2 Temmuz Hukuk Sınavına yönelik çalışma ve Not Platformu

atellia

Katkı Sunan Üye
Üyelik
27 Ara 2010
Mesajlar
270
Konum
antalya
Merhabalar, 2 temmuzda hukuk ve denetim derslerinden sınava katılacağım. Son sürat hukuk notlarımı tamamlamaya çalşıyorum. faydalanma isteyen ve not-bilgi-soru tahmininde bulunmak isteyen arkadaşlar bu sayadan takip edebilirler.

Dersimizin konuları şu şekildedir:

  • Temel hukuk,
    Medeni kanun
    Borçlar kanunu
    ticaret kanunu
    iş kanunu
    sosyal Güvenlik kanunu
    İcra ve iflas kanunu
    idari yargılama ve usulü kanunu(kamu hukuku)
    Kıymetli evrak hukuku

Bu arada yeni Türk Ticaret ve borçlar kanunu 2 temmuz'daki sınavın kapsamı dışındadır.
 
Ynt: 2 Temmuz Hukuk Sınavına yönelik çalışma ve Not Platformu

İlk notlar olarak Borçlar kanunu, İş Kanunu, idare hukuku notlarını paylaşıyorum. Arkasından icra-iflas ve sosyal güvenlik gelecek.

BORÇLAR HUKUKU

SÖZLEŞME:
İki tarafın karşılıklı birbirine uygun irade açıklamalarıyla meydana gelen hukuki işleme sözleşme denir.
BK.1 Maddesine göre; iki taraf karşılıklı ve birbirine uygun srette rızalarını beyan ettikleri anda,sözleşme(akit) tamam olur.

İRADE VE İRADE BEYANI ARASINDAKİ UYGUNSUZLUK:
1. İrade fesadı halleri(istenmeden)
? Hata: Taraflardan birisinin yanılarak,gerçek iradesine uymayan bir beyanda bulunmasıdır.
? Hile: Sözlşmenin taraflarından birisi,karşı tarafın hilesi sonucu yanıltılmasıdır.
? Korkutma(İkrah): Taraflardan birisi, yapmak istemediği bir sözleşmeyi, kendisine veya yakınlarından birine ağır ve derhal meydana gelecek bir zaar verileceği tehtidi altında yapmışsai korkutma hali söz konusudur.
2. Muvazaa(isteyerek)-danışıklılık: tarafların, üçüncü kişileri yanıltmak amacıyla gerek iradelerine uymayan bir işlem yapmaları ve görünürdeki bu işlemin kendilerini bağlamayacağı konusunda aralarında anlaşmalarıdır.
? Mutlak muvazaa: Muvazanın tanımıyla aynı
? Nisbi muvazaa: Tarafların gerçek iradelerine uyan bir işlemi, görünürdeki başka bir işlem altına gizlemeleridir.

SÖZLEŞME YAPMA VAADİ(ÖNSÖZLEŞME):

Bir sözleşmenin ileride yapılması mecburiyetini doğuran sözleşmelere ön sözleşme denir. Vaat edilen sözleşmenin, borçlandırıcı işlem niteliği taşımasıdır. Ön sözleşmenin geçerli olabilmesi için ileride yapılacak sözleşmenin esaslı unsurarını içermesi gerekmektdir. Karşı taraf sözleşmeyi yapmaktan kaçınırsa, diğer taraf dava açabilir ve mahkemenin verdiği karar, kaçınan tarafın iradesi yerine geçer.

BUTLAN ve SEBEPLERİ :
Belli bir sakatlıktan ötürü baştan itibaren kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayan ve geçerli hale getirmeyen işlemlerdir.
Sebepleri:
1. Ehliyetsizlik
2. Şekle aykırılık
3. Muvazaa
4. Sözleşme konusunun,emredici hükümlere,kanunlara aykırı olması

TEMSİL VE TÜRLERİ:
Başkası hesabına işlemler yapılmasıdır. Üçlü bir ilişkidir.
Temsilci(mümessil)-temsil olunan-3.Kişi
1. Doğrudan temsil: yetki veren hesb.ve adına
2. Dolaylı temsil: yetki veren hesb.fakat kend adına
3. Yetkisiz temsil: bir başkası adına söz.yapma yetkisi yoksa ancak icazet vermesi şartıyla olur
4. Yetkili temsil: selahiyetname(yetki belgesiyle)

TİCARİ MÜMESSİL:
1. Ticaret işletmesi+Esnaf işletmesi
2. Olağan+olağan üstü tüm işlemlerde
3. Tacir adına mahkemede temsil yetkisi
4. Temsil yetkisi ticaret siciline tescili zorunludur

TİCARİ VEKİL:
1. Sadece ticari işletmelerde
2. Olağan işlemlerle sınırlıdır
3. Mahkemede temsil yetkisi yoktur.
4. Ticaret siciline tescili zorunlu değildir.

HAKSIZ FİİL:
Bir kişinin hukuka aykırı bir davranışla kasten veya ihmal sonucu başka bir kişiye zarar vermesidir.
Haksız fiilin unsuları:
? Hukuka aykırı fiil
? Zarar(maddi-manevi)
? Kusur(kast-ihmal)
? Nedensellik(illiyet)bağı*: zararın bu fiilden dolayı meydana gelmesidir. Haksız fiil ile nedensellik bağının varlığının kabul edilebilmesi için söz konusu fiilin normal hayatın tecrübelerine ve hayatın norma akışına zarar verici sonucun doğmasına elverişli olması; yani hayat tecrübelerine göre böyle bir sonucun doğması mümkün olmalıdır.

SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME:
Bir kişinin malvarlığında haklı bir sebep olmaksızın bir diğer kişinin malvarlığı aleyhine meydana gelen zenginleşme halidir. Fakirleşen taraf durumu öğrendikten itibaren 1 ve her halükarda 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
Sebepsiz zenginleşmenin unsurları:
1. Zenginleşme: bir kişinin mal varlığında çoğalma.
2. Fakirleşme: bir kimsenin mal varlığındaki artışa karşın diğerindeki azalma
3. Nedensellik bağı: bir kimsedeki fakirleşmenin nedeni diğerinin zenginleşmesi olmalıdır.
4. Haklı bir sebebin bulunmaması: zenginleşmenin haklı bir nedene dayanmamasıdır.

BORÇLARIN İFA YERİ:
1. Para borçlarında; ödeme zamanında alacaklının ikametgahının bulunduğu yerde(Götürülecek borçlar)
2. Parça borçlarında; sözleşme yapılırken o şeyin bulunduğu yerde(belli bir şeyin teslimi)
3. Diğer tüm borçlarda; borcun doğumu zamanında borçlunun ikametgahında ifa olunur.(aranacak borçlar)

BORÇLARIN İFA ZAMANI:
Alacaklının,borçludan borcun ifasını isteyebileceği andır. Alacaklı muaccel olmamış borcu isteyemez. Ama kural olarak her borç doğduğu anda muaccel olur. Tabiî ki borç herhangi bir vadeye bağlanmamışsa.
? Zamanın ay olarak hesaplamasında: ayın başı 1?i kabul edilir; aynın sonu 31 veya 28, ay ortası da 15 olarak anlaşılmalıdır.
? Zamanın gün olarak hesaplamasında; sözleşmenin yapıldığı gün hariç parmak hesabı yapılır.

ALACAKLININ TEMERRÜDÜ:
Alacaklının haklı bir neden olmaksızın borçlunun edimini reddetmesine alacaklının temerrüdü denir.
Şartları:
1. İfa, usulüne uygun şekilde borçlu tarafından alacalıya teklif edilmelidir.
2. Alacaklı haklı bir neden olmadan borçlunun teklifin reddetmelidir.
Sonuçları:
? Borcun konusu bir şeyin teslimi ise, mahkemeye başvurarak tevdi yolu
? Sözleşmeyi fesih

BORÇLUNUN TEMERRÜDÜ:
İfası mümkün ve muaccel bir borcu ifa etmeyen borçlunun, ifade gecikmiş olması durumudur.
Şartları:
1. Borcun muaccel(vadesi gelmiş)
2. Alacaklının ihtarı:alacaklının borçluya borcunu ifa etmesi için gönderdiği beyandır. Borçluya ulaştığı anda hüküm doğurur.
3. Borcun ifasının mümkün olması
Sonuçları:
a.) Genel sonuçları:
? Kaza Halinde(başına bir şey gelirse)Sorumluluk
? Gecikme tazminatı
b.) Özel sonuçları:
1. Para borçlarında:
? Temerrüt faizi: Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, alacaklısına Temerrüde düştüğü süre ile sınırlı olarak, geçmiş günler içim ödediği faizdir. Sözleşmede belirlenmemişse, TCMB önceki yılın 31.Aralık günü kısa vadeli işlemlere uyg.reeskont oranıdır.
? Tazminat: zararın temerrüt faizinden fazla olması hali
2. Karşılıklı akitlerde
? Mehil(süre verme)
? Gecikme tazminatı
? Ek süre verip,süre sonunda söz.feshetme

BORCU SONA ERDİREN HALLER:
3. İfa
4. İbra
5. Tecdit
6. Takas
7. Zamanaşımı
8. Kusursuz imkansızlık
9. Borçlu ve alacaklı sıfatlarının birleştirilmesi

İBRA:
Alacaklının borçluya yaptığı bir sözleşmeye alacağından vazgeçerek borçluyu borçtan kurtarmasıdır.

TECDİT:
Mevcut bir borcun, yeni bir borç meydana getirerek sona ermesidir. Tarafların karşılıklı anlaşmasıyla olur ve sözleşme diğer sözleşmelerin geçerlik şartlarına tabidir. Şartları:
1. Geçerli bir borcun varlığı
2. Yeni geçerli bir borcun meydana gelmesi
3. Yenileme niyetinin bulunması
4.
ZAMANAŞIMI(düşürücü):
Belli bir süre içerisinde alacağını talep etmemiş olan alacaklını alacağını dava yoluyla elde etme olasılığını kaybetmesidir. Şartları:
1. Alacağın zamanaşımına tabi alacak olması
2. Zaman aşımı süresinin dolması
Zamanaşımı, kazandırıcı ve düşürücü olmak üzere ikiye ayrılır.

TAKAS:
İki kişinin aralarında aynı cinsten borçlarını bunlardan birinin tek taraflı beyanı ile sona erdirmesidir.
1. Tarafların birbirlerinden alacaklı-borçlu olması gerekir
2. Alacakların konusu aynı nevden olmalıdır
3. Borç ve alacağın istenebilir olması
4. Takastan feragat edilmemiş olması gerekir
5. Taraflardan birinin bu takas hakkını kul.gerekir.

KUSURSUZ İMANSIZLIK:
Mevcut bir borcun ifasının cebri icra yoluyla elde edilmeyecek hale gelmesidir. İfa imkansızlığı borçlunun kusuru olmaksızın meydana gelmişse borç sona erer.Alacaklının uğradığı zarardan borçlu sorumlu değildir.

ALACAĞIN TEMLİKİ:

Alacağı devreden ile alacağı devralan arasında temlik sözleşmesiyle; alacağın alacağı devralana geçmesi halidir. Borçlu temlik sözleşmesinin dışındadır. Onun sözleşmenin yapılmasına katılması gerekmez. Ancak temlikin borçluya bildirilmemiş olması, temlikten haberdar olmayan borçlunun iyiniyetle esli alacaklıya ödemede bulunmasına yol açmışsa, bu ödeme de BK. 165?e göre geçerlidir. Şartları:
1. Yazılı temlik sözleşmesi
2. Alacağın temlikinin yasaklanmamış olması.

