Öncelikle Kanun yayımlandığı tarihte gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti yoksa "gelir veya kurumlar vergisi mükellefinin kayıtdışı varlığından söz edilebilir mi?
Öte yandan bu Kanunda veya bu Kanunun açıklamak maksadıyla çıkarılan Tebliğde açık bir ifade yok. Ancak, 5811 sayılı Kanuna ilişkin Tebliğin
"5.3.5. Bildirim ve beyana konu edilen varlıkların gelir unsuru ile ilgisi ve mükellefiyet tesisi
Kanun kapsamında varlıklarını beyan eden ve defter tutma yükümlülüğü bulunmayan gelir vergisi mükellefleri ile ilgili olarak, diğer nedenlerle inceleme yapılması durumunda bulunan matrah farklarının hangi gelir unsuru ile ilgili olduğunun önemi olmaksızın, beyan edilen tutarlar bulunan matrah farklarından mahsup edilecektir.
Beyan tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı olmaksızın devam eden ve defter tutma yükümlülüğü bulunan ticari veya mesleki bir faaliyetle ilgili olarak Kanun kapsamındaki varlıkların beyan edilmesi halinde, bu faaliyete ilişkin olarak tutulması gereken yasal defterlere varlıkların kaydedilmemesi durumunda Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası hükmünden yararlanılması mümkün olmayacağından, öncelikle bu şekilde faaliyeti bulunan kişilerin mükellefiyet tesis ettirmeleri gerekecektir."
açıklamasına yer verilmiş.
Daha sonraki varlık barışı kanunlarında veya bunların Tebliğlerde bu yönde bir açıklama olmadığından Kanunun yayımlandığı tarihte mükellefiyet yoksa yurt içi varlık bildirilemez diye düşünüyorum.
(5811 hariç) Kanunun yayımlandığı tarihte gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan bir müşterisi olup sonradan mükellefiyet tesis ettirip varlık barışı kapsamında beyan edebilen var mıdır acaba? Bizimle paylaşabilir