Serbest Meslek ve Ticari Kazanç Ayrımı hk.

Üyelik
11 Eki 2022
Mesajlar
3
Konum
İstanbul
Yunanistan'da kurulu bir şirkete yazılım geliştirici olarak çalışmaktayım. Şirket ile olan anlaşmamız gereği, şirkete hizmet sağlayıcısı olarak görünüyorum, yani direkt olarak bordrolu çalışan değilim. Dolayısıyla tüm vergisel yükümlülük benim üzerimde. Şirket ile olan anlaşmamız 2023 yılı sonuna kadar, ancak şirketin isteği dahilinde (yeni proje yoksa, istihdam ihtiyacı yoksa vs.) sözleşme tek taraflı olarak feshedilebiliyor.

Vergisel sorumluluklarımı yerine getirmek üzere bir SMMM ile çalışmaktayım. Haziran ayı içerisinde interaktif vergi dairesi üzerinden şirket açılışını yaptık ve temmuz ayı içerisinde çalışmaya başladım. Çalıştığım SMMM, Serbest Meslek Mensubu olduğumu ve e-SMM düzenlemem gerektiğini belirtti.

İlgili şirkete, çalıştığım gün sayısı ve günlük tutar üzerinden aylık olarak Serbest Meslek Makbuzu düzenlemekteyim. İlgili şirket, Türkiye'de yerleşik olmadığı için düzenlediğim e-SMM'yi %0 Stopaj ve verdiğim hizmet, gerekli şartları sağladığı için %0 KDV olarak oluşturmaktayım. Bununla birlikte 29 yaşından küçük olduğum için Genç Girişimci Teşvikinden ve yazılım ihracatı kapsamında %50 gelir vergisi muafiyetinden de faydalanmak istiyorum.

Kafama takılan durum, benimle aynı şekilde çalışan arkadaşlarımın tamamı ticari kazanç kapsamında, şahıs şirketi olarak gözükmekteler ve e-arşiv faturası düzenlemekteler. Ben ise Serbest Meslek Mensubu olduğum için yukarıda belirttiğim şekilde e-SMM düzenlemekteyim. Bu durumda sorularım şu şekilde;

1) Buradaki serbest meslek - ticari kazanç ayrımına vergi dairesi mi yoksa SMMM mi karar veriyor?
a) Eğer vergi dairesi karar veriyor ise, benimle aynı işi yapan arkadaşlar ile farklı kazanç türlerinde mükellefiyetimizin açılması tamamen vergi dairesinin insiyatifinde mıdır?​
b) Eğer SMMM karar veriyorsa, benim durumumda, bir yanlışlık var mıdır?​
2) Yukarıda belirttiğim şekilde makbuz düzenlememde ve belirttiğim gelir vergisi muafiyetinden yararlanmamda, serbest meslek mensubu olarak bir sakınca var mıdır?

NOT: Herhangi bir yazılım pazarlama, satış, kurulum, bakım vs. hizmeti vermiyorum. Şirketin aktif olarak sürdürdüğü projelerde direkt olarak sadece kod yazıyorum. Bilgisayar mühendisliği dışında, yazılım derslerinin müfredatında var olduğu bir Lisans bölümünden mezunum.
 
Merhaba
Bugünlerde benimde elimde böyle bir iş var.Hatta yarın bir görüşmem de var bu konuda.Yine ayrıca bugün benzer konunuzla ilgili 1-2 meslektaşımla da görüşme yaptık.
Elimde konuyla ilgili toparladığım bir çalışma var.Ekte gönderiyorum.Sizde okuyun.Size de yardımcı olabilir.
Takıldığınız yerler olursa yine sorun,buralardayız.Özeldende sorabilirsiniz.
Yalnız dosyayı düzenleyemedim Txt yaptım,siz düzenlemeyi yaparsınız
 

Ekli dosyalar

  • Yeni Metin Belgesi.txt
    20.5 KB · Görüntüleme: 15
Son düzenleme:
Gönderdiğim çalışmanın pdf halidir.
 

Ekli dosyalar

  • yazılım firmaları.pdf
    512.6 KB · Görüntüleme: 10
Tahsin bey'in dosyasına ek olarak, serbest meslek faaliyeti örneğin bir LTD bünyesinde gerçekleştiriliyorsa bahse konu kazanç ticari kazanç olarak değerlendirilmekte, bundan dolayı da bahsettikleriniz fatura kesebilmekte. Bu kişiler eğer şahıs işletmesi açmışlarsa ve fatura kesebiliyorlarsa muhtemelen faaliyet konularını farklı belirtmişlerdir mükelleflik açtırırken.
 
