Spor Kulübü Vergilendirmesi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Ramet
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Üyelik
22 Ocak 2025
Mesajlar
1
Konum
İstanbul
Merhaba,

Bir spor kulübümüz var ve Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı olarak faaliyet gösteriyoruz. Kulübümüzde cimnastik, judo ve kickboks branşlarında eğitim vermekteyiz. Lisanslı sporcularımızla düzenli olarak müsabakalara katılıyoruz.

Her ay sporcularımızdan aidat adı altında bir ödeme alıyoruz. Kulübümüzün giderleri (Kira, elektrik, su, ısınma, temizlik vb.) ile antrenörlerimize emeklerinin karşılığı olarak maaş ödemesi yapıyoruz. Kulübümüzde herhangi bir ticari satış (su, kahve, malzeme vb.) gerçekleştirmiyoruz. Tüm bu işlemler, spor kulübümüz adına açılmış resmi bir banka hesabı üzerinden yürütülmektedir.

İnternette, spor kulüplerinin vergilendirilmesiyle ilgili sıkça şu ifade geçiyor:
"Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetlerinde bulunan anonim şirketlerinin kurumlar vergisinden muaf oldukları hüküm altına alınmıştır."

Biz bir iktisadi işletme veya anonim şirket değiliz. Bu nedenle, sporcularımızdan aidat alarak antrenör maaşlarını ödememizin yasal olarak bir sorun teşkil edip etmediği konusunda bilgi almak istiyoruz. Bu konuda bizi aydınlatabilir misiniz?

(Not: Artık spor kulüpleri dernekler statüsünden çıkarak spor kulübü statüsü kazanmıştır.)

Teşekkür ederiz.
 
Merhaba,

Bir spor kulübümüz var ve Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı olarak faaliyet gösteriyoruz. Kulübümüzde cimnastik, judo ve kickboks branşlarında eğitim vermekteyiz. Lisanslı sporcularımızla düzenli olarak müsabakalara katılıyoruz.

Her ay sporcularımızdan aidat adı altında bir ödeme alıyoruz. Kulübümüzün giderleri (Kira, elektrik, su, ısınma, temizlik vb.) ile antrenörlerimize emeklerinin karşılığı olarak maaş ödemesi yapıyoruz. Kulübümüzde herhangi bir ticari satış (su, kahve, malzeme vb.) gerçekleştirmiyoruz. Tüm bu işlemler, spor kulübümüz adına açılmış resmi bir banka hesabı üzerinden yürütülmektedir.

İnternette, spor kulüplerinin vergilendirilmesiyle ilgili sıkça şu ifade geçiyor:
"Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetlerinde bulunan anonim şirketlerinin kurumlar vergisinden muaf oldukları hüküm altına alınmıştır."

Biz bir iktisadi işletme veya anonim şirket değiliz. Bu nedenle, sporcularımızdan aidat alarak antrenör maaşlarını ödememizin yasal olarak bir sorun teşkil edip etmediği konusunda bilgi almak istiyoruz. Bu konuda bizi aydınlatabilir misiniz?

(Not: Artık spor kulüpleri dernekler statüsünden çıkarak spor kulübü statüsü kazanmıştır.)

Teşekkür ederiz.
Vergi Usul Kanunu Açısından:

Spor kulüplerine (derneklere) ait iktisadi işletmeler, kurumlar vergisinden muaf olan (spor ve idman) faaliyetleri dışındaki ticari faaliyetleri ile katma değer vergisine tabi teslim ve hizmetleri nedeniyle diğer mükellefler gibi işe başlama bildiriminde bulunmak, mükellefiyet açtırmak, defter tutmak, defter tasdik ettirmek, beyanname vermek, belge düzenine uymak (fatura vb. belgeleri bastırmak, düzenlemek gibi) gibi VUK ile düzenlenen vergisel ödevlerini yerine getirmek mecburiyetindedirler.

