fonradar

Şirket Ortağı Olduğum Yerde Çalışıyorum Ve Ssklı Görünüyorum.

Üyelik
16 Ocak 2013
Mesajlar
4
Konum
istanbul
iyi günler. foruma yeni katıldım ve kafamı kurcalayan bişeyler sormak istiyorum. ben bir diş hekimiyim. şubat 2012 gibi ssklı olarak çalışmaya başladığım sağlık şirketinde %10 gibi bi hisseyle ortak oldum.istediğim bişey değildi fakat şirket ortakları diş hekimi olmak zorunda olduğu için oldum. şu an pişmanım ve aslında ortaklıktan ayrılmak istiyorum ve istediğimide belirttim.faaliyete geçmelerini bekliyorum. fakat sormak istediğim bir şey var. hatta bir kaç şey. yardımcı olursanız sevinirim. ben şirket ortağı görünüyor olmama rağmen hala ssklıyım. 4/A lıyım.bu olabiliyor mu? olmuyorsa bana ilerde ki zararı ne olur. ikinci sorum açıkçası vergilerin ve sskların ödendiğine emin değilim hatta bence ödenmiyor. şirkette hem ortaklardan %1lik hisseli hekim müdür hemde dışarıdan bir müdür var. aslında sağlıkçı olmayan ama dışarıdan işleten birileri diyelim. benim bu ödenmeyen borçlarla ilgili sorumluluğum nedir? müdür ödemiyorsa ilk sorumlu o mudur ? onun dışında geri dönen çekler var sanırım şirket adına olup da. onlardan ne kadar etkilenirim. şirket ortaklığından ayrılmış olsam da sonrasındaki sorumluluklarım ne olur? tüm bu kafamdaki soru işaretlerinin cevabını arıyorum. umarım yardımcı olursunuz şimdiden teşekkürler.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Sn. Dentis

5510 sayılı Kanuna göre, limitet şirkete ortak ya da anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin ortağı ya da yönetim kurulu üyesi olduğu iş yerlerinden 4/a SSK kapsamında sigortalı olamamaları kuralı 1 Ekim 2008 tarihi itibariyle geçerlilik kazanmış.Dolayısıyla önceden başlayan sigortalılığın geçerli olacağı ilkesi ihlal edilmemiş olmak şartıyla 1 Ekim 2008 tarihinden önce ortak olduğu limitet şirketlerden ya da yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketlerden 4/a kapsamında sigortalı olarak bildirilenlerin bu sigortalılıkları 1 Ekim 2008 tarihinden sonra kesintiye uğramadığı sürece geçerli olacağını okumuştum. Şu an çevremde 2008 öncesinde sigortalı olup yine 2008 öncesi 4/a kapsamında aynı şirkette sigortalılığı devam eden tanıdığım var.


Limite şirket ortaklarında 01.10.2008 sonrasındaki durum ise aşağıdaki gibi açıklanmış.Konuyla ilgili olarak daha önce birkaç araştırma yapmıştım. Umarım faydalı olur sizin içinde.
"5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun(1) 53. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, limited şirkete ortak olanların ortak oldukları limited şirkete ait, anonim şirket yönetim kurulu üyesi seçilen ortaklarının ise ortak ve yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirkete ait işyerlerinden 4/a kapsamında sigortalı olabilmeleri mümkün değildir. Bu değişiklik 1 Ekim 2008 tarihi itibariyle geçerlilik kazandığından 1 Ekim 2008 tarihinden sonra limited şirkete ortak olanlarla anonim şirkete yönetim kurulu üyesi seçilmiş olan ortaklarının bu şirketlere ait işyerlerinden 4/a kapsamında sigortalı bildirilmemesi bunun yerine 4/b kapsamında sigortalı olanlara mahsus sigortalı işe giriş bildirgesi ile SGK’ya tescil edilmeleri gerekmektedir. Bu kişiler ortaklık ilişkisinin bulunduğu bu işyerlerinden 4/a kapsamında sigortalı bildirilseler dahi bu nitelikteki sigortalılık bildirimleri geçersiz olacak, kişi adına daha sonra geriye dönük 4/b kapsamında sigortalılık tesciline dayalı prim borcu tahakkuk ettirilecektir."
4/a kapsamında sigortalı olarak çalıştığınız (A) Limited Şirketinin % 10' luk hissesini örneğin 07/02/2012 tarihinde satın aldığınızı düşünelim. Sizin 4/a kapsamındaki sigortalılığınız 06/02/2012 tarihinde sona erecek ve limited şirket ortağı olmanız nedeniyle 07/02/2012 tarihi itibariyle 4/b kapsamında sigortalı sayılacaksınız. Şirkete yeni ortak alınması nedeniyle (A) Limited Şirketi yeni ortağı yani sizin adınıza 4/b sigortalılarına mahsus işe giriş bildirgesini 15 gün içinde SGK’ya vermediği takdirde (A) Limited Şirketine ayrıca idari para cezası uygulanacaktır.Yeni ortak yani sizin 4/b kapsamında sigortalı sayılmanız nedeniyle 07/02/2012 işten çıkış tarihli çıkış bildirgesinin de 10 gün içinde e-bildirge şifresi ile SGK’ya verilmesi gerekmekteydi.
Bu durumda ilk paragrafta alıntı yaptığım şartlar yerine getirilmemiş olması sebebiyle sizin adına geriye dönük 4/b kapsamında sigortalılık tesciline dayalı prim borcu tahakkuk ettirilebilecektir. :(


