İnsanlar da genel de şöyle bir beklenti var, üniversiteyi okudum (örgün veya aöf), ruhsatı da aldım benim iyi ücret almam lazım vb.... Bu beklentiye biraz da sosyal ortamlar , üniversite ortamı, çaresizlik etken. Kişilere iyi yaşam koşullarına erişmek için üniversite eğitimi ve/veya ruhsatın gerekliliği yönünde telkinlerde bulunuluyor veya sunuluyor. Aslında madolyona ters bakılıyor. İyi yaşam koşullarına sahip insanların ortak özellikleridir bunlar yoksa bu özelliklere sahip olduklarından değil. Siz istediğiniz eğitimi alın, ruhsatlarla donatın odanızı, esas olan sizin piyasada sağlayacağınız katma değerdir. Eğer katma değeri sağlayacak değerleri donanımları pratiğe dönüştüremediyseniz veya dönüştüremiyorsanız aldığınız diploma ruhsat sadece duvarda güzel durur hepsi o.
İyi eğitim demek derslerin tamamını yalayıp yutmak , ezberlemek, hatim etmek, 4 üzerinden 4 ortalama ile eğitimi tamamlamak değildir. Bir öğretim üyesi derdi bölüm birincisi olanı almaktansa 3. yü asistan almayı tercih ederim, en azından biraz daha sosyaldir derdi.