fonradar

Takdir Komisyon Kararına İtiraz (2007 Yılı)

Üyelik
17 Ağu 2012
Mesajlar
98
Konum
düzce
Sayın Üstadlarım.. 2007 Yılı Gelir Vergisi Matrahımız Vergi Dairesi tarafından az bulundu. Dairede geçici takdir komisyonu oluşturuldu.. Bizden az bulunan matrah için izaha istendi.. bizde izahat yaptık.. Geçiici Takdir komisyonu kararı bize 2007 yılı için matrah farkı çıkardı. Vergi ve VZCZ ihabarnamesi gönderdi. bu ihbarname bana 2013 yılı nisan ayında tebliğ edildi.. 2007 yılı takdir komisyonu kararlarının 31.12.2012 tarihine kadar tebliğ edilmesi gerekmezmiydi.. Bu konuyu zaman aşımından dolayı vergi mahkemesine dava açtım.netice ne olur acaba..Saygılarımla
 
Son düzenleme:
Sayın gürcü bayram ali,

Anlaşılan siz 31.12.2012 tarihinden önce konuyla ilgili yazışmalarda bulunmuşsunuz. bu nedenle zamanaşımı ortadan kalkmış. Hiç bir haberiniz olmadan eğer bir takdir komisyonu kararı tebliğ edilmiş olsaydı o zaman haklıydınız.

Saygılar,
Kevork
 
Takdir komisyonuna 21.09.2012 tarihinde sevk edilmişim. Takdir komisyonun kararı 16.05.2013 dir... 2007 yılı için takdir komisyonu kararının (vergi ve cezalarının) tarh ve mükellefe beş yıl içinde tebliğ edilmesi gerekmez mi...
 
Son düzenleme:
Sayın gürcü bayram ali,

5 yıl içinde doğru ancak 2007 yılı değil süre 2008 yılından itibaren başlar. Olayın vukubulduğu tarihi takip eden yıldan itibaren.

Saygılar,
Kevork
 
2008-2009-2010-2011-2012 süre 31.12.2012'de doluyor biliyorum.bu konuda anayasa mahkemesinin 08.01.2010 tarih ve 27456 sayılı resmi gazetede yayınlanan 15.10.2006 tarih ve esas .2006/124,k.2009/146 sayılı kararından böyle anladım
 
Bu konuda Örnek bir mahkemeye müracaatı buldum '''''''''KOCAELİ VERGİ MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
İZMİT /KOCAELİ

DAVACI :

DAVALI :
MÜKELLEF HESAP NUMARASI :

DAVA KONUSU VERGİNİN
TÜRÜ : Katma Değer Vergisi.
MİKTARI : 353,22 TL.
DÖNEMİ : 02,03,08.2002

DAVA KONUSU CEZANIN
TÜRÜ :Vergi Zayıı Cezası
Miktarı : 353,22 TL.
DÖNEMİ : 02,03,08.2002

VERGİ VE CEZA İHBARNAMESİNİN
TARİHİ :14/2/2010
NUMARASI :20100205135060000003,04,05
TEBLİĞ TARİHİ :17/03/2010
DAVA KONUSU
Alemdar Vergi Dairesi Müdürlüğü 2002 yılının 2002 Şubat, Mart ve Ağustos dönemleri ile ilgili olarak 25/12/2009 gün ve 45528 sayılı takdir komisyonu kararına istinaden yukarıdaki vergi ve cezaları tarh ederek düzenlendiği vergi ve ceza ihbarnamelerini adıma tebliğ etmesi üzerine, Salınan vergi ve cezaların haksız, yersiz ve kanuni mesnetten uzak olduğuna inandığım için Mahkemeniz nezdinde dava konusu yapmamızdan ibarettir.