ANONİM ŞİRKETLERDE
Anonim şirketlerin ticari işleri nedeniyle alacaklılarına karşı sorumluluğu şirketin malvarlığı ile sınırlıdır. Yani şirketin borcu yönetim kurulu üyesinin şahsi malvarlığından talep edilemeyecektir. Ancak, amme alacakları bakımından durum farklıdır. 6183 sayılı Kanunun Mükerrer 35'inci maddesi uyarınca, şirketin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanunî temsilcilerin şahsi mal varlıklarından tahsil edilecektir. Ortak, yönetim kurulu üyesi seçilmediği sürece bu sorumlulukla da karşı karşıya kalmayacaktır.


Vergi Usul Kanununun 333'üncü maddesi uyarınca da, 359'uncu madde uyarınca kesilecek cezalar tüzel kişilerin kanuni temsilcileri ve fiilleri işleyenler adına kesilecektir. Yani kaçakçılık suçlarında da ceza, anonim şirketlerin kanuni temsilcisi olan yönetim kurulu üyesi adına kesilecektir. Çünkü, ortak yönetim kurulu üyesi değilse sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır.

Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesinin pay sahibi olması zorunluluğunun kaldırılması düzenlemesi sorumluluktan kaçma gibi büyük bir sıkıntıyı da beraberinde getirmektedir. Ortak yönetim kurulu üyesi olmadığında ve dışarıdan yönetim kurulu üyesi atandığında, Vergi Usul Kanunu uyarınca adına kaçakçılık suçu raporu düzenlenmeyecek ve şahsi mal varlığı ile amme alacağından sorumlu olmayacaktır.



LİMİTED ŞİRKETLERDE
Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler.

Limited şirket ortakları hisseleri oranında kamu borçlarından sorumludur.


Anonim şirkette pay sahipleri yalnızca taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile sorumlu iken, limited şirkette, şirket borçlarından şirket sorumlu olacaktır ve bu sorumluluk şirketin bütün malvarlıklarını kapsayacaktır.


ortağın şirketten ayrılması ile o ortak yönünden sona erecektir. Ancak, şirket, ortağın ayrılmasından itibaren iki yıl içinde iflas etmiş ise, ayrılan ortak bakımından yüküm devam edecektir. Burada alacaklıları korumak ve özellikle de kötü niyetli ayrılmalara engel olmak amaçlanmıştır. Aslolan ek ödeme yükümünün payın geçtiği kişi, yani halef tarafından yerine getirilmesidir. Ayrılan ortağa, ek ödeme yükümü için başvurulabilecek hallerde halefin yükümü yerine getirdiği ölçüde, ortak borçtan kurtulacaktır.



 
a.ş.'lerde yönetim kurulu üyesi olan şirket ortağı
ltd'lerde ortaklar kurulu üyesi olan şirket ortağı kendi şirketlerinde 01.10.2008 sonrasında sigortalı (4a) olarak çalışamazlar.
01.10.2008 öncesinde o şirkette sigortalılığı devam ederken şirket ortağı olanlar sigortalılıkları kesilene kadar devam edebilirler.

sizin durumunuzda 4alı olarak o şirkette çalışamazsınız. ancak bağkur (4b) ödeyerek sigortalılığınız devam eder. durumunuz büyük ihtimalle yakın zamanda bağkur tarafından farkedilerek size bağkur sicil dosyası (ortak olma tarihinize göre) açılacaktır.
 
cevaplar için teşekkür ederim. benim acilen bu şirketten ayrılmam lazım. peki bir şey daha sorabilir miyim? yeni ticaret kanununa göre sanırım ltd şirketlerinde tek kişi olabiliyormuş. yani 2 ortak olması gerekmiyormuş ? bu sağlık sektörü içinde geçerlimidir ?
 
cevaplar için teşekkür ederim. benim acilen bu şirketten ayrılmam lazım. peki bir şey daha sorabilir miyim? yeni ticaret kanununa göre sanırım ltd şirketlerinde tek kişi olabiliyormuş. yani 2 ortak olması gerek

miyormuş ? bu sağlık sektörü içinde geçerlimidir ?

Sektör ayrımı olmaksızın, limited şirketler tek ortalıklı statüye geçebilir.
 
cevabınız için teşekkür ederim.son bir soru daha sormak istiyorum. bu ortak diş hekimi olmak zorunda mı? yani diş hekimi olmayıp sağlık şirketi kurup hekim çalıştıramaz mı ??
 
Üst