Konuya ilişkin olarak,22.04.2022 tarih ve 7405 sayılı Spor Kulüpleri Ve Spor Federasyonları Kanunun 20 maddesinde “ Spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri adına veya hesabına yapılacak ödeme ve tahsilatların 5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar ile finansal kuruluşlar veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığı ile yapılması zorunludur. Bu konuda 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendindeki yetkiye dayanılarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar dâhilindeki parasal sınırlar uygulanır. 213 sayılı Kanunun idari para cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır. Bu şekilde yapılmayan ödeme ve tahsilatların varlığı veya başka bir şekilde yapıldığı ispatlanamaz. Spor kulüpleri veya spor anonim şirketleri adına veya hesabına yapılan tüm ödeme veya tahsilatların spor kulüpleri veya spor anonim şirketlerinin defter ve kayıtlarında gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Gelir Vergisi Kanunu Açısından:

Spor kulüpleri ve iktisadi işletmeleri kurum niteliğinde olduklarından gelir vergisi mükellefi değildirler. Fakat kira, temettü ve faiz gelirleri vb. üzerinden Gelir Vergisi Kanunun 94.maddesine ve 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 15.maddesine göre bu gelirleri onlara ödeyenler tarafından stopaj yoluyla vergi kesintisi yapılır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin 8 inci bendinde 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17.6.1992 tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamının, profesyonel spor dalları için % 50 sinin beyan edilen gelirden indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan yıllık beyanname ile beyan edilmesi gereken gelirin bulunmaması veya kazanç elde edilmesine rağmen yıllık beyanname verilmesinin zorunlu olmadığı durumlarda söz konusu indirim imkanından yararlanılması mümkün değildir. Gerek zarar beyanı gerekse 4 gelirin yetersiz olması nedeniyle indirilemeyen sponsorluk harcamalarının daha sonraki yıllarda indirim konusu yapılması veya zarar olarak devredilmesi de mümkün değildir.

Öte yandan, 7405 sayılı Spor Kulüpleri Ve Spor Federasyonları Kanunu 15/4.maddesinde yer alan “Bir spor kulübü ile bağlantılı olan spor anonim şirketlerinde şirket kârından kuruculara, yönetim kurulu üyelerine ve diğer kimselere herhangi bir menfaat sağlanamaz.” düzenlemesiyle ilgili kişilerin kulüplerden kar payı elde etmesinin önüne geçilmiştir. Dolayısıyla ilgili kişilerin elde ettiği kar payının vergilendirilmesi durumu ortadan kalkmıştır.

Sporcu Ücretlerinden Tevkif yoluyla alınan Gelir Vergisinin İadesi Başlıklı Ek 12’inci Maddenin Kapsamı Ve Uygulanması

21.03.2018 tarihinde kabul edilip 27.03.2018 tarihli ve 30373 (mük.2) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 35’inci maddesiyle 3289 sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna “Sporcu ücretlerinden tevkif yoluyla alınan gelir vergisinin iadesi” başlıklı Ek 12’inci madde eklenmiştir. Bu kapsamda kesilen vergilerin iadesi sağlanarak amatör spor dallarının ve amatör sporcuların teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.

Kurumlar Vergisi Açısından:

Kulübün özerk bir spor federasyonuna tescil edilmiş olması iktisadi faaliyetin idman ve spor faaliyeti kapsamında bulunması nedeniyle aşağıdaki gelirler nedeniyle kurumlar vergisinden muafiyet imkanı doğacaktır.

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetlerinde bulunan anonim şirketler, Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaftırlar.

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmelerinin muafiyet hükmünden yararlanabilmesi için iktisadi işletmenin;

- Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve/veya özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olan spor kulüplerine ait olması,
- Faaliyetlerinin sadece idman ve spor faaliyetlerinden ibaret olması, gerekmektedir.

Örneğin; Türkiye Futbol Federasyonuna tescil edilmiş bir spor kulübünün, idman ve spor faaliyetlerine bağlı olarak maç bileti satışları, sporcuların formalarına aldıkları reklamlar, maç yayın hakkının satılması gibi faaliyetleri muafiyet kapsamında değerlendirilecektir. Ancak, kulübün söz konusu idman ve spor faaliyetlerinin yanı sıra forma, ayakkabı ve diğer malzeme satışı, otopark, benzin istasyonu, restoran, otel, büfe ve plaj işletmeciliği yapması durumunda, idman ve spor faaliyetleri dışındaki faaliyetler ayrı bir iktisadi işletme olarak kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.”

İdman ve spor faaliyetlerinde bulunan anonim şirketler ise sadece idman ve spor faaliyetinde bulunmaları kaydıyla kurumlar vergisinden muaf olacaktır.

Öte yandan, transfer ve bonservis gelirleri, saha reklam gelirleri, maç bileti satışları, sporcuların formalarına aldıkları reklamlar, maç yayın hakkının satılması faaliyetleri de idman ve spor faaliyeti kapsamında değerlendirilecektir.

