Sorum var, Başlığa Sığmayacak Kadar Uzun, Ne Yapabilirim ?

Üyelik
15 Eyl 2005
Mesajlar
39
Konum
istanbul
Değerli Arkadaşlar,

Öncelikle herkese iyi günler, bu forumdaki ilk sorum, aslında forum'da da yeniyim. Çok güzel bir ortam, insan kendini bu kadar fazla meslekdaşın arasında daha iyi hissediyor. Öncelikle özür dilerim çünkü sorum biraz uzun, ancak konu da hayli ciddi, şöyle ki;

Mükelleflerimden birine ait 2004 aralık ayı tarihli iki adet fatura sehven kayıtlara girmemiş. (Defteri henüz yazdırmadığım için kayıt imkanım var ancak yıllık beyanname ekindeki gelir tablosu kayıtlara girmeyen fatura tutarı kadar yanlış olmuş oldu).

Diğer yandan, gelir tablosunda normalde zarar çıkıyordu (kayıtlara yansımayan faturaların toplamından fazla miktarda) ve ben aslında k.k.e.g. olmayan giderleri k.k.e.g. olarak sınıflandırmak suretiyle şirketi kara geçirip vergi çıkartmıştım. Yani faturalar kayıtlara girmiş olsaydı dahi ben kendi kararımla k.k.e.g. olarak sınıflandırdığım giderleri ona göre ayarlayıp (yani o kadar daha az tutarda gideri k.k.e.g. olarak değerlendirip) yine zararı aynı matrahta kara çevirecektim.

Üstelik faturalarım özel fatura yani kdv iadesine konu ediyoruz. Kayıtlara yansımayan faturalarımızdaki mallar için katlanmış olduğumuz kdv'yi de ssk ve vergi borçları mahsup yoluyla kullandım, üstelik firmanın içinde bulunduğu sektör itibariyle bunu seri olarak yapıyorum. Kdv iadesi konusunda sıkıntı yok, evraklarımız ve raporlamalarımız eksiksiz, vergi dairesi ile aramız iyi, zarar hiç göstermiyoruz. Ancak sürekli kullandığımız kdv iadesi müessesesi dolayısıyla inceleme ya da denetleme göreceğimiz kesin. Bu yıl olmazsa bir sonraki yıl olabilir ve ben bu faturaları girmek istiyorum.

Sorum; ben e-byn yoluyla göndermiş olduğum beyanname' nin ekler'ini, kkeg tutarını, matrah değiştirmeden değiştirebilirmiyim ? Düzeltme beyannamesi mi vermem gerekir. Yıllık Kurumlar Düzeltme Beyannamesi hiç vermedim. Nasıl bir durumla karşılaşırım?

Bu uzun soruya katlandığınız için teşekkür ederim.
İyi Günler, İyi Çalışmalar.

S.Emecan-S.M.M.M.
 
Sn. Emecan;

Söyleminize göre kayıt sisteminizin çok vahim olduğunu belirtmeliyim. Bu konuya hiç girmeyeyim.

Bu durumda düzeltilmiş kurumlar vergisi, k.d.v., geçici vergi beyannameleri verilmelidir. Ekleyeceğiniz o 2 fatura maliyet hesaplarını etkilemeyeceğinden direkt olarak kara yansır. Veya daha doğru bir bilanço elde etmek adına yukarıda bahsettiğiniz giderleri ve maliyet hesaplarını değiştirecekseniz vergi matrahı da değişebilir.

Bu durumda VUK 371. maddeye göre yukarıda belirtilen beyannameleri vermelisiniz. Ek beyannamelerden dolayı vergi çıkmayacaksa VUK 352/I-1. maddeye göre 1.dereceden özel usulsüzlük cezası 2 kat olarak uygulanır. Ve yine VUK 30/1. md. uyarınca defter ve kayıtlarınız incelemeye sevk edilir.