MÜTESELSİL BORÇLULUK:
Borçlular arasındaki teselsül, borçlulardan her birinin sözleşme veya yasa gereği borcun tamamından sorumlu olduğu; fakat borçlulardan birinin ifasıyla da diğerlerinin borçtan kurtulabildiği birlikte borçluluk halidir.
Aksi kararlaştırılmadıkça müteselsil borçulardan biri kendi kişisel eylemi yüzünden diğer borçluların durumunu ağırlaştıramaz.

SÖZLEŞMELER:
1. Tipik(isimli) sözleşmeler
2. Atipik(isimsiz) sözleşmeler
? Devir borcu doğuran sözleşme
? Kullandırma söz.
? İş görme söz.
? Vedia(saklama) söz.
? Teminat söz.
? Sonucu talih-tesadüfe bağ. Söz.
? Şirket(ortaklık) söz.
KEFALET:
Kişisel teminatların en önemlisi ve ayrıca üç köşeli(kefil-borçlu-alacaklı) bir ilişki olan kefalette; kefil asıl borçlunun alacaklısına karşı, asıl borcu yerine getirmeyi tekeffül eder.
Şartları:
1. Geçerli ve asıl bir borç olmalı
2. Yazılı şekilde olacak
3. Sözleşmede kefilin sorumlu olduğu azami miktarın gösterilmesi

KEFALET TÜRLERİ:
1. Adi kefalet
2. Müteselsil kefalet
3. Birlikte kefalet
4. Kefile kefalet*: Alacaklıya karşı daha önce kefil olmuş veya olacak kimsenin tekeffül etmesidir.
5. Rücua kefalet

CEZAİ ŞART:
Borçlunun sözleşmenin kurulması sırasında alacaklıya borca aykırı davrandığı taktirde miktarı belli olan bir ödemeyi taahhüt etmesidir.
1. Seçimlik cezai şart
2. İfaya eklenen cezai şart
3. İfa yerine cezai şart

KARZ SÖZLEŞMESİ
Ödünce konu olan şeyin kullandırılması amacıyla birlikte mülkiyetinin devrini de öngören hukuki işlemdir.
Unsurları:
1. Ödünç verilecek bir miktar para-misli eşya
2. Ödün konusu şeyin ödünç alana geçmesi
3. Ödünç alanın geri vermeyi üstlenmesi

GABİN:
Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık olan orantısızlık bulunması ve bu orantısızlığın zarara uğrayan tarafın zaruret hali içinde olmasından tecrübesizliğinden veya düşüncesizliğinden dolayı karşı tarafı yaralaması halidir. Zarara uğrayan sözleşmenin tamam olduğu tarihten itibaren 1 yıl içinde söz. Feshedebilir. Diğer tarafın fesihe yetkisi yoktur. Zarara uğrayan taraf diğer taraftan tazminat isteyebilir.

REHİN HAKKI:
Bir alacağı teminat altına alan ve alacak zamanında ödenmediği taktirde sahibine, rehin konusu şeyin devletin yetkili kıldığı organları aracılığıyla sattırılıp, bedelinden alacağını alma hakkı veren bir haktır.


IZTIRAR:
Bir kimsenin kendisini veya başkasının şahıs ya da malvarlığına yönelik zararlardan veya derhal gelebilecek tehlikelerden korunmak için, bu tehlikeyle alakalı bulunmayan veya tehlikeli saldırıyı meydana getirmeyen üçüncü bir kişinin malvarlığına verdiği zarar halidir.

İRTİFAK HAKKI:
Bir eşya üzerinde hak sahibine o eşyadan yararlanma yetkisi sağlayan ayni bir haktır. Ayni hak olarak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir etkiye sahiptir. Fakat hak sahibine eşya üzerinde sınırlı bir hakimiyet sağlar. İrtifak hakkının içeriği yalnızca eşyadan veya eşyanın özünden elde edilebilecek menfaatlerden yararlanma imkanından ibarettir.
1. Taşınmaz irtifak hakları
2. Şahsi irtifak hakları
-İntifa hakkı
-Oturma (sükna) hakkı
-Üst hakkı
-Kaynak hakkı
3. Diğer irtifak hakları

ARİYET:
Onunla ariyet veren bir şeyin bedava kullanılmasını ariyet alana bırakmak ve alan da o şeyi kullandıktan sonra geri vermekle mükellef olur.
İvazsız (karşılıksız) bir sözleşmedir. Sözleşme bitiminde ariyet (ödünç) alınan şeyin geri verilmesi gerekir.Ariyet verenin ariyet konusu şeyin maliki (sahibi)olması gerekmektedir.

DEF-İ VE İTİRAZ:
Def'i, davalının aslında borçlu olduğu bir edimi özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkan veren bir haktır. Burada davalı, borçludur; fakat, davalının özel bir nedenle o borcu yerine getirmekten kaçınma hakkıVardır.

Def'iler ve itirazlar arasında şu fark vardır. İtiraz'da hak ya hiç doğmamıştır ya da son bulmuştur. Buna karşılık def'ide hak vardır ; fakat davalı, özel bir nedenle o hakkı yerine getirmekten kaçınabilir.

İDARE HUKUKU(KAMU HUKUKU)

DANIŞTAY:

Yargı ile ilgili Görevleri:
1. Temyiz yeri olarak: ilk derece idare ve vergi mahkemelerinin nihai verdiği ve aleyhine itiraz yoluyla Bölge idare mahkemesine gidilemeyen kararlar ile Danıştay tarafından ilk derece mahkemesi olarak verilmiş nihai kararlar inceler.
2. İlk derece mahkemesi olarak: DK.24?deki konularda açılan iptal ve tam yargı davalarını karara bağlar.
3. Uyuşmazlık yeri olarak: idari yargı yerleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıkları çözümler.
4. Gerektiğinde idari yargı alanındaki içtihat birliğini sağlamak üzere içtihadı birleştirme kararı verir.

