Teşvikli Bölgelerde Asgari Geçim İndirimi Uygulaması

ferhat

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
7,476
Konum
İSTANBUL



Bilindiği üzere, 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun[1] ile Gelir Vergisi Kanununun[2] mükerrer 121. maddesinde düzenlenen ücretlilerde vergi indirimi uygulaması kaldırılmış ve yerine 01.01.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere asgari geçim indirimi uygulaması getirilmiştir. Asgari geçim indirimi uygulaması Gelir Vergisi Kanununun 32. maddesinde düzenlenmiş olup, uygulamaya ilişkin açıklamalar da 265 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde[3] yapılmıştır.

Ancak 265 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, 5084 sayılı kanun[4] ile yatırım ve istihdam teşvik edildiği bölgelerde teşvik kapsamında olan işverenlerin yanında çalışan ücretlilerin uygulamadan yararlanıp, yararlanamayacağı veya yararlanacaklarsa nasıl bir uygulama yapılacağına değinilmemiştir. Söz konusu değinilmemiş bu konu hakkında görüşlerimiz yazımıza konu edilmiştir.


II. Asgari Geçim İndirimi Uygulaması:

Asgari geçim indirimi uygulamasından ücretleri gerçek usulde vergilendirilen gerçek kişiler yararlanabilecektir. Ücretin elde edildiği takvim yılı başında belirlenen 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarına;

· Mükellefin kendisi için % 50'si
· Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10'u
· Çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere ilk iki çocuk için % 7,5'i
· Diğer çocuklar için % 5'i

olmak üzere ücretlinin şahsi ve medeni durumu dikkate alınarak hesaplanan indirim oranlarının uygulanması sonucu bulunacak tutarın, Gelir Vergisi Kanununun 103. maddesinde yer alan Gelir Vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranla çarpılması sonucu bulunacak indirim tutarının 1/12' sinin aylık olarak hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmesi suretiyle bulunacaktır.
Asgari geçim indirimi tutarının, ücretlinin aylık hesaplanan vergisinden fazla olması halinde, fazlası dikkate alınmayacaktır.
Asgari geçim indirimi uygulaması, 2008 yılından itibaren elde edilecek ücret gelirlerine uygulanmak üzere, 01/01/2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.

III. Yatırım ve İstihdamın Teşviki Uygulamasında Gelir Vergisi Stopajı Teşviki:

Yatırım ve istihdamın teşviki kanunu ile Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığınca 2001 yılı için belirlenen fert başına gayri safi yurt içi hâsılat tutarı 1.500 ABD Doları veya daha az olan ve sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına göre endeks değeri eksi olan toplam 49 il ve 2 ilçede, enerji desteği, bedelsiz yatırım yeri tahsisi, sigorta işveren hissesi teşviki yanı sıra gelir vergisi stopajı da teşvik edilmiştir.


Kanun kapsamındaki il ve ilçelerde, 01.04.2005 tarihinden itibaren yeni işe başlayanlar ile 01.04.2005 tarihinden önce işe başlamış olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, bu il ve ilçelerdeki iş yerlerinde en az on işçi çalıştırmaları koşuluyla istihdam ettikleri tüm işçilerin ücretleri üzerinden organize sanayi ve endüstri bölgelerindeki iş yerlerinde tamamını, diğer yerlerdeki iş yerlerinde ise % 80' ni tutarında gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanabileceklerdir. Ancak bu tutar işçi sayısı ile asgari ücret üzerinden ödenmesi gereken verginin çarpımı sonucu bulunacak tutarın organize sanayi ve endüstri bölgelerindeki işyerlerinde tamamını, diğer yerlerdeki iş yerlerinde ise % 80'ini aşamayacaktır. Bu şekilde hesaplanan tutar verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilmek suretiyle işveren teşvik edilmektedir.


Dolayısıyla Asgari geçim indirimi açısından, söz konusu bölgelerde ücretlilerin gelir vergisi konusunda özel bir uygulamanın olması;


1- Söz konusu bölgelerde ücret geliri elde edenler asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanacakmıdır?