DAVA NEDENLERİ
A)USUL YÖNÜNDEN
Vergi Daireleri işlem yönergesi ( otomasyonlu Vergi Daireleri işlem yönergesinin )Takdire sevk ile ilgili Mad. 55 : RE’ sen vergi tarhiyatını gerektiren durumlarda, bilgisayarda düzenlenen “ Takdire sevk fişi” ‘e, tutanak,yoklama fişi, rapor, varsa söz konusu döneme ilişkin beyanname, vergi matrahının tespitine dayanak teşkil edecek belgeler eklenerek imzaya sunulur denilmektedir.
213 sayılı Vergi Usulu Kanunu’nun 74.ncü maddesinin 2.nci fıkrasının 2.ci bendi Takdir komisyonu bu görevlerini yaparken takdir sebepleri bulunup bulunmadığını incelemez.Yanlız hatalı gördüğü muamelelerde , ilgili Vergi Dairesine yazı ile ikaz etmeye mecburdur.
Vergi Dairesine iki dönem arka arkaya beyanname verilmemesi durumunda Vergi Dairesi müdürlüğü yoklama memuru vasıtayla mükellefin işini terk edip etmediği, faal ise neden beyanname vermediği ve elde ettiği gelirle ilgili gelir ve gider belgelerinden elde edilen hasılatı ve giderli tespit ederek , done olması bakımından takdire sevk fişine eklenmesi gerekmektedir.
Takdir komisyonu donesi gelen takdire sevk fişlerini konusunda Vergi Dairesini yazı ile ikaz etmesi gerekirdi.
Takdir Komisyonunun görevleri 213 sayılı VUK.nun 74.ncü maddesinde yetkileri ise aynı kanunun 75.nci maddesinde belirtilmiştir.Bu iki maddenin birlikte

