Türkiye'de Hangi İşlemler Dövizli Yapılamaz

SerhanSerhan

Tanınmış Üye
Üyelik
2 Ara 2013
Mesajlar
1,479
Konum
istanbul
Dovizli veya dövize endeksli işlem yapılamayacak işler nelerdir
- İnşaat Taahhüt işleri
- Arac ve gayrimenkul alım satım ve kiralama işlemleri
- Yurtiçi yapılan mal alım ve satım
- Yurtiçi hizmet alım ve satım işlemleri
Gibi işlemlerin hangileri dovizli veya dövize endeksli yapılamaz
 
Sayin Serhanserhan

Cumhurbaşkanlığının 12 Eylül 2018 tarihli 85 Sayılı Kararı (“Karar”) ile, “Türkiye’de yerleşik kamu ve özel hukuku kişilerinin, Hazine ve Maliye Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz” hükmü getirilmiştir.

Karar, ayrıca Karar’ın yürürlüğe girmesinden önce akdedilmiş ve halen yürürlükte bulunan sözleşmelerdeki döviz cinsinden bedeller ile diğer ödeme yükümlülüklerinin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, Türk parası olarak yeniden belirleneceğini düzenlemektedir.

Bakanlığa tanınan yetki uyarınca, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ 6 Ekim 2018 tarihinde Bakanlık tarafından yayımlanmıştır. Ancak, Karar’ın yürürlüğe girmesi ile ortaya çıkan sorulara, ilgili tebliğ ile yenileri eklenmiş, Karar ve tebliğde düzenlenen pek çok hususla ilgili belirsizlikler devam etmiştir. Bunun üzerine Bakanlık, 12 Ekim 2018 tarihinde kendi internet sayfasında konuya ilişkin “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2008-32/34)’de 6 Ekim 2018 Tarihinde Yapılan Değişiklik ile İlgili Olarak Sıkça Sorulan Sorular” başlığı ile bir açıklama yayımlayarak tebliğin uygulaması ile ilgili karşılaşılan tereddütleri gidermeyi hedeflemiştir.

Yaşanan belirsizliklerin pek çok sektör tarafından eleştirilmesi üzerine Bakanlık bazı konularda değişiklik yapmak adına tebliğ ile getirilen bazı hususları değiştirerek en son 16 Kasım 2018 tarihinde Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2018/32-52 sayılı Tebliğ’i (“Tebliğ”) yayımlamıştır. Tebliğ, genel olarak Karar uyarınca bedel ve diğer ödeme yükümlülükleri Türk parası olarak düzenlenmesi gereken sözleşme tiplerinin bir kısmını yasak kapsamından çıkarıp istisna kapsamına almaktadır. Buna ek olarak, Karar’ın çıkması ile gündeme gelen kur tartışmaları ile ilgili düzenlemelere de Tebliğ’de yer verilmiştir.

  1. Tebliğ ile Getirilen İstisnalar
Esas olarak, Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından akdedilecek menkul ve gayrimenkul alım satım, her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing, iş, hizmet ve eser sözleşmeleri, Karar’da döviz yasağı kapsamında sayılan sözleşme tipleridir. Tebliğ uyarınca yukarıda anılan sözleşme tiplerine ilişkin getirilen istisnalar ise şu şekildedir:

  • Menkul Satış ve Kiralama Sözleşmeleri: Taraflar, menkul satış veya kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırabilirler. Ancak, taşıt kiralama sözleşmeleri bu istisna kapsamı dışında tutulmaktadır. Dolayısıyla, taşıt kiralama ve sözleşmelerinin bedelleri ile bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin Türk parası üzerinden belirlenmesi gerekmektedir.
  • Taşıt Kiralama Sözleşmeleri: 13 Eylül 2018 tarihinden önce imzalanmış taşıt kiralama sözleşmeleri ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri, Karar’dan istisna tutulmuş olup bunların bedelleri ve diğer ödeme yükümlülükleri döviz üzerinden kararlaştırılabilir.
  • Gayrimenkul Satış ve Kiralama Sözleşmeleri: Aşağıdaki istisnalar haricinde tarafların konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul kiralama ve satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları yasaklanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya yurtdışında yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak %50 ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketlerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmeleri,

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli konaklama tesislerinin işletilmesi amacıyla kiralanmasıyla ilgili gayrimenkul kiralama sözleşmeleri ve

Gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmeleri.

  • İş Sözleşmeleri: Yurt dışında ifa edilecekler ile gemi adamlarının taraf oldukları dışında kalan iş sözleşmeleri de Karar’ın kapsamı içindedir. Bununla beraber, Türkiye’de yerleşik olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf olduğu iş sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
  • Hizmet Sözleşmeleri: Tebliğ, aşağıda sayılan sözleşmeler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık sözleşmeleri dâhil hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz üzerinden ya da dövize endeksli olarak belirlenmesini yasaklamaktadır:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,

2017/4 sayılı tebliğ uyarınca ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri, Türkiye’de başlayıp yurt dışında sonlanan, yurt dışında başlayıp Türkiye’de veya yurt dışında başlayıp yurt dışında sonlanan hizmet sözleşmeleri.