Katma Değer Vergisi (KDV)

Spor kulüplerinin kurumlar veya gelir vergisi mükellefi olmamalarının veya diğer bakış açısıyla bağlı iktisadi işletmelerinin kurumlar vergisi mükellefi olmalarının KDV mükellefiyetiyle bir ilgisi yoktur. Vergiyi doğuran olayı gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişiler verginin mükellefidir. Spor kulübünün ister kendisi yapsın isterse bağlı iktisadi işletmesi yapsın, KDV Kanunun 1.maddesi kapsamında yaptıkları her türlü mal teslimi ve hizmet ifası katma değer vergisine tabidir ve KDV mükellefiyeti açtırmaları gerekir.

(1/1)inci maddesinde ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin vergiye tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun (1/3-g) maddesinde ise, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınaî, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV’ye tabi olduğu,

Spor kulüplerinin iktisadi işletmeleri tarafından Gelir Vergisi Kanunun 70. maddesinde belirtilen her türlü mal ve hakların kiralanması işlemi katma değer vergisine tabi tutulurken, aynı Kanunun 17/4-d bendine göre iktisadi işletmeye dahil olmayan (spor kulübünün tüzel kişiliğine ait) gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV’den istisna tutulmuştur. Fakat, spor kulübün tüzel kişiliğinin (derneğin) gayrimenkul dışındaki diğer ve mal hakların kiralanması işlemleri katma değer vergisine tabi olmaktadır.

(1/3-c) maddesinde, profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi, gösterilmesinin KDV ye tabi olduğu belirtilmiştir.

3065 sayılı Kanunun (1/3-g) maddesine göre, profesyonel futbol şubelerinin KDV kapsamına giren teslim ve hizmetleri aşağıda sayılmıştır:

– Maç hasılatları,
– Spor toto-loto ve iddia isim hakkı gelirleri,
– Spor malzemesi ve hediyelik eşya satışı,
– Yayın hakkı gelirleri,
– Reklam gelirleri,
– Diğer gelirler

Bu maddelerde hükme bağlandığı üzere dernekler ile kamu idare ve müesseselerinin faaliyetleri doğrudan KDV’nin konusuna alınmamış, bu kuruluşlara ait veya tabi olan müesseselerin yukarıda belirtilen nitelikteki teslim ve hizmetlerinin vergiye tabi olduğu belirlenmiştir. Bu belirleme gereği yukarıda belirtilen idman ve spor müesseselerine sahip dernekler ile kamu idare ve müesseseleri, bu statüleri ile verginin mükellefi olmayıp, yalnızca bu müesseselere ait veya tabi olan iktisadi işletmeleri nedeni ile mükelleftirler.

Öte yandan, 3065 sayılı Kanunun (17/1) maddesinde, genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi parti ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların; ilim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri ile tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma ve konferans salonları ile spor tesisleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetlerinin KDV den istisna olduğu, (17/2-b) maddesinde ise, 17/1 maddesinde sayılanlara bedelsiz olarak yapılacak teslim ve hizmetlerin KDV den istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Spor kulübü dernekleri, amatör ve profesyonel spor faaliyetleri yanında çeşitli alanlarda faaliyet gösteren müesseselere sahiptirler. Bir iktisadi işletme niteliğinde olan profesyonel futbol şubeleri ile sosyal tesis, lokal, otopark, spor okulları ve kursları, spor sahaları, sağlık merkezleri, plaj tesisleri ve benzeri iktisadi işletmelerin teslim ve hizmetleri, yapılan açıklamalar çerçevesinde KDV’nin konusuna girmektedir.

