Konunun uzmanı değilim tabiki, daha emeklemeye başladımmı ondanda emin değilim; İnternetten bulduğum bir makaleyi paylaşmak isterim. Konuyla belki ilişkilidir belki değildir. Fakat şahsi yorumum, kanunların birinde bir değişiklik olacağı yönündedir. Ama iş Kanunu, ama Türk Borçlar Kanunu, hangisiyse artık.
Hükümlerinin mahiyeti itibariyle herkese veya her olaya uygulanması mümkün olan kanunlara genel kanun, buna mukabil, belli kişilere veya belli olaylara uygulanan kanunlara ise özel kanun denilmektedir.
Aynı konuyu düzenleyen iki ayrı kanun, ikisi de genel veya ikisi de özel nitelikte ise, bu durumda, sonraki kanunun önceki kanunla düzenlenen hususlarda meydana getirdiği değişiklikler çerçevesinde sonraki kanunun uygulanması gerekmektedir.
Sonraki tarihli kanunla, önceki tarihli bir kanunda düzenlenen hükümlerin kaldırıldığı açıkça ifade edilebileceği gibi, zımni bir kaldırma da söz konusu olabilmektedir.
Aynı anda, aynı olayı düzenleyen biri genel diğeri özel iki ayrı kanun yürürlükte bulunduğu takdirde ise, eğer önceki kanun genel yeni kanun özel ise, bu takdirde
olaya özel olan yeni kanun hükümleri uygulanmalıdır.
Şayet, önceki kanun özel, yeni kanun genel ise; bu durumda da kanun koyucunun genel yasayı çıkarırken hangi amacı taşıdığına bakmak gerekir. Yasa koyucu önceki tarihli özel kanunla düzenlenen hususlarda yeni bir bakış açısıyla sonraki tarihli genel kanunla bir değişiklik öngördüğü takdirde, olaya sonraki tarihli genel kanunun uygulanması gerekir.
Aynı anda yürürlükte bulunan iki ayrı kanun, aynı olayda birbirinden farklı düzenlemeler içerdiği takdirde, sonraki kanunda yer alan hükümler olaya uygulanmakta ve kanun koyucunun o mevzudaki iradesinin yeni getirilen düzenlemeler çerçevesinde değiştiği kabul edilmektedir.
Eğer kanun koyucu, sonraki düzenlemesinde önceki düzenleme hükümlerini değiştirdiğini açıkça belirtmişse çatışma doğmamakta, ancak, sonraki düzenleme aynı hususu farklı şekilde düzenlemişse ve açıkça bir ilgadan bahsedilmiyorsa ANAYASA MAHKEMESİ’nin 15.03.1966 tarihli ve E,1965/40* K,1966/15 sayılı Kararı’nda
nitelendirildiği üzere üstü kapalı (zımni) bir kaldırma söz konusu olmaktadır.
* Bahsedilen Karar;(E,1965/40 K,1966/15)
...
...
Bu hükümler açık olarak gösteriyor ki uzatmalı (temditli) düzen "statü" yerine, 635 sayılı Kanun yeni bir düzen getirmiştir.
Gerek iptali istenen hükmün taalûk ettiği 3949 ve 1861 sayılı Kanun, gerek sonradan yürürlüğe girmiş bulunan 635 sayılı Kanun Özel birer kanundur.
Özel kanunlardan yürürlük tarihine göre önceki ve sonraki kanunları hükümleri arasında çelişme bulunursa veya öncekinin ele aldığı konuyu sonraki kanun yeni baştan düzenlerse sonraki kanun, önceki kanunu üstü kapalı olarak yürürlükten kaldırır.
Uzatmalıları da içine alan 635 sayılı sonraki Kanun, getirdiği yeni düzende evlenmeyi izine bağlı kılan koşula yer vermemiştir. Şu halde izine ilişkin hükmü üstü kapalı olarak (zımnen) yürürlükten kaldırılmıştır.
5 inci madde yürürlükten kalkınca onun yaptırma gücü (müeyyidesi) olan Askerî Ceza Kanununun 147 nci maddesinin olayda Askerî Mahkemece uygulama yeri kalmamış olur.