30 Ağustos

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan konsilyer
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: 30 Ağustos

30agustos.jpg
 
Ynt: 30 Ağustos

3973841pw2.gif
_________________________________________________

Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927

ataimza.jpg

 
Ynt: 30 Ağustos

Mustafa Kemal Atatürk'ün, 5 Şubat 1933 günü Bursa'da yaptığı konuşmadır.

Şubat 1933'ün ilk günlerinde Bursa Ulucami'de toplanan 100 kadar irticacı kişi camilerde Türkçe ezan okunmasına karşı bir ayaklanma girişiminde bulunurlar. Ayaklanma kısa sürede bastırılır. Atatürk olayın hemen ardından Bursa'ya gider. Çekirge yolu üzerinde bulunan bir köşkte akşam yemeği yenildiği sırada bir kişi Atatürk?e ayaklanmayla ilgili olarak şöyle diyecek olur: "Bursa gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıtaya ve adliyeye olan güveninden ötürü...". Atatürk'ün hemen konuşmakta olan kişinin sözünü kestiği ve günümüzde "Bursa Nutku" diye anılan konuşmayı yapmıştır.

Bu konuşmayla ilgili olarak Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, "Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi" adlı kitabında şu yorumu yorumu yapar: "Tarihte bu sözleri söyleyebilen bir başka devrimci çıkmış mıdır? Başında bulunduğu devletin bile 'zaaf' içinde olabileceğini düşünen, geleceğin siyasal iktidarlardan kuşkulanabilen, ama gençliğe böylesine 'sınırsız' bir güven besleyen, böylesine 'çek' veren, gençliği böylesine 'son çare' olarak gören bir devrimci yoktur! Ve Atatürk, hem gelecek iktidarlar hem de gençlik konusunda yanılmamıştır.



""​

ATATÜRK'ÜN

BURSA NUTKU


Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, "demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek"

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!

Mustafa Kemal Atatürk
Bursa, 5 Şubat 1933

""​
 
30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun

arkadaşlar hepimizin 30 ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun

bugün internet gazetelerine şöyle bir baktım da nerdeyse(tamamı demiyorum) bütün gazeteler bugünü unutmuş.... :(
bilmem kimin makyazsız halini sayfalarca gösteren gazetelerin bugün kapak sayfaları kırmızı beyaz olması gerekmiyor muydu???

Tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği cumhuriyete inananlara, onu koruyanlara ve yaşatacaklara emanet etmek lazımdır. Mustafa Kemal Atatürk

Saygılarımla;
 
Ynt: 30 Ağustos

Sabah işe gelirken tören için bazı sokakları kapattıkları için yoğun bir trafik vardı.İnsanlar aralarında konuşurlarken
bayram seyrandan ötürü yakınıyorlardı. Çok üzüldüm.
Kendi istikbali ve özgürlüğünü büyük bir destanla kazanmış bir ulusun evlatları olarak zaferini kutlamamız gereken
bugünde insanların bu ülkenin kaderini, geçmişini unutmalarına gönlüm razı olmuyor.
Oysa bugün milletçe her rengimizden, her dilimizden, her ilimizden , her ırkımızdan insanın aynı gün zaferi aynı gün doğuşudur.
Yoksa bu şehirde iki damla yağmur düşse de, bir yol çalışması olsada trafik tıkanıyor ve yakınıyoruz.
Son olarak;
''Hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin?Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir.
M.Kemal Atatürk
 
Ynt: 30 Ağustos

30 Ağustosu bize hediye eden

Ulu önderimize,

şehitlerimize,

gazilerimize,

kahraman askerlerimize ve milletimize

minnettarız ...

Bayramımız kutlu olsun ...
 
Ynt: 30 Ağustos

GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL IŞIK KOŞANER?İN
ZAFER BAYRAMI VE TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ GÜNÜ MESAJI

( 29 Ağustos 2010 )

Değerli Silah Arkadaşlarım,

Bugün kahraman ordumuzun, vatanını işgal eden güçlere karşı Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal ATATÜRK?ün önderliğinde giriştiği onurlu mücadeleyi zaferle taçlandırışının 88?inci yıl dönümünü kutlamanın coşkusunu yaşıyoruz.

Büyük zorluklara ve fedakârlıklara katlanılarak kazanılan bu zafer, Cumhuriyetin yeni ve sağlam esaslarıyla perçinlenerek Türk milletinin çağdaş uygarlık yolundaki ilerleyişinin başlangıcı olmuştur. Cumhuriyetimizin üniter-devlet, ulus-devlet ve laik-devlet yapısıyla Atatürkçü Düşünce Sisteminin rehberliğinde güvence altına alınan bu ilerleyişimiz duraksamadan devam edecektir.

Sarsılmaz bir birlik ve vatana adanmışlık ruhuyla kenetlenmiş Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, askerlik mesleğinin omuzlarına yüklediği görevin bilinci ve yasal sorumluluklarının gereğiyle hareket ederken daima yanında hissettiği yüce ulusumuzun kendisine olan güveninden güç almıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu güvene gölge düşürecek hiçbir çabaya bugüne kadar destek vermediğini ve bundan sonra da vermeyeceğini yüce ulusumuz çok iyi bilmektedir. Bu nedenle, Türk Silahlı Kuvvetlerinin aleyhindeki her çabanın hedefinde, bağımsızlığı, bütünlüğü ve bölünmezliği ile Türkiye Cumhuriyeti?nin olduğu unutulmamalıdır.

Bağrından çıktığı yüce ulusuna hizmetten başka gayesi olmayan; varlığını, ulusal birliğimizin ve bölünmez bütünlüğümüzün teminatı olan değerleri yaşatmak uğruna adayan, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi olan Türk Silahlı Kuvvetleri karada, denizde ve havada görevini başarı ile icra etmekte aynı zamanda barışı korumak amacıyla milletinin dost ve kardeş ülkelere uzattığı bir yardım eli olarak dünyanın birçok bölgesinde üstlendiği görevleri de aynı başarıyla yerine getirmekte ve Türkiye?den binlerce kilometre uzakta şanlı bayrağımızı gururla dalgalandırmaktadır.

Yurt ve ulus sevgisi ile dolu yüreği, çelikleşmiş bir azim ve iradeye dayanan üstün bir disiplin anlayışı, dosta güven düşmana korku veren gücü ve kalbinde yaşattığı vatan, millet ve bayrak sevgisiyle görevi başında bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının, üstlendiği her görevi başarıyla yerine getireceğine inanıyorum.

Bu vesileyle; büyük bir coşkuyla kutladığımız bu eşsiz zaferin Başkomutanı Ulu Önder Atatürk?ün, kahraman silah arkadaşlarının ve aziz şehitlerimizin hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Bu zaferin elde edilmesinde olduğu kadar bu zaferin kazanımlarının korunması için verilen mücadelelerde hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi de saygı, şükran ve minnetle anıyorum. Sınırlarımızı bekleyen, zor hava ve arazi şartlarında terörle mücadele eden; Komuta etmekten gurur duyduğum Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Kara, Deniz, Hava, Jandarma ve Sahil Güvenlik personeline görevlerinde üstün başarılar diler, Zafer Bayramını ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü?nü en içten dileklerimle kutlarım.
 
Üst