  • Yurtdışında Yerleşik Kişilerin İştirakleri ile Serbest Bölgede Bulunan Şirketlerin İş ve Hizmet Sözleşmeleri: Yurtdışında yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak %50 ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketlerin işveren veya hizmet alan taraf olarak taraf oldukları iş ve hizmet sözleşmeleri de Tebliğ ile istisna kapsamına alınmıştır. Aynı şekilde, serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan taraf olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinin bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin de döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
  • Eser Sözleşmeleri: Döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmeleri Tebliğ ile istisna kapsamına alınarak bedelin ve diğer ödeme yükümlülüklerinin dövizle kararlaştırılmasına imkân verilmiştir. Bunun dışında kalan eser sözleşmeleri dövizle işlem yapma yasağı kapsamındadır.
  • Yazılım ve Lisans Sözleşmeleri:Bilişim teknolojileri kapsamında yurtdışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile yurt dışında üretilen donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedeli ile bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
  • Finansal Kiralama Sözleşmeleri: Bu sözleşmeler açısından Tebliğ’de sadece aşağıda belirtilen istisnalar mevcuttur:
İlgili mevzuatında tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri,

32 Sayılı Karar’ın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama sözleşmeleri ile

13 Eylül 2018 tarihinden önce imzalanmış menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri.

  • Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Akdettiği Sözleşmeler: Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu aşağıdaki sözleşme tiplerinin bedeli ile bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenebilir:
Kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin (Aselsan, Havelsan, Roketsan, vb.) taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan sözleşmeler,

Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası antlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek olan projeler dahilinde, yükleniciler veya görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü kişilerle akdedeceği veya bahsi geçen projeler çerçevesinde akdedilecek gayrimenkul satış sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmeler, ve

Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlerle ilişkin olarak yapılan sözleşmeler. Bu işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmeler de istisna kapsamındadır.

  • SPK Kapsamında Yapılan Sözleşmeler: 32 Sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SPK”) ile SPK’ya dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde, sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dâhil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.
  • Havayolu Faaliyetlerine İlişkin Sözleşmeler: (i) Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri, (ii) hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler, (iii) sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile (iv) söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az %50 hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların yapacakları sözleşmeler istisna kapsamındadır.
Uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere, emtiaya ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler de 32 Sayılı Karar kapsamında dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirilir. Ancak bunun istisnası olarak, taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkündür.

Yukarıda belirtilen sözleşme tiplerine ek olarak, sözleşme bedeli ve diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde, tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar ile gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar Tebliğ uyarınca istisna kapsamına alınmıştır. Dolayısıyla, alacaklılar, bahsi geçen alacaklarını (depozit alacakları dâhil) sözleşmede anlaştıkları şekilde döviz üzerinden tahsil edebilirler.

Son olarak, sözleşme bedeli ve sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz üzerinden kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedellerin de döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesinin mümkün olmadığını belirtmek gerekir. Ancak, 13 Eylül 2018 tarihinden önce düzenlenmiş ve dolaşıma girmiş bulunan kıymetli evraklar bu durumdan istisnadır.

  1. Tebliğ’in Uygulamasına İlişkin Düzenlemeler
Yukarıda sayılan istisna kapsamındaki sözleşmeler dışındaki sözleşmelerin bedel ve diğer ödeme yükümlülüklerinin Türk parası olarak belirlenmesi için taraflara Karar’ın yayımlamasından itibaren 30 günlük bir süre verilmiştir. Şayet taraflar Türk parasının belirlenmesi konusunda bu süre içerisinde mutabakata varamazlar ise sözleşmede yer alan dövize bağlı bedel ve düzenlemeler aşağıdaki düzenlemelere uygun bir şekilde hesaplanacaktır. Tarafların bu düzenlemelere rağmen sözleşme bedellerini hala döviz üzerinden ödemeye devam etmeleri halinde ise ağır idari para cezalarının uygulanacağı belirtilmektedir.

Karar’ın yayımlanmasından sonra yaşanan belirsizlikler ve Tebliğ’de farklı tarihlerde yapılan değişiklikler de göz önüne alındığında, taraflara sözleşmelerini yeniden düzenlemeleri için verilen 30 günlük sürenin ne kadar kısıtlı ve yetersiz olduğu ortadadır. Pek çok sözleşme tarafı halen bu konuyla ilgili mutabakata varmaya çalışmaktadır.

Döviz üzerinden belirlenmiş olan bedellerin, tarafların üzerinde mutabık kalacakları kur uyarınca Türk parasına çevrilmesi kural olmakla beraber, mutabık kalınamaması hali için Tebliğ’de sözleşmelere ve kira sözleşmelerine özel olarak iki farklı formüle yer verilmiştir:

  • Öncelikle döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedellerin, 02.01.2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru (USD 3,7776 ve Euro 4,5525) kullanılarak Türk parası cinsinden karşılığı hesaplanacaktır. Akabinde, söz konusu Türk parası cinsinden karşılık, 02.01.2018 tarihinden, bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumu’nun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılacak ve böylece Tebliğ’e uygun yeni bedel hesaplanmış olacaktır.
  • 12 Eylül 2018’den önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, yukarıdaki paragrafa göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Yukarıdaki paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli üzerinde taraflar mutabakata varamazsa, kira bedeli, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumu’nun her ay için belirlediği TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir. Taraflar, bir sonraki kira yılı Türk parası cinsinden kira bedeli üzerinde mutabakata varamaz ise, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirleme yapılır. Bu şekilde belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli bu paragrafta belirtilen iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olur.
Karar’da ve Tebliğ’de açık bırakılan konulardan bir tanesi de sözleşme bedellerinin yeniden düzenlenmesi halinde sözleşmeden doğacak damga vergisinin akıbetidir. Döviz kurundan Türk parasına geçildiğinde, üzerinden hâlihazırda damga vergisi ödenmiş olan sözleşme bedeli ile kur değişikliği sonucu ortaya çıkan bedel arasında farklılık olması (belirlenen yeni bedelin, üzerinden vergi ödenen bedelden yüksek olması) durumunda, aradaki fark için tekrar damga vergisi ödenmesi gerekip gerekmeyeceğine ilişkin 22 Kasım 2018 tarihine kadar bir düzenlemeye gidilmemiştir. Bu husustaki belirsizliği ortadan kaldırmak adına Gelir İdaresi Başkanlığı 22 Kasım 2018 tarihinde 22 Sayılı Damga Vergisi Sirkülerini yayınlamıştır. Bu çerçevede, Karar kapsamında döviz cinsinden düzenlenmiş olan sözleşmelerin bedellerinin Türk parası olarak yeniden belirlenmesine ilişkin düzenlenen kâğıtların;

  • Sözleşmelerin diğer maddelerinde (taraf, süre uzatımı, yeni iş ilavesi vb.) bir değişiklik yapılmaksızın münhasıran bedele ilişkin düzenleme yapılması,
  • Yapılacak değişiklik sonrası Türk parası cinsinden belirlenecek toplam bedelin, ilk sözleşmede yer alan döviz cinsinden bedel ile değişikliğe ilişkin kâğıdın düzenlendiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca ilan edilen cari döviz satış kurunun çarpımı suretiyle bulunacak tutarı geçmemesi ve
  • İlk sözleşmeye atıf yapılmış olması
şartlarını birlikte taşıması halinde, söz konusu değişikliğe ilişkin kağıtlardan ayrıca damga vergisi aranılmayacağı belirtilmiştir.Diğer taraftan, sözleşme bedelinin Türk Lirasına uyarlanmasına yönelik düzenlenen kâğıdın, düzenlendiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kurlarına göre hesaplanacak tutardan daha yüksek bir bedel içermesi durumunda, ilk sözleşmedeki damga vergisinin azami tutardan ödenmemiş olması kaydıyla, artan tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulması gerektiği ifade edilmiştir.

Hazine ve Maliye Bakanlığınca Döviz Cinsinden Sözleşme Kısıtlaması Hakkında Sık Sorulan Sorular

16 Kasım 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2018-32/52 sayılı Tebliğ'de döviz cinsinden sözleşmelere ilişkin kısıtlamalara ve istisnai hallere yer verilmiştir

TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO:2008-32/34)’DE 16/11/2018 TARİHİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK İLE İLGİLİ OLARAK SIKÇA SORULAN SORULAR

1. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli konaklama tesislerinin işletilmesi amacıyla kiralanması konusunu düzenleyen Tebliğ’in 8 nci maddesinin dördüncü fıkrasında; yalnızca konaklama tesisinin bütününün kiralanması mı düzenlenmektedir? Konaklama tesisinin kuaför, spa merkezi vs gibi ticari bölümlerinin ayrı ayrı kiralanmasına ilişkin sözleşmelerin döviz cinsinden ya da dövize endeksli yapılabilmesi mümkün müdür?


Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinin hamam, havuz, spa, kuaför, market gibi ticari alanlarının işletilmesi amacıyla kiralanmasına ilişkin sözleşmelerde kira bedelinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasının mümkün olduğu değerlendirilmekle beraber; otel odalarının konaklama amacıyla Türkiye'de yerleşik kişilere döviz cinsinden veya dövize endeksli kiralanması mümkün bulunmamaktadır.

2. Hizmet Sözleşmelerinin kapsamı nedir?

Hizmet; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir. Bu işlemlere ilişkin sözleşmeler “hizmet sözleşmesi” olarak kabul edilmektedir.

3. İhracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında sayılan hizmet sözleşmelerine neler girmektedir?

İhracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler; İhracat, Transit Ticaret, İhracat Sayılan Satış ve Teslimler İle Döviz Kazandırıcı Hizmet ve Faaliyetlerde Vergi, Resim ve Harç İstisnası Hakkında Tebliğ (İhracat: 2017/4)’in 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan hizmet ve faaliyetler kapsamında imzalanan hizmet sözleşmelerini kapsamaktadır. Ancak döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyet tanımı içerisinde yer alsa dahi, Türkiye’de yerleşik kişilere yurt içinde sunulan hizmetlere ilişkin sözleşmelerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak düzenlenmesi mümkün bulunmamaktadır.

4. Taşımacılık ve nakliyeye ilişkin hizmet sözleşmelerinin döviz cinsinden ya da dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün müdür?

Tebliğ’in 8 nci maddesinin yedinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca; Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan, yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmelerinin döviz cinsinden ya da dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. Dolayısıyla, bu kapsama giren taşımacılık ve nakliye hizmet sözleşmeleri döviz cinsinden veya dövize endeksli düzenlenebilecektir.