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ:
1. İdare ve vergi mahkemelerinde tek hakimle verilen kararlara karşı açılan itirazları inceler ve kesin karara bağlar.
2. İdare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlılarını kesin karara bağlar
3. Diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirir.

Bölge idare mahkemesi; idari ve vergi mahkemelerinin tek hakimle verdiği kararlara karşı temyiz yeri olarak görev yapmaktadır.

İDARE VE VERGİ MAHKEMELERİ:
İdari yargı alanının ilk derece mahkemeleridir.
İdare mahkemeleri; vergi mahkemesinin görevlerine giren davalarla ilk derece Danıştay?da çözümlenecek olanlar dışındaki iptal ve tam yargı davalarına bakarlar.Genel görevli mahkemelerdir.
Vergi mahkemeleri: ilk dere mahkemesi olmakla birlikte, idare mahkemelerinden farkı özel görevli mahkemelerdir.


ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ:
Askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerde doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemedir.

SAYIŞTAY:
Özel bir idari yargı yeri olan Sayıştay sayman hesaplarını yargılayan bir hesap mahkemesidir.

İDARİ DAVA TÜRLERİ:

İPTAL DAVASI:
İdari işlemler hakkında yetki,şekil,sebep,konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptallari için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalardır.

TAM YARGI DAVASI:
İdari eylem ve işlemlerde dolayı kişisel hakları doğrudan ihlal edilenler tarafından açılan davalardır.

TAM YARGI VE İPTAL DAVASI ARASINDAKİ FARKLILIKLAR:
1. Tam yargı davasında hakkın ihlal edilmiş olması gerekirken iptal davasında durumun hukuka aykırılığı söz konusudur. Tam yargı doğrudan, iptal davası daha dolaylı ihlal söz konusu olmaktadır.
2. İptal davasına sadece idari işlemler konu olurken, tam yargı davasına idari işlemler, idari eylemler, idari sözleşmeler konu olabilir.
3. İptal davasında iptali istenir; tam yargıda, davacıya hakkın yerine getirilmesi- saldırının durdurulması-zararın tazmini gibi haklar sunulur.
4. İptal davasının doğurduğu sonuçtan diğer taraf dışı kişiler de(herkes) yararlanırken, tam yargı davasında sonuçtan sadece dava tarafları yararlanır.
 
Ynt: 2 Temmuz Hukuk Sınavına yönelik çalışma ve Not Platformu

İŞ KANUNU

HİZMET AKDİ( İŞ SÖZLEŞMESİ):
İşçi ile işveren arasında yapıan ve işçiyi, ücret karşılığında belirli veya belirsiz bir süre için hizmet görmekle, yani hizmetini işverenin emrinde bulundurmakla yükümlü kılan sözleşmedir.
İş sözleşmesinin unsurları:İŞ-ÜCRET-BAĞIMLILI

HİZMET AKDİ(SÖZLEŞME)TÜRLERİ:
1. Sürekli-süreksiz: nitelikleri bakımından 30 işgünü süren işler süreksiz,daha fazla sürenler süreklidir.
2. Belirli-belirsiz: İş ilişkisinin belli bir süreye bağlanmaksızın yapıldığı sözleşmeler belirsiz süreli; iş ilişisinin belli bir işin tamamlanması, belli bir olgunun oluşması gibi objektif nedenlere bağlı olarak süreye bağlandığı sözleşmelerdir.
3. Kısmi-tam süreli: İşçinin normal haftalık çalışma saatinin, tam süreli emsal bir işçiye oranla önemli ölçüde daha az belirlenmesi(45?den az) durumunda kısmi süreli iş sözlemesi olur. Emsal işçi işyerinde çalışan belirsiz süreli işçi olup, kısmi süreliler bunlardan farklı bir işleme tabi tutulamazlar.
4. Çağrı üzerine çalışma: Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak, kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme edimini yerine getirmek üzere çağrıldığı ve herhangi bir süre belirlenmemişse haftalık 20 saat üzerinden değerlendirmeye tabi tutulan çağrının en az 4 gün önceden yapıldığı sözleşmelerdir. İşveren en az 4 saat çalıştırmak zorundadır.
5. Deneme süreli: taraflarca iş sözleşmesine en çok 2 ay olmak üzere(toplu söz.4 aya kadar) süre kaydı koyulduğu sözleşmeler olup, deneme süresi içinde taraflar bildirimsiz ve tazminatsız sözleşmeyi feshedebilirler.
6. Takım sözleşmesi: birden çok işçinin meydana getirdiği takımı temsilen, takım klavuzu sıfatıyla işçilerden birinin işverenle yaptığı söz.
7. Çocuk ve gençlerle yapılan söz.: işvereninin genç veya çocuğun ailesi,velisiyle vasisiyle yaptığı söz.
8. Geçici iş ilişkisi: 6 ayı geçmemek üzere gerektiğimde yılda en fazla 2 kez yenilenebilen iş sözleşmesidir. İş yerinin devri sırasında yazı izin almak yoluyla, işçiyi holdingin bünyesinde ya da aynı şirketin başka bir yerdeki şubesinde başa işverene bağlı olarak geçici olarak çalıştırmasıdır.

