15 Yıl Ve 3600 Gün Olayı

sule

Katkı Sunan Üye
Üyelik
25 Nis 2008
Mesajlar
258
merhaba, forumu biraz inceledim benzer konular buldum ama benim sormak istediğim belki de okuduğum halde anlamayarak tekrar sormak zorunda kaldığım birşey var. bu 15 yıl ve 3600 günü dolduran talep ederse kıdem tazminatını alabilir şeklinde yazılar okudum.
bu "emeklilik için yaş dışında diğer şartların tamamlanması nedeniyle" istifa eden işçinin kıdem tazm. almasıyla aynı şey mi?

özet olarak sormak istediğim bir personelim 20 yıllık sigorta süresini ve 3800 prim gününü doldurmuş.
fakat emekli olabilmesi için 25 yıllık sigorta süresini ve 5675 prim gününü doldurması gerekiyor.
buna göre bu arkadaş istifa ederek kıdem tazminatını talep edebilir mi? edebilirse hangi kanuna göre edebilir?

25 yılını ve 5675 prim gününü doldurunca zaten kıdem tazminatını alabiliyor. (emeklilik için yaş dışında diğer şartları tamamladığı için)
bu durumda 15 yıl ve 3600 günün anlamı ne tam çözemedim açıkçası.
 
bu arada 15 yıl ve 3600 günü dolduran işçi istifa ettiği zaman işveren ihbar tazminatı kesiyor mu işçiden?
 
"15 yıl ve 3600 gününün anlamı"
Konu:Mülga 1475 saylı İş Kanunun halen yürürlükdeki M.14/5 nci bendi kapsamında;yaş dışındaki diğer 2 koşulu(yani 1-15 yıl sgortalılık süresi,2-3600 prim gün sayısını) tamamlayanların ,bu hükme bağlı olarak işyerinden ayrılmaları halinde k.tazminatı ödenecektir.
Anılan madde hükmüne bağlı olarak ayrılacağınızdan, burada istifa durumu-istifa etme durumu sözkonusu değil,ayrıca ayrıldıktan bir kaç gün sonrada başka bir işyerinde işe başlanmaması gerekir,makul bir sürenin geçmesi uygun olacaktır zira siz emeklilik yaşını beklemek,evinizde dinlenmek üzere ayrılmış oluyorsunuz.
Ayrıca bu durum önceden sgk tarafından belgelendirilmeli ve işverene ibraz edilmelidir.
 
Sn. Aydemir in de belirttiği üzere, kanunla sağlanmış bir haktır, ancak bu hakkı kazandığını, çalışanın ÖNCE SGK kurumundan bu şartları sağladığını belirtir bir yazı alıp, bu yazıya istinaden sözleşmesini feshetmesi gerekir.
Bu sebeple ayrılma durumunda ihbar süresine uyma zorunluluğu olmadığından, ihbar tazminatı kesilemez.
O yazıyı almadan , ben nasılsa doldurdum 15 yıl 3600 gün şartını diyerek ayrılan çalışan ise, ayrıldıktan ertesi gün de gidip sgk dan o yazıyı almış olsa, önce yazı olmadan ayrılmış olduğu için kıdem tazminatına hak kazanamaz.
Yani önce sgk dan şartları sağladığına dair yazı- sonra işverene bu yazı ile fesih bildirimi-sonra kıdem tazminatı.
 
"15 yıl ve 3600 gününün anlamı"
Konu:Mülga 1475 saylı İş Kanunun halen yürürlükdeki M.14/5 nci bendi kapsamında;yaş dışındaki diğer 2 koşulu(yani 1-15 yıl sgortalılık süresi,2-3600 prim gün sayısını) tamamlayanların ,bu hükme bağlı olarak işyerinden ayrılmaları halinde k.tazminatı ödenecektir.
Anılan madde hükmüne bağlı olarak ayrılacağınızdan, burada istifa durumu-istifa etme durumu sözkonusu değil,ayrıca ayrıldıktan bir kaç gün sonrada başka bir işyerinde işe başlanmaması gerekir,makul bir sürenin geçmesi uygun olacaktır zira siz emeklilik yaşını beklemek,evinizde dinlenmek üzere ayrılmış oluyorsunuz.
Ayrıca bu durum önceden sgk tarafından belgelendirilmeli ve işverene ibraz edilmelidir.