Bu ek beyannamelerden dolayı vergi çıkacaksa bu durumda VUK 344. md. gereği vergi ziyaı cezası gündeme gelir. Ancak siz pişmanlıkla düzeltme beyanlarını kendiliğinizden veya incelemeye sevk edilmeden vereceğinizden bu durumda vergi ziyaı ilk etapta uygulanmaz. Öncelikle cari gecikme zammı oranında her bir ay ve kesirleri için pişmanlık zammı uygulanır ve size bu vergi ile pişmanlık zammını ödemeniz için 15 gün süre tanınır. Bu vergi ve pişmanlık zammını verilen sürede öderseniz olay kapanır gider, vergi ziyaı cezası da uygulanmaz. Ancak; siz bu süre içinde bu vergi ve pişmanlık zammını ödemez iseniz o zaman VUK 344. md.de belirtilen vergi ziyaı cezası gündeme gelir ve pişmanlık zammı da gecikme zammı olarak tahsil edilir.

Normal bir gider niteliğindeki giderleri nasıl kkeg olarak değerlendirdiğinizi ve kkeg leri sonradan gidere dönüştürme projeniz konusunda bir şey diyemeyeceğim.
 
Sayın Taştan,

Sayın Taştan,

Değerli ilgilerinize çok teşekkür ederim. Kayıt sistemimin vahim olduğunu belirtip konuya girmemekle keyfiyet göstermişsiniz. Girmeyeceğiniz konuya başlık da atmayabilirdiniz. Ama rahat edemediğiniz anlaşılıyor.

Siz herhalde SPK’ya tabi, ya da %100 yurtiçi çalışıp tam tasdik’ e tabi, ya da yurtdışı ortağı olan ya da bir şekilde ticari ilişki ya da yükümlülükleri nedeniyle yurt dışı raporlama gerektiren dolayısıyla gayri resmi muhasebesi hiç olmayan işletmelerle ilgili çalışıyorsunuz. Hiç duydunuz mu bilmiyorum, kayıt-dışı ekonomi diye bir mesele var. Ben ya da bizler tabii ki bunun takipçisi ya da destekçisi olmayacağız ama yeni yeni kayıt altına giren, kayıt altına almak için ekstra uğraştığımız sektörler var. Bu mesele ve bizim bununla nasıl uğraştığımız ya da uğraşmamız gerektiği ayrı bir tartışma konusudur. İstanbul da İzmir’ den daha orijinal uygulamalar gerektiren alanlar olması gayet doğaldır. Belki size tuhaf gelecektir S.M.M.M. stajınızı A.B.D.’de ya da benzeri vergi mevzuatının hakim olduğu bir ülkede yaptıysanız bilemiyorum. Laleli piyasası diye bir şey hiç duydunuz mu? Milyonlarca dolarlık cirolar dönen ve müşterilerin kesinlikle belge talep etmediği bir piyasadır. Rus turiste fatura kesemeyebiliyorsunuz. Adının yazılı olduğu bir evrak istemeyebiliyor, özellikle kaçıyor. İlla da kesicem diyorsanız kusura bakmayın biraz proje üretmelisiniz. Zarar çıkmasını istemiyorsam giderlerden kısarım, k.k.e.g. gibi düşünürüm, kar çıkarırım, idarenin buna itirazı olmaz. Ben size herhangi bir projem olup da sizin fikriniz nedir diye soru da sormadım.

Düzeltme beyannameleri vermeyi (kurumlar ve geçici için verilebilir, kdv den bahsetmişsiniz onu anlayamadım, ben ‘ÖZEL FATURA’ kesiyorum, KDVK. 61.no’lu tebliğ doğrultusunda, faturalarımda hesaplanan kdv yok, herhalde atladınız) ben de akıl edebiliyorum. Ancak matrah değişmeyecek ne olur dikkat çeker mi çekmez mi bu konuda tecrübeler var mı onu merak etmiştim. Cevabınız biraz rahatsızlık içeriyor, o yüzden ben de bir şey diyemeyeceğim. Zahmet etmişsiniz. Gerek yoktu.

Değerli Arkadaşlar, Forum meselesinde ben fazla -hep meslekdaşız, bizbizeyiz- psikolojisine girip fazla açıksözlü davranmış olabilirim. İlk mesajımdı. Sürç-ü lisan edersem affola. İnternet yoluyla iletişime hiç uyum gösteremedim zaten. E-devlet uygulamalarının dışında (onlar gayet kullanışlı bence) aynı cep telefonu msg laşması gibi benimseyemediğim bir iletişim yoludur. Ama zamanla alışıcam herhalde, azimle olur. Neyse yanlışlıkla topic e girip uzun uzun okumak durumunda bıraktığım insanlardan özür dilerim.
Herkese İyi Günler, İyi Çalışmalar Dilerim
S.Emecan-S.M.M.M.
 