Tahsin Bey, çalışmanız, benim için oldukça yararlı oldu, çok teşekkür ederim. Çıkarımlarım şu şekilde,
  • Hizmet sağlayıcısı olduğum için kazancım üzerinden gelir vergisi vermeliyim. (Bu konu benim için zaten netti.)
  • Serbest Meslek Mensubu olarak, Genç girişimci teşviğinden yararlanmamda herhangi bir engel yok. (Bunun için de vergi dairesinden hali hazırda bir belge almıştım.)
  • Belittiğiniz şartları yerine getirdiğim için %50 yazılım ihracatı muafiyetinden yararlanabiliyorum. (Bununla ilgili bir çok yerde bilgi okumuştum ancak çalışmanızda belirttiğiniz, "fatura veya benzeri" şeklindeki ibare ve sonrasındaki açıklama benim için yeterli oldu.)

Bunun yanında, bir takım özelge taramaları sonucunda. diğer sorularımın cevaplarının da şu şekilde olduğunu düşünüyorum. Bir yanlışlık veya eksik nokta varsa belirtirseniz çok sevinirim.
  • Hizmet ihracatı kapsamında KDV istisnasından faydalanabiliyorum. (Direkt olarak Serbest Meslek ibaresi geçmediği için, bunu tam olarak yazınızdan çıkaramadım ancak bugün benzer özelgeler ile karşılaştım. Umarım bir yanlışım yoktur.)
  • Yurdışındaki firmanın, Türkiye'de mukimliği bulunmadığı için ve Türkiye'deki faaliyetlerinden herhangi bir gelir elde etmediği için düzenlediğim makbuzlarda %0 stopaj uygulamamda herhangi bir sakınca bulunmuyor.

Bu konularda çalıştığım mali müşavirim de beni aynı şekilde yönlendirmişti, ancak arkadaşlarımının tamamının fatura düzenlediği için bir hata olabilir mi şeklinde içimde bir şüphe vardı. Ancak hem Tahsin Bey'in çalışması, hem de sayın Tundra'nın yorumlarından anladığım kadarıyla, işimin Serbest Meslek kapsamında değerlendirilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmadığını anlıyorum. (Dolayısıyla bununla ilgili ileride cezai bir yaptırıma uğramayacağımı umuyorum.)

Ancak aynı işi yaptığım ve aynı faaliyet koduna sahip arkadaşlarımın, neden şahıs şirketi olarak kurulup e-arşiv fatura düzenlerken, benim ise Serbest Meslek Erbabı kapsamında E-SMM düzenlediğim kısmını hala kafamda oturtamadım.
 
Merhaba
Konuyu şöyle değerlendirmek mümkün.Şahsi değerlendirmemdir,sizin veya diğer meslektaşlarımın katılmadığı noktalar olabilir.