5. Limanlarda gerçekleştirilen iş ve hizmet sözleşmelerinin döviz cinsinden ya da dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün müdür?

Türkiye'deki gümrüklü liman sahalarında sunulan hizmetler kapsamında Türkiye'deki yerleşik kişiler arasında akdedilecek iş ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca; Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar'ın 4 üncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten önce Türkiye'deki gümrüklü liman sahalarında sunulan hizmetler kapsamında Türkiye'deki yerleşik kişiler arasında akdedilmiş olan ve yürürlükte bulunan iş ve hizmet sözleşmelerindeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedellerin Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.

6. Eser sözleşmelerinin döviz cinsinden ya da dövize endeksli olarak kararlaştırılması serbest midir?

Tebliğ’in 8 nci maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında, döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmeden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. Eser sözleşmesinin mutlaka belli bir oranın üzerinde döviz cinsinden maliyet içermesi gerekmemektedir. Maliyetlerin bir kısmının döviz cinsinden olması sözleşme bedelinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilmesi için yeterlidir.

7. 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda sayılan sözleşme çeşitlerinden birden fazlasını barındıran karma sözleşmelerin durumu ne olacaktır? Karma sözleşmelerin Türk lirasına çevrilmesi gerekli midir?

Karma sözleşmelerin Türk lirasına çevrilme işleminden muaf olması için içerisinde yer alan sözleşme tiplerinin tümüne istisna tanınmış olması gereklidir. İçerdiği sözleşmelerden biri dahi istisna kapsamında değilse tüm sözleşme tutarının Türk lirasına çevrilmesi gereklidir.

8. Tebliğ’de yapılan değişiklikten önce ithal girdilerim olduğu için yurt içinde dövizle ya da dövize endeksli olarak ticari mal satıyordum. Söz konusu değişiklikten sonra yurt içinde yine aynı şekilde satmaya devam edebilir miyim?

Menkul satış sözleşmelerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması serbest olduğu için eğer satışı yapılacak olan ticari mal menkul tanımına giriyorsa döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak satılabilir. Yalnızca, taşıt satışına ilişkin menkul satış sözleşmeleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılamaz. Ayrıca döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

9. Menkul kıymet sözleşmelerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak akdedilmesi serbest midir?

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın diğer hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbesttir.

10. Taşıt kiralama ve satış sözleşmelerinin Türk Lirasına çevrilmemesine ilişkin bir istisna var mıdır?

Tebliğ’in 8 nci maddesinin yirmi beşinci fıkrası uyarınca; yalnızca 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği 13.09.2018 tarihinden önce akdedilmiş bulunan, taşıt kiralama ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmelerinin Türk Lirasına çevrilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.

11. İş makinelerinin satışına ilişkin sözleşmelerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak akdedilmesi mümkün müdür?

Evet mümkündür. İş makineleri satış sözleşmeleri menkul satış kapsamında değerlendirilmektedir.

12. Tebliğ’deki “Taşıt” ifadesinin kapsamı nedir?

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre taşıt; karayolunda insan, hayvan ve yük taşımaya yarayan motorlu ve motorsuz araçlardır. Tebliğ’de yer alan taşıt ifadelerinde bu tanım dikkate alınmaktadır.

13. Döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde, sözleşmenin TL üzerinden yapılıp faturanın döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün müdür?

Mümkün bulunmamaktadır (Vergi mevzuatında yer alan hükümler saklıdır).

14. On birinci fıkra kapsamında bahsi geçen “donanım” ifadesiyle kastedilen nedir? Söz konusu ifade sahte para ayırma makinesi, fotokopi makinesi, çek okuma makinesi ve benzeri makineleri kapsamakta mıdır?

Söz konusu fıkrada yer alan donanım ifadesi; bilgisayarın fiziksel yapısını oluşturan parçaları, diğer bir ifade ile ''ana kart'', ''işlemci'', ''bellek'' ve ''çevre birimleri (veri depolama üniteleri ve giriş, çıkış ile iletişim birimlerinden oluşan diğer çevre birimlerini)'' gibi bilgisayarı oluşturan mekanik ve elektronik parçaları ifade etmektedir.

Dolayısıyla bilgisayar donanımları tek başına, bağımsız olarak işlevini yerine getiremeyen, kullanılması için bir bilgisayar sistemi ve bağlantısına ihtiyaç duyulan, bilgisayara ait mekanik ve elektronik parçaları kapsamaktadır. Bu itibarla; sahte para ayırma makinesi, fotokopi makinesi, çek okuma makinesi gibi makinelerin bir bilgisayar sistemi ve bağlantısına gereksinim duymadan işlevlerini yerine getirebilmesi durumunda bilgisayara ait birer donanım olarak değil münferit birer elektronik cihaz olarak kabul edilmeleri ile bu kapsamda ilgili mevzuat hükümlerinin değerlendirilerek uygulanması gerekmektedir.