değerlendirildiğinde Komisyon takdir için kendine gönderilen mükellefin defter ve belgelerini yazı ile mühlet vererek istemesi. Defter ve belgelerin ihticaca Salih bulunması halinde vereceği kararların defter ve belgelere göre verilmesi, Defter ve belgenin ibraz edilmemesi veya ihticaca Salih bulunmaması halinde diğer donelere karar göre verilmesi gerekmektedir.
Vergi Dairesi Müdürlüğü ile Takdir Komisyonunun usul yönünden yukarıdaki işlemleri uygulamadığını düşünmekteyiz.Bunun takdirini yüce mahkemenize bırakıyoruz.
TAKDİR KOMİSYONU KARARI MEVZUATA UYGUN OLARAK DÜZENLENMEMİŞTİR.
Bilindiği gibi, Vergi Usul Yasası’nın 31/8 .maddesinde,takdir komisyonu kararlarında , takdire ait dayanakların kararda gösterilmesi gerektiği hususu ayrıca belirlenmiş bulunmaktadır.
Söz konusu hükümde takdir komisyonu kararlarında “takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahat” bulunması gerektiği hususu açıkça belirtildiğinden, takdir komisyonları matrah belirleme aşamasında, tarhı gerektiren vergiye ait matrahı gerçeğe en uygun biçimde belirlemek için gerekli araştırmayı yapmak zorundadırlar.
Tahakkuk aşamasında Vergi Dairesi ve Takdir Komisyonu uygulamalarının yukarıdaki hükümlere uymadığını düşünmekteyiz.
B) ESAS YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanun 113.ncü maddesi ZAMAN AŞIMININ MAHİYETİ ‘ni belirlemiştir.
Zaman Aşımı Mahiyeti
Madde 113 – Zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkmasıdır.
Zamanaşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade eder, denilmektedir.
Yukarıdaki kanun metnini biraz açacak olursak
Asıl olan vergi borcunun mükellefler tarafından ödenmesidir. Borç ödenmekle ortadan kalkar. Ancak, ödeme dışında zamanaşımı ile de vergi borcu ortadan kalkabilir.
Bilindiği üzere vergi alacağı, kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden hesaplanarak mükellefe tebliğ edilince,vergi tahakkuk eder ve tarh zamanı aşımı kesilir.Eğer,tarh işlemi yapılıp mükellefe tebliğ edilmeden önce kanunda gösterilen süre geçmişse vergi zamanaşımına uğrar.
213 sayılı VUK 114 ncü maddesi ile zaman aşımı süreleri belirlenmiştir.
Zamanaşımı süreleri
Madde 114 – Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.
Şu kadar ki , vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zaman aşımını durdurur.Duran zaman aşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder.
Şarta bağlı istisna veya muafiyet uygulamaları sonucu kısmen veya tamamen alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, istisna veya muafiyet şartlarının ihlal edildiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlar.
Damga vergisine tabip olup vergi ve cezası zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zaman aşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkur evraka ait vergi alacağı yeniden doğar, denilmektedir.
Bu maddedeki zaman aşımı süresini biraz açacak olursak
Vergi Usul Kanunun 114 ncü maddesi hükmünde, tarh zamanaşımı süresi beş yıl olarak belirlenmiştir.Anılan madde hükmü aynen aşağıdaki gibidir.
“Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar“ denilmektedir.
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere; vergi, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh edilip, mükellefe tebliğ edilmezse zamanaşımına uğrar.Başka bir ifade ile vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılını takip eden beş yıl beş yıl içerisinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.
VERGİ VE CEZA İHBARNAMELERİNİN ADIMIZA 31.12.2007 TARİHİNDE EN GEÇ TEBLİĞ EDİLMİŞ OLMASI GEREKMEKTEDİR. OYSA VERGİ VE CEZA İHBARNAMELERİ ZAMAN AŞIMINA UĞRADIKTAN SONRA 18.02.2010 TARİHİNDE DÜZENLENMİŞ VE 17.03.2010 TARİHİNDE TEBLİĞ EDİLMİŞTİR[/COLOR][/COLOR].
Anayasa Mahkemesinin 08.01.2010 tarih ve 27456 sayılı resmi gazetede yayınlanan 15.10.2009 tarih ve E.2006/124,K.2009/146 sayılı kararıyla 213 s. VUK. 114 ncü maddesinin ikinci fıkrasındaki takdir komisyonunda kalan sürenin zaman aşımı süresinin sonuna eklenmesini iptal ettiğinden bu durum dikkate alınmalıdır.
213 sayılı VUK.nun 113 ve 114 ncü maddelerine göre 2002 yılında elde edilen gelirle ilgili Vergi İdaresinin 01.01.2008 tarihinden itibaren şahsıma vergi ve ceza tarhiyat yapmaya, tahakkuk ettirmeye vergi ve ceza ihbarnamesi tebliğ etmeye yetkisi ve hakkının olmadığını düşünmekteyim.
Vergi Dairesi müdürlüğünce tebliğ edilen ihbarname ve dayanağı olan takdir komisyonu kararı geçersizdir. Çünkü süre aşımı nedeniyle bu haklarını kaybetmiş bulunmaktadır.
Bilindiği gibi, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun, “Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat” başlıklı 3/B maddesine göre; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.İktisadi, ticareti ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.
Yukarıdaki bent gereğince Vergi Dairesinin Zaman aşımına uğramadığını ispat etmesi gerekir.
İstanbul 10.Vergi Mahkemesi 29.01.2010 tarih E.2008/1675,K.2010/187 sayılı kararıyla benzer davada Anayasada Mahkemesinin iptal kararını dikkate alarak zaman alımına uğradığına dair karar vermiş bulunmaktadır.
SONUÇ VE TALEP
Dava açma dilekçemizin başından sonuna kadar izah etmeye çalıştığımız gibi Vergi Dairesinin donesiz takdir kararı ve zaman aşımına uğradıktan sonra tarhiyatı tebliğ etmesi göz önünde bulundurularak adımıza salınan Katma Değer Vergisi ve Vergi Zıyaı Cezası ihbarnamelerinin iptal edilmesini, Mahkeme masraf ve harçları ile varsa ücreti vekaleti karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederiz.
16.04.2010
E K L E R
1.3 ADET VERGİ VE CEZA İHBARNAMESİ
2.1 ADET TAKDİR KOMİSYONU KARARI
3.1 ADET TEBLİĞ ALINDISI
4.1 ADET İMZA SİRKÜSÜ
 
Sayın gürcü bayram ali,

Maalesef böyle oluyor, internetten bulunan herhangi bir şey emsal zannediliyor. Bana sorarsanız bu dava dilekçesi tepeden tırnağa yanlış. "tahakkuk ettirmeye vergi ve ceza ihbarnamesi tebliğ etmeye yetkisi ve hakkının olmadığını düşünmekteyim." Böyle savunma mı olur. Düşünmeye devam etsin. Tabi sizin gönlünüz kırmızılaştırılan alanlardan yana, ama kazın ayağı öyle değil. Sizin cevabınızı verdim, sizin zamanaşımınız ortadan kalkmış, silinmiş artık. Sizden süresi içinde savunma istemiş mesele bitmiş. Zamanaşımı kesildimi tebligatı incelemenin sonuna kadar ne zaman isterse yapar.