YAZILI YAPILMASI ŞART OLAN SÖZLEŞMELER:
1. Süreksiz sözleşmeler
2. Belirli süreli sözleşmeler(1+& olan belirsiz sürelilerde yazılı)
3. Kısmi süreli
4. Çağrı üzerine
5. Deneme süreli
6. Takım sözleşmesi
7. Çocuk ve gençlerle yapılan sözleşmeler
8. Geçici iş ilişkisi

İŞÇİNİN BORÇLARI:
1. İş görme,
2. İşverenin talimatlarına uyma
3. Sadakat
4. Disiplin

İŞVERENİN BORÇLARI:
1. Ücret ödeme
2. İşçiyi koruma
3. Eşit işlem(adil)
4. İşçiyi buluşlarından ötürü ödüllendirme

İŞVERENİN TEKRAR İŞE ALMAK ZORUNDA OLDUĞU KİŞİLER:
1. İK.29.maddeye göre topluca işten ayrılanları tekrar işe alma zorunluluğu
2. Sakatlanarak ayrılanları tekrar işe alma
3. Sendikal faaliyetlerinde dolayı ayrılanları-yönetici-idareci olan
4. Kanuni bir görev nedeniyle-askerlik gibi ayrılanları tekrar işe alma
5. Hastalık nedeniyle işten ayrıan gazetecileri tekrar işe alma

İŞ SÖZLEŞMESİ YAPMA YASAĞI OLANLAR KİMLERDİR?
? Küçükler
? Kadınlar
? Yabancı işçiler

BİLDİRİMLİ FESİH:
Hizmet sözleşmesini belirli bir sürenin geçmesi üzerine sona erdiren bir irade açıklamasıdır. Kural olarak belirsiz süreli iş akitlerinde geçerlidir. Yani belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar sözleşmelerini feshetmeden önce karşı tarafa bildirmesi gerekir.
Bu süreye uymadan yapılan fesihlere karşı 1 ay içinde iş mahkemesine dava açılabilir.

Belirsiz süreli iş sözleşmelerinde bildirim(ihbar)süreleri:
? 0-6 aylık işçi için; bildirim yapıldıktan 2 hafta sonra
? 6 ay -1,5 yıllık işçi için; 4 hafta sonra
? 1,5 yıl-3 yıllık işçi için; 6 hafta sonra
? 3 yıl- üzeri işçi için; 8 hafta sonra

Bildirim süresi içinde, işveren işçisine iş arama izni verir. Herhangi ücret kesintisi yapmamak koşuluyla ve gün en az 2 saat olmak üzere verilir.

Bildirim sürelerine uymayan taraf, bildirim süresine isabet eden ücret kadar tazminat öder.

İşveren fesih hakkını kötüye kullanmışsa işçiye bildirim süresinin 3 katı kadar tazminat ödenir. Ayrıca bir işveren hem bildirim süresine uymayıp hem de sözleşmeyi kötü niyetle feshetmişse, ihbar ve kötü niyet tazminatları ayrı ayrı hesaplanır.





BİLDİRİMSİZ FESİH:
Feshin bir süreye bağlanmaksızın önceden bildirilmesinin gerekmediği, irade beyanının karşı tarafa ulaşması üzerine bir sürenin geçmesi beklenmeksizin sözleşmenin haklı bir sebeple; aniden-derhal sona ermesidir.

Derhal fesih sebepleri:
1. Sağlık sebepleri
2. Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller vb.
3. Zorlayıcı sebepler
Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerde, taraflardan birisi bu durumu öğrendiği günden itibaren 6 iş günü geçtikten ve herhalde fiilin gerçekleşmesinden itibaren 1 yıl sonra kullanamaz.

KIDEM TAZMİNATI:
Kanunda belirtilen asgari bir çalışma süresini dolduran işçinin sözleşmesinin kanunda sayılan nedenlerden biriyle son bulması halinde, işveren tarafından işçiye ya da mirasçılarına ödenen paradır.

Koşulları:
1. İş akdinin kanunda belirtilen nedenlerle feshedilmiş ya da son bulmuş olması gerekir.

? İşverenin ahlak-iyiniyet kurallarına uymayan haller dışındaki sebeple feshetmesi,
? Takım sözleşmeleri uyarında fesih
? Muvazzaf askerlik nedeniyle fesih
? Bağlı oldukları kanunla kurulu kurum-sandıktan yaşlılık,emelilik-malulluk aylığı ya da toptan ödeme almak amacıyla yapılan fesih.
? Kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir(1) yıl içinde kendi isteği ile söz.feshetmesi.
2. En az 1 yıl çalışmış olmak

KIDEM TAZMİNATININ MİKTARI:
Kıdem tazminatına hak kazanmak için gerekli koşulları yerine getirmiş olan işçiye işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince geçen her tam yıl için 30 günlük ücreti tutarıdır.
Bu ücret son ücret ve brüt ücret üzerinden hesaplanır.
Yazılı ücrete ilaveten ödenen para veya parayla sağlanan menfaatler varsa bunlarda göz önünde bulundurulur.

Kıdem tazminatının tavanı; devlet memuru için öngörülen azami emekli ikramiyesi kadardır.
 
Ynt: 2 Temmuz Hukuk Sınavına yönelik çalışma ve Not Platformu

İCRA VE İFLAS HUKUKU

İLAMSIZ İCRA:
Alacaklı konusu para-teminat olan alacağı için, bu alacağa ilişkin bir mahkeme ilamı almasına gerek olmaksızın ve senede de bağlı olmadan, doğrudan icra dairesine başvurması halidir.
İlamsız icranın en önemli başarı şartı, borçlunun ödeme emrine karşı itirazda bulunmamış olması gerektiğidir. Ödeme emrine itiraz edilmiş ise mahkemeye dava açmaktan başka çare yoktur.

İLAMLI İCRA:
Alacaklının elinde borçlusuna karşı almış olduğu bir mahkeme ilamı veya kanunla ilama niteliği taşıyan bir belgeyle icra etmesidir.
İlam niteliği taşıyan belgeler:
? Mahkeme huzurunda yapılmış sulhlar,
? Mahkeme huzurunda yapılan kabuller,
? Kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içeren noter senedi
? Temyiz kefaletnameleri
? İcra dairesindeki kefaletler,

Para borçları hem ilamlı hem ilamsız icra yolu varken, para dışındaki borçlarda sadece ilamlı icra yolu açıktır.

GENEL HACİZ:
Rehinle temin edilmemiş para(tl) ve para dışındaki ayrıca kambiyo senedine de dayanmayan tüm
alacaklar için, ilamsız icra yoludur.

