1- İhbar İkramiyesi Nedir? Yeni Bir Uygulama mıdır?
İhbar ikramiyesi, belli şartlara dayalı olarak ihbarda bulunanlara erilen bir ikramiyedir.
İhbar ikramiyesi 26/12/1931 tarih ve 1905 Sayılı “Menkul Ve Gayrimenkul Emval İle Bunların İntifa Hakları Ve Daimi Vergilerin Mektumatı Muhbirlerine Verilecek İkramiye Hakkında Kanun”a göre uygulanmaktadır. 1905 sayılı Kanun 31/12/1931 tarih ve 1993 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yani 93 yıllık bir Kanuna dayanılarak yapılan bir uygulama vardır karşımızda. Buna yeni denir mi? Mümkün değil? Ama birileri yeni öğrendiği her şeyi yeni zannediyor. Bu kişinin Maliye Bakanı olması durumu değiştirmiyor.
2- İhbar İkramiyesi Verilmesinin Şartları Nelerdir?
Kanuna göre ihbar ikramiyesi alabilmek için bazı şartların varlığı gerekir. Bunları başlıklar halinde aşağıda sunacağız;
a- İhbar Nitelikli Olmalı, Somut Delil ve Bilgilere Dayanmalıdır.
İhbarın nitelikli olması, vergi kayıp ve kaçağının tespitine hizmet etmesi gerekir. Bu açıdan, ihbarın somut olaylara ve delillere dayanması, başka bir deyişle ihbar dilekçesinde sunulan somut bilgi ve/veya belgelerden hareketle vergi veya matrah farkı bulunmasının mümkün olması gerekir. İhbar dilekçesinde hangi tür verginin, hangi yöntemler kullanılarak, nasıl kaçırıldığına ilişkin idareye vergi kayıp ve kaçağını bulmaya yardımcı olacak mahiyette bilgi sunulmalı, mümkünse bu bilgiler belgelerle desteklenmelidir.
Genel ifadelere dayalı bir şekilde bir mükellefin belge düzenlemeden satış yaptığı, vergi kaçırdığı ve benzeri ifadeler nedeniyle ihbar ikramiyesinden yararlanılamaz. Örneğin, “Ankara’da emlakçılar fatura kesmeden komisyon tahsil ediyor.” şeklindeki bir ihbar nedeniyle ihbar ikramiyesi alamazsınız.
İhbar edilen konu ile yapılan vergi incelemesi neticesinde tespit edilen matrah farkları arasında belli bir illiyet bağı bulunmalıdır. İnceleme sonucunda ödenecek ikramiye tutarının hesabında bu illiyet bağının güçlü olup olmadığı hususu önem taşıyacaktır. İhbarcının verdiği bilgi çok az bilgi içermekle birlikte, inceleme elemanının yoğun gayret ve analiz gücü ile ortaya çıkarılan matrah farklarında ihbar ile tarhı önerilen vergi arasında illiyet bağı zayıfladığı için ödenmesi önerilecek ihbar ikramiyesi de düşük olacaktır. Yani, siz ihbarda bulundunuz, bu ihbar nedeniyle bulunan tüm farkı üzerinden ihbar ikramiyesi hesaplanmaz. Sizin ihbarınızın bu incelemeye katkı oranı inceleme elamanı tarafından tayin edilir.
b- İhbarcı Kimliğini Gizlememelidir.
İhbar ikramiyesinden yararlanmanın önemli şartı ihbarcının daha en baştan ihbar dilekçesinde açık kimlik ve adresini bildirmesi gerekir. Bu çerçevede ihbar dilekçesinde muhbirin ıslak imzasının da bulunması gerekir. Bazı mükellefler ihbar dilekçelerine rumuz koyabilmekte, inceleme sonuçlandıktan sonra ihbar ikramiyesi talebini dile getirebilmektedir. Bu kişi, rumuzlu ihbarın sahibi olduğunu ispat etse dahi baştan ismini gizlediği için ihbar ikramiyesinden yararlanamaz. Daha önce isimsiz ihbarda bulunan kişinin, inceleme devam ederken ismini belirtip, ihbar ikramiyesi talebini belirmesi durumunda ihbar ikramiyesinden yararlanması mümkündür. İnceleme elemanı inceleme sürecinde ihbarcı ile iletişime geçerek varsa ilave bilgi ve belgelere de erişebilir.
c- İhbarcı İhbarından Vazgeçmemelidir.
