Üç Yıldır Çıkmayan Yasanın Faturası 1 Milyon Karşılıksız Çek

  • Konbuyu başlatan nane
  • Başlangıç tarihi
N

nane

Ziyaretçi
01.11.2008 Mehmet Nayır Referans

Türkiye'de son iki yıldır yaşanan ekonomik durgunluk, karşılıksız çek sayısını patlattı. Bir yandan talebin gerilemesiyle satış sıkıntısı yaşayan tüccar ve esnaf, şimdi de sattığı malın parasını tahsil edebilme sıkıntısı yaşıyor. Ticaret Kanunu'nun gecikmesi nedeniyle kanundaki bir boşluktan yararlanan uyanık borçluların da etkisiyle karşılıksız çek sayısı 1 milyonu geçti. Merkez Bankası'nın açıkladığı verilere göre, karşılıksız çek sayısı Eylül ayında geçen yıla nazaran yüzde 29,2 artışla 133 bin 856'ya yükseldi. Bu yıl itibariyle 1 milyon 85 bin çek karşılıksız çıkarken, alacağını tahsil etmek isteyen esnaf çareyi yine "mafya"ya başvurmakta buluyor. Karşılıksız çek sayısının artmasıyla sayıları artan faktoring şirketleri de Türkiye karşılıksız çek miktarında dünya ülkelerine fark atıyor. Bu durumun en büyük nedeni ise Türk Ticaret Kanunu'nun 711'inci maddesinin amacı dışında uygulanması. Bu maddenin 3. fıkrası uyarınca bankalar, "Çekimi kaybettim" diyerek ödeme yapmaktan kaçınan borçlunun çekine karşılıksız damgası vurmuyor. Bu da alacaklının yasal takip yapmasını önlüyor. Bu durumu düzeltecek Ticaret Kanunu tasarısının 3 yıldır mecliste beklemesi, özellikle ekonomik durgunluk dönemlerinde çek mağdurlarının katlanarak artmasına neden oluyor.

Yasal boşlukların yarattığı bu sıkıntıya bir ekonomik krizin eklenmesi piyasayı zora sokmuş durumda. İstanbul Mobilyacılar Çarşısından bir esnaf "Piyasada para olmadığı için çekle satış yapmak mecburiyetindeyiz. Zaten az satış yapıyorduk. Son krizle artık bu parayı da nasıl tahsil edeceğimizi düşünüyoruz. Devletin olmadığı yerde yolumuz mafyaya düşüyor" diyor.
Ankara Siteler esnafından T.O. da çeklerle uğraşmaktan bıktığını anlatıyor. Zaten azalan satışlar nedeniyle ayakta kalma mücadelesi verdiklerini belirten esnaf, "Son krizle artık bu parayı da nasıl tahsil edeceğimizi düşünüyoruz. Kanun da bizi korumuyor. Mafyadan başka çaremiz mi kaldı?" diyor. İstanbul'da cep telefonu ticareti yapan Nejat Dursun da artık çeklerle uğraşmaktan bıkmış. Geçen ay hiç çek tahsil edemediğini anlatan Dursun, "Biz dövizle satış yapıyoruz. Genelde de çekle ticaret yaparız. Döviz de arttığı için bu ay hiç çek tahsil edemedim. 2005'ten kalan çeklerim de var. Yasal yollardan da bıktım" diyor. Türkiye'de bu şartlarda ticaret artık katlanılmaz hal aldığını anlatan Dursun, çarenin artık Dubai'de iş yapmakta bulduğunu anlatıyor.