Damga Vergisi

488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun; 1 inci maddesinde bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların Damga Vergisine tabi olduğu, 3 üncü maddesinde verginin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, 9 uncu maddesinde ise bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların Damga Vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. Damga Vergisi Kanunu'na ekli 2 sayılı tablonun IV/11’inci fıkrası uyarınca kamu yararına çalışan derneklere verilen bağış ve yardım makbuzları damga vergisinden istisna tutulmuştur. Bu hüküm gereğince sportif faaliyetlerde bulunan kamuya yararlı dernekler kendilerine yapılan bağış ve yardımlara istinaden düzenlenen makbuzlar dolayısıyla damga vergisi ödemeyeceklerdir. Aynı Kanuna ekli 2 sayılı tablonun V/17 numaralı fıkrasıyla genel menfaatlere yararlı (kamuya yararlı sayılan) derneklerin her türlü işlemlerinde düzenlenen ve damga vergisi bu teşekküllerce ödenmesi gereken kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir. Bu hüküm gereği sportif faaliyetlerde bulunan ve kamuya yararlı sayılan dernekler her türlü 9 işlemleriyle ilgili olarak düzenlenen (resmi daireler ile düzenledikleri kağıtlar dahil) kağıtlar dolayısıyla damga vergisi ödemeyeceklerdir. Profesyonel futbol faaliyetiyle uğraşan dernek, anonim şirket, derneğe ait iktisadi işletme, taraflarınca imzalanması ispat şekli açısından zorunlu olan geçici transfer sözleşmesi dahil tip profesyonel futbolcu ve teknik adam sözleşmesi ile sporcu temsilciliği sözleşmesi ile, profesyonel spor faaliyeti kapsamında düzenlenen her türlü temlikname, sulhname ve fesihnameler damga vergisine tabidir. Dolayısıyla spor kulüpleri, sporcular ve menajerler arasında düzenlenen sporcu sözleşmelerinin gerek konusu gerekse tarafları bakımından Damga Vergisi Kanunu’na ekli (2) sayılı tabloda herhangi bir istisna veya muafiyet hükmü bulunmadığından, söz konusu sözleşmenin ihtiva ettiği tutar üzerinden adı geçen Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrası uyarınca damga vergisi hesaplanması gerekmektedir.

Harçlar

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 1 inci maddesine göre; “yargı harçları, noter harçları, vergi yargısı harçları, tapu ve kadastro harçları, konsolosluk harçları, pasaport, ikamet tezkeresi, çalışma izni, çalışma izni muafiyeti, vize ve dışişleri bakanlığı tasdik harçları, gemi 10 ve liman harçları, imtiyazname, ruhsatname ve diploma harçları, trafik harçları” bu kanun kapsamındadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının b bendinde "Kamu menfaatlerine yararlı dernekler ile Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıfların iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleriyle bu dernek ve vakıflara ait tesislerin ve bu tesislerin sonradan iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleri ve bunların terkinleri, harçtan müstesnadır" hükmü yer almaktadır. Söz konusu istisna hükmü Kanunda öngörülen koşulları haiz derneklerin gayrimenkul ve sair ayni hak iktisabı ve tescil işlemleri ile şerhi gerektiren diğer işlemlerine münhasır olup, anılan derneklerin gayrimenkul ve sair ayni hak satış ve devir işlemlerini kapsamamaktadır. Söz konusu Kanunun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının k bendine göre, Beden Terbiyesi Teşkilatına dahil derneklerin münhasıran sporla uğraşmak üzere kurulan anonim şirketlere sermaye olarak koydukları gayrimenkuller ile bu şirketlere devrettikleri gayrimenkullerle ilgili devir ve iktisap işlemleri harçtan müstesnadır.

Şans Oyunları Vergisi

29.04.1959 tarih ve 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 1’inci maddesi uyarınca yurtiçi ve yurtdışında futbol ve diğer spor müsabakaları üzerine müşterek bahisler ile şans oyunları tertibi ve yürütülmesi hak ve yetkisi Gençlik ve Spor Bakanlığı'na aittir. Kanunun 2’nci maddesi ile Bakanlık, müşterek bahisler tertibi ve yürütülmesi işini, kendisine bağlı Spor Toto Teşkilat Başkanlığı eliyle kullanmaktadır. Gider Vergileri Kanunu’nun 40'ıncı maddesi 5035 sayılı Kanunun 45 inci maddesi ile yeniden düzenlenerek şans oyunları düzenleyen Spor-Toto Teşkilatı, Milli Piyango İdaresi, Türkiye Jokey Kulübü gibi kuruluşlarca oynatılan müşterek bahis ve şans oyunlarının vergilendirilmesi hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, Türkiye’de, spor müsabakaları üzerine tertip edilecek müşterek bahis oyunlarının düzenlenmesi hak ve yetkisi, On-line Sistem Üzerinden Terminaller Aracılığı ile Oynatılması ve Sanal Ortam Alt Yapısı ile Oynatılmasını da kapsayacak biçimde Spor-Toto Teşkilat Müdürlüğü’ndedir. Yürürlükteki 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde; "Şans oyunları vergisi, kolon ve bilet bedeliyle birlikte ödenir. Müşterek bahis ve talih oyunlarını tertipleyenler tarafından bir ay içinde tahsil edilen şans oyunları vergisi, ertesi ayın yirminci günü akşamına kadar beyan edilerek ödenir. Bu sebeple, müşterek bahis ve şans oyunlarını tertipleyenler tarafından bir ay içinde tahsil edilen şans oyunları vergisi, ertesi ayın yirminci günü akşamına kadar Şans Oyunları Vergisi Beyannamesi ile beyan edilerek ödenecektir. Öte yandan, yasadışı olarak müşterek bahis oynatan organizasyonlar da bu verginin mükellefidirler ve tespit olunmaları halinde cezalı tarhiyata muhatap tutulurlar. Söz konusu 11 Kanunun 40. maddesinde şans oyunları vergisinin, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak indirilemeyeceği ve hiçbir vergiden mahsup edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Reklam ve İsim Hakkı Ödemeleri