İhbarda bulunan kişi inceleme bitmeden ihbarından vazgeçmemesi gerekir. İhbarından vazgeçen muhbir, ihbar ikramiyesinden yararlanma hakkını kaybeder.
d- Daha Önce Aynı Konuda İhbar Yapılmamış Olmalıdır.
Daha önce idareye bir ihbar yapılmış ve inceleme süreci başlatılmış ise bu olaya ilişkin yeni ihbarın idare açısından ilave bir kıymeti yoktur. İhbar ikramiyesi ödenmesindeki temel amaç, kişilerin ihbarları üzerine vergi kayıp ve kaçağının önlenmesidir. Eğer, daha önce aynı konuda ve benzer bilgi ve belgelere dayanılarak ihbar yapılmış ise sonradan yapılan ihbarın vergi kayıp ve kaçağının önlenmesinde pek bir etkisi olmayacaktır. Bu nedenle de ihbar ikramiyesi ödenmez. Ancak, önceki ihbardan daha fazla bilgi ve belgelere dayanılarak yapılan ihbarların incelemeye sağladığı katkı çerçevesinde ödüllendirilmesi gerekir.
İhbarcı birden fazla olursa, ihbar konuları ile matrah farkları arasında bağlantı olup olmadığının araştırılması gerekir. Farklılık söz konusu ise iki ihbarcı da ihbar ikramiyesi alabilir. Aynı konuda birden fazla ihbar yapılmışsa, ilk bakılacak husus ihbar tarihidir. Buna göre, ihbar ikramiyesi ihbarı daha önce yapana verilir. Kimin ihbarının önce yapıldığı konusunun tespitinde varsa dilekçelerin veya sözlü yapılarak tutanağa bağlanan ihbarların resmi kayıtlara geçiş tarihi dikkate alınır.
e- İhbar Konusunda, İhbar Yapılmadan Önce Bir Vergi İncelemesi Başlatılmamış Olmalıdır.
Burada önemli husus, ihbar konusu ile ilgili bir incelemenin başlatılmamış olmasıdır. İhbar konularını içerecek şekilde bir inceleme başlatılmış olması durumunda, idarenin vergi kayıp ve kaçağına yol açan fiillerden haberdar olduğu varsayılacaktır. Bu durumda muhbire ihbar ikramiyesi ödenmeyecektir.
f- Tarh Zamanaşımı Süresi Geçmemiş Olmalıdır.
Tarh zamanaşımı geçmiş bir vergiye ilişkin ihbar nedeniyle herhangi bir vergi tarhı ve tahsilatı mümkün olmayacağı için bu tür ihbarlar için ihbar ikramiyesi ödenmez.
3- Akrabalar İhbar İkramiyesi Alabilir mi?
İhbarcının, ihbar edilen kişinin yakın akrabası olması ihbar ikramiyesi alınmasına engel değildir. İhbarcıların çoğu kez yakın akraba, arkadaş veya iş çevresinden olduğu da bilinmektedir.
4- Kamu Görevlileri İhbarda Bulunabilir mi?
Kamu görevlisinin görevi nedeniyle öğrendiği vergi kayıp ve kaçağına yol açan hususu ilgili birimlere bildirmesi zaten görevdir. Bu nedenle, yaptığı göreviyle ilgili olarak öğrendiği vergi kaybına yol açan olaylardan dolayı ilgiliye ihbar ikramiyesi ödenmez. Ama memur olan kişinin göreviyle hiç ilgisi bulunmayan bir konuda ihbarda bulunması ve diğer şartları sağlaması durumunda ihbar ikramiyesi almasının önünde bir engel yoktur.
5- Muhasebeci ve Mali Müşavirler İhbar İkramiyesi Alabilir mi?
Muhasebe meslek mensuplarına ihbar ikramiyesi ödenmemesinin dayanağını 3568 sayılı Kanun oluşturmaktadır. 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunun “Meslek Sırları” başlıklı 43 üncü maddesinin birinci fıkrası mucibince; Meslek mensupları ve bunların yanlarında çalışanlar, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ifşa edemezler, çeşitli kanunlarla muhbirlere tanınan hak ve menfaatlerden faydalanamazlar.
Yukarıdaki düzenlemeye göre YMM, SMMM ve bunların yanında çalışanlar ihbar ikramiyesi alamaz. Ancak, meslek mensupları ve yanlarında çalışanlar için ihbar ikramiyesi alamamanın sınırının “işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırlarla” ilgili olduğunu belirtmek gerekir.
6- İhbar İkramiyesi Nasıl Hesaplanır ve Ödenir?