15. Kamu kurum ve kuruluşu tanımına hangi kurum ve kuruluşlar giriyor?

Kamu kurum ve kuruluşları ibaresi ile 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri olarak ifade edilen, anılan Kanun'un I, II, III ve IV sayılı cetvellerinde bahsedilen kurumlar, idareler ve mahalli idareler ile doğrudan ve dolaylı olarak en az %50'si bu kurum ve idarelere ait olan şirketler ifade edilmektedir.

16. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketleri ne anlama gelmektedir?

Sermayesinin en az yüzde ellisi doğrudan veya dolaylı olarak Türk Silahlı Kuvvetlerini güçlendirmek amacıyla kurulmuş bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na ait olan ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN gibi şirketler ifade edilmektedir.

17. Sigorta sözleşmeleri bu Tebliğ kapsamında mıdır?

Sigorta sözleşmeleri Tebliğ kapsamına girmemektedir.

18. Döviz kredileri bu Tebliğ kapsamında mıdır?

Döviz kredileri Tebliğ’in 8 inci maddesi kapsamında değil, 11 inci maddesi kapsamında bulunmaktadır. Ayrıca döviz kredileri ile ilgili olarak Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın 17 ve 17/A maddelerinin hükümlerine riayet edilmesi gerekmektedir.

19. Yabancı gerçek ve tüzel kişiler döviz cinsinden veya dövize endeksli yapılan sözleşme yasaklamalarına tabi midir?

Dışarıda yerleşik gerçek ve tüzel kişiler söz konusu Tebliğ hükümlerine tabi değildir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan ancak Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek kişiler ile Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan tüzel kişiler ise Tebliğ kapsamına dahildir ve Türkiye’de yerleşik olarak kabul edilmektedir.

Ancak;

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin

  • Alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve kiralama sözleşmelerinde (üçüncü fıkra hükmü uyarınca)
  • Taraf oldukları hizmet sözleşmelerinde (yedinci fıkranın (a) bendi uyarınca)
  • Taraf oldukları iş sözleşmelerinde (on dördüncü fıkra hükmü uyarınca) sözleşme bedellerinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması
mümkündür.

Ayrıca 19. fıkra kapsamındaki tüzel kişilerin;

  • Alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve kiralama sözleşmelerinde (üçüncü fıkra hükmü uyarınca),
  • İşveren veya hizmet alan olarak taraf oldukları iş ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedellerinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması
mümkündür.

20. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu halde yurt dışında yaşayan ve Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayan kişiler Türkiye’de yerleşik tanımına girer mi?

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın 2 nci maddesinde tanımlandığı şekilde; yurtdışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişiler Türkiye’de yerleşik kişi olarak kabul edilmektedir. Diğer bir ifadeyle bir kişinin Türkiye’de yerleşik kabul edilmesi için Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunması şarttır.

21. Futbolcuların ücretleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak ödenebilir mi?

Futbolcu ücretleri iş sözleşmesi kapsamında olup, Tebliğ’in 8 inci maddesinin altıncı ve on dördüncü fıkraları uyarınca:

  • Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan futbolcuların ücretlerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak ödenmesi mümkündür.
  • Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunan futbolcuların Türkiye’de yerleşik kulüplerle yapacağı sözleşmelerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün değildir.
22. Pilotların ücretleri 7 nci fıkranın (ç) bendi kapsamında döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak ödenebilir mi?

Hizmet; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir. Bu işlemlere ilişkin sözleşmeler “hizmet sözleşmesi” olarak kabul edilmektedir. Pilotların ücretlerine ilişkin sözleşmeler işbu Tebliğ uygulaması kapsamında “iş sözleşmesi” olarak kabul edildiğinden ancak yurt dışında ifa edilecekler, gemi adamlarının taraf oldukları sözleşmeler ile 14 üncü fıkra ve 19 uncu fıkra kapsamında yer alan iş sözleşmelerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

23. Mevzuatta belirlenen yaptırımlar saklı kalmak kaydıyla Bakanlıkça sözleşmelerin Türk lirasına dönmesi için belirlenen 30 günlük süre sonrasında Türk lirasına çevrilecek sözleşmeler için hangi tarihe kadar TÜFE oranı eklenebilecektir? Hangi gün çevrildiyse o güne kadar TÜFE uygulanabilecek midir yoksa Türk lirasına dönülmesi için belirlenen en fazla otuzuncu güne kadar mı TÜFE uygulanabilecektir?

Bakanlıkça sözleşmelerin Türk lirasına dönmesi için belirlenen 30 günlük süre sonrasında Türk lirasına çevrilecek sözleşmeler için yapılacak hesaplamalarda en son dikkate alınabilecek aylık TÜFE değişim oranı Eylül 2018 dönemi için açıklanan TÜFE değişim oranı olup, her ay için açıklanan son TÜFE oranı eklenerek ayrı hesaplama yapılmaması gerekmektedir. Hesaplama örneklerindeki (32. soru) Örnek B’de yer alan yeni dönem gayrimenkul kira bedellerine ilişkin TÜFE artış hakları ise saklıdır.

24. Kamu-özel işbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında gayrimenkul kiralama sözleşmelerinin döviz üzerinden yapılması mümkün müdür?