Ticari hayatta, şirketler, ürettikleri mal ve hizmetlerin satışının artırılabilmesi için çeşitli faaliyetlere ihtiyaç duymaktadırlar. Reklam, bir şirketin en etkili pazarlama ve tanıtım aracıdır. Reklam dışında bir diğer tanıtım yöntemi de sponsorluktur. Şirketlerin reklam ve tanıtım amacıyla, daha geniş kitlelere ulaşmak için bir etkinlik, organizasyon ya da bir kişiye kaynak aktarma yoluyla destek verilmesi sponsorluk olarak tanımlanmaktadır. Şirketler, ürün tanıtımına katkıda bulunmak ve satışlarını artırmak amacıyla yapmış oldukları her türlü reklam ve tanıtım faaliyeti için katlandıkları harcamaları, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/1. madde hükmü gereği, safi kazancın tespitinde bir gider unsuru olarak dikkate alabilirler. Ayrıca Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde ise GVK’nın ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla kurumlar vergisi mükellefleri de ticari kazancın elde edilmesi veya idame ettirilmesi amacıyla gerçekleştirdiği reklam ve tanıtım harcamalarını GVK’nın 40/1 maddesine göre gider yazabilecektir.

Gelir Vergisi Kanunu'nun 89 uncu maddesine göre; 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17.6.1992 tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için % 50'si yıllık beyanname ile bildirilen gelirden indirilebilecektir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 10/b madde düzenlemesi ile 1/5/1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17/6/1992 tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının sözü edilen kanunlar uyarınca tespit edilen amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için % 50'si kurum kazancının tespitinde kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla indirebilecektir. Söz konusu sponsorluk harcamalarının beyanname üzerinde indirim konusu yapılabilecek olması nedeniyle, bu tutarların kanunen kabul edilmeyen gider olarak beyannameye eklenmesi akabinde kurum kazancının/gelirin bulunması halinde indirim konusu yapılması gerekir. Sponsorluk gideri tutarının indirimi için esas alınan kurum kazancı, zarar mahsubu dahil giderler ile iştirak kazançları istisnası düşüldükten sonra, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki [Ticari bilanço kârı – (iştirak kazançları istisnası + geçmiş yıl zararları)] tutardır. Sonuç olarak, firmalar ile spor kulüpleri arasında imzalanan sözleşmeler de hem sporcuların forma, top gibi spor malzemelerinin karşılanması hem de söz konusu malzemeler üzerinde firma markasının yer alması belirtilmiş ise; spor malzemelerinin karşılanması sponsorluk harcaması, bu malzemeler üzerine firmanın markasının yazılması ise doğrudan ticari fayda sağlama niteliğinden dolayı reklam harcaması olup söz konusu bedellerin emsaline uygun olarak belirlenmesine dikkat edilmelidir.

Bağış ve Yardımlar

Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/4 ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-c madde düzenlemeleri uyarınca, kamuya yararlı derneklere (spor kulüplerine) yapılan bağış ve yardımların, beyan edilen gelirin/kazancın % 5’ine kadarlık kısmı matrahtan indirilir. Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere, köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5’ine kadar olan kısmı, kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir. Matrahtan indirilmesi için bağış ve yardımın; - Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara yapılması,

- Makbuz karşılığı olması,
- Karşılıksız yapılması,
- Sadece ilgili dönem kazancından indirilmesi
- Beyannamede ayrıca gösterilmesi gerekir. İndirilemeyen kısım diğer yıla nakledilemez.