Sn. Emecan;

Bunda kızacak, gücenecek bir şey yok. Takıldığınız konulara verdiğim yanıt benim muhasebe mesleğine bakış açımla ilgilidir. Bu konuda daha önce birkaç kez yazdığım için tekrar etmeyeceğim. Ancak; adımla arama yaparsanız bu konuya olan yaklaşımım hakkında fikir edinebilirsiniz. Bu nedenle böyle bir kinayeli yaklaşıma gerek yoktu. Siz nasıl sorunuzda açıkça durumunuzu belirttiyseniz, ben de buna karşı açıkça yaklaşımımı belirttim. Stajımı ABD de yapmadım. Laleli piyasasını da iyi bilirim.

Sorunuzdaki özel (kdv siz) fatura kısmını atlamışım. Bu durumda ek kdv beyannamesi vermenize gerek yok. Bir de 4. paragrafımın son cümlesi tam olarak şöyle olmalıydı. "Ancak; siz bu süre içinde bu vergi ve pişmanlık zammını ödemez iseniz o zaman VUK 344. md.de belirtilen vergi ziyaı cezası gündeme gelir, bu ceza asıl vergiye % 50 eklenmek suretiyle uygulanır. Ve pişmanlık zammı da gecikme zammı olarak tahsil edilir. "
 
Teşekkürler

Sayın Onursal Taştan,

Cevabınızdan biraz alındım ve refleks bir cevap yazdım herhalde. Kayıt sistemimin vahim olması ihtimali beni agresifleştirmiş olabilir. Ama şu da var ki ben aynı zamanda söz konusu ettiğim işletme için aracı dış ticaret şirketi' nede fatura kesip kdv iadesini onlar üzerinden alıyorum dolayısıyla kayıtlarım dış ticaret şirketi' nin ymm' si tarafından da denetleniyor. Ama tabii konu özel fatura olunca onların ilgi alanının dışında kaldığı için özel faturalarla ilgili çalışma yapmıyorlar. Ben de işte noktada maalesef hataen (sehven kelimesi daha şık aslında) kayıtlara almadığım faturaları bir güzel atlıyorum. Siz doğrusunuz diyecek birşeyim yok. Geçen yıl İstanbul vergi dairelerinin bir kısmında 2003 yıllık beyannamelerin verilmesi esnasında Maliye Bakanlığı kükredi, zarar beyanların kabul edilmediği oldu ve 'rızaen gelir yazma' diye bir ifade sözlüklerimize girdi. E bu uygulama tabii direkt kurumlar vergisi beyannamelerine de yansıdı, herkes zarar göstermekten (ya da görünmesinden diyelim) kaçındı. Keşke muhasebe cambazlıkları yapmak zorunda kalmasak herşey %100 kayıtlarda olsa. Kar da olsa zarar da olsa ne varsa o görünse. Ben tekrar içten ilgilerinize teşekkür ediyorum.
İyi Günler, İyi Çalışmalar
 
Sayın Emecan,

Esasen hemen hemen tüm meslek mensubunun yaşadığı bu türde olayı bu kadar netlikte yazabilmeniz "vahim ortama" çare arayışınızın bir parçasıdır.Yani Sayın Taştan'ın beklediği tavırın ta kendisi.

Vahim olan ortam ve Maliye İdaresi bu durumu bildiğinden "Vahim" bir biçimde zarar beyan etmeyin diyor hemde 3 yıldır.

Bu nasıl olacak?Mali Tablolar ile beyannameler tutmayacak türündeki sorularada olsun diyor.

Kısaca böyle.O halde meslek mensubuna atfedilebilecek pek fazla kusur yok.

O halde Sayın Emecan o faturaları kaydedecek, tutarları kadar KKEG yazıdığınız ama geçerli gider olan kalemleride KKEG den çıkartacaksınız.Tam Maliyeye uygun bir çözüm.Beyannamelere gelince sizin düzeltmenize gerek yok zira inceleme elemanı düzeltecek vergi ziyaı oluşmadığından sadece Usulsüzlük cezası kesebilir.Oda gireceğiniz külfete değmez.