2- Şayet, yararlanabilecekler ise, gelir vergisi stopajının teşvik edilmesi dolayısıyla, asgari geçim indirimi tutarı, ücretlinin aylık hesaplanan vergisinden muhtemelen fazla olacaktır. Bu durumda fazla olan tutar dikkate alınacak veya iade edilecekmidir?

3- Gelir vergisi stopajı teşviki işverene ve asgari geçim indirimi işçiye tanınan bir hak olması dolayısıyla uygulamada öncelik hangisinindir?


gibi bir takım soruları beraberinde getirmektedir.


IV. Konuya İlişkin Görüşlerimiz:

Yatırımın ve istihdamın teşvik edildiği il ve ilçelerde çalışanların ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmakta, ancak, işverenlerin belirli koşulları taşımaları halinde bu tevkifat, belirli oran ve tutarda muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilmek suretiyle işveren teşvik edilmektedir.


Tevkifatın terkini, işverene sağlanmış bir teşvikten ötürü işçinin asgari geçim indiriminden yararlanamayacağı gibi bir düşünce ileri sürülebilir olsa da 265 seri nolu Gelir Vergisi Genel tebliğinin 3. Uygulamanın Esasları bölümünde asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanamayacaklar;


- Ücretleri diğer ücret kapsamında vergilendirilen hizmet erbabı,
- Dar mükellefiyet kapsamında ücret geliri elde edenler,
- Başka bir kanun hükmü (3218, 4490, 4691 sayılı kanunlar v.b.) uyarınca ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayanlar,
-Ücret geliri elde etmeyen diğer gerçek kişiler.

şeklinde sayılmıştır.

Görüldüğü üzere 5084 saylı kanun ile yatırım ve istihdamın teşvik edildiği il ve ilçelerde teşvikten faydalanan işyerlerinde çalışan işçilerin elde ettiği ücret gelirleri bu bölüme dahil edilmemiştir. Yani açık bir hak kaybı yaratılmadığı görülmektedir.


Açık bir hak kaybı yaratılmadığına göre, yatırımın ve istihdamın teşvik edildiği il ve ilçelerde teşvik kapsamında olan işyerlerinde ücret geliri elde edenlerin, asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanabilmeleri gerekir.


Ancak söz konusu bölgelerde gelir vergisi teşvik edilmesi dolayısıyla özel bir durum mevcuttur.


Asgari geçim indirimi, ücretlinin şahsi ve medeni durumu dikkate alınarak hesaplanan indirim oranı sonucu yıllık hesaplanmakta, ancak aylık olarak hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmektedir. Ayrıca 265 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde asgari geçim indirimi tutarının, ücretlinin aylık hesaplanan vergisinden fazla olması halinde, fazlası dikkate alınmayacağı belirtilmiştir. Ancak yukarıda belirtiğimiz gibi işverene tanınan bir teşvikten ötürü işçinin hakkının sınırlanması veya mahrum bırakılması asgari geçim indirimi uygulamasının amacı ile bağdaşmamaktadır. Bu durumda söz konusu bölgelerde ücret geliri elde edenlerin gelir vergisi stopajı teşviki dolayısıyla, asgari geçim indiriminin gelir vergisinden mahsup edilememesi veya kısmen edilmesi, sonucu kalan asgari geçim indirimi fazlasının, her ne kadar tebliğde dikkate alınamayacağı belirtilmiş olsada, bir şekilde ücretlilere ödenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Kaldı ki, yürürlükten kaldırılan ücretlilerde vergi indirimi uygulamasında Maliye Bakanlığı, söz konusu bölgelerde elde edilen ücretlere ilişkin 2 seri nolu Yatırım ve İstihdamın Teşviki Genel Tebliğinin[5] 6. 5084 sayılı Kanuna Göre Vergi Teşvikinden Yararlanan İşverenlerin Yanında Çalışan Ücretlilerde Vergi İndirimi bölümünde;

5084 sayılı Kanun kapsamında bulunan işyerlerinde çalışan işçiler, ücretlerini vergisi kesilmiş olarak aldıklarından Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesinde düzenlenmiş olan vergi indiriminden yararlanacaklardır.