Evet mümkündür. 2018-32/52 sayılı Tebliğ'in on altıncı fıkrası uyarınca; Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası andlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek olan projeler dahilinde; yükleniciler veya görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü taraflarla akdedeceği veya bahsi geçen projeler çerçevesinde akdedilecek, gayrimenkul satış sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

25. Yurt içinde, özel sektör tarafından on sekizinci fıkra çerçevesinde yabancı para cinsinden borçlanma aracı ihraç edilebilir mi?

Hayır edilemez. Tebliğ’in 8 nci maddesinin on sekizinci fıkrasının başında yer alan "32 sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla" ifadesi, sermaye piyasası araçları ile ilgili olarak döviz cinsinden yapılabileceği belirtilen işlemlerin 32 sayılı Kararda yer alan hükümlere uygun olması gerektiğini belirtmektedir. Bilindiği üzere, 32 sayılı Karar'da özel sektörün yabancı para cinsinden borçlanma aracı ihracına imkan veren bir hüküm bulunmamaktadır.

26. 06.10.2018 tarihli ve 2018-32/51 sayılı eski Tebliğ’in on altıncı fıkrasında düzenlenen hususlarda 2018-32/52 sayılı Tebliğ’in on dokuzuncu fıkrasıyla getirdiği yeni düzenlemeler nelerdir?

Eski Tebliğ’den farklı olarak, 2018-32/52 sayılı Tebliğ’de aşağıda koyu renkle işaretlenen ifadeler eklenmiştir.

“(19) Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.”

Bu kapsamda ilave olarak, dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler kapsama dahil edilmiştir. Ayrıca istisnanın kapsamı, bahse konu dışarıda yerleşik kişilerin yalnızca işveren veya hizmet alan olarak taraf oldukları iş ve hizmet sözleşmeleri ile sınırlandırılmıştır.

27. Tebliğ’in 19. fıkrasında geçen "dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye'de bulunan doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler" ifadesi ile tam olarak ne kastedilmektedir?

Söz konusu ifade ile payların asgari olarak yüzde ellisine sahip olma şartı veya doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliği bulunmamakla birlikte imtiyazlı hisselerin elde bulundurulması veya diğer hissedarlarla yapılan anlaşmalara istinaden oy hakkının çoğunluğu üzerinde tasarrufta bulunulması veya herhangi bir suretle yönetim kurulu üyelerinin karara esas çoğunluğunu atayabilme ya da görevden alma gücünün elde bulundurulması suretiyle şirketin ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip olunması kast edilmektedir.

28. Türk vatandaşı olmayan gerçek kişilerin veya Tebliğin 19 uncu fıkrası kapsamına giren şirketlerin kiracı olduğu gayrimenkul kiralama sözleşmelerinin döviz cinsinden düzenlenmesi zorunlu mudur?

Tebliğ'in 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye'de yerleşik kişilerin veya bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında belirtilen kişilerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayri kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasının mümkün olduğu düzenlenmiştir. Bir başka ifadeyle, gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde kural olarak sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün bulunmamakla birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye'de yerleşik kişilere veya söz konusu hükmün on dokuzuncu fıkrasında belirtilen kişilere alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmeleri kapsamında istisna tanınmış bulunmaktadır.

Öte yandan, söz konusu hükmün lafzında "mümkündür" ifadesi yer almakta olup, söz konusu hüküm kapsamında istisna tanınan taraflara sözleşme bedelini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak düzenleme konusunda bir zorunluluk yüklenmemektedir.

Söz konusu hüküm uyarınca sözleşme taraflarının mutabık kalmaları şartıyla sözleşme bedeli Türk parası veya döviz olarak kararlaştırabilecektir.

29. Tebliğin 19 uncu fıkrası kapsamına giren şirketlerin kiracı olduğu gayrimenkul kiralama sözleşmelerinin 13.09.2018 - 16.11.2018 tarihleri arasındaki dönemde Türk lirasına çevrilmiş olması durumunda tanınan yeni istisna kapsamında tekrar döviz olarak düzenlenmesi mi gerekmektedir?

Bilindiği üzere, 13.09.2018 ile 16.11.2018 arasındaki dönemde yürürlükte olan mevzuat uyarınca gayrimenkul kiralamasına ilişkin bir istisna bulunmaması nedeniyle sözleşmenin Türk parasına çevrilme zorunluluğu bulunmaktaydı. Söz konusu dönemde gayrimenkul kiralama sözleşmesinin Türk parasına çevrilmiş olması halinde 16.11.2018 tarihinden sonra gayrimenkul kiralama sözleşmelerine istisna getirilmesi gerekçesiyle kiralayanın rızası hilafına daha önce Türk parasına çevrilmiş sözleşme bedelinin yeniden döviz cinsinden talep edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bunun nedeni ise gayrimenkul kiralama sözleşmelerine istisna getiren Tebliğ'in 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasının lafzında "mümkündür" ifadesinin yer alması olup, söz konusu hüküm kapsamında istisna tanınan taraflara sözleşme bedelini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak düzenleme konusunda bir zorunluluk yüklenmemesidir.