Açılan bir işletmenin, serbest meslek mi yoksa ticari kazanç olarak mı değerlendirilmesi gerektiği mali müşavirin inisiyatifinde olan bir durum değildir.(ilk mesajınızdaki sorunuza atfen) Neticede nihai kararı verecek olan mali idaredir.
Paylaştığım çalışmada serbest meslek kazancının tarifi yapılmıştır.Aşağıda yazacaklarım bu tarifin biraz genişletilmiş halidir.
Mükellefiyet açılışlarında açılış bildiriminde ticari kazanç veya serbest meslek kazancı gibi bir seçenek ne yazık ki yoktur..Bariz mesleklerin dışında (müşavir,avukat,doktor,mühendis gibi) olan faaliyetlerde mali idare açılış işlemini GENELDE İLK ticari kazanç olarak yapar.Şayet faaliyetin s.m.kazancı olması gerektiği ileri sürülüyorsa buna dayanak olacak belgeler (diploma,ruhsat gibi) daireye sunularak faaliyet türünün değiştirilmesi talep edilebilir (tabi bu,hızlı bir şekilde yapılır) Ama burada da son kararı yine daire verecektir. Yani müşavir/firma talep eder onayı daire verir.Müğşavirin kendi başına onay vermesi gibi bir durum mümkün değildir.Ayrıca yukarıda saydığım bazı mesleklerde (müşavir avukat vs) işletme sahibinin faaliyet konusu mesleğiyle sınırlıdır.Yani bir müşavir veya avukat ,mesleğini yapabilmek için belli bir tahsil şartı ve mesleki yeterlilik şartına (mesleki teşekkül ruhsatı) sahip olması gerekir.Aksi halde bu mesleğini yürütemez.Şayet muhasebe veya dokturluk/avukatlık mesleğinin yanında ticaret sayılabilecek başka bir işe girişildiği taktirde mali idare,kendisine birde serbest meslek kazancının vergi türünün yanısıra ticari kazanç vergi türü tanımlayacaktır.Her iki kazancın kazanç ve vergi hesaplamaları ise ayrı ayrı hesaplanacak ancak bir beyannamede bildirilecektir.
Şimdi,sizin verdiğiniz yazılım hizmeti için bir tahsil şartınız yok ise (yani yüksekokulda belli bir yıl ve belli bir bölümden mezun olmak gibi) veya işyeri açabilmek için belli bir ruhsat/diploma/mesleki yeterlilik belgesi şartınız yok ise normal şartlarda,bu işi serbest meslek kazancı adı altında yürütemezsiniz.
Mali idareye,konuyu bildirsenizde, bahsi geçen belgelerden sunmanız ve yine idarenin olurunu almak zorundasınız.
Kabaca örnekliyorum; birkaç kursa gittim,sertifika aldım,birazda kendim çalıştım,kendimi geliştirdim,yazılım uzmanı oldum demeniz veya diyebilecek olmanız, sizin serbest meslek kazancına dahil olabileceğiniz anlamına gelmez.Serbest meslek erbabı olabilmenin gerekli şartlarını sağlamanız gerekir.
Bu arada mesleğin tanımı içinde geçen "sermayeden ziyade şahsi mesaiye dayalı" ibaresi bence burada açık kapı olarak duran bir ibaredir.Burada hemen aklımıza mesela sanatçılar geliyor.Tahsil şartı yok,mesleki yeterlilik şartı yok ama mesela sermaye gerektirmeyen ve şahsen yapılması icab eden meslek türüdür.Sanatçılarda serbest meslek erbabıdır mesela.
Son tahlilde;faaliyetiniz, hem ticari kazanç hemde (zorlamada olsa) serbest meslek kazancı sayılabilecek yani her iki grubada girebilecek bir faaliyet türüdür.
Eğer siz, faaliyeti serbest meslek meslek olarak açabilmişseniz,gelir idaresi bir şekilde sizin talebinizi kabul etmiş demektir (bunuda müşaviriniz talep etmiştir) veya mesleki yeterlilik anlamında daireyi ikna edebilmişsiniz demektir.FAKAT BENİM ŞAHSİ GÖRÜŞÜM mesleğinizi yapabilmeniz için yukarıda yazdığım (tahsil vs) şartlar aranmıyorsa sizin faaliyetiniz TİCARİ KAZANÇ olarak değerlendirilmeli ve diğer meslektaşlarınız gibi gelirleriniz için fatura düzenlemelisiniz.
Ancak şu da unutulmamalı,yarın mali idare,serbest meslek olarak açılan faaliyetinizin ticari kazanç olması gerektiği konusunda bir düzenleme ve uyarıda da bulunabilir.Örneğine çok sık rastlanmasada bu ihtimal her zaman vardır.
Bu arada,serbest meslek olmanızla ticari kazanç olmanız arasında ne fark var diye soracak olursanız;her iki kazanç türü arasında hem teknik hemde vergisel farklılıklar vardır ama o ayrı bir yazı konusu olur.Bu farklılık konusunda müşavirinizden de bilgi alabilirsiniz.
Şimdilik yazacaklarım bunlardır.
Hayırlı kazançlar diliyorum.
 
Tahsin Bey,
Cevabınız için çok teşekkürler. Sizin de belirttiğiniz "sermayeden ziyade şahsi mesaiye dayalı" ibaresi burada gri bir alan oluşturuyor anladığım kadarıyla. Belirttiğiniz konular özelinde de mali müşavirim ile görüştüm. Açılışımın idare tarafından Serbest Meslek şekilde yapıldığı, kendisinin herhangi bir talebi veya sonradan değiştirme durumunun olmadığını belirtti.

Benim için en önemli sorular, "İlk mesajımda belirttiğim indirim ve teşviklerden, serbest meslek mensubu olarak faydalanmamın önünde bir engel var mı?" ve "Durumumda bir yanlışlık varsa cezai yaptırıma uğrama ihtimalim var mı?" sorularıydı. Ancak anladığım kadarıyla gerek indirim ve teşvikler, gerekse cezai yaptırım konularında endişelenmem gereken bir durum söz konusu değil.
 
Üst