Usulüne uygun yazılı ihbar sonrası idare ihbar konusuyla ilgili inceleme başlatır. Gerektiğinde vergi inceleme elamanı ihbarcıyı tekrar dinleyebilir veya elinde başkaca bir bilgi veya belge bulunmadığını sorgulayabilir. İnceleme sonucunda vergi inceleme raporlarına ilaveten inceleme elemanı tarafından İhbar İkramiyesine İlişkin bir Görüş Raporu hazırlanmaktadır. Bu Raporda inceleme elemanı ihbarcının yaptığı ihbarın ziyaa uğratılan verginin tespitindeki illiyet bağı ortaya konmakta ve ödenecek ihbar ikramiyesi konusuna yer verilmektedir.
Kanuna göre, ihbarcıya tespitinde katkısı bulunulan vergi ve vergi ziyaı cezası tutarı üzerinden %10 oranında ihbar ikramiyesi ödenmesi gerekir. Aslında Kanuna göre oranlar yüzde 30’dan başlıyor ve miktar arttıkça oran azalıyor. Ancak kanunda yer alan parasal değerler son derece düşük olması nedeniyle ihbar ikramiyesi oranı esas itibariyle yüzde 10 olarak uygulanıyor.
7- İkramiye ne kadar sürede ihbarcıya ödenir?
Bu ikramiyenin 1/3’ü verginin ve cezanın kesin tahakkukunda, kalan 2/3’ü ise tahsilat sonrasında muhbire ödenmektedir. İncelemenin ortalama 2 yıl sürdüğünü varsayalım. 4 yıl da vergi yargılamasını dikkate aldığımızda vergi ve cezanın kesinleşmesi 5-6 yılı bulacaktır. Dolayısıyla ikramiyeyi almak için ihbarcının bayağı sabırlı olması gerekir. Enflasyonun yüksek olduğu ortamda tutar da eriyecektir.
8- Uzlaşmadan İhbar İkramiyesi Talep Eden İhbarcı Nasıl Etkilenir?
Uzlaşma ile mükellef ile idare vergi ve ceza konusunda bir tür pazarlık yapmaktadır. Uzlaşma süreci sonunda vergi ve cezalarda indirme, hatta sıfırlama söz konusu olabilmektedir. Uzlaşma sonucunda tarh ve tahakkuk edilecek vergi ve cezalar azalmaktadır. Bu durumdan ihbar ikramiyesi talep eden muhbir doğrudan etkilenecektir. Uzlaşma üzerine yapılan tarhiyat kesinleşmiş olduğundan, muhbire ödenecek tutarlar uzlaşılan tutarlara göre hesaplanacaktır. Dolayısıyla, uzlaşma esnasında uzlaşma komisyonu sadece Hazine’nin payı değil, ihbarının payı üzerinden de uzlaşmış olmaktadır. İşin ilginç yanı uzlaşmanın sonucundan etkilenen muhbirin bu sürece hiçbir müdahalesi veya itirazı söz konusu olamamaktadır.
9- Muhbirin Kimliği Gizli Tutuluyor mu?
Muhbirin kimliğinin gizli tutulması konusunda idare her aşamada azami hassasiyet göstermektedir. Ancak ihbarlı incelemeler sırasında, mükelleflerin ihbarın konusu ve şeklinde kimin ihbarda bulunmuş olabileceği konusunda isabet yüzdesi oldukça yüksek tahminlerde bulunmaları söz konusudur.
10- İhbar asılsız çıkarsa, aramalı inceleme yapılan durumlarda ilgili muhbirin kimliğini öğrenme hakkına sahiptir.
İhbar üzerine aramalı inceleme başlatılmış ve ihbar asılsız çıkmış ise nezdinde arama yapılan kimse muhbirin adının bildirilmesini isteyebilir, bu takdirde, vergi dairesi muhbirin ismini bildirmeye mecburdur. (VUK, md. 142)
11- İhbar İkramiyesi Üzerinden Vergi Alınır mı?