Söz konusu hüküm uyarınca, sözleşme taraflarının mutabık kalmaları şartıyla daha önce Türk parasına çevrilmiş olan sözleşme bedeli döviz cinsinden kararlaştırabilecektir. Bu itibarla, yeni yapılacak bir gayrimenkul kiralama sözleşmesinin mezkur istisna kapsamında bulunması halinde sözleşme bedeli sözleşme taraflarının mutabık kalmaları şartıyla döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırabilecektir. Ancak, 13.09.2018 tarihinden önce akdedilmiş bulunan gayrimenkul kiralama sözleşmeleri aynı zamanda istisna kapsamında yer alıyorsa; öncelikle gayrimenkul kiralama sözleşmesine ilişkin döviz cinsinden belirlenmiş bedelin 13.09.2018 ile 16.11.2018 tarihleri arasında

Türk parasına çevrilip çevrilmediğine bakmak gerekmektedir. Eğer çevrilmiş ise bedelin yeniden döviz cinsinden belirlenmesi ancak sözleşmenin diğer tarafının rıza göstermesi halinde mümkün bulunmaktadır. Ancak bedel 13.09.2018 ile 16.11.2018 tarihleri arasında Türk parasına çevrilmemişse 16.11.2018 tarihinde istisna kapsamına alınmış olması nedeniyle Tebliğin 8 inci maddesinin yirmi dördüncü fıkrası uyarınca Türk parasına çevrilmesine gerek bulunmamaktadır.

30. Türkiye'de yerleşik bir şirketin (ilk kiralayan) yine Türkiye’de yerleşik aracı bir şirkete kiraya verdiği gayrimenkulün, aracı şirket tarafından doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elliden fazlası dışarıda yerleşik kişilere ait olan başka bir şirkete (nihai kiracı) kiraya verilmesi durumunda ilk kiralayanın aracı şirketten döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kira talep etmesi mümkün müdür?

Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmalarının mümkün olmaması sebebiyle, Türkiye'de yerleşik ilk kiralayan şirket ile Türkiye’de yerleşik aracı şirket arasındaki kira sözleşmesinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün bulunmamaktadır.

31. Türkiye’de yerleşik kişiler arasında antrepo kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedellerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün müdür?

Anılan Tebliğ’in 8 inci maddesinin üçüncü veya on dokuzuncu fıkralarında belirtilen istisna hükümleri kapsamına girmeyen ve anılan maddenin ikinci fıkrası kapsamında konusu yurtiçinde yer alan gayrimenkuller olan antrepo kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, yurtdışında yer alan antrepoların kiralanmasına ilişkin sözleşmelerin döviz cinsinden akdedilmesi mümkündür.

32. Tebliğ’in 8 inci maddesinin yirmi ikinci fıkrasında ifade edilen uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endeksleme ne anlama gelmektedir?

Bu ifadeyle, Tebliğ’in 8 inci maddesi uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde fiyatı dolaylı olarak dövize endekslenen altın, petrol vb. kıymetli maden ve/veya emtiaların kullanılması kastedilmektedir. Taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkündür.

33. 32 sayılı Kararın Geçici 8 nci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinin Türk Lirasına çevrilmesi zorunlu mudur?

Hayır değildir. 2018-32/52 sayılı Tebliğ'in yirmi altıncı fıkrası uyarınca; 32 sayılı

Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği 13.09.2018 tarihinden önce akdedilmiş bulunan, menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmelerinin Türk Lirasına dönüştürülmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.

34. Tebliğ’in 8 inci maddesinin yirmi sekizinci fıkrasındaki hesaplamalara ilişkin örnek verebilir misiniz?

Örnek A-
Sözleşme bedeli döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamaması halinde 2008-32/34 Sayılı Tebliğ’in 8 inci maddesinin yirmi sekizinci fıkrasının birinci paragrafı kapsamında yapılacak hesaplamaya ilişkin örnek aşağıda yer almaktadır:

Sözleşme tarihi: 18/2/2017

TL’ye çevrilme tarihi: 11/10/2018

Döviz Sözleşme bedeli: 18/2/2017 tarihli 5 yıl süreli sözleşmede yer alan “yıllık” sözleşme bedeli

TCMB kuru: 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru

TÜFE1: 2/1/2018 tarihinden 11/10/2018’e kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 9 aylık toplam TÜFE değişim oranı TL’ye Çevrilen Sözleşme Bedeli= (Sözleşme bedeli * TCMB kuru ) *(1+TÜFE)



Örnek A- Sayısal Hesaplama:

Sözleşme tarihi: 18/2/2017

TL’ye çevrilme tarihi: 11/10/2018

Döviz Sözleşme bedeli: 1000 ABD doları

TCMB kuru: 3,7776 Dolar/TL

TÜFE: 19,37 %

TL’ye Çevrilen Sözleşme Bedeli= (1000 *3,7776) *(1+0,1937)

= 4.509,32 TL



Örnek B- Sözleşme bedeli döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamaması halinde 2008-32/34 Sayılı Tebliğ’in 8 inci maddesinin yirmi dördüncü fıkrasının ikinci paragrafı kapsamında “konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmeleriyle ilgili” yapılacak hesaplamaya ilişkin örnek aşağıda yer almaktadır:

Sözleşme tarihi: 18/2/2017

Çevrilme tarihi: 11/10/2018

Döviz Sözleşme bedeli: 18/2/2017 tarihli 5 yıl süreli sözleşmede yer alan konut veya çatılı iş yeri yıllık kira sözleşmesi bedeli

