidir. ister sınav ücreti 100 TL olsun ister sınav ilkokul 3. sınıf düzeyinde olsun lisans belgesi sahipleri bağımsız denetimi ve uluslararası standartları meslek camiasının genelinin en az 3-4 yıl öncesinde farketmiş ve bu konuda çabalamış insanlardan oluşmaktadır ki bu da önemli bir şeydir.
son olarak son dönemlerde çok meşhur olan "işler ciddiye biniyor" lafı... bu mesleği meslek olduğu tarihten bu güne ciddiyetle yapan insanlar var konu bu günün konusu değil....

saygılarımla...
 

Benzer konular

Üst