Hiçbir işlem yapmasanız bile yani o faturaları girmeseniz bile inceleme elemanı aynı sonuca ulaşmalı.Zira Gelir ve Kurumlar Vergisinde "Gerçek Gelire" göre hesaplama yapılır-incelemenin amacı budur,(sadece KDV'de İndirim hakkının doğması için ödenen KDV'nin yıl içinde defter kayıtlarına intikal ettirilmesi şartı vardır) yani defter kayıtlarında yer almasada gelir ve giderler dikkate alınır.

Kayda girmeyen ve kayda alındığında matrahı değiştirmeyecek nitelikteki faturalar için incelemeye girmeyeceğiniz ancak incelemeye girsenizde vergi ziyaı (bu faturalar nedeniyle) çıkmayacağına göre;

Ve dahası bu yılda aynı ortamda çalıştığımıza göre geçmişle uğraşırken bugünü kaybetmemek üzere bence bırakın öyle kalsın ama illede kayıtlara gireceğim diyorsanız o kadarı ile kalsın.Fazladan ne yaparsanız yapın sadece yorulacaksınız.
 
Mustafa Kemal Bey,

İsminiz çok güzel o yüzden hitabı isminizle seçtim. Öncelikle yüreğime biraz su serptiniz teşekkür ederim ama inceleme elemanının tavrı ile ilgili öngörülerde bulunmuşsunuz ben pek emin olamıyorum, şöyle ki;

İnceleme elemanı kaydedilmeyen faturaları tespit ettiği gibi aslında gider niteliğinde olup ta benim kkeg olarak vergi matrahına dahil ettiğim gider tutarının tespitine yanaşır mı ? Sizin dediğiniz gibi 'gerçek gelir' i tespit etme ilkesine ne kadar uyar? Yoksa ‘kaydedilmeyen fatura buldum hadi bana eyvallah’ tavrına mı girer ?.

Düzeltme beyannamesi verip matrahı değiştirmeden usulsüzlüğü ödeyip uslu uslu inceleme beklemek – 1,

Dediğiniz gibi kayıtlara girip gelir tablosu ile uyumsuz olan mizan elimizin altında vaziyette (olası bir inceleme durumunda-inceleme de görebiliriz çünkü seri olarak kdv iadesi kullanıyoruz-) inceleme elemanının tavrını beklemek – 2 ,

Bana artık başımı iki elimin arasına alıp bu iki seçenek hakkında karar vermek düşüyor.

Saygılar,
 
Sayın Emecan,

İltifatınız için teşekkür ederim.
Biraz daha size moral vermeye çalışayım.İnceleme yapmış yapanlar arasında uzun süre bulunmuş biri olarak ben hiç "gelir tablosu ile mizanı tutmuyordan" hareketle (başkaca önemli eksikleri işaret etmiyorsa) yüksek cezalar bir yana usulsüzlük cezası öneren rapor görmedim ve bu yönde inceleme elemanlarında eğilimde hissetmedim.Ancak işlerinde yeni iseler ilk planda bazı önyargılar sergileyebilirler.Bunlarda inceleme sırasında aşılır.İnceleme elemanının aradığı vergi ziyaı olup olmadığı hususudur.Yoksa şekle takılı kalırsa birtakım tavsiyelerde fikir alışverişlerinde bulunmaz ve mevzuatımıza göre bu kabil eksik ve hataların mutad olduğunu gözardı ederse hiçbir iş yapamaz bir inceleme bir yıl sürer, toplamda başarısız olur.

Ayrıca kendiliğinden verilen ek ve düzeltme beyannameleri için Usulsüzlük cezası uygulanmaz.(VD.İşlem Yönergesi Md.39-6) Matrah azaltıcı nitelikte olmadıkça bu yüzden incelemeyede alınmaz.Tek külfetiniz beyanname Damga vergisi (Şahıs işl.de 38 Kurumlarda 45 YTL) olacaktır.

Ayrıca Mali tablolarıda düzeltmiş olacaksınız.
 
"Hiçbir işlem yapmasanız bile yani o faturaları girmeseniz bile inceleme elemanı aynı sonuca ulaşmalı.Zira Gelir ve Kurumlar Vergisinde "Gerçek Gelire" göre hesaplama yapılır-incelemenin amacı budur,(sadece KDV'de İndirim hakkının doğması için ödenen KDV'nin yıl içinde defter kayıtlarına intikal ettirilmesi şartı vardır) yani defter kayıtlarında yer almasada gelir ve giderler dikkate alınır.