Senetsiz alacaklar,adi senetler,imzası noterce tasdik edilmiş senetler,resmi daire belgelerine bağlı alacaklar için haciz yolu açıktır.

Para alacaklarında haciz sadece tl bazında takip edilir. Yabancı paralar için yabancı paranın Türk parası karşılığına göre takibat yapılır.




GENEL HACZİN SAFHALARI:
1. Takip talebi
2. Ödeme emri-kesinleşme

İHTİYATİ HACİZ:
Alacaklını bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına-önceden geçici olarak el koymasıdır.

Alacaklı borçlusunun borcunu ödeyeceğinden emin değilse,

? Önce mallarına ihtiyati haciz koydurur,
? Sonra davasını açar veya ilamsız icraya başvurur,
? Açtığı dava ya da ilamsız icra kesinleşirse, haciz için uğraşmadan daha önce ihtiyati haczedilen mallar icra dairesinde satılır ve satış bedeli alacalıya ödenir.
İhtiyati haciz kural olarak vadesi gelmiş muaccel borçlar için geçerli ise de; vadesi gelmemiş borçlarda alacaklı aşağıdaki hususlarından birisini ispat ettiği takdirde, borçlunun mallarına ihtiyati haciz koydurabilir:

1. Boçlunun belli bir ikametgahı yoksa,
2. Borçlunun taahhütlerden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya hazırlandığı ya da kendisinin kaçmaya hazırlandığı hali








HUMK VE İİK?DA DÜZENLENEN İHTİYATİ HACİZ VE İHTİYATİ TEDBİR ARASINDAKİ FARKLAR:
1. İhtiyati haciz sadece para borçlarında söz konusuyken, ihtiyati tedbirde her türlü borç geçerlidir.
2. İhtiyati tedbirde çekişmeli-davalık olunan şeyi önleyici nitelikte tedbir alınırken, ihtiyati hacizde, daha alacaklıya henüz kesin haciz
isteme yetkisi gelemden para alacağı güvence altına girer.
3. İhtiyati hacizde alacaklı davasında haklı çıkarsa üzerine ihtiyati haciz konulan mal icra dairesince satılır ve bedeli alacaklıya ödenirken, ihtiyati tedbirde, üzerine tedbir konulan mal davayı kazanana satılmadan aynen teslim edilir.
 
Ynt: 2 Temmuz Hukuk Sınavına yönelik çalışma ve Not Platformu

İYUK'tan birkaç madde alıntılıyorum:

DOĞRUDAN DOĞRUYA TAM YARGI DAVASI AÇILMASI:
Madde 13 - 1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.
2. Görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI:
Madde 27 - (Değişik madde: 10/06/1994 - 4001/12 md.)
1. Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz.
2. Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.
3. Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ancak, 26 ncı maddenin 3 üncü fıkrasına göre işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam eder. Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir.
4. Yürütmenin durdurulması istemli davalarda 16 ncı maddede yazılı süreler kısaltılabileceği gibi, tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir.
5. Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, yürütmenin durdurulması hakkında karar veren daire, mahkeme veya hakim tarafından çözümlenir. İdareden ve adli yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz.
6. Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine, çalışmaya ara verme süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hakimin katılmadığı nöbetçi mahkemeye, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir. İtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
7. Yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları öncelikle incelenir ve karara bağlanır.

KARARLARIN SONUÇLARI:
Madde 28 - 1 . (Değişik bent: 10/06/1994 - 4001/13 md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.
2. (Değişik bent: 10/06/1994 - 4001/13 md.) Tam yargı davaları hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenler genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.
3. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
4. Mahkeme kararlarının (otuz) gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.
5. Vergi uyuşmazlıklarına ilişkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu kararlara göre tespit edilecek vergi, resim, harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezaların miktarı ilgili idarece mükellefe bildirilir.
6. Tazminat ve vergi davalarında kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi sebebiyle idarece kanuni gecikme faizi ödenir.

VERGİ UYUŞMAZLIKLARINDA YETKİ:
Madde 37 - Bu Kanununa göre vergi uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme:
a) Uyuşmazlık konusu vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümleri tarh ve tahakkuk ettiren, zam ve cezaları kesen,
b) (Ek bent: 10/06/1994 - 4001/17 md.) Gümrük Kanununa göre alınması gereken vergilerle Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlerde; vergi, resim, harç
ve benzeri mali yükümleri tarh ve tahakkuk ettiren,
c) Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Kanunun uygulanmasında, ödeme emrini düzenleyen,
d) Diğer uyuşmazlıklarda dava konusu işlemi yapan,
Dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesidir.

İTİRAZ:
Madde 45 - 1. (Değişik fıkra: 08/06/2000 - 4577/7. md.) İdare ve vergi mahkemelerinin;
a) İlk ve orta öğretim öğrencilerinin sınıf geçmelerine ve notlarının tespitine ilişkin işlemlerden,
b) Valilik, kaymakamlık ve yerel yönetimler ile bakanlıkların ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilatındaki yetkili organları tarafından kamu görevlileri hakkında tesis edilen geçici görevlendirme, görevden uzaklaştırma, yolluk, lojman ve izinlerine ilişkin idari işlemlerden,
c) 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından,
d) 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu gereğince kamu kurum ve kuruluşları tarafından sosyal yardım amacıyla bağlanan aylık ve yapılan sosyal yardımlarla ilgili uygulamalardan,
e) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca verilen işyeri kapatma cezalarından, Kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak verdikleri nihai kararlar ile tek hakimle verilen nihai kararlara, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemelerin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine itiraz edilebilir.
2. (Değişik fıkra: 08/06/2000 - 4577/7. md.) İdare ve vergi mahkemelerinin yukarıdaki fıkra uyarınca verdikleri nihai kararlara karşı itiraz süresi, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz gündür.
3. İtiraz, temyizin şekil ve usullerine tabidir.
4. Bölge idare mahkemesi evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda, maddi vakıalar hakkında edinilen bilgiyi yeter görürse veya itiraz sadece hukuki noktalara ilişkin ise veya itiraz olunan karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir. Aksi halde gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar verir. (Ek cümle: 05/04/1990 - 3622/15 md.) Ancak, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan itirazı haklı bulduğu veya davaya görevsiz hakim tarafından bakılmış olması hallerinde kararı bozmakla birlikte dosyayı geri gönderir, bölge idare mahkemesinin bu kararları kesindir.
5. Bölge idare mahkemesinin kararları kesindir; temyiz yoluna başvurulamaz.
6 . (Değişik fıkra: 08/06/2000 - 4577/7. md.) İtiraza konu edilen kararı veren ya da karara katılan hakim, aynı davanın itiraz yoluyla bölge idare mahkemesince incelenmesinde bulunamaz.

