Sayın Ercan Merhabalar,
4857 sayılı iş kanunun ihbar önellerini düzenleyen 17.maddesine dikkat edilirse sadece belirsiz süreli iş sözleşmesine tabi olarak çalışan işçiler için düzenlenmiş olduğu görülmektedir.Burada cümlenin başlangıcınada "belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshi" şeklinde başlanmıştır.
Süreli fesih
MADDE 17. - Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.İş sözleşmeleri;
a. İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b. İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c. İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d. İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, Feshedilmiş sayılır.
denmektedir.
Ancak 4857 sayılı iş kanununun belirli süreli iş sözleşmesini düzenleyen 11.maddesinde "Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir." denmektedir.Bu durumda işçinin kıdem veya ihbar tazminatı isteme hakkı saklıdır.
Ancak sizin örneğinizde süresi belirli olan bir iş sözleşmesi olduğundan işçinin ihbar tazminatı isteme hakkı yoktur.İşçi ancak Borçlar Kanunu'nun 325.maddesi gereği mahrum kalınan kısım itibariyle talepte bulunma hakkı vardır.
Borçlar Kanunu
Madde 325 – İş sahibi işi kabulde temerrüt ederse, işçi taahhüt ettiği işi yapmağa mecbur olmaksızın mukaveledeki ücreti istiyebilir.
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde belirli süreli olarak kurulan iş akidlerinde ihbar tazminatı bulunmamaktadır.İşçi sadece işin son bulacağı belirlenmiş olan tarih ile işine son verildiği tarih arasındaki süre ile sınırlı olmak üzere Borçlar Kanunu'nun 325 maddesi gereği mahrum kalınan kısım ile ilgili ücreti talep edebilir.
Saygılarımla,