kusura bakmayın konuyu uzatıyorum ama hala anlamadığım bir şey var. benim yukarıda verdiğim örnekte 20 yıllık sigortalılık süresini ve 3800 prim gününü doldurmuş personel kıdem tazminatı alabilecek sizin dediğinize göre.
yalnız bu arkadaş yaş dışında hiçbir şartı tamamlamış değil. zira sigorta süresi 25, prim günü 5675 olması lazım.
bu durumda işten ayrılıp tazminat alırsa başka bir yerde çalışmak zorunda kalacak. çünkü prim günü eksik.
işte anlayamadığım nokta burası. bu personelin yaş dışındaki diğer 2 koşulu 15 yıl 3600 gün değil, 25 yıl 5675 gün.
ben 170 i arayıp aynısını sorduğumda bana kıdem tazminatı alabilir dediler. 1999 dan önce işe girenler 15 yıl 3600 günle
2000 yılından sonra işe girenler 25 yıl 5400 prim gününü doldurunca kıdem tazminatı alabiliyor dediler. kanun sorduğumda 4857 (sanırım 1475 diyecekti) 14. maddesi dedi.
15 yıl 3600 günden amaç sadece kıdem tazminatını alabilmekmiş gibi geldi bana.
 
"15 yıl ve 3600 gününün anlamı"
ayrıca ayrıldıktan bir kaç gün sonrada başka bir işyerinde işe başlanmaması gerekir,makul bir sürenin geçmesi uygun olacaktır zira siz emeklilik yaşını beklemek,evinizde dinlenmek üzere ayrılmış oluyorsunuz.

benim kafamı karıştıran bu ibare olmuştu, ama son verdiğiniz cevap beni tatmin etti. amaç kıdem tazminatını alabilme hakkı.
 
"15 yıl ve 3600 gününün anlamı"
ayrıca ayrıldıktan bir kaç gün sonrada başka bir işyerinde işe başlanmaması gerekir,makul bir sürenin geçmesi uygun olacaktır zira siz emeklilik yaşını beklemek,evinizde dinlenmek üzere ayrılmış oluyorsunuz.

benim kafamı karıştıran bu ibare olmuştu, ama son verdiğiniz cevap beni tatmin etti. amaç kıdem tazminatını alabilme hakkı.
 
"benim kafamı karıştıran bu ibare"dediğiniz kısım doğrudur karıştırmasın,anılan madde bendine göre ayrılan işci işyerinden ayrıldıktan hemen sonra başka bir işyerinde işe başlayamaz,biraz bekleyecek tam süreyi bende bilmiyorum,beklemez de bir gün sonra çalışmaya başlar ise ödenen tazminat geri istenebilir hatta ödenmek zorunda da kalınabilir.
 
Bu konuda"makul süre"den bahsedilmektedir
Önceki işyerinden ayrıldıktan bir gün sonra başka bir işverenin işyerinde işe başlanmamalı(bu noktaya kesin gözüyle bakıyorum)
Elbette her dava konusu olayın kendine özgü farklı koşulları da olabilir ama bu "makul süre" ne kadar kadar olmalıdır bilmiyorum şahsen maalisef (kısa süreli hallere dair)bir içtihada rastlamadım.
 
1 günden kasdım;ara vermeksizin(yani bugün-05.03.ayrıldı)yarın(06.03.2013 de)başka bir işyerinde fiilen işe başlamış olması halinde, bu durum korunmaz.
Sn.Emansur beyin belirttiği gibi 1 gün ara verip 2nci gün başlamış olması durumunun kabül görmesini isterim:)(çalışan lehine ama korunur mu?zor gibi.Emsal karar çıkana-bulana kadar ihtiyatlı olunmasında yarar var)
 
Sayın Arkadaşlar,

kıdem tazminatı alıp işyerinden ayrılan bir kişi yine aynı işyerinde yada farklı bir işyerinde çalışabilir sıkıntı olmaz. kişinin kendi isteğinden ziyade kanunun vermiş olduğu bir hakkı kıdem tazminatını almak için bu hakkını kullanıyor.