Mahkeme dilekçesini bırakın, olay anlatılmamış her şeyden önce, Vergi hukukunda zamanaşımının durması ve kesilmesi hallerini inceleyin. Siz davayı kaybedersiniz.

Saygılar,
Kevork
 
Vergi Hukukunda zamanaşımını durduran hallerden birisi de takdir komisyonuna sevktir. Eğer zamanaşımı süresi dolmadan takdire sevk edilirse sevk tarihinden itibaren zamanaşımı durur ve takdir komisyonu kararının vergi dairesine intikal ettiği tarihten itibaren işlemeyen süre tekrar işlemeye başlar ve bu işlemeyen süre 1 yılı aşamaz. Yani komisyonun karar vermek için sevk tarihinden itibaren önünde 1 yıl süresi var.
Soruda 21.09.2012 tarihinde takdire sevk edildiği ve komisyon karar tarihinin 16.05.2012 olduğunu yazmışsınız. Eğer tarihler böyleyse bunda bir yanlışlık vardır. Komisyon karar tarihi hiçbir zaman sevk tarihinden önceki bir tarih olamaz. şayet komisyon karar tarihi 16.05.2013 ise (aynı tarihte kararın vergi dairesine intikal ettiğini varsayarsak) yukarıda belirttiğim şekilde zamanaşımı hesaplaması yapılırsa sevk tarihi olan 21.09.2012 tarihinden itibaren 31.12.2012 tarihine kadar takdire sevk nedeniyle işlemeyen 101 günlük bir süre var. 101 günü 16.05.2013 tarihine eklersek sözkonusu ihbarname 25.08.2013 tarihine kadar tarafınıza tebliğ edilebilir ve zamanaşımına uğramamış olur.
Kaldıki Sn. Ksimkesyan'ın da belirttiği gibi siz yazılı izahat veya dilekçe verdiğiniz için zaten zamanaşımına uğramamış olur. Benim anlattıklarım hiç haberiniz olmadığı durumlarda geçerlidir.
 
Sayın iduru,

Bu konu anayasa mahkemesinde hala inceleniyor, herhangi bir incelemeyle ilgili olarak zamanaşımını durdurmak için Vergi Dairesi dosyayı Takdir Komisyonuna sevk ediyor (İnceleme Elemanının böyle bir hakkı yoktur aslen zaten kendi yetkisi var ) ve zamanaşımını durduruyordu. Ancak takdir yöntemiyle ilgili başka sorunlar çıktığından bu yöntemle yapılmış tarhiyatların tamamı nerdeyse VUK 30 ve devamı maddeler çerçevesinde iptal ediliyordu. 6009 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un 8 nci maddesi ile Vergi Usul Kanunu’ nun 114 ncü maddesinde yapılan değişlikle, takdir komisyonunda işlemeyen zamanaşımı süresi bir yıl ile sınırlandırıldı. Ancak burada aslen olmayan ek bir zamanaşımı süresi geldi, inceleme elemanları da şapkadan tavşan çıkararak yetkileri olmadığı halde ellerindeki inceleme dosyalarını birde takdire sevk ederek ek bir yıl kazanmaya başladılar. Haklar tek taraflı olamaz. Başka yöntemlere de başvuruldu da onlara girmiyorum. Ancak bütün bunlar bence zaten haksız olan 5 yıllık zamanaşımı süresini bir yıl daha uzatan bir hülle sistemine döndü. Mahkeme şimdi bu durumu inceliyor sonucu bekleyeceğiz. Ancak incelemede olmayan dosyalar için zamanaşımının durdurulması adil değil. Çünkü sizin süre doldu zannedip imha ettiğiniz belgelerden incelemeye çağrılma ihtimaliniz var. Anayasaya aykırılığı bırakın, alt yasalara da aykırı. Neyse.

Bu yönteme dayalı çok dava olduğunu biliyorum. Sonuçlarını göreceğiz. Ancak inceleme safhasına girenler için zaten yapacak bir şey yok onlar ayrı.

Saygılar,
Kevork
 

Benzer konular

Üst