TEMYİZ:
Madde 46 - (Değişik madde: 05/04/1990 - 3622/16 md.)
1. Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararları, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda temyiz edilebilir.
2. (Değişik bent: 10/06/1994 - 4001/20 md.) Özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabilir.

TEMYİZ EDİLEMEYECEK KARARLAR:
Madde 47 - (Değişik madde: 08/06/2000 - 4577/8. md.)
İdare ve vergi mahkemelerinin itiraz yolu açık olan kararları temyiz edilemez.
 
Ynt: 2 Temmuz Hukuk Sınavına yönelik çalışma ve Not Platformu

ticaret hukukundan taze notlar, buyrun;

TİCARİ İŞLETMENİN GENEL UNSULARI:
? Gelir sağlamanın amaç edinilmesi
? Devamlılık
? Esnaf faaliyetinin sınırlarının aşılması
? Faaliyetlerin bağımsız olması
SEYYAR ESNAF:
İster gezici olsun ister bir dükkanda veya sokağın muayyen yerinde sabit bulunsun, iktisadi faailyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleridir.
ŞUBENİN UNSULARI:
? Merkezle aynı gerçek veya tüze kişiye ait olmalıdır.
? İç ilişkilerinde merkeze bağlıdır.
? Dış ilişkilerinde merkezden bağımsızdır.
? Şubeyle-merkez arasında mutlaka mekan ayrılığı bulunması şart değildir.

ŞUBE OLMANIN HUKUKİ SONUÇLARI:
? Şubeler, merkezlerinin ticaret ünvanını, şube olduğunu belirterek kullanmak zorundadır.
? Merkezi Tr?de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları terin ticaret siciline tescil-ilan olunur.
? Her şube ticaret ve sanayi odasına kaydolur
? İflas davası hariç şubelerin bulunduğu yer ifa yeri sayılarak davalar açılabilir.

TACİR:
Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.

GERÇEK KİŞİ TACİR OLMANIN SONUÇLARI:
? Bir ticari işletmenin varlığı
? Ticari işletmenin işletilmesi
? Ticari işletmenin kısmen de olsa o kimse adına işletilmesi




TÜZEL KİŞİ TACİRLER:
1. Ticaret şirketleri
2. Amacına varmak için ticari işletme işleten dernekler,
3. Kendi kuruluş yasaları gereğince özel hukuka tabi idare edilmek ya da ticari olarak işletilmek üzere devlet,vilayet,belediye gibi kamu tüzel kişileri taraf. Kur. Teşekküller.
4. Donatma iştiraki
HAKSIZ REKABET:
Haksız rekabet(haksız yarışma), aldatıcı hareket veya iyi niyet kurallarına aykırı diğer davranışlarla ekonomik yarışmanın her türlü kötüye kullanılmasıdır.
? Başkalarının mallarını veya ürünlerini haksız yere aldatıcı olarak yanlış aksettirmek,
? Başkasının mali-ahlaki durumunu yanlış anlatmak,
? Kendi mali durumunu üstün olarak anlatarak yanıltıcı bilgiler vermek,
? Paye,şehadatname ve ödül almışcasına yanlış ifadelerde bulunma,
? İltibasa-karışıklığa meydan verecek şekilde unvan-marka kullanmak,
? Üçüncü kişilerle işbirliği yaparak o şirketlerin sırlarını öğrenek onlar hakkında ticari sırlarını ele geçirme güdüsü,
? İyiniyet kurallarına aykırı olarak imalat sırlarını ele geçirerek başkaları için kullanma,

HAKSIZ REKABET DAVALARI:

? Fiilin haksız olup-olmadığının tespiti davası
? Haksız rekabetin önlenmesi davası,
? Yanlış olan durumun ortadan kaldırılması davası
? Maddi tazminat davası
? Manevi tazminat davası,





TACİR OLMANIN SONUÇLARI:
? İflasa tabi olmak,
? Ticaret ünvanı seçme-kullanmak,
? Tescil zorunluluğu
? Ticari defter tutma zorunluluğu
? Basiretli iş adamı gibi davranma
? Tacirler arası ihtar-ihbarların şekle tabi olması
? Ticaret karinesi(bir taraf için olan ticari olan iş, diğer taraf için de aksine hüküm yoksa ticari iş sayılır)
? Ücret ve faiz isteme hakı
? Fatura ve teyit mektubu
? Ücret ve cezanın indirimini isteme hakkının olmaması
? Örf ve adet kurallarının uygulanması

TİCARİ DEFTERLERİN SAHİBİ LEHİNE DEDİL OLMASI:
Kural olarak ticari deftler sahibi lehine delil olamaz. İstisnai olarak ticaret kanunu, iki tarafında tacir olması ve birtakım yemin gibi şartlarla kanuna uygun olmasıyla birlikte teknik olarak lehine delil olmaya imkan sağlamıştır.