İşdünyası adına utanç verici
Faktoring, karşılıksız çeklerden en çok nasibini alan sektör. Faktoring Derneği Başkanı Zafer Ataman karşılıksız çekin global krizle boyut değiştirerek karşılarına geldiğini anlatıyor. Bu durumun nedenleri arasında önceleri borcu öteleme adına kullanılan TTK 771. maddenin artık alacaklıya silah gibi kullanıldığını anlatan Ataman, "Bu sene başı itibariyle ekonomi yavaşladığını gördük, doğal olarak karşılıksız çekler arttı. Ancak burada genelde vade öteleme amacı vardı. Son global krizle özellikle son 2 ayda borç ötelemekten çok borç ödememeye, alacaklıya karşı silah olarak kullanılmaya başlandı" diyor. Bu durumun sektörün ortak sorunu olduğunu anlatan Ataman, "Borç öteleme bu kadar kolay olmamalı. Bir an önce kanun değişmeli" diye devam ediyor.
EDF Faktoring Genel Müdürü Fazıl Köprülü de krizin etkisiyle artık neredeyse tüm çeklerde problem yaşadıklarını söylüyor. Köprülü, "Piyasada likidite sorunu olduğundan işlerimizin çoğunu çekle yapıyoruz. İnsanlarda kriz ortamında kanunu bahane edip borçlarını ödemiyor" diyor.
İşadamı İsmail Gülle, kanunun bu şekilde kötü niyetli yorumlanarak insanların borçlarını ödememesini iş hayatı açısından 'Yüzkarası bir durum' olarak değerlendiriyor. Özellikle kriz ortamında bu yola başvurunun çok arttığını anlatan Gülle, "Bu denli çek kullanımının ekonomideki sıkıntıların habercisi zaten. Sıkıntının böyle giderilmesi de ticareti hayatı da kitliyor" dedi. Mecliste bekleyen Ticaret Kanunu ile bu durumun düzeltiğini anlatan Gülle, "Mecliste çok yasa tasarısı var ancak bu gibi acil sorunlara çözüm bulan Ticaret kanunu bir an evvel düzeltimeli" diye konuşuyor.
Mecliste bekleyen Türk Ticaret Kanunu tasarısı ise söz konusu maddeyi kaldırarak, olası mağduriyetleri engelliyor. Tasarının mimarı Prof. Dr. Ünal Tekinalp sözkonusu maddenin aslında İsviçre'den alındığını ve hukuk normlarına uygun olduğunun altını çizdi. Tekinalp, "Maalesef ticari hayaatta süregelen uygulamada bu madde kötüye kullanıldı. Bizde yeni kanunda bu maddeyi tamamen kaldırdık. Bazıları üzülsede iş dünyası bu değişiklikle bayram etti" diyor. Ticaret kanunun yasalaşması ile Türkiye'de ticari hayatın farklı bir yörüngede dönmeye başlayacağını da anlatan Tekinalp şöyle devam ediyor: "Kanun ticari hayat açısından çok önemli. Tasarı bu ay Meclis gündemine gelecek. Bir an önce yasalaşmasını temenni ediyoruz."

Bakan Çağlayan'da uyarmıştı
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, geçtiğimiz ay, son dönemlerde aldığı mal karşılığı çek verip daha sonra "çek rızam hilafına kesildi (rızama aykırı)" diyerek, bankalara "ödemeden men" talimatı veren ticaret erbabını sert bir dille uyarmıştı. Çağlayan yaptığı yazılı açıklamada, aldığı mal karşılığında çek kesen ancak daha sonra "rızam hilafına kesildi" diyerek ödemeden men talimatı veren ticaret erbabının, karşılıksız çek düzenleme ve dolandırıcılık suçlarının faili haline gelebileğini bildirmişti. Bakanlığına bu konu hakkında birçok şikayet geldiğini aktaran Çağlayan TBMM Genel Kurulu gündeminde bulunan yeni Türk Ticaret Kanunu tasarısında bu hükmün kaldırıldığını hatırlattı.

Kanundaki boşluktan nasıl faydalanıyorlar
Kanunun 711'inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki boşluğu yakalayan işletmeler önce firma ya da kişi çekinin bulunduğu bankaya telefonla ya da yazıyla başvuruda bulunuyor ve "Çekim iradem dışında elimden çıkmıştır" diyor. Ardından banka bu başvuruya dayanarak alacaklıya "711 gereği nedeniyle ödeme durduruldu" diyor. Ödemesi yapılmayan çeke de "karşılıksızdır" kaşesini vurmuyor. Alacaklı ise zaten hapis cezası olmadığı için caydırıcı özelliği kalmayan yasaya ilişkin hukuki bir hak elde edemiyor.
 
Üst