5084 sayılı Kanun kapsamında bulunan illerdeki işyerlerinde, yeni istihdam sağlayan işverenlerin, bu istihdam nedeniyle hesaplanacak gelir vergisinin tamamı veya bir kısmı, verecekleri muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden gelir vergisinden terkin edilmektedir. Muhtasar beyannamelerde yapılacak terkin sonrası kalan vergi tutarından, halen çalışmakta olan ücretliler için hesaplanan vergi indirimi tutarı mahsup edilecektir. Dolayısıyla ücretlilere mahsup edilen vergi indirimi tutarı kadar ödeme yapılmış olacaktır.


Ancak, muhtasar beyannamede öncelikle 5084 sayılı Kanun gereğince yararlanılan gelir vergisi stopajı terkin edileceğinden terkin sonrası kalan tutar, hesaplanan toplam vergi indirimi tutarının o ayda mahsup edilebilecek olan kısmını karşılayamaması durumu ortaya çıkabilecektir. Bu durumda, muhtasar beyannamede mahsup konusu yapılmayan vergi indirimi tutarı, vergi dairesince harcamaların vergi indirimi konusuna girip girmediği, belgelerin geçerli belge olup olmadığı ve vergi indirimi tutarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususlarının tespitine ilişkin gerekli incelemenin yapılmasından sonra işveren kanalıyla hak sahiplerine ödenecektir. Bu incelemenin muhtasar beyannamenin verildiği ayı takip eden ikinci ayın sonuna kadar bitirilmesi gerekir. Müteakip aylarda yeniden inceleme yapılmayacak, işveren muhtasar beyanname ekinde,vergi indirimine ait bordronun bir örneğini vergi dairesine ibraz edecek ve bu bilgilere göre o aya ilişkin vergi indirimi tutarı beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar işverene nakden iade edilecektir. İşveren nakden aldığı vergi indirimi tutarını 3 gün içinde hak sahibine ödeyecektir.

Ancak, işverenler diledikleri takdirde vergi indirimi tutarını nakit iadeden önce ücret ödemelerini gerçekleştirdikleri tarihte çalışanlarına yansıtabileceklerdir şeklinde özel bir düzenleme yapmıştır. Asgari geçim indirimi uygulamasında da yukarıda belirtilen uygulamaya benzer bir uygulamanın yapılması ve söz konusu il ve ilçelerde teşvikten faydalanan işverenler yanında çalışan ücretlilerin gelir vergisi stopajı terkin edilmesi dolayısıyla mahsup edilemeyen asgari geçim indiriminin hazine tarafından karşılanması gerektiği kanaatindeyiz.

Sonuç itibariyle; 265 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde 5084 sayılı Kanuna göre vergi teşvikinden yararlanan işverenlerin yanında çalışan ücretlilerde asgari geçim indirimi uygulamasına yer verilmemesi ve 2008 yılından itibaren elde edilecek ücret gelirlerine uygulanacak olması sebebiyle, uygulama dönemleri ve mahsup şekli ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili Maliye Bakanlığının, söz konusu işçilerin asgari geçim indirimi haklarından mahrum kalmamaları açısından, konuya aciliyetle açıklık getirmesinde fayda bulunmaktadır.



Kaynaklar:

Mümin TÜYSÜZOĞLU Eski Baş Hesap Uzmanı, Yeminli Mali Müşavir
04.04.2007 tarih ve 26483 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

06.01.1961 tarih ve 10700 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
04.12.2007 tarih ve 26720 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
06.02.2004 tarih ve 25365 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
04.06.2005 tarih ve 25835 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
 
Son düzenleme:

Benzer konular

Üst