TİCARİ DEFTERLERİN SAHİBİ ALEYHİNE DEDİL OLMASI:
Gerekli olan karşı tarafın tacir olması yeterliyken diğer tarafın tacir olması şart değildir.

ŞAHIS ŞİRKETLERİ:
1. Kolektif şirketler
2. Adi komandit şirketler.

SERMAYE ŞİRKETLERİ:
1. Anonim şirket
2. Limited şirketler
3. Paylı komandit şirketler.






Kolektif şirket: Ticari bir işletmeyi ticaret ünvanı altında işletmek amacıyla, gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirin osrumluluğu şirket alacaklılarına göre sınırlandırılmamış olan şirkettir.

KOLLEKTİF ŞİRKETİN ÖZELLİKLERİ:
? İktisadi ve kar amaçlı kurulurlar,
? Gerçek kişiler arasında kurulur.tüzel kişiler ortak olamazlar.
? Ortakalrın şirket alacaklılarına karşı sorumluluğu sınırsızdır.
? Bir ticaret ünvanı vardır.

ŞİRKET KURULUŞ AŞAMASI:
? Şirket kurulması için ortakların bir şirket sözleşmesi hazırlaması gerekir. Yazılı ve noter onaylı olmak zorundadır.
? Şirket sözleşmesinin noter tasdikini takiben 15 gün içerisinde şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ettirmek zorundadır.

ANONİM ŞİRKET ORGANLARI:
Genel kurul
Yönetim kurulu
Denetleme kurulu

ANONİM ŞİRKET GENEL KURULUNUN KARARLARINA İPTAL İSTEMEYE YETKİLİLER:
? Toplantıda hazır bulunup da karara muhalif olarak keyfiyeti tutanağa geçirenler.
? Toplantıya davetin usulüne uygun yapılmadığı takdirde, toplantıya katılmayan kişilerin karara katılmış bulunduklarını idda edenler,
? Oyunu kullanmasına haksız olarak izin verilmeyen,
? Kararların infazı kişisel sorumluluarını gerektirdiği takdirde, yönetim kurulu üyeleri ya da denetçilerden her biri,





LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ HAK VE BORÇLARI:
1. Paylar,(her ortak bir paya sahiptir-karşılığında verilen senetler kıymetli evrak niteliği taşımazlar)
2. Sermaye koyma borcu,(para olarak)
3. Ortakların sorumluluğu

TUTULMASI ZORUNLU DEFTERLER:
1. Yevmiye defteri
2. Envanter defteri
3. İşletme defteri
4. Kebir-büyük defter
5. Karar defteri

Gerçek kişi Tacirin yaptığı işlemler dar kapsamlı ise, yevmiye,envanter ve kebir defteri yerine işletme defteri tutmakla yetinebilir.

ANİ KURULUŞ:
Şirket paylarının kurucular tarafından tamamen taahüt edilmesiyle kurulur.

TEDRİCİ KURULUŞ:

Bir kısım payların kurucular tarafından geri kalan payların halka arz yoluyla mürecat edilmesi suretiyle olur. Fazla kullanılmamakla birlikte, kurucların sermayesi yetersiz ise bu yola başvurulur.

KAMBİYO SENETLERİNİN ORTAK ÖZELLİKLERİ:
1. Kanunen emre yazılı senetlerden sayılırlar,
2. İbraz ve teslim edilmedikçe ödeme yapılmaz,
3. Şekle tabidir.
4. Müteselsil sorumluluk esası geçerlidir,
5. Uluslar ası niteik taşır
6. Sebepten soyutturlar,
7. Beyan ve imzaların bağımsızlığı vardır.




POLİÇE:
Keşideci-muhatap-lehdar olmak üzere üç köşeli ilişkiye tabidir. Poliçede havale niteliği mevcut olduğu için, tek taraflı beyanla aynı zamanda muhataba ödeme lehdara alma(kabz) yetkisi veren bir havale niteliği vardır.

Zorunlu unsurlar:
? Poliçe kelimesi
? Belli bir bedelin ödenmesi hususunda kayıtsız şartsız havale
? Muhatabın adı ve soyadı
? Lehdarın adı ve soyadı
? Keşide tarihi
? Keşidecinin imzası

BONO:

Bono mümzi ve lehdar olmak üzere iki köşeli bir ilişkidir. Bono poliçe gibi bir kredi aracıdır. Mümzi-keşideci borcunu ileri bir tarihte ödemeyi taahüd eder.
 
Ynt: 2 Temmuz Hukuk Sınavına yönelik çalışma ve Not Platformu

bu hukuk dersinin geçmiş yıllarda sorulan tüm sorulara göre özetini yaptım.ve burada ki arkadaşlara da yardımcı olmak için defterimi tek tek tarattım.mail adreslerine yollamak istiyorum fakat dosya boyutu fazla diyor.sıkıştırdım falan ama beceremedim yardımcı olursanız isteyenlere yollarım bu özel günde sevaba geçerim.
 
Ynt: 2 Temmuz Hukuk Sınavına yönelik çalışma ve Not Platformu

Gerçekten büyük fedekarlık ve sabır göstererek taratmışsınız. Keşke yardımcı olabilsem, ancak ben de tam anlamıyorum ve fazla vaktim yok.

Bu konuda tecrübeli arkadaşları görev başına bekliyoruz.
 
Ynt: 2 Temmuz Hukuk Sınavına yönelik çalışma ve Not Platformu

tamamdır.bana mailini gönderenlere paylaşım kodunu vereceğim.Şimdiden herkese başarılar ve kolaylıklar.
 
Ynt: 2 Temmuz Hukuk Sınavına yönelik çalışma ve Not Platformu

sayın atellia size özelden gönderemiyorum mesaj kutusu dolu diyor.
 
Ynt: 2 Temmuz Hukuk Sınavına yönelik çalışma ve Not Platformu

ellerinize sağlık,çok teşekkürler..banada gönderirmisiniz rica etsem..
 
Üst