Kayda girmeyen ve kayda alındığında matrahı değiştirmeyecek nitelikteki faturalar için incelemeye girmeyeceğiniz ancak incelemeye girsenizde vergi ziyaı (bu faturalar nedeniyle) çıkmayacağına göre;

Ve dahası bu yılda aynı ortamda çalıştığımıza göre geçmişle uğraşırken bugünü kaybetmemek üzere bence bırakın öyle kalsın ama illede kayıtlara gireceğim diyorsanız o kadarı ile kalsın.Fazladan ne yaparsanız yapın sadece yorulacaksınız."

Sn. Ekici;

Yukarıdaki ifadeler size ait. Bu ifadelerde dikkatimi çeken birkaç nokta var. Bu faturalar kayda girse dahi vergi matrahının değişmeyeceğini ve düzeltme beyannamelerinin verilmesine gerek olmadığını belirtmişsiniz.

- Gelir faturaları sonradan kayda girdiğinde vergi matrahını etkilemez mi?

- Vergi beyannamelerinde mükellefin beyanı esas olduğuna ve beyanda da kayda alınmayan faturaların vergi matrahını düşürücü etkiye sahip olduğuna göre düzeltme beyannamesi verilmesine nasıl gerek olmaz?

- Vergisiz düzeltme beyanlarında usulsüzlük cezası yoksa VUK 352/I-1. maddesi yanlışlıkla mı yazılmıştır? (Bu durumda ek beyanname değil, düzeltme beyannamesi verilmesi gerekir. Usulsüzlük cezası uygulanmama durumu sadece ek beyanname için geçerlidir. Düzeltme beyannameleri için geçerli değildir. Bununla ilgili bir özelge aşağıdadır.)

Yukarıdaki ifadelerinizin yasal dayanakları nelerdir?

Sn. Emecan;

Bir durumu veya sorunu değerlendirirken bu değerlendirmelerin kulağa ve göze hoş gelen yönlerini değil, gerçeğe ve mantığa yakın olan yönlerini dikkate almalısınız. Aksi halde sonuç hüsran ve hayal kırıklığı olabilir. Yanıtlarımda sizi rahatlatmak veya rahatsız etmekten çok gerçek durumu yansıtmaya çalıştım. Siz de mesleki duruşun gereği olarak gerekli sonuçları ihtiyatlı bir şekilde çıkarmaya çalışın.




T.C.

İSTANBUL VALİLİĞİ

Defterdarlık Usul Gelir Müdürlüğü



Sayı :B.07.4.DEF.0.34.20./ VUK-1/371-11260 07/03/2005*1840



Konu : Pişmanlıkla verilen beyannamede 1. derece

usulsüzlük cezası ve pişmanlık zammı

uygulaması hk.





………………………………………..





İlgi : …………..tarih ve …………. sayılı yazınız.



İlgide kayıtlı yazınızla Damga Vergisi Kanunu 43 nolu Genel Tebliği’nin 3/b bendinde belirtilen 15 günlük süreyi ihlal ederek pişmanlık dilekçesi ile Damga Vergisi beyannamesi veren mükelleflere beyanname verildiği günden itibaren 15 günlük vade tarihi verilerek Damga Vergisi beyannamesi verilmesi gereken tarihten vade tarihine kadar pişmanlık zammı tarh ve tahakkuk ettirildiği ayrıca V.U.K.’nun 352’nci maddesinin 1’nci fıkrası gereğince birinci derece usulsüzlük cezası kesildiği belirtilmiş ve bu usulsüzlük cezası uygulamasına bir çok mükellefinizin itiraz etmeleri nedeniyle konuyla ilgili Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.



Bilindiği üzere V.U.K.’nun Pişmanlık ve Islah başlıklı 371’nci maddesinde; “Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren (360’ncı maddede iştirak şeklinde yapılanlar dahil) kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmez.



5-Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51’nci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödenmesi.



Yukarıdaki şartların yerine getirilmesi halinde kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında 360’ncı madde hükmü uygulanmaz.”denilmiş olup, Vergi Daireleri İşlem Yönergesi’nin Diğer Tarh İşlemleri başlıklı bölümü 87/3’ncü madde/bendinde; “Pişmanlık ve Islah Hükümlerine Göre Verilen Beyannamelere;



a)Pişmanlık istemi kabul edilen beyannamelere birinci derece bir kat usulsüzlük cezası kesilir.



b)Pişmanlık istemi kabul edilmeyen beyannameler kanuni süresinden sonra verilen beyanname kabul edilerek bu maddenin birinci bendinde yazılı cezalar kesilir.



c)Pişmanlık talebi ile verilen beyanname ek beyanname niteliğinde ise usulsüzlük cezası kesilmez.