TCMB kuru: 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru

TÜFE1 : 2/1/2018 tarihinden 11/10/2018’e kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 9 aylık toplam TÜFE değişim oranı

Sözleşme Bedeli1: 11/10/2018-18/2/2019 tarihleri arasında geçerli Sözleşme Bedeli (TL)

Sözleşme Bedeli1 = (Döviz Sözleşme bedeli * TCMB kuru ) * (1+TÜFE1)

TÜFE2: 11/10/2018 tarihinden 18/2/2019’a kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 4 aylık toplam TÜFE değişim oranı

Sözleşme Bedeli2: 18/2/2019-18/2/2020 tarihleri arasında geçerli Sözleşme Bedeli (TL)

Sözleşme Bedeli2 = Sözleşme bedeli1* (1+TÜFE2)

TÜFE3: 18/2/2019 tarihinden 18/2/2020’ye kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yıllık TÜFE değişim oranı

Sözleşme Bedeli3: 18/2/2020-11/10/2020 tarihleri arasında geçerli Sözleşme Bedeli (TL)

Sözleşme Bedeli3 = Sözleşme bedeli2* (1+TÜFE3)



Örnek B- Sayısal Hesaplama:

Sözleşme tarihi: 18/2/2017

TL’ye çevrilme tarihi: 11/10/2018

Döviz Sözleşme bedeli: 1000 ABD doları

TCMB kuru: 3,7776 Dolar/TL

TÜFE1: 19,37 %

Sözleşme Bedeli1= (1000 *3,7776) *(1+0,1937)

= 4.509,32 TL

TÜFE2: 6 % (VARSAYIM)

Sözleşme Bedeli2 = 4.509,32* (1+0,06)

= 4.779,88 TL

TÜFE3: 15 % (VARSAYIM)

Sözleşme Bedeli3 = 4.779,88* (1+0,15)

= 5.496,86 TL

----------------------------------------------------------------------------------------------

(1) TÜFE hesaplamaları yapılırken TÜİK’ten alınan Tüketici Fiyat Endeksi rakamları dikkate alınacaktır. Örneğin, TÜFE1 değeri hesaplanırken [( TÜFE Eylül 2018/ TÜFE Aralık 2017) - 1] formülü kullanılacaktır. Yapılacak hesaplamalarda TÜFE oranı kısten (aylık oranlar dikkate alınacak, artık günler dikkate alınmayacaktır) uygulanmayacaktır.



35. 32 sayılı Kararın Geçici 8 nci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan kira sözleşmelerindeki depozito bedellerinin Türk Lirasına çevrilmesi gerekmekte midir?

Hayır, gerekmemektedir. 2018-32/52 sayılı Tebliğ'in yirmi sekizinci fıkrasının son paragrafı uyarınca; 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği 13.09.2018 tarihinden önce akdedilmiş bulunan gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitoların Türk Lirasına çevrilmesi zorunlu değildir. Anılan tarihten sonra akdedilen sözleşmeler kapsamındaki depozito bedellerinin Türk Lirası cinsinden belirlenmesi zorunludur.

36. Tebliğ’e aykırı davranmanın yaptırımı nedir?

Tebliğ’e aykırılıklara ilişkin Türk Parası Kıymetinin Korunması Hakkında 1567 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında 3.000-25.000 TL tutarında (yeniden değerleme oranları dikkate alındığında yaklaşık 6.300-55.000 TL) idari para cezası sözleşmenin her bir tarafı için ayrı ayrı olmak üzere uygulanacaktır. Tekerrür durumunda ise bu cezalar iki katı olarak uygulanmaktadır.

Ancak Tebliğ’e aykırılıklara ilişkin olarak Cumhuriyet Başsavcılıkları nezdinde işlem başlatılabilmesini teminen Bakanlığımıza gönderilen ihbarların ekinde söz konusu iddiaları destekleyici somut bilgi ve tevsik edici belgelerin (fatura, sözleşme örneği, fiyat teklifi vb.) yer alması gerekmektedir. Hiçbir somut belgeye dayanmayan ihbarlar hakkında Bakanlığımızca işlem tesis edilememektedir.

37. TL’ye dönen sözleşmeler için damga vergisi muafiyeti olacak mıdır?

Konu ile ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 22/11/2018 tarihinde DV22/2018-1 sayılı, “Türk Parasına Uyarlanacak Sözleşmelerde Damga Vergisi” başlıklı bir sirküler yayımlanmış olup, söz konusu sirkülere aşağıdaki adresten ulaşılabilmektedir: http://www.gib.gov.tr/node/132647

38. Tebliğ’in 28. Fıkrasında geçen “dolaşıma girmiş kıymetli evraklar” ifadesiyle ne kastedilmektedir?

Söz konusu fıkrada yer alan "sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar" ibaresi ile söz konusu kıymetli evrakın Tebliğ’in yayımlanma tarihi olan 16.11.2018 tarihinden önce düzenlenmiş olması gerektiği ve buna ek olarak kıymetli evrakın türüne göre düzenleyen tarafından hamile verilmiş olması gerektiği kast edilmektedir. Bu itibarla, kıymetli evrakın 16.11.2018 tarihinden önce düzenlenmiş olması halinde anılan fıkra kapsamında yer alacağı değerlendirilmektedir.
 
Üst