Diğer yandan, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/2-b maddesi uyarınca yapılan bu nitelikteki teslimler için KDV hesaplanmaz. KDVK’nın 30/a maddesinde 7104 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, 01.01.2019 tarihinden itibaren 17/2-b madde kapsamında yapılan bağışlarda yüklenilen katma değer vergilerine indirim hakkı tanınmıştır. 01.01.2019 tarihinden önce ise adı geçen kanun hükmüne göre yüklenilen katma değer vergilerinin indirimi mümkün olmayıp, gider veya maliyet olarak dikkate alınabilirdi. Dolayısıyla söz konusu bağış ve yardıma istinaden yüklenilen katma değer vergileri ilgili döneme ait beyannamelerde indirim konusu yapılabilecek ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV iade edilmeyecektir.

SONUC
-Anonim şirket statüsünde sportif faaliyetlerde bulunan kuruluşların ise bütün teslim ve hizmetleri 3065 sayılı Kanun’un (1/1) inci maddesi gereğince vergiye tabi olacaktır.
-Sportif faaliyetlerde bulunan derneğe ait iktisadi işletmelerin ticari, sınaî, zirai ve mesleki nitelikteki faaliyetleri de KDV’ye tabidir.
-Sportif faaliyetlerin ticari bir organizasyon dahilinde yapılması halinde bu faaliyetler gelir sağlayıcı nitelikte olduğundan, herhangi bir ayırım yapılmaksızın 3065 sayılı Kanunun (1/1) inci maddesindeki genel hükme göre vergilendirilir.
-Sportif faaliyetlerin profesyonel sporcular tarafından icra edilmesi halinde bu faaliyetler de KDV’ye tabi olacak, ancak amatör sporcuların katıldığı sportif faaliyetler KDV’nin konusuna girmeyecektir.

Buna göre, söz konusu madde kapsamına giren profesyonel spor faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlenen serbest giriş kartlarına KDV uygulanmaz, ancak bunun dışında kalan kartlara ise Kanunun (27/1) inci maddesi gereğince emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanır.

-Sportif faaliyetlerin katma değer vergisine tabi olup olmadığının tespitinde; amatör ve profesyonel ayırımının, sanatçı veya sporcunun bu faaliyetleri karşılığında gelir elde edip etmemesine göre yapılması gerekir. Eğer sporcu söz konusu faaliyetleri nedeniyle gelir elde ediyorsa profesyoneldir. Bu faaliyetini belli bir menfaat karşılığında yapmaktadır. Dolayısıyla amatör ve profesyonel ayırımı yapılırken sporcuların katıldıkları maç, yarış ve benzeri organizasyonlar nedeniyle ferdi olarak veya bağlı bulunduğu kurum, kuruluş, organizasyon, kulüp veya benzeri teşebbüsler aracılığı ile belli bir gelir elde edip etmediğine bakılmalıdır.
KAYNAKÇA

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği
Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği
3289 Sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu 311 no.lu GVK. Genel Tebliği
7405 sayılı Spor Kulüpleri Ve Spor Federasyonları Kanunu
7194 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Arslan,Cenk Murat “Türkiye’de Faaliyette Bulunan Spor Kulüpleri ve Sportif Alanda Faaliyette Bulunan Sermaye Şirketleri Tarafından Sporculara Ödenen Ücretlerden Kesilen Gelir Vergisinin İadesi”
Vergi Dünyası Sayı 444, Ağustos 2018 T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı 19.12.2014 tarih ve 46480499-120.03.04[2014/1476]-107 sayılı Özelge
T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Muğla Vergi Dairesi Başkanlığı 09/06/2012 tarih ve 96620903-48.15.01/1-91 sayılı Özelge 17 T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı 12.08.2020 tarih ve 31435689-120[E.451539]-E.63882 sayılı Özelge
T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Samsun Vergi Dairesi Başkanlığı 24/04/2014 tarih ve 13649056-125[30/2013-ÖZE-05]-42 sayılı özelge
T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Aydın Vergi Dairesi Başkanlığı 16.05.2013 tarih ve 87247876-8.VUK.229.Md.2011.1-3 sayılı Özelge
T.C Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 20.05.2013 tarih ve 64597866-125[10-2013]-71 sayılı özelgesi
T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 30.04.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.16.01-125[812/3]-508 sayılı özelgesi
T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı 19/06/2015 tarih ve 17192610-120[ÖZG-15/8]-132 sayılı Özelge
 
Üst