1/2

d)Vergisi kanuni sürede ödenmiş olmakla birlikte, beyannamenin kanuni süresinden sonra pişmanlıkla verilmesi halinde, birinci derece bir kat usulsüzlük cezası kesilir.” açıklamaları yer almıştır.



Bu açıklamalara göre pişmanlık şartlarına uyan mükelleflere mükellefiyet grubuna göre birinci derece bir kat usulsüzlük cezası kesilmesi yanı sıra verginin normal vadesinden pişmanlık dilekçesine istinaden belirlenen vade tarihiyle sınırlı olmak üzere ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51’nci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak 15 günlük ödeme süresi içinde hesaplanması gerekmektedir.



Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Değerli Arkadaşlar,

Sanırım ben ne yapacağıma karar verdim. Usülsüzlük cezası önemli değil, olsa da olmasa da ben düzeltme byn. vereceğim. Sorulursa ekler'deki tablolarda sınıflandırma hatası yapmıştım, onu düzelttim şeklinde açıklayabileceğim bir durum olduğundan sorun yok. Sonrasında gelebilecek inceleme ile ilgili de bir sorunum yok, çünkü zaten olağan dışı bir durum kalmamış olacak. Forum dan çok memnun kaldım. Başka bir meslek grubunda böyle bir dayanışma ya da info paylaşımı var mı bilmiyorum ama ben gurur duydum. Umarım ben de başka arkadaşlara bir şekilde yardımcı olabilirim. Yardımcı olan olmayan herkese tekrar teşekkürler.
Saygılar.
 
Sayın Taştan,

Kod:
-Gelir faturaları sonradan kayda girdiğinde vergi matrahını etkilemez mi?

Normalde etkiler ancak Sayın Emecan bazı gidelri dikkate almadığından (gerçekte gider olduğu halde kkeg olarak dikkate aldığını) matrahın değişmeyeceğini veri olarak vermiştir.Bu tür matrah artırımlarında inceleme elemanları fazladan beyan edilen matrahları buldukları matrah farklarından düşmektedirler.

Kod:
- Vergi beyannamelerinde mükellefin beyanı esas olduğuna ve beyanda da kayda alınmayan faturaların vergi matrahını düşürücü etkiye sahip olduğuna göre düzeltme beyannamesi verilmesine nasıl gerek olmaz?

Düzeltme beyannamesi verilmesi matrahı değiştirmeyeceğine göre, düzeltme beyannamesinin verilip verilmemesi arasında uğranılacak müeyyide arasında önemli bir fark olmadığını belirttim.Verilmezse ve matrah farkı oluşmuyorsa en fazla II.derece Usulsüzlük cezası uygulanır (352/II-7 Ser.Şir.de 2005 yılı için 38 YTL), Verilirse 45 YTL Damga vergisi ödenir.

Kod:
- Vergisiz düzeltme beyanlarında usulsüzlük cezası yoksa VUK 352/I-1. maddesi yanlışlıkla mı yazılmıştır? (Bu durumda ek beyanname değil, düzeltme beyannamesi verilmesi gerekir. Usulsüzlük cezası uygulanmama durumu sadece ek beyanname için geçerlidir. Düzeltme beyannameleri için geçerli değildir. Bununla ilgili bir özelge aşağıdadır.)

352/I-1 .madde Süresinde verilmeyen beyannameler için ceza kesileceğine dairdir.Aktardığınız özelgede öyledir.Kanuni süresinde verilmeyen Damga Vergisi Beyannamesi daha sonra pişmanlıkla verilmiştir.Bu durumda bir kat usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiğini evvelce tartışmıştık.
Süresinden sonra ek olarak verilen düzeltme beyannameleri için Usulsüzlük cezası kesilmeyeceği yasadan anlaşılmakla birlikte Vergi Daireleri İşlem Yönergesinde bu husus açık olarak düzenlenmiştir.(VDİY.Md.36/6.)
 
Üst