Muhbire ödenecek ikramiyenin vergilendirilmesi konusunda 105 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklamalar yer almaktadır. Tebliğde; “Öte yandan, vazifesinin mahiyeti icabı olmaksızın sair bir şekilde bilgisi dahiline giren bir vergi kaçakçılığı olayını ihbar eden bir devlet memuruna veya memur olmayan herhangi bir şahsa ihbarlarının tahakkuk etmesi sebebiyle, 1905 sayılı Kanun’a istinaden ödenen ikramiyelerin, bu ikramiyelerin Gelir Vergisi Kanununun 2’nci maddesinde sayılan gelir unsurlarından hiçbirine girmemesi sebebiyle, Gelir Vergisi konusuna ithaline mahal ve imkân bulunmamaktadır. Söz konusu ikramiyelerin, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu hükümleri dairesinde Veraset ve İntikal Vergisine tabi tutulması gerekir.” açıklamalarına yer verilmiştir. Bu açıklamalara göre; ihbar ikramiyesinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu anlaşılmaktadır.
12- Gelir İdaresinin Yeni İhbar Kanalları İhbar İkramiyesini Nasıl Etkiler?
Gelir İdaresi Başkanlığı 22.05.2024 tarihinde “Vergi İhbar Kanalları Hakkında Duyuru” yayımladı. Bu duyuru aşağıdaki gibidir:
Vergi İhbar Kanalları
Hazine ve Maliye Bakanlığınca yürütülen kayıt dışı ekonomi ile mücadele çalışmaları kapsamında vatandaşlarımızın ihbar ve şikâyetlerini kolay, hızlı ve istedikleri her an (7/24) yapabilmelerine imkân sağlamak amacıyla ihbar kanallarına ilişkin olarak;
– Resmi internet sayfamız (gib.gov.tr), Dijital Vergi Dairesi (dijital.gib.gov.tr), GİB Mobil ve Vergi İletişim Merkezi (189)
hizmetleri güncellenmiştir.
Ayrıca,
– BİP Vergi İhbarı Servisi, X ve Instagram İhbar Hesapları (“gibihbar” üzerinden “DM-Direkt Mesaj” yoluyla) ve WhatsApp İhbar Hattı (0 552 189 0 189)
hizmete açılmıştır.
Vatandaşlarımızın ihbar edebileceği konular:
- Düşük KDV Oranı Uygulanması
- IBAN / PTT Çeki Yolu ile Ödeme Talep Edilmesi
- Fiş/Fatura Verilmemesi
- Başka İşletmenin POS Cihazının Kullanılması
- Mükellefiyet Kaydının Olmaması
- Sahte/ Yanıltıcı Belge Düzenlenmesi veya Kullanılması
- Personel Ücretinin Elden Ödenmesi
- Kira Gelirinin Beyan Edilmemesi
- Tapu Harcının Eksik Ödenmesi
- Kaçak Ürün Satışının Yapılması
Denetim işlemleri hakkında bilgi talep etmek isteyen vatandaşlarımızın ihbar ve şikâyetlerini, Vergi İletişim Merkezi ihbar hattını (189) arayarak ya da gib.gov.tr veya Dijital Vergi Dairesinde (dijital.gib.gov.tr) yer alan Vergi İhbarı bölümünden kayıt numarası alarak yapmaları gerekmektedir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Yayın Tarihi: 22/5/2024 – 09:45
Yukarıdaki duyuruya bakınca, BİP Vergi İhbarı Servisi, X ve Instagram İhbar Hesapları (“gibihbar” üzerinden “DM-Direkt Mesaj” yoluyla) ve WhatsApp İhbar Hattı (0 552 189 0 189) üzerinden yapılan ihbarlar nedeniyle ihbar ikramiyesi alınması imkanının olmadığı değerlendirilmektedir. Çünkü bu tür ihbarlarda ihbar ikramiyesi için gerekli olan yazılı bildirim, imzalı dilekçe veya tutanak söz konusu değildir. Ayrıca ihbar ikramiyesi talebinde bulunulduğunun belirtilmesi de gerekmektedir.
Zaten, duyurunun sonunda, eğer ihbarınızı takip etmek istiyorsanız Vergi İletişim Merkezi ihbar hattını (189) arayarak ya da gib.gov.tr veya Dijital Vergi Dairesinde (dijital.gib.gov.tr) yer alan Vergi İhbarı bölümünden kayıt numarası alarak ihbar yayın denilmektedir. İhbarın takibi yanında ihbar ikramiyesinin takibi için de yukarıda yer verdiğimiz şartların gerçekleşmesi gerekir.
Bu durumda, her ihbarda bulunan ihbar ikramiyesi almaya hak kazanmayacaktır. Ancak kamuoyuna bunun bilerek veya bilmeyerek farklı aksettirildiği görülmektedir. Yanlıştır.
Kaynaklar:
1905 sayılı Kanun
3568 sayılı Kanun
105 Sayılı GVK Genel Tebliği