İyi Günler.
 
Sn.demiral genel manada doğru söylüyorsunuz,ancak uygulamada bazı sorunlar çıkmıyor değil,forumda da ifade olunduğu üzre,işcinin ayrılırken dilekçesindeki beyanı-niyeti(yani bir başka işverenin işyerinde çalışmak için demişse,yahut aralıksız (yani bugün ayrıldı yarın) başka bir işyerinde işe başlamış ise bu iki durum malisef sorun olmaktadır.Henüz bu iki hususun çözümü noktasında netlik bulunmamaktadır.
Bilen var ise lütfen paylaşalım öğrenmiş oluruz.
 
İşten ayrılma dilekçesine işten ayrılma nedeninin yaş dışında diğer emeklilik şartlarının yerine getirilmesi ve yaşın beklenecek olması şeklinde belirtilmesi gerekmektedir, işten çıkış işlemi bu maddeye istinaden gerçekleşmelidir.İşçinin bir başka işyerinde işe girmek için irade beyanı olmadan kıdem tazminatını alarak ayrılması ve daha sonra aynı veya başka bir işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde kıdem tazminatının iadesinin istenmesi mümkün olmayacaktır.

Buradaki ince ayrıntı işverene verilen dilekçenin içeriği ile ilgilidir yukarıda belirtmiş olduğum açıklamalar dışında yazılan dilekçeler de kıdem tazminatının geri iadesi mümkün olabilir.

Aksi ve art niyetli uygulamalar hakkaniyet ile bağdaşlaşması mümkün değildir.

İyi Günler.
 
1.İşcinin dilekçesinin içeriği evet önemli(yani işci başka bir işyerinde çalışmak için ayrılmak istiyorum dememli ,zira bu şekil beyan ,bu hakkın kullanımı dolayısıyle tazminatın ödenmesine engel teşkil ediyor

2.İşci böylesi beyanda bulunmamış,ancak (bugün ayrıldı)yarın başka bir işyerinde işe başlar,başlamış olduğu anlaşıldığı takdirde işcinin kıdem tazminatına hak kazanması yüksek ihtimal sözkonusu olmayacaktır.(şimdilik durum bu noktadadır,aksini savunmak ancak ve ancak yargı kararı ile mümkündür zaten diğer başlık altında yeterli yorumlar yapıldı)

Burada "makul süre"olayının tartışması yapılıyor,bu süre ne olmalıdır henüz netlik yok(yargı kararına ihtiyaç var)fakat bir gün sonra işe başlama durumunda sorun çıkma ihtimali var gözüküyor.(bana göre %100)
 
2.İşci böylesi beyanda bulunmamış,ancak (bugün ayrıldı)yarın başka bir işyerinde işe başlar,başlamış olduğu anlaşıldığı takdirde işcinin kıdem tazminatına hak kazanması yüksek ihtimal sözkonusu olmayacaktır.(şimdilik durum bu noktadadır,aksini savunmak ancak ve ancak yargı kararı ile mümkündür zaten diğer başlık altında yeterli yorumlar yapıldı)

Burada "makul süre"olayının tartışması yapılıyor,bu süre ne olmalıdır henüz netlik yok(yargı kararına ihtiyaç var)fakat bir gün sonra işe başlama durumunda sorun çıkma ihtimali var gözüküyor.(bana göre %100)

Sayın şeref aydemir,

2.Madde'de belirtiğiniz ve en son ''makul süre'' ve devamlı yorumunuza size göre % 100 olan kısımlara maalesef katılmıyorum.

İyi Günler.
 
Sn.Demiral neden katılmadığınızı siz veya bir başka arkadaşımız açıklasın ki bizde öğrenmiş olalım
 
Üst